Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3859 E. 2020/309 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3859 Esas
KARAR NO : 2020/309
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2017
NUMARASI : 2014/300 2017/357
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin cari hesaptan davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin adresi Maltepe olduğundan İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı faturaların müvekkiline teslim ve tebliğ edilmediğini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; takip ve dava konusu faturaların 05/07/2012 tarihli 22.219,76 TL ve 09/07/2012 tarihli 2.777,65 TL bedelli faturalar oldukları, faturaların içeriklerinin sevk irsaliyelerindeki içeriklerle uyumlu olduğu, alt kısmında teslim edilecek yerlerin adreslerinin yer aldığı, irsaliyelerin davalı adına düzenlendiği, dava dışı …Kargo firmasınca düzenlenen kurye teslim tutanaklarının gönderen kısımlarında … San ve Tic. A.Ş unvanının yer aldığı, bunun sebebinin ise kargo şirketinin ödemeyi davalı taraftan alacağı için …A.Ş ismiyle kayıt açtığı ve bu şirketin davalı şirketin aile şirketlerinden biri olduğu, ayrıca kargo teslim tutanaklarındaki adreslerle sevk irsaliyelerindeki teslim edilecek adreslerin birbiriyle uyumlu olup bu malların tamamının … Kargo firmasınca söz konusu adreslere teslim edildiği, buna göre davalının siparişlerinin davacı tarafından hazırlanarak davalının talep ettiği yerlere … kargo firması aracılığıyla gönderildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, kendilerinin de ilişkiyi kabul etmediklerini, bu nedenle müvekkili şirketin ikametgahı İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, fatura konusu ürünlerin siparişinin müvekkili tarafından verilmediğini ve ürünlerin de müvekkiline teslim edilmediğini, gerekçeli kararda yer alan … Satın Alma Departmanından 23/05/2012 tarihinde davacıya gönderilen mailin … tarafından gönderildiğini, bu kişinin müvekkili çalışanı değil, dava dışı …A.Ş çalışanı olduğunu, kargoların göndericisinin dava dışı …A.Ş olduğu gözardı edilerek yine siparişin verildiği mailin gönderdiği şahsın da bu şirketin çalışanı olduğu hususunda hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile müvekkili ile ilgisi bulunmayan belgelere dayalı olarak hatalı değerlendirme sonrasında karar verildiğini, yine mailde sipariş ve dağıtım bilgisinin ekte yer aldığı yazsa da dosyada siparişlerin yer aldığı bir excel tablosunun bulunmadığını, SGK’dan sorularak … işveren bilgilerinin celbini istediklerini, kargoların gönderici kısmında … A.Ş yazmasının sebebinin sipiraşin bu şirket tarafından verilmesinden kaynaklandığnıı, dolayısıyla faturanın da bu şirkete düzenlenmesi gerektiğini, davacının …A.Ş adına teslim ettiği ürünlerin bedelini ilgisi bulunmayan müvekkilinden almaya çalıştığını, … A.Ş’nin faturanın düzenlendiği tarihte davalı ile aile şirketi olduğu varsayılsa bile bu hususun tek başına …A.Ş için verilen siparişlerin faturasının müvekkiline yükletilmesini haklı göstermeyeceğini, 23/05/2012 tarihli mailde; “… ” yazmasından dolayı davacının müvekkili ile dava dışı … A.Ş’nin aile şirketi olduğunu iddia etmiş ise de, … müvekkili davalı şirketin eski unvanı olan … San ve Tic. A.Ş’den tamamen farklı şirketler olduğunu, bahse konu … şirketinin ABD merkezli bir şirket olduğunu, 2010 yılında küresel bir girişimle … tarafından satın alındığı ve … bünyesine girdiğini ve 2012 yılında da … işini ayırarak dünya çapında atıştırmalık ürünler şirketini kurduğunu, … ismi altında yer alan … ile müvekkili davalı şirketin eski unvanı …San ve Tic. A.Ş’nin ayrı şirketler olup siparişin …. A.Ş tarafından verildiğinin ispatlandığını, yerel mahkemenin davacı beyanını esas alarak ödemenin davalı taraftan yapılacağı için kargo şirketinin … A.Ş ismiyle kayıt açtığını belirtmiş ise de, dosyada böyle bir yazılı belge bulunmadığını, kargo göndericisinin …A.Ş olmasının tek sebebinin siparişlerin bu şirkete ait olduğunu gösterdiğini, davacının müvekkilinin satışı yapılan malların dağıtımını yapmadığı gibi müvekkiline verdiği bir hizmet de bulunmadığını, davacının iddiasını genişletmesine ve yeni delil ibrazına muvafakat etmemelerine rağmen davacının rapora itiraz dilekçesinde yer alan yeni iddiaları ve aynı dilekçe ekinde ibraz ettiği yeni deliller esas alınarak karar verildiğini, faturalar ile sevk irsaliyelerindeki mevcut tür ve adet sayılarının birbiriyle uyumlu olmadığını, kanundaki sürelerden sonra ibraz edilen teslim kısımları boş olan irsaliyelerin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu, davacının süresinden sonra dosyaya 80 civarında sevk irsaliyesi ibraz ettiğini ve rezervasyon bölümünde … A.Ş yazdığının belirtildiğini, kargo şirketi belgesi olduğu iddia edilen belgede neden 100 küsür koli yer aldığı hususunun netlik kazanmadığını, bu sebeple de karara gerekçe yapıldığı gibi sevk irsaliyelerindeki adresler ile kargo tutanaklarındaki adresler aynı olsaydı raporda yer aldığı gibi 6 adet teslim değil 80 civarında teslim tutanağının olması gerektiğini, davacı tarafın kök rapora beyan dilekçesi ve ekindeki delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, dolayısıyla … çalışanının SGK’dan sorulması gerektiğini, %20 inkar tazminatının da doğru olmadığını bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 24.997,41 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcun bulunmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Takip ve dava konusu faturaların 05/07/2012 tarihli, 22.219,76 TL bedelli ve 09/07/2012 tarihli 2.777,65 TL bedelli oldukları görülmüştür. Vergi dairesinden verilen cevapta; söz konusu faturaların davalı tarafından bildirimine rastlanılmadığı şeklinde cevap verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 08/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin incelendiği, davacı defterlerinde davalıdan 24.997,41 TL cari hesaptan alacak bulunduğu, davalı defterlerinde ise davacıya borcun bulunmadığı, ayrıca davalının BA ve BS formlarında da davacı şirketle ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacının teslim edimini yerine getirip getiremediğinin dosyadaki belgelerden anlaşılamadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Tarafların rapora itirazı üzerine alınan 02/05/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; takibe konu faturalar ile sevk irsaliyelerinin uyumlu olduğu, davacının sevk irsaliyelerine ait olduğu iddia edilen … Kargo teslim tutanaklarının gönderen kısmında … A.Ş’nin unvanının mevuct olduğu, bunun sebebinin … kargonun ödemeyi davalı taraftan alacağı için … A.Ş adına kayıt açmış bulunduğu ve …A.Ş’nin davalı şirketin aile şirketlerinden olduğuna ilişkin mail sayfaları bilgilerinde bu durumun açıklanmış olduğu, … Kargo tutanaklarındaki adreslerle irsaliyelerdeki teslim adreslerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, irsaliyedeki malların tamamının … Kargo tarafından söz konusu adreslere teslim edildiği, …. A.Ş’nin davalı şirketin kardeş şirketlerinden biri olduğu, buna göre yapılan inceleme sonunda davacının, davalıdan 24.997,41 TL alacaklı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 06/03/2017 tarihli ek raporda ise; mahkemenin istemesi üzerine … Kargo tarafından gönderilen 08/09/2016 ve 03/01/2017 tarihli cevabi yazıların tetkiki sonucunda; bilgilerin tablo halinde rapora yazıldığı, göndericisinin …A.Ş olan ürünlerin 06/07/2012 ve 07/07/2012 tarihlerinde alıcılarına teslim edildiği, ancak teslim edilen ürünlerin içeriğine ilişkin bir bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığı, davacı beyanlarının ve sunduğu belgelerin mahkemece kabulü halinde davacının 24.997,41 TL alacaklı olduğu, mahkemenin davacı beyanları ve bu ek rapordaki açıklamaları kabul etmemesi halinde ise davacının davalıdan alacak talep edemeyeceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 17/04/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; ikinci ek rapordaki kanaatte bir değişikliğe gidilmediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları dayanak yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı taraf, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını savunmuştur. Gerçekten de taraf defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda; davalı defterlerinde davacıya borç bulunmadığı, ayrıca davalının BA ve BS formlarından davalı şirketle ilgili herhangi bir kaydı bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Bu rapora davacı tarafından itiraz edilmiş ve … satın alma departmanından … 23/05/2012 tarihinde müvekkili şirkete mail gönderdiğini ve siparişlerin nereye dağıtılacağı bilgisini verdiğini, ayrıca bu itiraz dilekçesinde … San. ve Tic. A.Ş’nin … bünyesinde bulunduğunu, ayrıca …nın da davalı şirkete satıldığını, …San. ve Tic. A.Ş’nin davalı tarafın aile şirketi olduğunu bildirmiştir. Davalı taraf ise … kendi çalışanları olmadığını söylemiştir. Nitekim itirazlar üzerine alınan her üç ek raporda da davacının itirazında sunduğu belgeler değerlendirildikten sonra “sayın mahkemece davacı beyanları ve dosyaya sunmuş olduğu belgelerin kabulü halinde davacının, davalıdan 24.997,41 TL alacaklı olduğu, sayın mahkemece davacı beyanları ile ek rapordaki açıklamaların kabul edilmemesi halinde davacının, davalıdan herhangi bir alacak talep edemeyeceği” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Öte yandan dosyada mevcut UPS kargo kurye teslim tutanaklarında da gönderen kısımlarında .. San. ve Tic. A.Ş’nin unvanının yer aldığı görülmektedir. Mahkeme kararında davalı şirketle …. San. ve Tic. A.Ş’nin aile şirketi olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu bu tespitin dayanaklarının karar yerinde gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı şirketle adı geçen ….San. ve Tic. A.Ş’nin aile şirketi olup olmadıkları konusunda bilgi ve belgelerin dosyaya yansıtılması, ayrıca taraflar arasında daha önceden bu şekilde bir ticari ilişki varsa bu ticari ilişkinin nasıl işlediğinin ortaya konması, bir başka deyişle davalının siparişlerinin doğrudan kendisi tarafından mı, yoksa dava dışı …San. ve Tic. A.Ş tarafından verilip verilmediğinin ve bu tür bir teslim yapılıp yapılmadığının, geçmişte dava dışı şirket tarafından sipariş verilmesi halinde davalı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, ayrıca davalı ve dava dışı ….San. ve Tic. A.Ş’nin ortaklık yapılarının da araştırılarak bu hususlarda gerektiğinde bilirkişiden ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2017 tarih, 2014/300 esas, 2017/357 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Kaldırma sebebine göre sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.10/02/2020