Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3856 Esas
KARAR NO : 2020/229
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2017
NUMARASI : 2015/678 E. – 2017/207 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yetkili müessese belgesine sahip, döviz alım-satım işi ile iştigal ettiğini, müvekkili şirkete 17.06.2015 tarihinde, 29.08.2014 tarihli 70.000 TL meblağlı çek için, İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/898 D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile hacze gelindiğini, ihtiyati haciz bedelinin dosyaya ödenmek zorunda kalındığını, akabinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen, icra baskısından kurtulmak ve iş hayatını idame ettirebilmek için ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin kuruluşu, ortaklan, ortaklarının vasıfları, amacı, çalışma şekli ve faaliyet alanı kanunla düzenlendiğini, şirketin faaliyet alanının Münhasıran Döviz-alım satımı yaptığını, bunun dışında herhangi bir işle iştigal etmesi mümkün olmadığını, devir faaliyetinden evvel müvekkili şirketin eski hissedarı ve yetkilisi …, şirket çeklerini muvazaalı olarak tanıdıklarına yazarak verdiğini, şirketteki hisselerini devrettikten sonra da elinde kalan boş çek koçanlarını tanıdık ve/veya yakınlarına vermek suretiyle şirketi halen zarara uğrattığını, dava ve takip konusu çekin karşılığında müvekkili şirket bir ticaret yapmadığını, mal alıp satmadığını, davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, usulüne uygun olarak tutulmuş her türlü resmi defter ve fatura kayıtları ile bu durumun sabit olduğunu, davalı ile ve birlikte hareket eden eski şirket yetkilisi … kötü niyetli ve yasaya aykırı eylemleri ile müvekkili zarara uğratmış olduğunu ve bu vaziyetin halen devam ettiğini, … ve birlikte hareket ederek müvekkili zarara uğratanlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunulacağını, dava konusu çekle ilgili hiçbir hukuki ilişki olmadığını, davalının böyle bir alacağı olmadığını, bu nedenle menfi tespit davalarının kabulü ile 29.08.2014 tarihli … Bankası Arnavutköy şubesi muhatap 70.000 TL meblağlı çekten ve aynı çek için yapılan İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının borcunun olmadığının tespitine ve ödenen paranın taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ticaret sicil kayıtlarına göre hisse devrinin 16.04.2015 tarihinde yapıldığını, çekin bankaya ibrazının 29/08/2014 tarihi olduğunu, davacının iddialarına karşılık yazılı belge sunmadığını yazılı olarak iddialarının ispatı gerektiğini bildirerek davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, … Bankası Fatih C.Arnavutköy İstanbul şubesine ait 29/08/2014 keşide tarihli ve … nolu çek hesabına ait 70.000 TL bedelli çekle kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı, çekin 29/08/2014 tarihinde bankaya ibraz edildiği, banka şubesi tarafından karşılıksızdır kaşesinin vurulduğu, çekin belirtilen tarihte davacı şirketin yetkili temsilcisi … tarafından keşide edildiği, … incelenen ticaret sicil kaydına göre çeki keşide etmeye yetkili olduğu, esasen davacı şirketin hisselerinin davacı tarafa çekin keşide tarihinden sonraki bir tarih olan 10/04/2015 tarihinde devredildiği çekin 29/08/2014 tarihinde tahsil için bankaya devredildiği anlaşılmakla davacının bu çekten dolayı borçlu olmadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığı ve davacının davaya konu çekten dolayı hukuken sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkilinin yetkili müessese izin belgesine sahip olup döviz alım satım işi ile iştigal ettiğini, 16/01/2015 tarihli Para ve Kambiyo Yasası tebliğine göre müvekkili şirketin faaliyet alanını münhasıran döviz alım satımı yapmak olduğunu, bunun dışında bir işle iştigal etmesinin mümkün olmayıp aksi durumun tespiti halinde cezai müeyyide ile karşılaşılacağını, buna rağmen müvekkili şirketi aleyhine ihtiyati haciz kararı alınarak hacze gelindiğini müvekkilinin de dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, ticari defterlerin incelenmesine ilişkin bilirkişi talebinin değerlendirilmemesi suretiyle eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davalının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin kötüniyet tazminat talebini reddetmesini ve ihtiyati tedbir kararını kaldırmamasının yasaya aykırı olduğunu, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmekle 2 senedir müvekkilinin icra dosyasından parayı alamadığını, kötüniyet tazminat koşulunun oluştuğunu, İİK’nın 72/4 maddesi gereğince dava alacaklı lehine neticelenirse tedbir kararı kalkacağından yasanın burada mahkemeye bir takdir hakkı vermediği dikkate alınarak tedbir kararının kaldırılmasını, istinaf isteminin kabulü ile hükmün kısmen kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklı … tarafından borçlu … Döviz … A.Ş. aleyhine 68.880,00 TL asıl alacak ile faiz, tazminat, komisyon ve ihtiyati haciz masrafı ile vekalet ücretinin tahsili hususunda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin dayanağının 29/08/2014 tarihli, keşidecisi … Tic. A.Ş., lehtarı … olan 70.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin arkasında 29/08/2014 tarihinde bankaya ibraz edildiği bakiyenin olmadığı belirtilerek yasal hükümlülük tutarının son hamil … ödendiğinin kayıtlı olduğu görülmektedir. İcra dosyasında bir örneği olan İstanbul 5. ATM’nin 2015/898 D.İş Esas, 2015/912 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararında 70.000,00 TL bedelli çek yönünden 68.880,00 TL’lik kısmı için ihtiyati haciz kararı verildiği görülmüştür.İcra dosyasında 06/07/2015 tarihli tutanak ile ihtiyati tedbir kararı gereğince paranın ödenmemesine karar verildiği görülmektedir. İstanbul CBS 2015/88842 Soruşturma sayılı dosyasında müşteki … tarafından, şüpheliler … ve … aleyhine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin başlatılan soruşturma yönünden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ekindeki gazete örneklerine göre; …. A.Ş.’nin ünvan değişikliği nedeniyle ticaret ünvanın … Ticareti A.Ş. olarak değiştiği, şirketin 30/12/2013 tarihinden itibaren 16/04/2015 tarihine değin yöneticisinin …. olduğu görülmektedir.
GEREKÇE:Dava, İİK 72.maddesi gereğince açılan istirdat davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki taraf vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Kambiyo sebebi illetten mücerret olup davaya konu çekin, davacı şirketin eski yetkilisi Hasan Kılıç tarafından keşide edildiği ihtilafsızdır. Dosyada mevcut Ticaret Sicil Gazetesi örnekleri ve çek örneğine göre; çekin bankaya ibraz tarihi olan 29.08.2014’te … şirket temsilciliğinin devam ettiği, hisse devrinin ibrazdan sonraki tarihte (16.04.2015 tarihinde) gerçekleştiği ve çekin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davacı şirketin keşideci olarak çek bedelinden sorumlu olduğuna yönelik kabulü ve davanın reddine dair kararı yerinde olup davacı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Davalı vekilinin istinaf istemi; kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi ve tedbirin devamına karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkindir. İİK 72/4 maddesine göre; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyatî tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez”.Davaya konu İstanbul …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında 06.07.2015 Tarihli tutanak ile tedbir kararının uygulandığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece; İİK 72/4 maddesine göre davalı lehine %20 tazminata hükmedilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi hatalı olup keza İİK 72/4 maddesi kararı gereğince tedbir kararı kendiliğinden kalkacak olmakla davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2017 gün ve 2015/678 Esas, 2017/207 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,3-Davanın REDDİNE,-Asıl alacağın %20’si tutarında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 1.195,43TL harçtan mahsubu ile 1.141,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 9,00 TL (posta-teb-müz) masrafı ile 85,70 TL istinaf başvuru harcın toplam 94,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/01/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.