Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3853 E. 2020/223 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3853 Esas
KARAR NO : 2020/223
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2017
NUMARASI : 2014/815 E. – 2017/194 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında münakit 04.10.2011 tarihli “Ticari Şartlar Anlaşması” ve eklerinin müvekkili şirketçe keşide edilen Söke ….. Noterliği 16.08.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshedildiğini, davalı şirketçe bu ihtarnamenin 11.09.2013 tarihinde tebellüğ olunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin sözleşme döneminden doğan alacakları bulunduğundan, işbu alacağın Söke …. Noterliğinin 03.10.2013 tarih ve … ihtarnamesi ile talep edildiğini, ancak olumlu yanıt alınamadığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile 262.711,00 TL tutarında ilamsız takip yapıldığını, davalının işbu takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın zaman kazanmak maksatlı, haksız ve iyi niyetten yoksun olduğunu belirterek itirazın iptali ile haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olup reddinin gerektiğini, toptan satış sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin kaynağını dilekçe ekinde de sunulu olan ve aşağıda sıralanan hususların oluşturduğunu, taraflar arasında akdedilen Ticari Şartlar ve Satın Alma Anlaşmaları, Fatura Teslim Listeleri müvekkili tarafından davacıya gönderilen cevabi ihtarnameler (Bakırköy ….Noterliği 19.11.2013 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile Bakırköy ….Noterliği 22.11.2013 tarih ve …. yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi) davacı tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamelerin haksız olduğunu, taraflar arasında düzgün ve sürekliliği olan ticari ilişkinin bahanelerle ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, bu bağlamda müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, yapılacak ticari defter incelemeleri ile de bu durumun ortaya çıkacağını belirterek davacı tarafından açılan davanın reddine, kötü niyetli ve haksız olarak müvekkiline takip açan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; son bilirkişi heyeti raporu yeterli görülerek davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının icra takibi kapsamında 113.241,28 TL asıl alacak, 837,68 TL faiz olmak üzere 114.078,96 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın bu miktar itibariyle kabulüne, davalının itirazının 113.241,28 TL asıl alacak, 837,68 TL faiz yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazla talebin reddine, kabul edilen değer yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddedilen 148.632,04 TL’lik kısmı yönünden ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğunu,Davanın kısmen kabule ilişkin kararın ise, eksik incelemeye dayalı olduğunu, 28/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden tanzim olunan 26 adet faturadan 46.487,78 TL’lik 24 adedinin haklı tanzim edildiğine ilişkin ispat vesikalarının sunulması gerektiğinin belirtildiği, dosyaya faturaların dayanağına ilişkin promosyon anlaşmaları ve ispata dair hesaplama detaylarının sunulduğunu ancak mahkemenin ek rapor almadan raporu hükme esas alarak karar verdiğini, Satış primi faturaları yönünden; 31/12/2013 tarihli fatura yönünden hesaplama tablosu ve 10/08/2012 tarihli promosyon anlaşması, 30/09/2013 tarihli fatura yönünden hesaplama tablosu ve 02/03/2013 tarihli promosyon anlaşması, 31/10/2013 tarihli fatura yönünden, ticari şartlar anlaşmasının ilgili maddelerinin dosyada belirtildiğini, anlaşmanın 4.maddesinin açık olduğunu, bilirkişi raporunda bu hususun gözden kaçırılmış olduğunu, Hedefe bağlı ciro primi faturası yönünden; ticari ilişki 30/11/2013 tarihli firma ile çalışma durdurulduğu için yıl sonu beklenmeden 29/11/2013 tarihli anlaşmaya göre düzenlendiğini,Metropost ceza bedeli faturası yönünden; davacı yanın 02/04/2013 tarihli promosyon anlaşması kapsamında hazırlanan MP17’de yayınlanan ürünler için ürün göndermemesi nedeniyle “MP17 sevkiyatsızlık cezası” olarak anlaşma gereği düzenlendiğini, ATT MP bedeli faturası yönünden; bilirkişi raporunda sözleşmenin 20.maddesine dayalı olarak tanzim edilen fatura ile hakkın kullanılmasından ötürü 31/08/2013 tarihli faturadan sonra 30/11/2013 tarihinde tanzim edilen faturanın açıklamasının yer almadığı belirtilmiş ise de 31/08/2013 tarihli faturanın ticari şartlar sözleşmesinin 20.maddesi kapsamında düzenlendiği, 30/11/2013 tarihli faturanın ise sözleşmenin 4.maddesi gereğince düzenlendiğini ve bu nedenle müvekkilinin haklı olduğunu,Analiz bedeli faturası yönünden; 17/07/2013 tarihli … Sanayi Tic. A.Ş.’ye ait özel istek analiz raporunun faturasıyla birlikte dosyaya ibraz edildiğini bu yöndeki talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu, Fiyat farkı faturaları yönünden; faturaların mal giriş dökümlerinin sunulduğunu, belgelerin 03/02/2017 tarihli dilekçe ekinde ibraz edildiğini, Toplam 46.487,78 TL olan faturaların taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince düzenlendiğini ve davacı tarafın faturalara itiraz etmemiş olduğunu, davacı tarafın bu faturalar yönünden borçlu olmadığına ilişkin kesin delil sunmadığını, Müvekkilinin davacıya borçlu olduğu iddiasına kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin ticari defter incelemesi için talimat mahkemesi aracılığıyla alınan rapora göre; müvekkilinin davacıya iddia olunan miktar kadar borçlu olmadığının tespit edildiğini, Yerel mahkemenin müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmesinin ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatı karar verilmemesinin hatalı olduğunu, 24 adet faturanın da davacının alacağından mahsubu gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararını kısmen kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmamış, istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME Davaya konu, Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı tarafça davalı aleyhine ihtarname ve faturaya dayalı olarak 260.031,00 TL asıl alacak, 2.680,00 TL faiz olmak üzere toplam 262.711,00 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, davalı vekilinin 26/11/2013 tarihi itibariyle sunduğu dilekçesinde; dosya borcunu 61.910,44 TL’lik kısmını ferilerini kabul ettiğini, fazlaya ilişkin kısma itiraz ettiğini beyan etmiş ise de, aynı gün itibariyle sunulan ikinci dilekçede borcun tamamına itiraz ettiklerini, kısmi itirazın sehven yapıldığını belirtmiş, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafça keşide edilen Söke …. Noterliğinin 16/08/2013 tarih. … nolu yevmiye nolu ihtarnamesinde; ticari şartlar anlaşmasının son erdiği ve yinelenmeyeceğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin muhattabına 11/09/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 03/10/2013 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamede;209.547,56 TL’nin ödenmesi hususunda 5 günlük mehil verildiği, ilgili ihtarnamenin muhattaba 07/10/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davalı taraf, Bakırköy …. Noterliğinin 24/09/2013 tarih, … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesinde; sözleşmenin feshini, haklı bir fesih nedenini bulunmadığı, aksinin kabulü halinde ise sözleşme gereğince 90 iş günü boyunca sözleşmenin yürürlükte olacağının belirtilerek 31/8/2013 tarihli, 69.223,88 TL bedelli faturanın ihtarnameye eklendiği görülmüştür.İlgili faturada “metropost bedeli” açıklaması yer almaktadır. Taraflar arasındaki 01/10/2011 tarihli satın alma sözleşmesi örneği dosyada mevcut olup, sözleşmenin 5.5 ve 5.6 maddelerinde ödeme hususu düzenlenmiş, 5.8 maddede taraflarca imzalanacak promosyon anlaşmalara, protokollere istinaden katılım bedeli, açılış katkı payı, reklam katkı payı, aktivite bedeli, wkz listeleme bedeli, ciro prim bedeli, satış teşfik vb. isimler altındaki ödemelerin ticari şartlar anlaşması çerçevesinde ayrı bir anlaşma yapılmamışsa satıcının cari hesabından Metro tarafından resen mahsup edilmesi kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki 04/10/2011 tarihli ticari şartlar anlaşmasının bir sureti dosyada mevcut olup, sözleşmede 2011 ve 2012 yılı için geçerli koşulların belirlendiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince davalı tarafın ticari defterlerin incelenmesi için talimat mahkemesi aracılığıyla rapor alınmış olup bilirkişi raporuna göre; defterlerin açılış ve kapanış tastiklerin süresinde yapıldığı ancak yevmiye kayıtlarında dönem başı açılış bilançosu ve dönem sonu kapanış bilançosunun görülememesi nedeniyle defterlerin birbirleriyle uygunluk denetiminin yapılamadığı, 01/10/2013 dönemi başlangıcı itibariyle davalının davacıya 31.509,60 TL borçlu olduğu, 20.170,25 TL’lik faturaların mal teslim belgeleri olmadığından şirket kayıtlarına alınmadığını, 5.326,63 TL’lik faturaların ise, ambar girişi yapıldığı halde faturalar tebliğ edilmediğinden defter kayıtlarına alınmadığı belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince davalı tarafın ticari defterlerin incelenmesi için talimat mahkemesiyle alınan raporda neticeten; takip tarihi olan 11/12/2013 tarihi itibariyle davacının defter kayıtlarına göre 319.581,08 TL alacaklı olduğu, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın tanzim ettiği ancak davacının süresinde itiraz ettiği toplam fatura değerinin 121.931,20 TL olduğu, davacı tarafça tanzim edilip davalının defterinde kayıtlı olmayan faturaların toplam 25.496,88 TL olduğunu, defter kayıtları arasındaki farkın defter karşılaştırılması suretiyle tespit edilebileceğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince defter karşılaştırılması yapılması için SMM bilirkişiden alınan 28/03/2016 tarihli raporda neticeten özetle; davacının kendi defterlerine göre 319.581,29 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin muavin defter hesap ektresi, defter ve belgelerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 63.545,77 TL borçlu olduğu, 71.425,85 TL bedelli 66 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, 121.851,90 TL bedelli 26 adet faturanın ise davalı tarafça düzenlenip davacı şirket tarafından ihtarname ile iade edilip alacaktan mahsup edilmeyen bedel olduğunu, davalı tarafça düzenlenen faturaların haklı olup olmadığı hususunda sektör bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesinin hükme esas aldığı 28/12/2016 tarihli raporda SMM, Sektör bilirkişisi, Borçlar Hukukçusu bilirkişi müşterek raporlarında özetle; 71.425,85 TL’lik faturaların davacı tarafça haklı nedenle kesildiğinin ispat edilemediği, takip alacağı olan 260.031,25 TL’den bu miktarın mahsubu ile davacının 188.605,40 TL alacaklı olduğu, sektörel incelemeye göre davalı tarafça kesilen 121.851,90 TL tutarlı faturaların 75.364,12 TL’lik kısmının davalı tarafından haklı olarak kesildiği, 188.605,40 TL’den 75.364,12 TL’nin mahsubu ile davacının 113.241,28 TL alacaklı olduğu, temerrüt tarihinden itibaren 837,68 TL işlemiş faiz talep edebileceği yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, davalı tarafça ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı, taraflar arasındaki ticari satış sözleşmesi çerçevesinde borcun ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine takip başlatmış ise de, dosyada mevcut bilirkişi raporları itibariyle tarafların ticari defterleri birbirleriyle örtüşmemektedir. İlk derece mahkemesinin kararına esas 28/12/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporuna karşı davalı vekili itirazlarını gerekçeli olarak sunmuştur. Dilekçe ekindeki belgelere göre davalı tarafça tanzim edilen ve davacı defterinde kayıtlı olamayan faturaların dayanak belgelerin incelenmesi, keza davalının itirazına konu 02/02/2013 tarihli promosyon anlaşması başlıklı ve davalı şirkete atfen imza bulunan anlaşmanın okunaklı örneğinin celbi ile davacı vekiline bu husustaki beyanının alınması sonrasındaki davalı vekilinin rapora karşı ayrıntılı itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınması gerekli iken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş ve mahkemece davalının rapora itiraz dilekçesinde sunulan belgeler yönünden gerekçeli kararda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması da dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2017 gün ve 2014/815 Esas, 2017/194 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 41,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 126,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/01/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.