Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3833 E. 2019/2052 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3833 Esas
KARAR NO : 2019/2052 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2011/116 E., 2017/88 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/10/2019
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nden verilen 28/03/2017 tarihli kararına karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; Dava Konusu TR 2003/01248 Numaralı Patentin 551 KHK gereğince yenilik özelliği içermediğinden,. … numaralı patent 551 KHK gereğince tekniğin bilinen durumunu aşmadığı, teknikteki uzman kişinin onu uygulamaya koyabileceği açıklıkta yazılmadığı ve davalı yan adına koruma altına alınmış olan … sayılı patentin tüm buluş basamağını içermediğinden 551 sayılı KHK madde 129 gereğince patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde davanın reddi gerektiğini, davanın mesnetsiz olarak açıldığını, dava konusu patente ilişkin buluşun uzman bir kişi tarafından uygulanması için yeterli bir şekilde, açık ve tam olarak tanımlandığını, yeterli bilgi içerdiğini, patentin yeni olduğunu, buluş basamağı içerdiğini davanının reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, dosyada toplanan tüm deliller, patent belgesi, belgeye konu istemler, davacı tarafça sunulan dökümanlar ve 30.06.2015 ve 22.07.2016 tarihli raporları hükme esas almak suretiyle uzman kişilerin tekniğin en yakın belgesi olan …’de bulunan bilgi ile birleştirilen ikinci dokümandaki … bilgi karşısında, TR 2003/01248 no.lu patent’teki tüm istemlerin buluş basamağından yoksun olduğu yani alanında uzman kişilerin bu dökümanları dikkate alarak yapacağı basit ve rutin test ve deneyler sonucunda patentteki buluşa ulaşacakları da raporlar kapsamı ile ispat edildiğinden, dolayısıyla dava konusu buluş ilgili teknik alandaki uzman için aşikar olduğundan, dava konusu patent bir bütün olarak buluşsal adım koşulunu içermediğinden dava konusu patentin 551 sayılı KHK’ nın 9 ve 129/1-a maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı hatalı bir rapor olduğunu, bilirkişilerin sorulan sorulara tatmin edici cevap veremediklerini, özellikle ısı ve nemin etkin madde ile yardımcı maddeler arasındaki etkileşimi, dolayısıyla etkin maddenin bozulmasını hızlandıran etkileşimi belirleyen birinci faktörlerden olup olmadığına ilişkin soruya cevap veremediklerini, üçüncü bilirkişi heyetinin uzman ve teknik bilirkişilerden oluşmadığını ikinci raporun bire bir kopyası olarak hazırlandığını hükme esas alınamayacağını, birinci bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu zira ilk raporda buluş basamağı incelemesi yapıldığını ilk raporda bilirkişilerin inceleme konusu ana istemde yer alan özelliklerin yeni olduğunu tespit ettiklerini aynı zamanda bunların yardımcı maddelerle geçimliliğinin farklı olabileceğini tespit ettiklerini, dolayısıyla farklı yardımcı maddelerle kullanımın kendine özgü bir geçimlilik yaratacağını belirlediklerini, ikinci rapordaki bilirkişilerin duruşmada dinlendiklerini tatmin edici bir cevap alınamadığını bu nedenle üçüncü rapora gidildiğini, bilirkişilerin taraflarca sunulmamış olan … nolu belgeyi incelemeye dahil ettiklerini bunun hatalı olduğunu, tüm itirazlarına rağmen buluş basamağı kriteri bağımlı istemler açısından incelenmediğini, ana istemin yeni olduğunun tüm bilirkişilerce kabul edildiğini, bağımlı istemler incelenmeden hükümsüzlük kararının verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalıya ait TR 2003/01248 nolu patentin yenilik özelliği içermediğinden,tekniğin bilinen durumunu aşmadığından, teknikteki uzman kişinin onu uygulamaya koyabileceği açıklıkta yazılmadığından,patentin tüm istemleri ile hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.551 Sayılı KHK’ 9. maddesine göre buluş basamağı koşulunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için “ buluşun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş olması” gereklidir. Türk Patent yargılamasında kesin çizgilerle belirlenmiş bağlayıcı bir test ve inceleme yöntemi mevcut olmamakla birlikte, EPC’ye taraf bir ülke olarak “problem-çözüm yöntemi” ağırlıklı bir inceleme gerçekleştirilmektedir. Öğretide “aşikar olmama” kavramı “teknik alandaki uzman kişinin patentin başvuru tarihinde ya da talep edilmişse rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumundan hareketle, istemlerde talep edilmiş bulunan buluşun kapsamı içinde bir sonuca ulaşacağı söylenebilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır . Bu kavram mahkeme kararlarında ise “çok karmaşık, çok üst düzey ve uzun süreli bir bilimsel çalışmaya gerek kalmadan, farazi uzman kişi veya kişilerin, tekniğin bilinen durumundaki en yakın referanstan hareketle, gerekirse yapacakları basit ve rutin deneyler sonucunda, patente konu buluşa ulaşabilecekleri konusunda makul bir başarı beklentisinin bulunması” şeklinde tanımlanmaktadır.Patent hükümsüzlük halleri 556 sayılı KHK’ nın 129. maddesinde düzenlenmektedir. Maddenin 1. fıkrasının (b), (c)ve (d) bentlerinde yazılı hükümsüzlük halleri dışında (a) bendine göre, KHK’nın 5 ila 10. maddelerinde belirtilen patent verilebilirlik şartlarına sahip olmayan patentlerin hükümsüzlüğüne karar verilir. Yenilik koşulu KHK’ nın 7. maddesinde, buluşsal adım koşulu ise KHK’ nın 9. maddesinde düzenlenmektedir. Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Patent Sözleşmesinin 56. md. göre buluş eğer tekniğin ilgili alanında uzman kişi için, tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında aşikar değilse, buluşsal adımın mevcut olduğu kabul edilecektir. Benzer şekilde 551 sayılı KHK nın 9. maddesine göre, buluş ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir. Buluşsal adım- buluş basamağı unsuru 551 sayılı KHK nın 9. maddesinde düzenlenmektedir. “Tekniğin bilinen durumunun aşılması” olarak da adlandırılan buluşsal adım koşulunun gerçekleşmesi için “buluşun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş olması” gereklidir. Türkiye nin de taraf olduğu Avrupa Patent sözleşmesinin 56. maddesine göre buluş eğer tekniğin ilgili alanındaki uzman kişi için, tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında “aşikar” değil ise buluşsal adımın mevcut olduğu kabul edilecektir.İlk derece mahkemesince TPMK’dan hükümsüzlüğü talep edilen patente ilişkin tüm dökümanlar istemleriyle birlikte celp edilmiştir. TR 2003/01248 B nolu patentin incelemi patent olarak verildiği 20 yıl süre ile koruma altında olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Birinci heyette yer alan bilirkişiler … 29.5.2013 ve 20.1.2014 tarihli ek raporları alınmış bilirkişiler raporlarında 551 sıyılı KHK’nın öngördüğü manada bilimsel bir buluş basamağı incelemesi yapılmadığı ve raporda sonuç olarak patentin yeni olduğu ve sanayiye uygulanabilir olduğu şeklinde rapor tanzim ettikleri görülmüştür.İlk derece mahkemesi ilk raporda buluş basamağı incelemesi yapılmadığından yapılan itiraz üzerine içinde patent vekilide bulunan ikinci heyetten rapor alma yoluna gitmiş bilirkişiler raporlarında davalıya ait TR 2003/01248 sayılı patentin buluş basamağına haiz olmadığı KHK 9.madde şartları kapsamında hükümsüz kılınması gerektiği belirtilmiştir.Yine ilk derece mahkemesi ikinci rapora da itiraz edilmesi üzerine uzman bilirkişi heyetinden 3. kez rapor alma yoluna gitmiş bilirkişiler raporlarında davalıya ait TR 2003/01248 sayılı patentin hükümsüzlüğüne hükmedilmesi gerektiğini bildirmişler, ayrık rapor düzenleyen bilirkişi …’in ise patent bilgisinin eksik olmasından dolayı, buluş basamağı açısından görüş bildirmesinin doğru olmadığını beyan ile teknik olarak sorulan sorulara yanıt vererek ayrık rapor tanzim ettiği görülmüştür. Daimizce çelişkilerin giderilmesi yönünden patentle ilgili konularda uzmanlı bulunan bilirkişi heyetinden rapor aldırılma yoluna gidilmiş Bilirkişiler … raporlarında özetle, davalıya ait 2003/1248 nolu patentin bağımsız istemler ile buna bağlı bağımlı istemlerden oluştuğunu,1 numaralı bağımsız istem ile 2 ve 3 nolu bağımlı istemlerin incelenmesi neticesinde bilinen teknik dökümanlarda fosfomisin trometamol ve bu ajanların bearber kullanımından bahsedilmediğini bu nedenle 1 numaralı bağmısız istem ve buna bağlı 2 ve 3 nolu bağımlı istemlerin bilinen teknik karşısında yeni olduğunu, 4 nolu bağmsız ile 5,6,7,8 nolu bağımlı istemlere ilişkin olarak ise bilinen teknik dökümanlarda fosfomisin trometamol ve bu ajanları beraber içeren bir formülüzasyondan bahsedilmediğini bu nedenle 4 numaralı bağımsız istem ve buna bağlı 5,6,7, ve 8 nolu bağımlı istemlerin bilinen teknik karşısında yeni olduğunu buluş basamağı olarak yapılan incelemeye göre ise davalıya ait TR 2003 01248 nolu patentin en yakın teknik Doküman olarak fosfomisinin stabilite sorununu açıklayan ve buna çözüm sunan D11 kodlu … nolu patentin belirlendiğini gerek davalı patenti gerekse D11 dökümanının aynı soruna yönelik çözümler sunduğunu, bu cümleden olarak D11 dömümanının fosfomisinin epoksi halkasının hidrolizinden meydana gelen bozulma ve bu bozulmayı engellemek için molekülün yüksek pH değerlerinde formüle edilmesi hususuna ilişkin olduğunu D11 dökümanının öğretisi ile fosfomisin trometamolün stabilite sorunu ile karşılaşan uzman kişinin bu sorunu nasıl daha kolay veya herhangi bir polimorf hazırlama işlemine gerek kalmaksızın çözebileceğini düşanebeliceğini, asidik ortamda kimyasal olarak bozulduğu bilinen bir molekülün bulundugu ortamı âsidik” pH dan kurtarmak için baz eklenmesi ise bilinen teknikte uzman kişiye göre oldukça aşikar bir çözüm metodu olduğunu D7 dökümanının ise fosfomisin trometamol gibi aside dayankısız olduğu bilinen pH” ya duyarlı bileşiklerin alkalı yapıda stabilize edici maddeler kulanılarak bozulmasının engellenmesinden bahsettiğini, bu bilgiler ışığında somut olayda bilinen teknikte uzman kişi adı geçen bazik maddeleri fosfomisin trometamol stabilizasyonu sağlamak için deneyeceğini bu nedenle D11 ve D7 kodlu dökümanların birleştirilmesi ile would kriteri sağlanmış olacağından 1 numaralı istemin buluş basamağı ortadan kalkacağını aynı değerlendirmenin 4 numaralı bağımsız istem içinde geçerli olduğunu, zira bu isteminde bazik maddeler ile fosfomisin trometamolün farmasötik bileşenlerden oluştuğunu, netice olarak 1 ve 4 nolu bağımsız istemlerin D11 ve D7 dökümanları karşısında buluş basamasğı içermediğini, bağımlı istemlere gelince 2 nolu bağımlı istemin bazik maddelerin tribazik sodyum karbonat veya arjinin olmasını açıkladığını D7 dökümanı sodyum karbonatı kapsadığından 2 nolu bağımlı istemin buluş basamağı olmadığını 3 nolu bağımlı istemin 1 numaralı bağmsız istemde listelenen ajanların %10 ile %100 arasında bulunmasını açıkladığını ancak patente ait tarifnamede verilen ajanların bu oranda kullanımının hangi etkink etkiye yol açtığının söz edilmediğini buda verilen ajanların rast gele seçilmiş olacağı izlenimini doğurduğunu bu nedenle 3 nolu bağımlı istemin buluş basamağı olmadığını, 5 ve 6 nolu bağımlı istemlerin 4 numaralı bağımsız istemde açıklanan bileşimin eriyebilen bir granüle olduğunu ve tek bir dozda bulunan fosfomisin trometamolün ise 5.631 g olduğunu açıkladığını bu istemde açıklanan özelliklerin her ikisininde bilinen teknikte yer alan doz ve dozaj olduğunu D11 dökümanındada suda çözülebilen granülelerin ve fosfomisin trometamol miktarından söz edildiğinden bu istemlerinde buluş basabağının olmadığını, 7 nolu bağımlı istemin seçilen ajanların tribazik sodyum sitrat veya sodyum karbonat veya arjinin olamsının açıkladığını D7 dökümanının sodyum karbonatı içerdiğini bu nedenle bu isteminde buluş basamağı içermediğini,8 nolu bağımlı istemin 4 nolu bağımsız istemde listelenen ajanların fosfomisin trometamole oranla molar miktarını açıkladığınıbu istemde verilen oranların herhangi bir teknik etkisinin olup olmadığının patent tarafından açıklanmadığını aralığın geniş olduğunu verilen oranın rast gele seçildiğini bu isteminde buluş basamağı içermediğini beyan etmişlerdir. İddia savunma dosya kapsamı dairemizce uzman bilirkişilerden alınan en son rapor nazara alındığında, davalıya ait 2003/1248 nolu patentin bağımsız istemler ile buna bağlı bağımlı istemlerden oluştuğu,1 numaralı bağımsız istem ile 2 ve 3 nolu bağımlı istemlerin incelenmesi neticesinde bilinen teknik dökümanlarda fosfomisin trometamol ve bu ajanların beraber kullanımından bahsedilmediği bu nedenle 1 numaralı bağmısız istem ve buna bağlı 2 ve 3 nolu bağımlı istemlerin bilinen teknik karşısında yeni olduğu, 4 nolu bağmsız ile 5,6,7,8 nolu bağımlı istemlere ilişkin olarak ise bilinen teknik dökümanlarda fosfomisin trometamol ve bu ajanları beraber içeren bir formülüzasyondan bahsedilmediği bu nedenle 4 numaralı bağımsız istem ve buna bağlı 5,6,7, ve 8 nolu bağımlı istemlerin bilinen teknik karşısında yeni olmakla birlikte davalıya ait TR 2003 01248 nolu patentin en yakın teknik Doküman olarak fosfomisinin stabilite sorununu açıklayan ve buna çözüm sunan D11 kodlu … nolu patentin belirlendiği gerek davalı patenti gerekse D11 dökümanının aynı soruna yönelik çözümler sunduğu, bu cümleden olarak D11 dömümanının fosfomisinin epoksi halkasının hidrolizinden meydana gelen bozulma ve bu bozulmayı engellemek için molekülün yüksek pH değerlerinde formüle edilmesi hususuna ilişkin olduğu D11 dökümanının öğretisi ile fosfomisin trometamolün stabilite sorunu ile karşılaşan uzman kişinin bu sorunu nasıl daha kolay veya herhangi bir polimorf hazırlama işlemine gerek kalmaksızın çözebileceği düşünülebileceği, asidik ortamda kimyasal olarak bozulduğu bilinen bir molekülün bulundugu ortamı âsidik” pH dan kurtarmak için baz eklenmesi ise bilinen teknikte uzman kişiye göre oldukça aşikar bir çözüm metodu olduğu D7 dökümanının ise fosfomisin trometamol gibi aside dayankısız olduğu bilinen pH” ya duyarlı bileşiklerin alkalı yapıda stabilize edici maddeler kulanılarak bozulmasının engellenmesinden bahsettiği, bu bilgiler ışığında somut olayda bilinen teknikte uzman kişi adı geçen bazik maddeleri fosfomisin trometamol stabilizasyonu sağlamak için deneyeceği bu nedenle D11 ve D7 kodlu dökümanların birleştirilmesi ile would kriteri sağlanmış olacağından 1 numaralı istemin buluş basamağı ortadan kalkacağı aynı değerlendirmenin 4 numaralı bağımsız istem içinde geçerli olduğu, zira bu isteminde bazik maddeler ile fosfomisin trometamolün farmasötik bileşenlerden oluştuğu, 1 ve 4 nolu bağımsız istemlerin D11 ve D7 dökümanları karşısında buluş basamasğı içermediği, bağımlı istemlere gelince 2 nolu bağımlı istemin bazik maddelerin tribazik sodyum karbonat veya arjinin olmasını açıkladığı D7 dökümanı sodyum karbonatı kapsadığından 2 nolu bağımlı istemin buluş basamağı içermediği, 3 nolu bağımlı istemin 1 numaralı bağmsız istemde listelenen ajanların %10 ile %100 arasında bulunmasını açıkladığı ancak patente ait tarifnamede verilen ajanların bu oranda kullanımının hangi teknik etkiye yol açtığının söz edilmediği buda verilen ajanların rast gele seçilmiş olacağı izlenimini doğurduğu bu nedenle 3 nolu bağımlı istemin buluş basamağı içermediği, 5 ve 6 nolu bağımlı istemlerin 4 numaralı bağımsız istemde açıklanan bileşimin eriyebilen bir granüle olduğu ve tek bir dozda bulunan fosfomisin trometamolün ise 5.631 g olduğunu açıkladığı bu istemde açıklanan özelliklerin her ikisininde bilinen teknikte yer alan doz ve dozaj olduğunu D11 dökümanındada suda çözülebilen granülelerin ve fosfomisin trometamol miktarından söz edildiğinden bu istemlerinde buluş basamağını içermediği, 7 nolu bağımlı istemin seçilen ajanların tribazik sodyum sitrat veya sodyum karbonat veya arjinin olmasının açıkladığı D7 dökümanının sodyum karbonatı içerdiği bu nedenle bu isteminde buluş basamağı içermediği,8 nolu bağımlı istemin 4 nolu bağımsız istemde listelenen ajanların fosfomisin trometamole oranla molar miktarını açıkladığı bu istemde verilen oranların herhangi bir teknik etkisinin olup olmadığının patent tarafından açıklanmadığı aralığın geniş olduğu verilen oranın rast gele seçildiğini bu isteminde buluş basamağı içermediği anlaşımakla davalı vekilinin istinaf istemleri yerinde görülmediğinden reddine duruşma açılarak çelişkilerin giderilmesi yönünden inceleme yapılıp yeniden rapor alınmakla hükmün HMK.3531-b-3 ve 354 vd. Maddeleri gereğince yasal nedenlerle kaldırılmasına davanın kabulüne davalıya ait TR 2003/01248 nolu patentin hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : HMK’nın 353 1-b-3 ve 354 maddeleri gereğince İstanbul 1. FSHHM’nin 2011/116 E. 2017/88 K.sayılı hükmün kaldırılmasına, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, Davanın kabulü ile, davalı adına 2003/01248 numarasında tescilli patent belgesinin hükümsüzlüğüne,Kararın kesinleşmesine mütakıp kesinleşmiş karar örneğinin sicile işlenmesine, TPMK’ya gönderilmesine,İlk derece yargılaması yönünden: 1-Alınması gereken 44,40 TL harcın peşin olarak alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına, 2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 30,30 TL peşin harç, 18,40 TL başvuru harcı, 196,00 TL tebligat-müzekkere masrafı, 8.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.244,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf yargılaması yönünden:4-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapıldığından, davacı yararına Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/10/2019