Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3824 E. 2020/207 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3824 Esas
KARAR NO: 2020/207 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2017
NUMARASI: 2015/981 E., 2017/447 K.
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı yan dilekçesinde özetle ; davalının müvekkilinden kozmetik ürünleri siparişi verdiğini ve bu ürünlerin fatura edilerek kendisine teslim edildiğini ,ancak aldığı ürünlerin parasını ödememesi nedeni ile icra takibi yaptıklarını, takibe de haksız yere itiraz edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı yanın yasal sürede verdiği bir cevap dilekçesinin bulunmadığı, duruşmada mal teslimini kabul etmediği yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince ; davacının sadece yevmiye defterini sunduğu, dava konusu 3 ayrı faturanın tebliği teslim yönünden belge imza bulunmamakla birlikte, buna ilişkin sevk irsaliyelerinde imza yer aldığı, davacı defterlerinde 54.138,66.TL alacak göründüğü, davalı BA BS formlarının incelenmesinden bu fuaturalara dair beyan bulunmadığı, alacağın varlığı kabul edilirse takipten önce istenen 513,95.TL faiz isteminin yerinde olmadığı tesbit edilmiştir. İlerleyen aşamada davacı yan 18.01.2017 tarihli dilekçe ile yemin deliline dayanmış sonra 10.05.2017 tarihli oturumda bu delile dayanmaktan vazgeçerek , mahkemece diğer delillerle davanın sonuçlandırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı ile davacı yanın fatura alacağı iddiasıyla giriştiği takibe esas malın ve faturaların davalıya teslim ve tebliğini ispat edemediği, defterlerden sadece yevmiye defteri sunulmuş olmakla çapraz inceleme sağlanamadığından mali bilirkişi incelemesinin yeterli olmadığı, davacı yanın yemin delilinden vazgeçtiği davalının bu yönde itirazı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının fatura içeriğindeki malın teslimine ve alacağın varlığına ilişkin iddiası sabit olmadığından, davalının da işyerinde kayıtlı başka çalışan bulunmadığı anlaşıldığından imza incelemesi yapılmasına yani sevk irsaliyelerinin değerlendirilmesine gerek duyulmamıştır. Şu haliyle tam olarak incelenemeyen davacı defter ve belgeleri delil gücü taşımamakla irsaliye imza değerlendirmesi yapılmamış olan eldeki dosyada yemin delilinden de vazgeçilmekle ispat olunamayan davanın reddi g
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “…Dosyada alınan bilirkişi raporu eksik ve yetersizdir. Müvekkilim şirket, davalıya mal satışı ve teslimi yapmıştır. Bu hususta davalının da sevk irsaliyesinde imzaları mevcuttur. Bilirkişinin lehimizde verdiği rapor, Sn.Yerel Mahkemece aleyhte gibi yorumlanmıştır. Dava konusu olayla ilgili davacı şirket temsilcisinin olayın akışından daha fazla bilgisi olduğu için kendisi ek istinaf dilekçesi ile gerekçelerini ayrıca sunacaktır. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir. Davacı şirket yetkili istinaf dilekçesinde dava konusu ile doğrudan ilgisi bulunmayan ve şirketin mali bilançolarının kasten borca batık haline nasıl geldiğini izah etmiş, soruşturma dosyalarını sıralamış dava konusu alacağa ilişkin olarak da bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığı, bu rapora göre verilen kararın da gerçeği yansıtmadığı nedenle kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ticari satıma dayalı itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden tarafa aittir.Yani davacı yan alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamalıdır. Davacı yan sadece yevmiye defterini sunabilmiş olup, diğer kayıtlarını ve özellikle dava konusu fatura ve sevk irsaliyesi asıllarını dosyaya sunamamaktadır. Aşamalarda verdikleri yazılı ve sözlü beyanlarda sevk irsaliyesi aslının karşı tarafta olduğunu ve kasten sunmadıklarını beyan etmektedir. Oysa sevk irsaliyesinin aslı malı sevk eden yanda kalır. Sureti alıcıya verilir. Bu nedenle faturanın ve sevk irsaliyesinin aslını sunma sorumluluğu ve buna bağlı ispatlar davacı/satıcı yükümlülüğündedir. Böyle bir belgenin aslının ibraz edilmediği de anlaşılmakla mahkemenin belge aslı olmadan imza incelemesi yapması da belge inceleme konusundaki usul ve prosedüre göre olası değildir. Yine davacı yan yemin deliline dayanmaktan feragat etmiş ve bu husus davalı yanca da kabul edilmiştir. Alıcı/ davalının BA formlarında faturaya rastlanılmamış ve KDV beyannamesinde de ilgili fatura bulunmamıştır. Mal teslimi kanıtlanamadığından, ilk derece mahkemisinin davanın reddi yönündeki kararı yerinde olup, davacı yanın bizzat ve vekili aracılığı ile yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacı yandan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı ya nüzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/01/2020 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.