Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3821 E. 2020/213 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3821 Esas
KARAR NO : 2020/213 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2017
NUMARASI : 2016/36 E., 2017/111 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı yanca açılan davada “…Müvekkil ile davalının ticari ilişkisinin bulunduğu ve bu ticari ilişki kapsamında davalıya ( … bayisi olarak bira ve diğer alkollü içecekler) mal sattığı, satışa konu malların davalının işlettiği eğlence merkezi olan …. isimli işletmesine teslim edilmiş olup, ekte sunulan irsaliye faturalar ile sabit olduğu, Müvekkil şirket tarafından satılan malların davalıya teslim edildikten sonra, mal bedellerine karşılık olarak,dilekçede detayı bulunan faturaları düzenleyerek, davalıya tebliğ ettiği, davalının bu faturalara istinaden kısmi ödeme yaptığı, Müvekkil şirketin yukarıda dökümü yapılan faturalardan kaynaklanan alacağını tahsil edememesi üzerine, davalı hakkında İstanbul …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yasal takibe başladığı, davalının itirazı ile takibin durduğu, Bu nedenle, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi ….” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “….Müvekkili …, ruhsat sahibi olduğunu. Müvekkilinın, adına irsaliye faturalarının kesildiği … adlı yerin ruhsat sahibidir. Bu işletme … adlı kişiye kiraya verildiğini,. Davacı şirketin bu işletmenin … tarafından işletildiğini de bildiğini, Faturaların kesilmiş olduğu tarih itibari ile burayı … işlettiğini, Kira sözleşmesi devam ettiği müddet boyunca müvekkilinin dava konusu işletmeye gitmediğini, Daha sonra … üzerinde düşen yükümlülükleri yerine getirmediği için, müvekkilinin sözleşmeyi feshedip, …’yı oradan tahliye ettirdiğini, davacı taraf, dava konusu ettiği malları müvekkiline teslim etmediğini, Davacının ticari ilişkileri … ile olduğunu…. ” beyanla davanın reddini ve ihbarını talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “….Davacı davalıyla olan ticari ilişkisi kapsamında … bayi olarak davalı borçluya mal satışı yaptığı eğlence merkezi olan işletmeye teslim edilen malların irsaliyeli faturalarla sabit olduğu davalının kısmi ödeme yaptığı bakiye alacağını ödemediği bu sebeple icra takibi yaptığını beyan etmiş davalı ise davaya cevap vermemiş sonraki aşamada davalı söz konusu işletmenin 2013 tarihli protokolle dava dışı … isimli kişiye işletmeyi devrettiğini malların parasını kazandığını ihbar olunan kişinini aldığını, bu sebeple davanın reddine ihbar olunan … borcu üstlenmiştir kabul etmiştir, bu aşamada uyuşmazlık faturaya konu malların teslim edilip edilmediği noktasında teslim edilen ve bedeli ödenmeyen alacaktan davalının sorumlu olup olmadığının noktasındadır gelinen aşamada bu zamana kadar davalı adına kesilen faturalara itiraz edilmediği gibi söz konusu işletmenin ruhsatının davalı adına resmi olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca bu aşamada ihbar olunan borcu üstlenmesi hayatın olağan akışına uygun bulunmamış sonradan getirilen protokole rağmen eğlence işletme ruhsatının halen davalı adına olması davalının bu zamana kadar faturalara itiraz etmemiş olması dikkate alındığında söz konusu taraflar arasındaki ticari ilişki ve faturalar ve defterler üzerinde yapılana inceleme sonucu HMK 222 madde uyarınca taraflar lehine delil niteliğinde bulunduğundan takip tarihi itibariyle 21.241,95 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren de avans faizi uygulanabilecek şekilde davacının alacaklı olduğu ve bundan da davalının sorumlu olduğu sabit olduğundan…” davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı yan kararı istinaf etmiş ve dilekçesinde “…Dava konusu malları davacı şirketten tesim almamıştır. Davacı, dava konusu malları …’ya teslim etmiştir. Davacı, üçüncü şahıs … ile işbirliği sonucunda hareket etmeleri ve bu faturaları müvekkilimin muhasebecisine kestirip ticari defterlere kaydetmeleri sonucu hukuka aykırı olarak müvekkilimi borçlu göstermişlerdir…- Davacı şirket, kiracı … ile her yıl çok yüksek rakamlarda bira satışı yaptığından ötürü her yıl 100.000-TL’sı civarında primi ve prim karşılığı fıçı birayı bedava verdiği halde, alacağını tahsil için müvekkilim …’ya kötü niyetli olarak icra takibi yapmıştır. Davacı şirketin her yıl 100.000 lira primi …’ya vermeyip, …’ya teslim etmesi davacının kötüniyetinin ispatıdır. Yargılamanın aşamasında yerel mahkemeye sunulan sözleşme ile müvekkilimin işletmeyi …’ya devrettiği sabittir. Ayrıca …’nın mahkeme huzurunda açıkca ve dürüstçe vermiş olduğu beyanında ” işletmeyi ben devraldım, dava konusu borcu kabul ediyorum ve dava dilekçesindeki faturalarda yazan borçların hepsini kabul ediyorum” demiştir. Yukarıda da açıklmaya çalıştığımız üzere içkili yerlerin ruhsat alması çok zor olduğundan …, müvekkilimin ruhsat sahibi olduğu işletmeyi aralarında yapmış oldukları sözleşme ile işletmenin tüm hukuki, cazai, kamu ve özel borçları üstlenerek devralmıştır….” davanın reddi gerektiğinden kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı yan aşamalardan beri akdi ilişkinin tarafı olmadığını, sadece ruhsat sahibi olduğunu savunmuş ancak bu savunma ve ihbar olunanın borca katılma beyanına rağmen ilk derece mahkemesince sözleşme getirtilmemiş, sözleşmenin asaleten mi vekaleten mi imzalandığı, imzacıların kimler olduğu hususu araştırılmamıştır. Borçlu yan adına yapılan ödemelerin kimin tarafından yapıldığı yönünde de bilirkişi raporunda açıklık bulunmamaktadır. Davalı savunmasına rağmen varsa ödül primi ödemesinin kime yapıldığı hususu da araştırılmamış ve belge bilgi toplanıp ek rapor alınmamıştır.Bu nedenle öncelikle akdi ilişkinin taraflarının şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulması , sözleşmenin kimler arasında yapıldığının açıklığa kavuşturulması, ihtilafsız dönem ödemelerinin kimin tarafından yapıldığının araştırılması ve davalı yanın akdi ilişkinin tarafı olduğu yönündeki şüpheler bertaraf edildiğinde de ihbar olunanın beyanı TBK ‘nun 201. maddesine göre değerlendirilip sonuca varılması gerekmekte olup, kararın eksik inceleme ve araştırma ile verildiği görülmüştür.Bu nedenle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ; Yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2-Davalı yanca yatırılan 364,46 TL peşin harcın davalı yana iade edilmesine 3-İstinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL, posta gideri 13.00 TL ki toplam 109,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 madde gereğince KESİN olmak üzere 30/01/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.