Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3794 E. 2018/2633 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3794 Esas
KARAR NO : 2018/2633 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2017
NUMARASI : 2017/193 E., 2017/350 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirketin ticari ilişkileri nedeniyle mal alım satımı gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket tarafından fatura ve irsaliyeler ile malların davalı şirkete teslim edildiğini, ancak teslim edilen malların karşılığında davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının itirazının iptaline, davalının menkul , gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarınının ihtiyaten haczine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunarak müvekkili şirketin yerleşim yeri/idare merkezi olan Ankara olduğundan yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, dava konusu olayın temelinde taraflar arasındaki sözleşmenin söz konusu olduğunu , sözleşmeden, sevk irsaliyeleri ve faturalardaki adres bilgisinden, sözleşmenin ifa erinin müvekkilinin Ankara’daki üretim tesis yerinin olduğunun açık iradeyle ortaya konulduğunu , HMK 10. Maddesi gereğince Ankara İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ve bu ilişki gereği fatura ve irsaliyeler düzenlendiğini belirtmiş ise de düzenlenen faturaların ve irsaliyelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, alacağa dayanak olarak gösterilen ancak dosyaya sunulmayan fatura ve irsaliyelere karşı savunma yapılamayacağını, likit olmayan borca istinaden yapılan icra takibinde müvekkilinin itirazının haklı olduğunu, davacının mesnetsiz davasının reddi ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/193E-2017/350 K sayılı kararı ile; HMK’nun 6. Maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, dava konusu olayda davalı şirketin sicil adresinin Ankara olduğunu, dolayısıyla davaya bakma yetkisinin Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine , dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin satış sözleşmesi olup her iki tarafa da borç yüklediğini, satıcının borcunun satılan malın alıcıya teslim borcu, alıcının borcunun ise satılan mal karşılığı bir bedeli satıcıya ödemek borcu olduğunu, her ne kadar davalı tarafça borcun ifa yerinin faturalar ve irsaliyeler dikkate alındığında davalının ikametgahı olduğu belirtilmişse de, bunun satıcının teslim borcu için geçerli olduğunu , alıcının borcu için geçerli olan mal bedelinin ödenmesi borcu yönünden geçerli olmadığını,TBK 89/1 maddesi gereğince de para borcu götürülecek borçlardan sayıldığından alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin sözleşmenin if yeri olması nedeniyle, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olması nedeniyle kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevap vermediği görülmüştür.
GEREKÇE:
İtirazın iptaline konu davada, davacı vekilinin, taraflar arasındaki mal alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunduğunu ileri sürdüğü, davalı vekilinin de taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği ancak sunulan faturalar ve sevk irsaliyelerinden sözleşmenin ifa yerinin müvekkilinin üretim tesisinin bulunduğu Ankara olduğunu savunduğu ve yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/193E-2017/350 K sayılı kararı ile; HMK’nun 6. Maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalı şirketin sicil adresinin Ankara olduğu, gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine , dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verdiği anlaşılmıştır.
Davacı alacaklının icra takibini Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile başlattığı, takip konusu alacağın fatura alacağı olduğunun taraf vekillerinin beyan ve kabulleri ile sunulan belgelerden anlaşıldığı, davalı vekilinin taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisini kabul ettiği, icra takibine konu borcun para borcu olduğu, 6100 Sayılı HMK 10. maddesinde ” Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir ” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 Sayılı TBK 89. Madde düzenlemesinin gözönüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir dendiği, davacı alacaklı vekilinin itirazın iptali davasını, ikametgahının bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açmasında usule aykırılık bulunmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince istinaf talebinin KABULÜNE,
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/04/2017 tarih ve 2017/193 E., 2017/350 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf aşamasında peşin olarak alınan 31,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 43,20 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 128,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 07/12/2018