Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3782 E. 2018/2630 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3782 Esas
KARAR NO : 2018/2630 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2016
NUMARASI : 2016/524 E., 2016/834 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde ; …. A.Ş.’nin Beşiktaş … Noterliği’nin 02/07/2013 tarih ve …. sayı ile tasdikli 30/06/2013 tarihli olağan genel kurul kararı ile, tüm aktif ve pasifleri ile birlikte müvekkili davacı şirkete devrolunduğunu, davalı tarafın borcu mukabilinde vermiş olduğu 10.000,00 TL bedelli çekin iptaline ilişkin mahkeme kararı olduğunu, bu nedenle davalıya ödeme konusunda bilgi verildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, icra takibine başlandığını, davalı tarafça kötüniyetli ve haksız yere imza itirazında bulunduğunu, yetki itirazında bulunulduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ikamet adresinin Turhal olduğunu, taraflar arasında yetki sözleşmesinin mevcut olmadığını, müvekkilinin takip yapan firmaya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin bahse konu çeke ilişkin imzasının bulunmadığını böyle bir çeki imzalamadığını, imzasının bulunması halinde de imzanın sahte olduğunu, ayrıca çek bedelinin müvekkilinden ya da başka bir kişiden icra takibi yolu ile talep edilmenin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Turhal Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/222 E-2012/473 K.sayılı kararı ile, … A.Ş. tarafından açılan davada; Turhal …bank Şubesi’ne ait , keşidecisi …, keşide yeri Turhal olan, hamiline düzenlenmiş ,10.000 TL bedelli çekin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün 2015/28464 Esas sayılı icra doyasının incelenmesinde; …benk A.Ş. Turhal Şb. C-4-0106748 Seri 28/03/2012 keşide ve 10.000,00TL meblağlı çeke dayalı alacağın tahsili talebiyle davalı borçlu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, borçlu davalının süresinde ibraz ettiği itiraz dilekçesinde ; İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkisinin bulunmadığı, müvekkilinin adresinin Turhal olduğu, taraflar arasında akdedilmiş yetki sözleşmesi bulunmadığı, alacaklı ile yetki sözleşmesi yada başka bir sözleşme amzalamadığını taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, çek ciro etmediğini ve imzalamadığını çek üzerinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını var ise de sahte olduğunu, çekin zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.
İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2016 tarihli 2016/524 Esas- 2016/834 Karar sayılı kararında; ” 2004 sayılı İcra ve İflas Yasası 50.maddesinde para veya teminat borçlarının takibi hususunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanması gerektiği düzenlemesi bulunduğu, somut olayda bir para alacağının icra takibine konu edilmesi nedeniyle 2004 sayılı İİK’nun 50.maddesindeki atıf nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın yetkiyi düzenleyen 6.maddesinin uygulanacağı, dosya kapsamında davalı borçlunun yerleşim yerinin Turhal olduğu, davaya ve takibe konu alacağın aranılacak borçlardan olması da göz önüne alındığında davacının İstanbul İcra Dairesinde takip yapmasının hukuka uygun olmadığı, yetkisiz olduğu, takip bakımından yetkili icra dairesinin Turhal İcra Dairesi olduğu” gerekçesiyle , icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin , ilk derece mahkemesi kararında lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle istinaf talebinde bulunduğu, Dairemizin 28/04/2017 tarihli 2017/442 Esas- 2017/1249 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin de süresinde istinaf talebinde bulunduğu ancak mahkemenin başvuru dilekçesinin , UYAP ekranından istinaf başvurusu olarak yapılmaması, dilekçenin vekaletname arkasında kalması nedeniyle kayıt yapılamadığına dair tutanak tuttuğu ve dosyayı davacının istinaf başvurusunun incelenmesi için tekrar gönderdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; Mahkemenin kararında; borcun para borcu olduğundan bahisle “götürülecek borç” olarak değerlendirilmesine karşın hatalı atıf yapılarak HMK 5 ve devamı maddeleri dikkate alınmadan genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim mahkemesi olduğu kanaatine varıldığını, kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu borcun taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle para borcu olduğunu, TBK 89. Madde gereğince götürülecek borç olduğunu, davacının ikametgahı mahkemesinin İstanbul mahkemeleri olduğunu kararın kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava davalı borçlunun, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebiyle açıldığı, davalının itirazında İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığını, borçlunun ikametgahı Turhal’da olduğundan, Turhal İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu beyanla yetki itirazında bulunduğu, alacaklı ile arasında ticari ilişki bulunmadığını, sözleşme ve çek imzalamadığını, beyan ettiği, cevap dilekçesinde de itirazlarını tekrarladığı görülmüştür.
Davaya konu ilamsız icra takip dayanağı olarak …bank A.Ş. Turhal Şb. C-4-0106748 Seri 28/03/2012 keşide ve 10.000,00TL meblağlı çek olarak gösterildiği, çekin (davacı şirkete aktif ve pasifi ile devredildiği beyan edilen ) . … A.Ş. Tarafından Turhal Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada verilen 2012/222 Esas -2012/473 Karar sayılı karar ile iptaline karar verildiği, çek aslının bulunmadığı, çekin önyüz fotokopisinin dava dilekçesi ekinde ibraz edildiği, keşidecisinin … olduğu, hamiline düzenlendiği görülmüştür.
Davacı vekilinin takibe konu çekin davalı tarafından, …San.A.Ş. ‘ye borcuna karşılık verildiğini beyan ettiği anlaşılmışsa da, davalının davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, çak keşide etmediğini, ibraz edilen fotokopi belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunduğu, davaya ve takibe konu belgenin çek vasfının bulunmadığı gözönüne alındığında , HMK 10. Madde ve 6098 Sayılı TBK 89. Madde hükümlerine göre ifa yeri icra müdürlüğü sıfatıyla davacının ikametgahında bulunan icra müdürlüğünün yetkili olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı tarafça temel ilişki kabul edilmediğinden yetkili icra müdürlüğünün genel hükümlere göre tespitinin gerektiği, İlk derece mahkemesinin HMK 6. Madde gereğince yetkili icra müdürlüğünün davalının ikametgahının bulunduğu, Turhal İcra Müdürlüğü olarak kabulü ile yetkili icra müdürlüğünde yapılmış takip bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 06/12/2018