Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3757 E. 2018/2294 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3757 Esas
KARAR NO : 2018/2294
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2016
NUMARASI : 2011/47 2016/264
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …Ş vekili asıl davada; müvekkilinin gerek kendisi, gerekse grup şirketlerinin medya, televizyon , reklam ve pazarlama sektöründe faaliyet gösterdiğini ve planetle başlayan birçok tescilli markalarının olduğunu, özellikle de .. , …, … televizyon kanallarıyla da ulusal yayın yaptığını, davalıya ait 200/03406 numaralı “… Şekil ” markasının 35,36,38,40,41,42,43,44,45.sınıflarda tescilli bir hizmet markası olduğunu ve iştigal konularının bilgisayar donanımı, teknik servis, destek hizmetleri vs olduğunu, dolayısıyla bu markanın hiçbir şekilde tescilli olduğu 38,40 ve 41.sınıflarda yer alan mal ve hizmetler için kullanılmamış olup halen de kullanılmadığını, özellikle de tescil tarihi olan 27/04/2001 den beri hiç kullanılmadığını, dolayısıyla 5 yıllık kullanmama kriterinin (KHK 14 ve 42) gerçekletiğini belirterek dava konusu markanını 5 yıllık süreyi aşan kullanmama nedeniyle 556 Sayılı KHK’nın 14 ve 42.maddeleri gereğince 38,40 ve 41.sınıflarda hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük kararı verilmemesi halinde aynı maddeler uyarınca söz konusu sınıflarda markanın kullanılmadığı alt emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….e Ltd. Şti vekili asıl davada; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, müvekkili şirketin kurulduğu 13/12/199 yılından bugüne kadar yazılım ve internet teknolojileri alanlarında müşterilerine hizmet verdiğini, ayrıca “… , .. . ..” ürünü ile …TV olarak internet üzerinden televizyon yayını yaptığını, müvekkiline ait internet adresince verilen hizmetlerin ve kapasitesinin tespit edilebileceğini, hükümsüzlüğü talep edilen 38,40 ve 41.sınıflarda kesintisiz olarak kullanımın devam ettiği, davacının kötü niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemşitir.
Birleşen İstanbul 4.FSHHM’nin 2011/53 esas sayılı dosyasında davacı … LTd. Şti vekili; müvekkilinin …nolu markanın sahibi olduğunu, bu markanın uzun yıllardır müvekkili tarafından kullanıldığını, davalının ise markayı reklam, tanıtım ve afişlerinde kullandığnı, davalının eylemlerini markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ile 10.000 TL maddi ve 10000 TL manevi olmak üzere toplam 20.000 TL tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … A.Ş ve… A.Ş vekilleri; davacının davasına dayanak yaptığı markanın 38,40 ve 41.sınıflarda hükümsüzlüğü için 01/04/2011 tarihinde dava açtıklarını, her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiğini, müvekkili…A.Ş açısından … ibareli bir marka ile ilgisinin olmadığını, bu nedenle bu müvekkili yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, davanın …ve … A.Ş’ye ihbarını talep ettiklerini, davacının …TV olarak herhangi bir markası bulunmadığını, davacı markasının tanınmış olmadığını, markalar arasında benzerlik de bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu 2000/03406 sayılı markanın 36.sınıfın alt grubunda sadece haberleşme hizmetleri: bilgisayarlar arasında iletişim hizmetleri emtiaları ile tescilli olduğu, 41.sınıfta belirtilen baskı hizmetleri, 41.sınıfta yer alan dergi, kitap, gazete vb gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılması yönüden hizmetler emtiaları yönünden ise markanın tescilinin bulunmadığı, sadece 38.sınıf alt grupta yer alan haberleşme hizmetleri: internet servisi sağlama hizmetleri dahil hizmetler yönünden 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesi kapsamıdna kullanıldğı, tescilli olan diğer mal ve hizmetler yönünden ise kullanıldığının kanıtlanamadığı gerekçeleri ile asıl davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli … digital planet markanın tescilli olduğu 38.sınıftaki alt gruptan haberleşme hizmetleri, (bilgisayarlar arasında iletişim hizmetleri dahil ) emtiaları hariç bu sınıftaki diğer emtialar ve 40 ve 41.sınıflar alt gruptar tescilli olduğu emtialar yönünden kısmen iptaline ve sicilden terkinine; birleşen dava yönünden ise planet ibaresinin davacının ticaret unvanında tescilli olmadığı, davacının unvanındaki ek unsurun … harflerinden oluştuğu, P harfinin doğrudan… harfine karşılık olacağının düşünülemeyeceği, davacının markasının …. + şekil ibaresinden oluştuğu, avalının …ibaresini esas unsur olarak kullandığı, davalının bu kullanımlarının davacı markası ile eşleştirilemeyeceği, dolayısıyla marka tecavüzü ve haksız rekabet iddialarının yerinde olmadığı gibi , davanın açıldığı tarihten önce davalının … esas unsurlu çok sayıda marka başvurusunun mevcut olduğu, henüz işlemlerinin devam ettiği, başvurudan itibaren davalı yanın başvuru çerçevesinde markaları kullanabileceği, kullanımın yasal başvuruya dayalı olduğu gerekçeleriyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, kararı asıl davanın davalı – birleşen davanın davacı vekili istinaf etmiştir.
Davalı – birleşen davanın davacı vekili istinaf sebebi olarak; asıl dava yönünden müvekkilinin 38.sınıfta marka hakkının bulunup korunduğu kabul edildiğine göre 38.sınıfın tamamlayıcı ve ayrılmaz parçası olan 40 ve 41.sınıflardaki iptal talebinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, marka tescil sınıflarına bakıldığında birbirinin devamı olan hizmetleri kapsadığını, 38.sınıfta hakkı bulunan müvekkilinin 40 ve 41.sınıfta tescilli markasını kullanma hakkının elinden alınmasının yerinde olmadığını, ilk bilirkişi raporunda müvekkilinin markasının iptali istenen sınıflarda kullanıldığının açıkça tespit edildiğini, ilk bilirkişi raporunda yer alan bilirkişi …in mütalaasında davacının talebinin yerinde olmadığı, davalı kullanımlarının markanın tescilli olduğu 38,40 ve 41.sınıflarda kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiği yolunda görüş belirttiği, markalar arasında benzerlik ve tecavüz söz konusu değilse hükümsüzlük kararının asıl davanın davacısına hukuki bir yarar sağlamayacağını, birleşen dava yönünden ise mahkemenin asıl davada kısmen kabul kararı verirken birleşen davadaki talebi reddetmesi çelişki oluşturduğunu, zira müvekkili adına tescilli markaya birleşen dosya davalısı tarafından tecavüzde bulunulmadığı ve markaların eşleşmediği tespit ediliyor ise asıl davanın kısmen kabulünde de hiçbir dayanak olmadığını, gerçekten de müvekkilinin unvanında bulunan … harfi planet sözcüğünün ilk harfini temsil etmekte olup marka sicilindeki tescilin de aynı ibareye yönelik olduğu, mahkemenin farklı bir yorumlu müvekkilinin unvanında markasının yer almadığını bildirmesi ve bu bildirimi hiçbir gerekçeye dayandırmamasının yasal olmadığını, D harfinin digital, P harfinin ise …sözcüklerinin ilk harflerinden oluşup müvekkilinin ünvanı tescilli markası ile bütünleştiğini bildirmiştir.
Davalı – birleşen davacı vekili istinaf aşamasında sunduğu 06/05/2018 günlü dilekçesinde Anayasa Mahkemesi’nin 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesini iptal ettiğini, bu hususunda ilk derece mahkememesi kararının hukuki dayanaktan yoksun kaldığını bildirmiştir.
Dava konusu davalıya ait markanın 2000/03406 tescil numaralı olup 35,36,38,4,41,42,43,44,45.sınıflarda 28/02/2000 tarihinde tescil edildiği, 28/02/2010’dan itibaren 10 yıl müddetle yenilendiği görülmüştür.
Davacı-birleşen davalıya ait markaların ise… tescil numaralı 9,16,35,38 ve 41.sınıflarda tescilli…; 2010/71648 tescil numaralı 9,16,35,38 ve 41.sınıflarda ..; 2010/71653 tescil numaralı 9,16,35,38,41.sınıflarda …, yine 9,16,35 ve 41.sınıflarda …Yaşam, 9,16,35,38,41.sınıflarda …Genç, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Eğitim, 9,16,35,38,41.sınıflarda… Dizi, 9,16,35,38,41.sınıflarda…Müzik, 9,16,35,38,41.sınıflarda … HD, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Etnik, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Belgesel, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Spor, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Haber, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Magazin, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Loca, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Gece, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Kadın, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Salon; 9,16,35,38,41.sınıflarda … mutfak, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Hobi, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Ekonomi, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Moda, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Turizm, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Realiti, 9,16,35,38,41.sınıflarda …in Sinema, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Pembe, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Sağlık, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Kapalı Gişe, 9,16,35,38,41.sınıflarda …ler, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Çocuk, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Pembe, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Türk, 9,16,35,38,41.sınıflarda … Sinema olduğu görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 06/11/2013 havale tarihli üç kişilik bilirkişi rapornuda; bilirkişi …’in hükümsüzlüğü talep edilen 2000/03406 sayılı Digital … + şekil markasına ilişkin talebin yerinde olmadığı, zira davalı tarafından gerçekleştirilen kullanımların markanın tescilli olduğu 38,40 ve 41.sınıflarda kullanı olarak değerlendirileceği, muhasebeci bilirkişinin ise davalı defterleri üzerinde yaptığı incelemede davalı tarafından dava konusu olan 38,40 ve 41.sınıflarda yer alan hizmetlere yönelik fatura ve benzeri hizmetlerde kullanıma rastlanılmadığı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 05/08/2014 tarihli üç kişilik bilirkişi raporunda ise davalı yanın 38.sınıftaki televizyon yayını hizmetindeki “.. TV şekil” şeklindeki marka kullanımının mevcut olduğu, ancak bu kullanımın dava konusu markanın tescilli halinin kullanımı kapsamında tescilli markanın ayırt edici karakterinin değiştirilmeksizin gerçekleşmediği, ancak davalı yanın dava konusu “digital … şekil”markasının kullanımının muhtelif ibareli markaları üst markası şeklinde olduğu, bu bakımdan dava konusu markanın 38.sınıfta yer alan “haberleşme hizmetleri” (internet servisi sağlama hizmetleri dahil ), 40.sınıfta yer alan baskı hizmetleri ve 41.sınıfta yer alan dergi, kitap, gazete vb gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılması gibi hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla alınan hizmetleri sağlanması da dahil) dışında kalan tescilli olduğu hizmetler bakımından hükümsüz kılınması gerektiği yolunda görüş bildirilmiştir.
Aynı bilirkişi heyetinden alınan 20/01/2015 tarihli ek raporda ise; veri sıkıştırma, IP TV’nin teknik gereksinimlerinden sadece biri olduğu, davalı şirketin düzenlediği toplantıda ne IP TV , ne de veri sıkıştırma konusunda teknik yönden incelenebilecek yazılım veya donanım unsuru sunmadığı gibi, sonradan gönderdiği CD içeriğinde de veri sıkıştırma konusunda anlamlı bir sonuca ulaşmayı sağlayacak deliller ortaya koyamadığı, dolayısıyla 05/08/2014 tarihli kök rapordaki teknik incelemeyi değiştirecek nitelikte bir bulguya ulaşılamadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
18/08/2015 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda ise; taraflarca sunulan davalı faturaları ve mail kayıtlar incelendiğinde, davalının yazımı, bilgisayar programları, uygulamaları, geliştirme ve müşterilerine bunların lisansını sağlama faaliyetlerinde bulunduğu, ancak söz konusu hizmetlerin davalı markasının hükümsüzlüğü istenen 38,40 ve 41.sınıflardaki ürünlerden olmadığı, bu nedenle kök ve ek rapordaki kanaatlerinden dönülmesini gerektirir bir durumun olmadığı sonucuna varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 09/05/2016 günlü üç kişilik bilirkişi raporunda ise; asıl davada davacı şirketin çalışma alanının farklı kurum ve kuruluşlar için yazılım ve hizmet çözümleri üretmek olduğu, firmaların sayısal faturalarının üretilmesi, kaydının tutulması, depolanması ve ilgilisine e posta olarak ulaştırılması, yüksek performanslı video arttırımı, IP olmamakla birlikte IP TV için gerekli tüm alt yapıyı içerdiği, eğitim firmasının içtigal konularından biri olduğu, davalı şirkete ait dava konusu markanın 40.sınıfta kullanılmadığı, yine 38.sınıfın alt emtiası haberleşme hizmetleri ve 41.sınıf alt emtiası eğitim ve öğretim hizmetleri dışında 38 ve 41.sınıf alt emtialarında markanın kullanılmadığı, birleşen dava yönünden ise salt … ibaresi kullanılmasının markaya tecavüz oluşmasında yeterli bir gerekçe sayılamayacağı, davalı …Ş defterlerinde dava tarihi itibariyle kazanç elde edilmemiş olduğu, davalı …Ş’nin defterlerinde sinema ve televizyon kanallarında reklam filmi gösterimi, aracılık ve danışmanlık hizmeti yaptığı, Kasım 2010’dan dava tarihi 19/04/2011 ‘e kadar olan kazancının 2.799.909,89 TL olarak hesap edildiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
İstinaf aşamasında davalı – birleşen davanın davacısı … Ltd. Şti adına tescilli tüm markalara ilişkin ürün ve hizmet listeleri ve tescil belgesindeki bilgilerin renkli sicil kayıtları dosyamıza celbedilmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava, kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkindir. Birleşen dava ise markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminatlara ilişkindir. Mahkemece, dava sonucunda 20/12/2016 tarihinde verilen karar sonrasında 06/01/2017 tarihli resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 gün, 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararı ile 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesinin Anayasaya aykırı olması nedeniyle iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Asıl dava, kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin olduğundan, asıl davanın dayanağı kalmamıştır. Bu durumda mahkemece asıl dava yönünden red kararı verilerek yargılama giderleri konusunda tarafların dava tarihi itibariyle haklılık durumunun değerlendirilmesi gerekir. Bu itibarla asıl davaya yönelik istinaf talebinin sair yönler incelenmeksizin bu yönden kabul gerekmiştir. Öte yandan asıl dava ile ilgili bu kabul şekli itibariyle birleşen davaya yönelik istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Hal böyle olunca davalı – birleşen davanın davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı-birleşen davanın davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul(Kapatılan) 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 20/12/2016 tarih, 2011/47 esas, 2016/264 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere bir karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Bu aşamada sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-Peşin harcın talebi halinde davalı-birleşen davanın davacısına iadesine,
6-Davalı-birleşen davanın davacısı tarafından yapılan 171,40 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 52,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 223,40 TL’nin davacı-birleşen dosyanın davalılarından alınarak davalı-birleşen davanın davacısına verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/11/2018