Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3740 E. 2020/183 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3740 Esas
KARAR NO: 2020/183 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2017
NUMARASI: 2014/178 E. – 2017/87 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti ve Ref’i İstemli)
Endüstriyel Tasarım (Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili asıl dava yönünden dava dilekçesinde; müvekkili adına TPMK nezdinde “… numarası ile endüstriyel tasarım tescili yaptırılmış olan ürünün davalı tarafından aynısının üretim ve satışının yapılmakta oluşu nedeniyle 554 sayılı KHK’nın 49’uncu maddesine göre davalının vaki tecavüzünün tespiti, durdurulması, önlenmesi, dava konusu ürünlerin başta kalıp olmak üzere üretiminde kullanılan araçların imhası, kararın 554 sayılı KHK’nın 59’uncu maddesine göre televizyon aracılığıyla ya da kabul görmemesi halinde ulusal düzeyde dağıtımı yapılan bayii satışı en yüksek üç gazeteden birinde İlan edilmek suretiyle kamuya duyurulması istemlerinde bulunmuş, karşı davanın ise reddi gerektiğini beyan etmiştir. Davalı- karşı davacı vekili asıl dava ve karşı yönünden beyan dilekçesinde; asıl davadaki talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddine karar verilmesini talep ettiklerini, karşı dava yönünden ise tasarım tesciline konu olan ürün ve ürün üzerinde yer alan şeritli desenin “bilindik-anonim” olup çok daha önce kamuya sunulduğunu, ürünün çeşitli firmaların kataloğunda yer almış ve hatta tasarım tescil başvurularına konu olduğunu, dava dışı … Ltd Şti. tarafından … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 6 ve 14 nolu tasarımlar, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 5 nolu tasarım, dava dışı … Ltd Şti. tarafından … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 nolu tasarım, dava dışı … Ltd. Şti, firmasının 2009 yılı kataloğunun 3. Sayfasında yer alan …, …, … isimli tasarımlar, dava dışı …. Ltd. Şti. firmasının 2011 yılı kataloğunun 9. Sayfasında yer alan … ve … isimli tasarımlar,aynı kataloğun 20. Sayfasında yer alan … isimli tasarımların davacının davaya dayanak yaptığı tescilli tasarımın, yenilik vet ayırt edicilik vasfını kaldırdığını, davacı firmanın ürünlerin yeni olmadığını bilmesine rağmen tescil başvurusu yaptığını, bu nedenle davacı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve asıl davanında reddini talep ettikleri anlaşılmıştır. İstanbul 1.FSHHM’nin 28.03.2017 tarihli 2014/178 E. – 2017/87 K.sayılı kararıyla; “Dava dışı … Ltd. Şti. adına tescilli … nolu çoklu tasarım belgesindeki 1 nolu tasarımın şerit deseni, Dava dışı … Ltd. Şti. ‘ne ait … fiyat listesi Haziran 2009 kataloğunun 3. Sayfasında yer alan …, … ve … isimli ürün görselleri üzerinde bulunan çift şeritli desenler, Dava dışı … Ltd. Şti’ ne ait 2011 kataloğunun 9. Sayfasında bulunan … kodlu ürün ile 20, Sayfasında bulunan … kodlu ürünlerde bulunan şerit desenleri yani bu firma ürünlerinin katalog ve tescil tarihleri dikkate alındığında davacının tescil tarihinden daha eski olduğu, … no lu Endüstriyel Tasarım kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmadığı” gerekçesiyle ; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile; Davacı-karşı davalı adına tescilli … tescil nolu “kulp deseni” isimli tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde TPMK Endüstriyel Tasarım Daire Başkanlığına hükmün gönderilmesine, karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava sürecinde müvekkilinin deseninin birebir aynısının davalı – karşı davacı tarafından üretilerek satıldığının sabit olduğunu, delil olarak ibraz edilen ürün deseni ile müvekkilinin deseni arasında çeşitli farklılıklar bulunduğunu, bu durumda davanın haksız rekabet yönünden de incelenerek talepleri hakkında karar verilmesi gerekirken haksız rekabete ilişkin talepleri hakkında karar verilmediğini, -karara dayanak yapılan raporlardaki tüm görsellerin siyah beyaz, netlikten ve anlaşılırlıktan yoksun bir şekilde kullanıldığını, ısrarlı taleplerine rağmen raporlarda kullanılan görsellerin renkli fotoğraflarının ibraz edilmediğini, -bilirkişi heyetine bilgilenmiş kullanıcının algı düzeyinde bilimsel olarak bilebilecek ve karşılaştırılan desenler karşısındaki muhtemel davranışını bilimsel olarak ortaya koyabilecek psikolog vs. bir uzmanın dahil edilmediğini, bilimsel yeterliği bulunmayan raporlara dayalı karar verildiğini, -bilirkişilerin asıl rapordaki açık, fahiş yanlışları hakkında dahi makul açıklamalar getirmediklerini, dosyaya ibraz edilen ürün fotoğrafı ile müvekkilinin ürün fotoğrafının karşılaştırıldığını, aynı bilirkişinin 3.bilirkişi raporunda (aynı raporda) müvekkilinin deseni ile karşı tarafın hükümsüzlük iddiasının delili olan deseni tarif ve aralarındaki farkları izah için dilekçede kullandıkları görselleri müvekkilinin tasarım çalışmaları olarak değerlendirdiklerini, ve delil olarak konulan desen üzerinde hak iddia edikleri gibi fahiş bir yanılgıya düştüklerini, mahkemenin 5 yaşındaki kolayca ayırt edebileceği 2 ayrı ürün hakkında bilgisi ve kullanım tecrübesi bulunan bir yetişkinin (bilgilenmiş kullanıcı) ayırd edemeyeceğini kabule dayalı vermiş olduğu kararın adil ve hukuka uygun olamayacağını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 19/12/2014 tarihli tasarım uzmanı bilirkişi raporunda; … no lu Endüstriyel Tasarım olan kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğine sahip olmadığını, tasarımın tescil tarihinden önce … firmasının 2011 tarihli kataloğunun 9. sayfasında yer alan “…” isimli tasarımın tescil alan tasarım ile benzer olması nedeniyle davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmadığını tespit ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 5.6.2015 havale tarihli heyet raporunda; … no lu Endüstriyel Tasarımın, ürün üzerindeki deseni koruduğunu, “kulp deseni” tasarımında genel olarak, uzun eksen boyunca altta ve üstte, orta banda göre daha dar (yüksekliği az) parlak şerit ile orta kısımda kalın (kenar bantlara göre daha yüksek) satin (mat dokulu) olarak işlenmiş yüzeyden oluştuğu, davalı-karşı davacı tarafın sunmuş olduğu tasarımlarda ortadaki kalın bandın parlak olduğunun görüldüğü, bunun yanı sıra uzun eksen boyunca yüzeyi oluşturan bantların ölçü-oran ilişkilerinin davacı karşı davalı tarafın desen tasarımından farklılık gösterdiği, parlak yüzeylerin farklı alanlarda oluşturulmuş olması ve bu yüzeylerin ürünler üzerindeki lokasyon ile ölçü-oran ilişkisindeki farklılıklar sonucunda karşılaştırılan ürünlerin farklı biçimlerde görsel algı içinde algılanacağı, kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğine sahip olduğunu beyan etmişlerdir. İlk rapor ile ikinci rapor çeliştiğinden ilk derece mahkemesince 3.heyetten rapor alınmış, bilirkişi heyeti 13.1.2016 tarihli raporlarında; … no lu Endüstriyel tasarımın, dava dışı … şirketi adına tescilli … nolu tasarımın şerit desenine benzerlik gösterdiği, dava dışı … şirketine ait … fiyat listesi Haziran 2009 Kataloğu 3.sayfasında yer alan; …, … ve … isimli ürün görselleri üzerinde bulunan çift şeritli desenlere benzerlik gösterdiği, … şirketine ait 2011 kataloğu 9.sayfasında bulunan şeritli şahin kodlu ürün ile 20.sayfasında bulunan … kodlu ürünlerde bulunan şerit desenleri benzerlik gösterdiği, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, benzer olarak algılandıkları, … no lu Endüstriyel Tasarım kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğine sahip olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Rapora itiraz edilmesi üzerine Bilirkişilerden 31.08.2016 tarihli ek raporda; bilirkişi heyetinin, ortası mat (satineli) yanları parlak davacı-karşı davalı tasarım tescilli kulp deseni ile tescilinden daha eski tarihli olan ortası parlak yanları mat (satineli) kulp desenlerinin benzer olduğu görüşünde olduklarını, küçük ayrıntılarda yapılan farklılığın aynı olmayı ortadan kaldırmadığı, tasarımın görünümü sürdürmesine, sadece mevcut görünüme bir ek yada onda bir değişiklik yapmayı akla getirdiğini, onda bir sapma niteliğini taşımadığını, farklılığın mevcut tasarım esas alınarak yapıldığından ayırd edicilik farklılığın küçüklüğünü belirttiğini, bunun da tasarımda bütünsel benzerliği etkilemeyeceğini, kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini beyan etmişlerdir. TPMK’dan celp edilen kayıttan 12.03.2012 başvuru tarihli … başvuru numaralı 1 nolu “kulp deseni” tasarımının davacı-karşı davalı adına kayıtlı olduğu, davacı tasarım tescilinin kulp desen tasarımını koruduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı tarafın müvekkili adına tescilli “…” tescil numaralı tasarımına tecavüz ettiğini beyanla tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, meni ve refini talep ettiği, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesinde; davacı adına tescilli “…” tescil numaralı tasarımının yenilik ve ayırtedicilik unsuru bulunmadığından hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ettiği, ilk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verdiği, davacı-karşı davalı vekilinin asıl dava ve karşı dava yönünden istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür. Dava tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK 45. Maddesinde ; “Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçlarının geçmişe etkili doğar. Bu nedenle, tasarım başvurusu veya tescili hukuki bakımdan bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır.” hükmü düzenlenmekle, öncelikli olarak karşı dava yönünden istinaf talebinin incelenmiştir. 554 sayılı KHK 5.maddede “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı”, KHK 6.maddede “bir tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği”, KHK 7.maddede “bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olmasının bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamında” olduğu düzenlenmiştir. Davaya konu tasarım tescilinin, “kulp deseni tasarımını” koruduğu, Tarifnamede “kulp deseni” tasarımında; uzun eksen boyunca altta ve üstte, orta banda göre daha dar (yüksekliği az) parlak şerit ile orta kısımda kalın (kenar bantlara göre daha yüksek) satin (mat dokulu) olarak işlenmiş yüzeyden oluştuğunun açıklandığı, ilk derece mahkemesince çelişkiyi gidermek üzere alınan ve hükme esas alınan 13/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda; ” dava dışı … şirketine ait … fiyat listesi Haziran 2009 Kataloğu 3.sayfasında yer alan; …, … ve … isimli ürün görselleri üzerinde bulunan çift şeritli desenlere benzerlik gösterdiği, … şirketine ait 2011 kataloğu 9.sayfasında bulunan şeritli şahin kodlu ürün ile 20.sayfasında bulunan … kodlu ürünlerde bulunan şerit desenleri benzerlik gösterdiği” beyan edilmişse de; katalogların basım tarihinin kesin olarak tespit edilmediği, matbaa faturası vb. belgelerle katalog tarihinin şüpheden uzak şekilde ispatlanmadığı gibi kabule göre de; … şirketine ait … fiyat listesi Haziran 2009 Kataloğu 3.sayfasında yer alan; …, … ve … isimli ürün görsellerindeki kulp deseninde, “satinleme (mat doku) işleminin iki yanda , orta kısım parlak”, yine … şirketine ait 2011 kataloğu 9.sayfasında bulunan … kodlu ürün ile 20.sayfasında bulunan … kodlu ürünlerde bulunan şerit desenlerinde,” satinleme işleminin kulpun kenarlarına yapıldığı, orta kısmın parlak olduğu” görülmüştür. Dava dışı … adına tescilli … nolu tasarımın şerit desenine benzerlik gösterdiği bilirkişi raporunda açıklanmışsa da; tasarım deseninde “kenar çizgilerinin mat, orta kısımda ise satinleme işlemi yapılmış mat görünümlü olduğu”, hükümsüzlüğe konu desen tasarımında, orta mat kısım kalın, kenar parlak kısımlar dar iken, yenilik giderici delil olarak sunulan tasarımlarda orta parlak/mat kısımların ince olduğu görülmüştür. Bilirkişi heyetinden alınan 31/08/2016 tarihli ek raporda; karşı dava konusu tasarım ile, yenilik giderici delil olarak sunulan tasarımlar arasındaki farkın küçük ayrıntılarda farklılık olduğu, aynı olmayı ortadan kaldırmadığı, tasarımın görünümünü sürdürdüğü, mevcut görünümde değişiklik yapmayı akla getirdiği, bütünsel benzerliği ortadan kaldırmadığını beyan ettikleri görülmüşse de, yukarıda açıklanan farklılıkların tartışılmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, katalogların basım tarihlerinin araştırılarak tespiti ile, dava dışı … şirketine ait … nolu tasarım tescil belgesinin celbinden sonra rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ilk rapor ile ikinci rapor arasındaki çelişkinin tartışılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın eksiklikleri giderildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, karşı davaya yönelik istinaf başvurusu eksik inceleme nedeniyle kabul edilmekle, asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 1.FSHHM’nin 28.03.2017 tarihli 2014/178 E. – 2017/87 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı-karşı davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 63,00 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 148,70 TL’nin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/01/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.