Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3735 E. 2020/159 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3735 Esas
KARAR NO: 2020/159 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2017
NUMARASI: 2015/108 E. – 2017/74 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin mali hak sahibi olduğu 10 adet Türk filminin davalı tarafça kendisine ait … TV (… TV) logolu televizyon kanalında 12 defa gösterime sunarak müvekkilin mali haklarına tecavüz ettiğini, yazılı bir sözleşme olmadan izinsiz olarak bu yayının yapıldığını, FSEK m. 68 uyarınca emsal bedelin üç katını talep ettiklerini, dava konusu filmler izlenme oranları yüksek filmler olduğundan bir gösterimi için emsal rayiç bedelin en az 15.000 TL olması gerektiğini, buna göre rayiç tazminat tutarının her bir gösterim için 15.000 x 12 gösterim sayısı x 3 katı bedel, toplam 540.000 TL olduğunu, davanın ilerde ıslah edilmesi koşuluyla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL üzerinden açtıklarını ifade ederek, davalının yapmış olduğu izinsiz gösterimlerin 3 katı bedeli olan şimdilik 1.000 TL’nin yayın tarihlerinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı ve ispattan yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıya ait filmleri yayınlamadığı gibi filmlerin 12 kez yayınlanmış olmasının da söz konusu olmadığını, davacının talep ettiği tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, davalının her bir film için 15.000 TL rayiç değer biçmesinin piyasa koşulları ile örtüşmediğini, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesinde; müvekkili şirketin hak sahibi olduğu 9 adet filmin izinsiz olarak 11 gösterimi için bilirkişi raporunda yapılan hesaba göre 7.000 TL rayiç bedel tespiti üzerinden davayı ıslah ettiklerini ve FSEK 68.maddesi uyarınca 3 katı bedel olan 231.000 TL’nin filmlerin son gösterim tarihi olan 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek bankaların ticari faize uyguladığı en yüksek faiz oranından hesap edilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İstanbul 2.FSHHM’nin 11.04.2017 tarihli 2015/108 E. – 2017/74 K.sayılı kararıyla; Davacı … Ltd Şti tarafından, davalı … Aş aleyhine açılan davanın kabulü ile, davacının mali hak sahibi olduğu 9 adet Türk filminin davalı şirketin … TV logolu TV kanalında 11 kez izinsiz gösterimi nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca belirlenen 77.000,00 TL rayiç bedelin takdiren 3 katı olan 231.000,00 TL’nin 06/05/2015 tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçesinde, davaya konu “…” ve “…” isimli sinema eserleri üzerindeki FSEK 21 – 25’deki mali hakların kullanım hakkını, 3.kişilere devir hakkını kapsar şekilde 01.09.2008 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile her film için 1 yılda 6 gösterim hakkı ile …’e devredildiğinin belirtildiğini, oysa dava dilekçesinde eserlerin yayın tarihinin 2014/2015 yılları olduğunu, davacının 3 yıllık hak sahipliği dolmadığından dava açma hakkının bulunmadığını, -… TV, … TV ve … Televizyon kanılanın müvekkilinin şirketine ait olmadığını, RTÜK lisansından görüleceği üzere, müvekkilinin logosunun … TV olduğunu, yayınlandığı iddia edilen eserlerden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, -müvekkili şirketin TV kanalında eserlerin yayınlandığını asla kabul etmediklerini, bir an için yayınladığı kabul edilirse bir film için 7.000 TL gösterim bedelinin müvekkilinin mahvına neden olacak şekilde çok yüksek olduğunu, dava konusu eserlerin yayınlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamında alınan 20.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına sunulan USB bellekte 12 adet görüntü dosyasının incelendiği, bu dosyalardan 9 tanesinde bulunan görüntülerde “…/2014-09-13.14.05.04-… TV-55/ bir kez; …/ 2014-12-26.10.54.44-… TV-68/bir kez, … (…/ 2015.11.32.59-… TV-34/ bir kez, …/ 2015-03-12.18.00.53-… TV-16/ bir kez, …/ 2015-03-19.18.14.11-… TV-88 tarihleri ve 2015-04-20.17.12.47-… TV-92 /olmak üzere iki kez, …/ 2015-03-21.18.13.43-… TV-49/bir kez, …/ 2015-04-03.18.29.36- … TV- tarihleri ve 2015-04-30.18.37.17/ tarihleri olmak üzere iki kez, …/ 2015-04-06.18.16.06-… TV-43/Bir kez, …/ 2015-05-06.00.32.43-… TV-14/Birkez, … adlı film ise /2015-01-06.14.43.03 tarihleri arasında … logolu bir televizyonda bir kez yayınlandığı, filmlerin belirtilen tarihlerde, ekranın solunda bulunan … TV logosuyla ve … hareketli başlığıyla yayınlandığı tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 12.01.2017 tarihli ek raporda; …’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen 17 Aralık 2007 tarihli eser işletme belgesindeki Noter Devir Sözleşmesi ile devir edildiği firma bölümünde; … tarafından 25/12/1986 tarihinde eser işletme belgesine bağlandığı, İstanbul l. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2005/325 karar sayılı dosyasında …’a (…) iadesinin sağlandığı ve Beyoğlu …Noterliği’nin devir sözleşmesi ile davacıya devir edildiği bu nedenle … filminin davacıya ait olduğunu, … filminin 11/03/1988 tarihli eser işletme belgesinde yapımcının … görüldüğü, 18/08/1992 tarihi itibariyle …’a devir edildiği, 11/09/2007 tarihinden geçerli olmak üzere de …un davacı …’e devir ettiği, ancak İstanbul 2. FSHHM’nin 2004/1034 esas 2007/221 sayılı kararı uyarınca İnatçı adlı sinema eserinin mali haklarının, davacı mirasçılarına dönme süresinin 01/01/2009 tarihinde dolacak olması sebebiyle iş bu devir işleme konmadığı, Beyoğlu … Noterliğinin satış anlaşmasıyla … TV’nin 01/01/2009 itibariyle yeniden …e devir ettiği, bu nedenle davacıya ait olduğu, … filminin yapımcısı … Ltd. Şti. olup, noter marifetiyle eserin kullanım hakkı 18/03/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıl süre ile 18/03/2018 tarihine kadar … yapımcı kodu ile … Ltd. Şti.’ne sadece VCD ve DVD haklarının devir edildiği, yine Kültür Bakanlığı Eser İşletme Belgesi’nde 27 Ocak 1987 kayıt tescil tarihinde … Ltd. Şti 03/10/2006 tarihli kayıt belgesindeyse … olarak geçtiği, ticaret ve sanayi limited şirketi olarak yapımcının adının geçtiği, yine davacı … ile “…” arasında akdedilen 01/09/2008 tarihli “Lisans Devir Sözleşmesi” kapsamında “…” sinema eserleri üzerindeki FSEK m. 21-25’deki mali haklarla ilgili kullanım hakkını “3. Kişilere devir hakkını kapsar şekilde 3 (üç) adet film için 01/09/2008 tarihinden itibaren 3 (üç) yıl süreyle her film için 1 yıl için 6 (altı) gösterim hakkı ile münhasıran …e devrettiği, … filmin yapımcısı … Ltd. Şti olup, noter marifetiyle eserin kullanım hakkı 18/03/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıl süre ile 18/03/2018 tarihine kadar … yapımcı kodu ile … Ltd. Şti.’ne sadece VCD ve DVD haklarının devir edildiği; yine Kültür Bakanlığı Eser İşletme Belgesinde 27 Ocak 1987 kayıt tescil tarihinde … Ltd. Şti 03/10/2006 tarihli kayıt tescil belgesindeyse … olarak geçtiği, ticaret ve sanayi limited şirketi olarak yapımcının adının geçtiği, yine ve “…” isimli sinema eserleri üzerindeki FSEK m. 21-25’deki mali haklarla ilgili kullanım hakkını “3. Kişilere devir hakkını kapsar şekilde 3 (üç) adet film için 01/09/2008 tarihinden itibaren 3 (üç) yıl süreyle her film için 1 yıl için 6 (altı) gösterim hakkı ile münhasıran …e devrettiği” belirterek davacının hak sahibi olduğu 9 adet filmin davalının TV kanalında toplamda 11 kez izinsiz gösterildiğini, somut olayda film başına gösterim bedellerinin (ortalama rayiç bedelin) 7.000 TL olarak hesaplanmasının hakkaniyetli olacağı, bu nedenle davalının 9 film için toplamda 77.000 TL talep edebileceği, davacının FSEK m. 68/1 uyarınca 3 üç kat bedel tezyidi talebinde bulunabileceği, dolayısıyla davacının toplamda 231.000 TL (77.000 TL x 3 = 231.000) talep edebileceği, beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin mali haklarının müvekkiline ait olduğunu ileri sürdüğü 10 adet Türk filminin davalı kanalda izinsiz olarak 12 defa gösterildiğini beyanla,FSEK 68. Maddeye dayanarak üç kat tazminat talep ettiği, ilk derece mahkemesince 9 adet filmin haklarının davacıya ait olduğu, izinsiz olarak 11 kez gösterildiği, her bir gösterim bedelinin 7.000 TL olduğu gerekçesiyle ıslah ile arttırılan davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır. Davacının davaya konu filmler yönünden, davacı sıfatının bulunup bulunmadığı HMK 114 / 1-d-e ve 115. Madde gereğince dava şartı olmakla, HMK 355. Madde gereğince Dairemizce resen incelenmiş ; davaya konu “…” isimli filmin 18/05/1989 tarihinde mali haklarının davacı …’e devredildiği anlaşılıyorsa da; devir tarihinde FSEK 27. Madde gereğince koruma süresi ilk alenileşme tarihi olan 30/12/1981 tarihini takip eden yılın başından itibaren 20 yıl olmakla, filmin yayın tarihinde hakları eser sahibine döndüğü görülmekle, davacının eser üzerinde mali hak sahibi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davaya konu “…” isimli filmin yapımcı … tarafından 18/08/1992 tarihinde haklarının … TV reklam firmasına devredildiği, … TV’nin de ikinci sözleşme ile 01/01/2009 tarihinde filmin haklarını yeniden davacı …’e devredildiği anlaşılıyorsa da; devir tarihinde FSEK 27. Madde gereğince koruma süresi, ilk alenileşme tarihi olan 11/03/1988 tarihini takip eden yılın başından itibaren 20 yıl olmakla, filmin haklarının devredildiği tarihte 20 yıllık süre dolduğundan yayın hakları eser sahibine döndüğü görülmekle, … TV’nin sözleşme yapma ve hak devretme yetkisinin bulunup bulunmadığından, davacının eser üzerinde mali hak sahibi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; davaya konu “…” ve “…” filmlerinin, mali haklarının yayın tarihinde davacıya ait olmadığının ileri sürüldüğü, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davaya konu “…” filminin 26/12/2014 tarihinde bir kez, “…” filminin 03/04/2015-30/04/2015 tarihlerinde iki kez yayınlandığının ve bu filmlerin yapımcı … tarafından 01/09/2008 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle, her film için 1 yıl için 6 kez gösterim hakkının davacıya devredildiği, bu durumda yayın tarihlerinde davacının mali hak sahibi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmediği anlaşılmıştır. avalı vekilinin istinaf dilekçesinde ve yargılama sırasında dava dilekçesindeki filmlerin müvekkiline ait kanalda yayınlanmadığını, bilirkişi raporunda geçen … logosunun müvekkiline ait olmadığını ileri sürdüğü, RTÜK’ün 08/10/2015 tarihli yazı cevabında, “yayın kaydını bir yıl saklama yükümlülüğü bulunan medya hizmet sağlayıcısından kopyalama ücreti karşılığında temin edilebileceğinin ” bildirildiği, ancak bu şekilde yayınların temin edilmediği, davacı tarafça dosyaya sunulan USB bellek üzerinde inceleme yapıldığı, mahkemece bilişim uzmanı bilirkişiden rapor alarak, USB bellekteki kayıtların ilk oluşturma tarihlerinin ve kayıtların yayın tarih/saatlerinin güvenilirliğinin denetlenmediği gibi … logosunun davalı şirkete ait olup olmadığı, onun tarafından kullanılıp kullanılmadığının da RTÜK’den yayın lisansı ve TPMK’dan logonun marka tescil kaydının bulunup bulunmadığının sorulmadığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince her bir filmin gösterim bedelinin bilirkişi raporu esas alınarak, 7.000 TL olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmişse de, davalı kanalın hangi ölçekte yayın yaptığı, Tüm Türkiye çapında mı, bölgesel yayın mı yaptığı, dijital platform üzerinden mi, uydu yayını mı olduğunun araştırılmadığı, raporda filmlerin icracı sanatçılarının filmin izlenirliğine etkisi, filmin kanalda yayın saati gibi gösterim bedeline etki eden hususların tartışılmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiği kanaatiyle Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda, araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 2.FSHHM’nin 11.04.2017 tarihli 2015/108 E. – 2017/74 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 70,10 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 155,80 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/01/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.