Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3717 E. 2020/58 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3717 Esas
KARAR NO : 2020/58
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMES: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2017
NUMARASI : 2016/106 E. – 2017/338 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıları tanımadığını ve hiç bir hukuki ilişkisinin de bulunmadığını, davalıların müvekkilinin imzasına benzettikleri imza kullanmak suretiyle doldurdukları senetle aldıkları ihtiyati haciz kararı ile müvekkilini ödeme yapmak zorunda bıraktıklarını ileri sürerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına konu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, haciz sırasında ödenen 4. 500,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini istediği, bilahare davalı … hakkındaki davasını atiye terk ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu senedin ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini,müvekkilinin iyiniyetli hamil bulunduğu,imzanın açıkça inkar edilmediğini ve davacının kötüniyetli bulunduğunu savunarak davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı hakkındaki dava atiye terk edildiğinden işlemden kaldırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı … hakkındaki davasının açılmamış sayılmasına, diğer davalı hakkındaki davanın kısmen kabulü ile davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına konu alacaktan dolayı davalıya takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz alacağından dolayı 3.501,51 TL borçlu, bakiye kısmından dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının icra takibi nedeniyle davalıya ödemek zorunda kaldığı 7.262,16 TL fazla ödemenin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları bulunmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde imza itirazında bulunduğu ancak sonrasında almış olduğu uydurma bir rapor ile iddiasını genişleterek tahrifat iddiasında bulunduğunu, bonoya ilişkin tahrifat iddiasına muvafakatlerinin bulunmadığını mahkemeye beyan ettiklerini ancak bu husustaki itirazın dikkate alınmadığını, takip konusu bononun 2.500 TL olduğuna ilişkin tek bir somut tespit olmadığını, davacının doktor olduğunu, ATK’nın meslek dayanışması içerisinde bu şekilde raporlar vermekte olduğunu, mahkeme tarafından yapılan tahrifatın çıplak gözle dahi fark edildiği şeklindeki tespitin yerinde olmadığını, dosyaya kendileri tarafından sunulmuş olan bilimsel uzman mütelaasına göre bonoda hiçbir tahrifat olmadığını, rakamların aynı anda aynı kişi tarafından doldurulmuş olduğu, senedi dolduran kişinin yazım şekilde hizalama sorunu olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın kötü niyetli olup müvekkilinin alacağını ortadan kaldırmaya çalıştığını, Yargıtay kararları gereğince ATK’nın son inceleme yeri olmadığını, yerel mahkemenin Ceza dosyasının sonucunu beklememesinin hatalı olduğunu, davacının …. Ltd. Şti 2.500 TL olarak bu belgeyi verdiği iddiası yönünden bu kişiler hakkında savcılığa şikayet başvurusunun olmadığını, müvekkili hakkında Bakırköy CBS 2015/89736 soruşturma nolu dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, …. Şti’nin yetkililerin ifadesinin alınması gerektiğinin, ayrıca Savcılıkta dosyanın bilirkişiye verilmiş olması sonucunda dosyanın beklenilmesi gerektiğinin, kabul anlamına gelmemek kaydı ile TTK’nın 676.maddesi gereğince bonoda yazı ile yazılan kısma itibar edilmesi gerektiğini, aynı kalem ve aynı kişinin el yazısı ile yazılmış olduğu açık olan rakam ve yazı kısmına ilişkin mahkemece hiçbir inceleme yapılmamasının yerinde olmadığını, Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesinin dosyasında öncelikle imza itirazında bulunduğunu ancak sonrasında imzayı ikrar ederek tahrifat iddiasında bulunduğunu, itirazları kabul etmediklerini davacının takip sonrasında vekili olarak kendisine borcu ödeyeceğini beyan ederek hesap numarası talep ettiğini, ancak sonrasında tahrifat iddiasında bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf dilekçesi davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklı … borçlu … olarak yer almakta olup takibin dayanağı 05/05/2013 tanzim, 05/06/2013 vade tarihli 372.500,00 TL bedelli bonodur. Takip talebinde 372.500,00 TL asıl alacak 100.883,71 TL faiz, 117.050,00 TL komisyon, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı, 245,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 474.816,71 TL’nin tahsili talep edilmiştir.Davacı vekili, davasını 474.816,71 TL üzerinden harçlandırmıştır. Mahkemece 30/09/2015 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vermiş ancak teminatın yatırılmadığı görülmüştür.Dava ve takip konusu olan bono örneği incelendiğinde; …’ün keşideci olarak yer aldığı, bononun 05/05/2013 tanzim, 05/06/2013 vade tarihli olduğu, bedel kısımda 372.500,00 TL yazılı olduğu, senet metninde yazılı olarak üçyüz yetmiş ikibin beşyüz TL olarak yazılı olduğu senette nakden kaydının bulunduğu, lehtarın …, hamilin … olduğu görülmektedir. Dava, Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış olup Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/431 Esas ve 2015/431 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş. Karar, davalılardan … yönünden davacı vekili davasını atiye bıraktığından davalı … yönünden kararda kesinleşme şerhi bulunmaktadır. ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 21/06/2016 tarihli raporunda neticeden; incelenen belgedeki imzaların kuvvetle muhtemel …’ün eli ürünü olduğu, miktar kısmında sol başta bulunan 37 rakamının kendisinden sonra gelen 2.500 ibaresinde fulaj izi, konum, ebat, satır hizası bakımından farklılıklar gösterdiği ve 37 ibaresinin bulunduğu konuma kendisinden sonra gelen ibarelerle birlikte ve sırası dahinde yazılmayıp sonradan ilave edilmiş olduğu şekilde görüş bildirmiştir. Mahkemece, hesap yönünden rapor alınmış olup bilirkişi … raporunda neticeten; mahkemece senedin 2.500 TL bedelli olduğunu kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle alacak miktarının 3.501,51 TL olarak belirlendiği, takipten sonra yatırılan ödemeler dikkate alınarak borçludan 7.262,16 TL fazla para tahsil edildiği yönünde görüş belirtmiştir. Yargılama sırasında davalı vekili rapora itirazıyla birlikte 20/03/2017 tarihli Adli Grofoloji Uzmanı … mütalaası sunulmuş olup ilgili raporda neticeten; senet aslının mevcut olmaması nedeniyle imajı üzerine inceleme gerçekleştirildiğini belirterek senetteki rakamların aynı hiza ve istikamette olmadığı, bununla birlikte senedin ön yüzü üzerindeki rakamla yazılı ödeme tarihi hanesindeki rakamlarında aynı hiza ve istikamette olmadığı bu durumun yazıyı yazan kişinin el alışkanlığından kaynaklanabileceği, senedin ön yüzünde herhangi bir ekleme çıkarma, sürşarj, silinti kazıntı, tahrifat, bulgu ve emaresine rastlanmadığı belirtilmiştir.İstinaf aşamasında sunulan Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/593 Esas, 2019/513 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; katılanın …, sanığın … olduğu, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden HAGB kararı verildiği, karara karşı itirazın reddi ile kararın kesinleştiği görülmüştür.İstinaf aşamasında davacı vekili tarafından sunulan Bakırköy CBS 2015/89736 soruşturma sayılı dosyasına ait olduğu belirtilen bilirkişi ek raporuna göre 372.500,00 TL bedelli senetteki 37 rakamının baş tarafa sonradan ilave edildiği, öncesinde boş bırakılan kısmada bir defada yazı ile üçyüz yetmişiki bin beşyüz TL yazılmasıyla 372.500 durumuna dönüştürüldüğü rakam ve yazıların …’ün eli ürünü olmadığı, imzanın …’ün el ürünü olduğu, rakam ve yazıların ve … ismi altındaki birinci cironun …’ın el ürünü olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir. İstinaf incelemesinde davalı vekili tarafından sunulan Jandarma Kriminal Laboratuvarın 19/12/2017 tarihli raporunda sonuç olarak; senette silinti, kazıntı, karalama tahrifat yapıldığını gösteren bir bulguya rastlanmadığı, senette iki farklı kalem kullanıldığı, ebat ve konum olarak farklı olan 37 ibaresinin sonradan senet üzerinde yazılı olup olmadığına ilişkin menfi yada müspet bir görüş belirtilemediği yönünde görüş belirtilmiştir. İstinaf incelemesinde davacı vekili tarafından sunulan Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesinin sunulduğu belirtilen 27/10/2018 tarihli raporda; adli belge inceleme uzmanı üçlü bilirkişi uzmanı imzaların …’ün el ürünü olduğunu, rakam kısmındaki 37 rakamının 2500 rakamı ile birlikte yazılmayıp benzer fiziki evsafta kalemle sonradan ilave edildiği yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72.maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesince alınan ve yeterli bulunan ATK raporunda takibe konu senetteki 37 rakamının 2500 rakamının önüne sonradan eklendiği tespit edilmiş olup senetteki bu eklemenin davacı tarafça paraflanmadığı, senetteki imzanın davacı tarafça kabul edildiği dikkate alındığında senedin bedelinin 2500 TL olarak kabulü ile takip tarihine göre alacak hesabını içeren rapora göre karar verilmesi ve borçlu olunmayan kısım yönünden ödenen bedelin istirdatına karar verilmesi yerindedir. Davalı vekili her ne kadar senette yazı ile rakam arasında farklılık bulunması halinde TTK 676.maddesi gereğince bedelin üstün tutulacağını iddia ederek istinaf isteminde bulunmuş ise de, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında belirtildiği üzere TTK’nın ilgili hükmü ancak senette tahrifat olmaması halinde uygulanabilecek olup somut uyuşmazlıkta bedelde tahrifat bulunduğundan bu husustaki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili iddianın genişletilmesine muvafakatleri olmadığını beyan ederek bu hususu istinaf istemi olarak da ileri sürmüş ise de, davacı dava dilekçesinde açıkça senedi kabul etmediğini beyan etmiş olmakla cevaba cevap dilekçesinde senedin önceki tarihli 2500TL bedelli senet olabileceği şeklinde beyanda bulunması iddianın genişletilmesi kapsamında kabul edilemeyecektir. Davalı vekilinin diğer istinaf istemi ceza soruşturmasının bekletici mesele yapılmamasına ilişkindir. Davalı vekili bu hususta delil olarak yargılama aşamasında sundukları mütalaanın ve istinaf inceleme aşamasında sunulan Jandarma Kriminal raporunun dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Jandarma Kriminal raporunda herhangi bir müspet yahut menfi görüş yer almadığı, yargılama aşamasında davalı tarafça sunulan uzman görüşünün ise, senet aslı üzerinde incelemeye dayalı olmadığı, dosyada mevcut delil durumu itibariyle ATK raporu yeterli olup senette 37 rakamının sonradan eklendiği sabit olmakla davalı aleyhine yapılan şikayete ilişkin ceza soruşturmasının bekletici mesele yapılmaması yerinde görülmüş ve davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/431 Esas, 2017/431 Karar sayılı görevsizlik ilamında davalılardan … yönünden tebligat yapılamamış olup davacı vekili 19/01/2016 tarihli beyan dilekçesinde … yönünden talebini atiye bıraktığını beyan etmiştir. Görevsizlik kararı davalı … yönünden kesinleşmiş olup her ne kadar ilk derece mahkemesince … hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar vermiş ise de, bu hususta istinaf istemi olmadığı ve ilgili yönünden lehte yahut aleyhte hüküm kurulmamış olması nedeniyle bu husus dikkate alınmamıştır.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 32.196,00 TL harçtan, peşin alınan 8.049,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 24.147,00 TL eksik harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 54,70 TL (posta-teb-müz) masrafının davalı …’dan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı … tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu işbu kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 17/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.