Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3710 E. 2020/155 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3710 Esas
KARAR NO : 2020/155 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2017
NUMARASI : 2016/932 E. – 2017/287 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … ile davalı … arasında varılan anlaşma gereğince, 10.000 TL bedelli 7 adet senedin davalı … verildiğini, davalının mal teslimi yapmadığı gibi senetleri iade etmediği, diğer davalı … tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin … vermiş olduğu senetlerin diğer davalıya ciro edilerek onun tarafından müvekkili … ve kefil olan … a karşı kambiyo takibinde bulunulduğunu, başlatılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, takibin haksız kazanç sağlamak amacıyla açıldığını, … karşı açılan davada delillerini munhasıran davalı … defterlerine hasrettiğini, … ın müvekkillerinin haklı olduğunun anlaşılacağının, davalı … ile diğer davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, … nin iyiniyetli hamil olmadığını, senetlerin bedelsiz olduğunu bilerek aldığını ve icraya koyduğunu, her iki şirketin …. ve … tarafından kurulmuş olduğunu, … her iki firmada bulunduğunu, … tüm çalışanlarının bu firmadan ayrılarak … de işe başladığını, mali açıdan zor duruma düşen … tüm makinaları ve ekipmanları … aktardığını, dava konusu senetteki … öncesindeki cirolarında iptal edildiğini ve takip alacaklısına ciroladığını, her iki davalının birbirine yakın ilişki ve organik bağ içerisinde hareket ettiklerini ve kötüniyetli olduklarını belirterek senetler dolayısıyla davalılara karşı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini karar verilerek senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı …. Sanayi ve Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanı haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin diğer davalı ile arasında bir bağ bulunmadığını, aralarında bulunan ticari ilişki nedeniyle dava konusu senetlerin … şirketinden aldığını, davacılarla …. arasındaki ilişkiyi bilmediğini, davacının iddia ettiğinin aksine … 6-7 yıl evvel tüm hisselerini devrederek müvekkili şirketten ayrıldığını ve yurtdışına çıktığını, müvekkili ile … arasında 2014 yılından beri ticari ilişki bulunduğunu, alacağına karşılık dava konusu senetlerin alındığını, müvekkili şirketin 23/09/2013 tarihinde … tarafından kurulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.03.2017 tarihli 2016/932 E. – 2017287 K.sayılı kararıyla; dava konusu olayda, davacının bonolar ile ödeme yapıldığını, mal teslim edilmediğini iddia ettiğine göre ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacının bonoların avans olarak verildiğini ve bonolar karşılığında mal teslimi yapılmadığını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, ispatlanamadığını, davalılar arasındaki ortaklık yapısına dair iddialarında davalı tarafından sunulan belgelerle çürütüldüğü gerekçesiyle davanın reddine, alacağın %20 si olan 14.000 TL tazminatın davacılardan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı …. Ltd yönünden münhasıran davalının ticari defterlerine dayanıldığını, ancak mahkemenin delillerini incelemeden, delilleri toplamadan davanın reddine karar verdiğini, HMK 222/5 maddesi uyarınca mahkemenin davalının davalının ticari defterlerini mahkemeye sunması için süre vermesinin zorunlu olduğunu, – … kötüniyetli ve ağır kusurlu olarak senedin bedelsiz olduğunu, bilerek aldığına ve …. ile arasındaki organik bağ’a ilişkin çok sayıda yazılı delil sunulduğunu, tanık dinletmek istediklerini, organik bağ’ın resmi ve kesin deliller ile ispatlandığını, ticaret sicil kayıtlarından 04.11.2013 -09.06.2015 tarihleri arasında 1 sene 7 ay aynı adreste faaliyet gösterdiklerini, senetlerin tanzim tarihlerinin de bu döneme denk geldiğini, -davalı … davalı … ile aynı adreste ancak bodrum katta faaliyette bulunduğunu beyan ederek gerçek dışı beyan verdiğini, 04.11.2013 tarihinde … Sk. No:… Bodrum Kat olarak adres bildirdiğini, 12.11.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ise … Sk. No:… yani … Ticaret Sicilinde kayıtlı aynı adresi ile düzeltildiğini, mahkemeyi yanıltmak için gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, -….’nin kurucusu …’nın … eşinin kardeşi olduğunu, ancak nüfus kayıtlarının çıkartılmadığını, … yönetim kurulu başkanı …. tarafından 23.09.2013 tarihinde kurulan şirkete 06.03.2014 tarihinde yönetim kurulu başkanı olduğunu, …. kurucu ortağı olduğunu, … hisselerinin bir kısmını … bir kısmının da … 04.09.2008 tarihinde devrettiğini, … da 24.10.2013 tarihinde hissesini … devrettiğini, … 12.05.2014 tarihli genel kurulunda .. oy toplayıcı olarak genel kurula katıldığını, bu hususların tesadüf olamayacağını, -davalı … çalışanlarının …. çalışmaya devam ettiğini, ekipman ve makinaları … devrettiğini, davalı vekilinin bu hususlara itiraz etmeyerek kabul ettiğini, – … tarafından … ile aralarındaki ticari ilişkinin kanıtlanması için cari hesap ekstresi sunulduğunu, ancak ticari defterlerin dahi incelenmediğini, cari ekstreye göre aynı adreste bulundukları tarihlerde ticaret yaptıklarını, … alacaklı görülmesine rağmen alış faturası düzenlediğini, 05.02.2014 tarihinde 170.949,00 TL borcu varken hiç ödeme yapmadığı halde 3,5 Ay içinde 435.620,00 TL’lik daha mal sattığını, tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, takibin icrasını durdurmak için kapak hesabı yapılarak icra kasasına teminat yatırıldığını, ancak mahkemenin hukuka aykırı kararı ile teminat parasının davalı … verildiğini, tedbir kararı verilerek bu paranın icra kasasına iadesine ve zararlarına karşılık … tarafından teminat gösterilmesini, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. Şirketi vekilinini istinafa cevabında; davacının yargılama aşamasında ileri sürdüğü hususları istinaf dilekçesinde tekrarladığını, iddialarının hiçbirini ispatlayamadığını beyanla başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir. Menfi tespit davasına konu Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. E.sayılı kambiyo senetlerine özgü takip dayanağı 03.01.2014 tanzim tarihli 31.08.2015, 30.09.2015, 31.10.2015, 30.11.2015, 31.12.2015, 30.04.2016, 31.05.2016 tarihli vadeli 10.000’er TL bedelli 7 adet bononun keşidecisinin davacı …, kefilinin …, lehdarının … Ltd.şti. Olduğu, …. tarafından …, tekrar …, onun tarafından da … A.Ş.’ye cirolandığı, …. cirolarının iptal edildiği, görülmüştür.
G E R E K Ç E : Menfi tespit talepli davada; davacı vekilinin Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyası dayanağı 7 adet senedin avans olarak verildiğini ancak mal teslim edilmediğini, davalı …nin diğer davalı … ile organik bağı bulunduğunu ve senetlerin kötüniyetle iktisap edildiğini beyanla menfi tespit talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davanın ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verdiği, davacılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davacılar vekilinin davalılardan …. aleyhine açtığı davada, davalı ticari defterlerine HMK 222/5 maddesi gereğince münhasır delil olarak dayandığını beyan ettiği, diğer davalı şirket … ile … aralarında organik bağ bulunduğunu ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesince davalı şirket defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığı gibi , davacılar vekilinin 28/12/2016 tarihli düplik dilekçesinde davalı şirketler arasındaki organik bağ bulunduğuna dair iddiaların da kararın gerekçesinde değerlendirilmediği sadece “davalılar arasındaki ortaklık yapısına dair iddiaların, davalı tarafça sunulan belgelerle çürütülmüş durumda olduğunun” beyanı ile yetinildiği, davacılar vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine dair istinaf başvurusunun yerinde olduğu kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının davalı … yönünden davalı şirket defterlerine münhasır delil olarak dayandığı gözetilerek,HMK 222/5 maddesi gereğince işlem yapılması, davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığının kayıtlar incelenerek değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.03.2017 tarihli 2016/932 E. – 2017/287 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacılar tarafına iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,70 TL tehir-i icra karar harcı, 42,80 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 180,20 TL’nin davalılardan alınarak, davacılara verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/01/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.