Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3692 E. 2020/30 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3692 Esas
KARAR NO : 2020/30 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2017
NUMARASI : 2014/1558 E., 2017/75 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının, müvekkili şirketten muhtelif sistem ve ticari emtia satın almış olduğunu, müvekkili şirketin sattığı mallara faturalar ve sevk irsaliyelerini düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket tarafından faturaya konu miktarları karşılar mahiyette mal teslim edilmemiş olması nedeni ile alacak iddiasına dayanak olunan fatura ve sevk irsaliyesi orijinallerinin HMK 216 ve devamı maddeleri uyarınca davacı tarafça dosyaya ibrazını ve okunaklı suretinin taraflarına tebliği ile beyanda bulunmak için süre verilmesi gerektiğini, Yargıtay 11. ve 15. Hukuk Dairelerinin müstakar içtihatları uyarınca; yazılı sözleşmeye dayalı olmayan fatura alacaklarında, faturanın muhataba gönderilmiş, teslim edilmiş yada muhatabın ticari defterlerine kayıtlı olması dahi herhangi bir önem taşımamakta olup, mal teslimi olgusunun irsaliyeli fatura sunmak suretiyle ispatı gerekmekte olduğunu, davaya dayanak fatura ve faturalara konu malların teslim edildiğine dair sevk irsaliyesinin HMK madde 216 vd. gereğince asıllarını dosyaya sunularak tasdikli suretlerinin kendilerine tebliği ile inceleyip beyanda bulunmak için süre verilmesine, davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın itirazın iptali davası olduğu, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki faturaya dayalı bakiye alacak üzerine yapılan icra takibine itirazın iptali davasında, davacının dava konusu ettiği davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı var ise miktarı, itirazın yerinde olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı hususlarında yapılan değerlendirmede, aldırılan detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, her iki taraf defterlerinin tasdikli ve usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği sabit olmakla, davalının hem lehine hem de aleyhine delil oluşturan defter kaydında davaya konu faturanın kayıtlı olması nedeniyle teslimatın karine olarak yapılmış sayılması gerektiği, aksinin davalı tarafça iddia ve ispatının gerektiği, bu nedenle mahkemece her ne kadar ispat hususunda davacıya 23/06/2016 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile teslime ilişkin imzalı belgesi olup olmadığı, varsa sunması , sunamıyor ise davacıya yemin teklif edip etmeyeceğine dair verilen ara kararda davacı tarafın dayandığı dosyaya sunulan Yargıtay ilamında zikredildiği üzere, karine olarak malın teslim edilmiş olduğunun kabulü gerektiğinden, ara karardan dönülmüş ve davalı tarafça defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle aleyhine karine olarak bulunan malın teslim edildiğinin, bu kaydın usulsüz olduğuna dair her hangi bir iddia ve savunmada bulunmadığı, tüm bu nedenlerle mal tesliminin yapılmadığı savunmasına itibar edilemeyeceği ve davalı tarafça fatura karşılığının ödeme olgusu da ispatlamadığından, davacının davalıdan fatura bedeli kadar alacaklı olduğuna bu nedenle davalının takibe itirazının haksız olduğu, davacının alacağının faturaya dayalı olup, bu haliyle alacak likit olduğundan, yani davalı borcun miktarını bilebileceği” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, kabul edilen dava değeri üzerinden talep tarihi itibariyle takdiren %40 oranında hesaplanan 1.249,47 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle ; icra inkar tazminatının % 20 alt sınırdan verilmesi gerekirken % 40 oranında verilmesinin yasal ve maddi olaya uygun hiçbir gerekçesinin olmadığını,Bununla birlikte, İlk Derece Mahkemesince faiz oranına ilişkin itirazlarımızın da dikkate alınmaması hatalıdır. Zira, ticari temerrüt faizi zaman zaman değişiklik göstermekte olup, sadece faiz oranındaki artışların dikkate alınmasının talep edilmesi hakkaniyet ile bağdaşmamakla birlikte yerleşik Yargıtay içtihatlarına da aykırılık teşkil etmektedir. Bu itibarla, 2013 Haziran ayından itibaren %11,75 oranında olduğunun dikkate alınması ile birlikte, alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekmekle Mahkemece hüküm kurulması halinde asıl alacağa değişen oranlarda faiz işleyeceğine karar verilmesini talep etiklerini , faturalara konu malların müvekkilim şirkete tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlanması gerekirken, davacı taraf faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlar mahiyette teslim eden ve teslim alan haneleri isim ve imza içerir sevk irsaliyesi sunulamadığını, alacağın aslının da kanıtlanmadığını beyan etmiş ve devamla Davacı tarafça mal teslimi hususunun yazılı delille ispatlanamaması üzerine İlk Derece Mahkemesince 23.06.2016 tarihli celsede davacı tarafa mal teslimi konusunda yemin deliline dayanıp dayanmayacağı, davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı, bulunacak ise yemin metnini tebliğ etmek üzere süre verilmiş olmasına rağmen, 21.11.2016 tarihli celsede 23.06.2016 tarihli “1” ve “2” nolu ara kararlardan vazgeçilmesi yerinde değildir. Zira, mal teslimi konusunda ispat külfeti kendisinde bulunan davacıya yemin delili hatırlatılmak suretiyle sonuca gidilmesi yerinde olmasına rağmen işbu son derece yerinde olan ara kararlardan vazgeçilmesi hatalı olup, faturaların ticari defterlerde kayıtlı olmasının mal teslimin karinesi kabul edilmesi Ticaret Hukuk kaideleri ile bağdaşmamakta olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir…” denilmek suretiyle kararın kaldırılması ve davanın reddi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.İstinaf gerekçesi yapılan nedenler ve HMK 355. maddeye göre yapılan incelemede ; her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit ettiği, mal teslimine ilişkin irsaliye bulunmasa bile davalı yanın faturaları kabul edip ticari defterlerine kaydettiği bu halde artık mal tesliminin ispatlanmış sayılması gerektiği, mahkemenin ,mal teslimine yönelik yemin deliline ilişkin ara karardan rücu etmesinde usulü bir hata bulunmadığı ,alacağın varlık ve miktarının doğru tespit edildiği görülmüştür.HMK 26. maddeye göre Hakim tarafların talepleri ile bağlı olup, talepten fazlasına hükmedemez.Davacının değişen oranlarda avans faizi talep etmesine rağmen mahkemenin tek bir oran üzerinden hüküm kurmuş olması talepten fazlaya hükmedilmiş olması sonucunu doğuracaktır.Davacı yan % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmiş olmasına göre, her ne kadar daha fazla da hükmedilmesini talep ettiği varsayılsa daha, alt sınırdan uzaklaşılmasının gerekçesinin açıklanması, neden daha yüksek oranda bir tazminat verildiğinin gerekçelendirilmesi de gerekir. Gerekçede bu yönde özel bir açıklama bulunmadığından yasal sınırın üzerinde tazminata hükmedilmesi de doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ İLE ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan itirazın iptali davası hakkında a-) Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin 3.123,68 TL üzerinden takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara % 13,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına b-) alacak faturaya dayalı likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında hesaplanan 624,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine c)-Alınması gerekli 213,37 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 38,35 TL nin mahsubu ile 175,02 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, d)-Davacı tarafça yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 38,35 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya masrafı, 716,00 TL bilirkişi/ tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 783,95 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,f-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, g-) Taraflarınca yatırılan gider/delil avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde yanlara iade edilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davalı yanca yatırılan peşin haç miktarı olan 54,34 TL ‘nin davalı yana talebi halinde iade edilmesine 4-Davalı yanca yapılan istinaf gideri olan 2 tebligat gideri 22,00 TL, posta gideri 13,00 TL, istinaf başvuru harcı gideri 85,70 TL ki toplam 120,70 TL nin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine 5-Davacı yanca yapılan 11,00 TL den ibaret tebligat giderinden oluşan istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına 6-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzeride yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/01/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.