Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3673 E. 2020/45 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3673 Esas
KARAR NO : 2020/45
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2017
NUMARASI : 2015/120 E. – 2017/228 K.
DAVANIN KONUSU: Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan (Malın Ayıpsız Misli İle Değiştirilmesi Talepli)
KARAR TARİHİ: 17/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının 07/12/2012 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş’den 03/12/2012 tarihli proforma fatura muhteviyatı olan ekipman ve aksesuarlarını kiraladığını, makinayı satan davalı şirketin montaj raporu ile makinayı kurduğunu, davacının feri zilyet konumunda olduğunu, kurulan makinanın teknik servis raporlarından da anlaşılacağı üzere çeşitli arızalar çıkardığını, bu arızaların makinanın alımından çok kısa süre sonra çıktığını, arızaların giderilemediğini, makinanın hatalı kesimler yaptığını, bunun üzerine mahkemece tespit yaptırıldığını, davalıya ihtarname çekilerek gizli ayıplı makinanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini talep ettiklerini, ancak sonuç alamadıklarını, … A.Ş tarafından işbu davanın açılması için kendilerine yetki verildiğini ileri sürerek satılan makinanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve yapılan masrafların davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; makinada bir ayıbın olmadığını, teslimden itibaren 1 yıl 2 ay geçtikten sonra kendilerine arızanın bildirildiğini, bakım sözleşmesi kapsamında makinanın bakımının yapıldığını, gizli bir ayıp söz konusu olmadığını, davacı tarafın aslında … ile çalışmakta iken bu şirketin iflas etmesi sonucu makinayı iade etmek istediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “İzmir 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/88 D.iş sayılı tespit dosyasına, 07/12/2012 tarihli finansal kiralama sözleşmesine, 10/12/2016 tarihli faturaya, … A.Ş tarafından davacıya verilen 21/03/2014 tarihli muvafakata, sunulan servis raporlarına, talimat yoluyla yaptırılan keşif sonucu alınan 03/11/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile bu rapordaki teknik bilirkişiye itiraz üzerine yeniden bu bilirkişinin değiştirilerek alınan 02/11/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının finansal kiralama sözleşmesi ile zilyedi olduğu kumaş kesim makinasının davalı tarafça teslim edildiği, mal tesliminde herhangi bir ayıbın bulunmadığı, meydana gelen arızaların kullanım hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla satıcının ayıp sorumluluğunun bulunmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava reddediğinden 30.000TL üzerinden vekalet ücreti hesaplaması yapılması gerekliyken 12.593,22 TL vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu,
Mahkemenin tek bir bilirkişi incelemesi ile karar verdiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, İzmir 13.ATM 2014/88 D.İş sayılı dosyadaki rapor ile esas dosyadaki rapor arasında çelişki olduğunu, 03.11.2015 tarihli raporun mahkeme talimatı dışında yetkisiz bilirkişi tarafından inceleme yapılmış olması nedeni ile geçersiz olduğunu, yeni bir heyetten rapor alınmasına ilişkin talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu, Makinenin 28.12.2012 tarihinde montajının yapıldığını ve makinenin 30.03.2013 tarihinden itibaren arıza vermeye başladığını, aylık bakımların da davalı şirket tarafından yapıldığını ancak hiçbir zaman davalı tarafça bristollarla (fırça) ilgili hiçbir olumsuzluk beyan edilmediğini, arızaların giderilemediğini, vakum ve hava sistemlerinin her ay yapılan bakımlarında düzgün ve temiz olduğunun beyan edildiğini, hiçbir aylık bakımda kullanıcı hatasından bahsedilmediğini, 2,5 yıl sonra ise 2,5 yıl önceki hasarların fırçadan hava filtresinden kullanım hatasından kaynaklanıyor demenin mümkün olmadığını, Sıfır tabir edilen makinenin 28.12.2013 olan montaj tarihinden 3 ay sonra garanti süresi içinde arıza verdiğini ve garanti süresi içinde 17 kez ciddi arızalar oluştuğunu, davalı tarafın garanti süresini 2 ay daha uzatarak diğer arızaları da gidermeye çalıştığını, bilirkişinin iddialarını görmezden gelmiş olmalarının yerinde olmadığını, Teknik raporların dosyada mevcut olduğunu, bilirkişinin arızayı fırçaların temiz olmamasından kaynaklandığını kabul etmesinin teknik bilgisizliğe dayalı olduğunu, makinenin yüksek performanslı yüksek kat kesim makinesi olduğunu ve makinenin kumaşı alma sınırı olması nedeni ile sınırın üzerinde kumaş koyulamayacağını, makinenin seri üretim için imal edildiğini, makinenin tesliminde müvekkiline garanti belgesi, periyodik bakım cetveli, kullanım klavuzu, tamir bakım ve el kitabı verilmediğini, bilirkişinin makinenin teknik özelliklerinden bahsetmediğini, kesim öncesi, kesim sırası ve kesim sonrasında nasıl çalıştığı açıklanmadığını, müvekkilinin sıfır makinadan beklediği nitelikte bir yararlanma sağlayamadığını, davalı firmanın gönderdiği 03.07.2014 tarihli teklif mektubunda parçaların değiştirilmesi için 14645,55 USD+ KDV talep edildiğini, raporda bu parçalardan bahsedilmediğini, yeni makinede bu kadar çok değişecek parça olmasının makinenin ayıplı olduğunun delili olduğunu, makinenin seri numarası ve modelinin tespit edilemediğini, garanti Belgesi Uygulama Esasları’na Dair Teblğ gereğince davalının gerekli bilgileri vermek zorunda olduğunu, kararın gerekçeli olmaması nedeni ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını, üç kişilik yeni bir makine mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin tensip zaptı ile davacı taraf harcı ikmal etmesi için süre verdiğini ve davacı tarafın (123.040,22TL) ara karar gereği harcı tamamladığını, bu nedenle davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının iddiası yönünden üç kez bilirkişi incelemesi yapıldığını, taraflarının yokluğunda alınan tespit dosyasındaki rapor haricinde arızaların davacı taraf elemanlarının yanlış ve teknikten uzak uygulamaları ve makineyi her defasında hatalı kullanımları nedeni ile arızalandığının açıkça ortaya koyulduğunu, çelişki söz konusu olmadığını, davacının garanti süresi dahil makineyi 2,5 yıl kullandığını ve değerinin neredeyse 3 katı gelir sağladığını, halen de kullanmaya devam etmekte olduğunu, ancak çok fazla iş yaptığı firmanın iflası neden ile gelirinin eskisi kadar olmadığının ilk raporda belirlendiğini, haksız ve hukuki gerekçeye dayanmayan istinaf isteminin reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.Davacı vekili istinaf başvurusundan sonra ek beyan dilekçesi sunarak ABD’de bulunan … şirketi ile yapıldığını iddia ettiği mail çıktılarını terümleri olarak sunmuş olup ilgili mailde ünitenin 2002 yapımı olduğunun belirtildiğini, makinenin proforma faturada yer aldığı üzere sıfır olmadığını belirtmiştir.Davalı vekili, davacı vekilinin ek beyan dilekçesine karşı beyanında; dava konusu yapılmayan konuların istinaf konusu yapılamayacağını, leasinge konu malın sıfır olması durumunda alıcı firmanın %1 KDV ödemekte olduğunu, davacının daha az KDV ödemek için müvekkiline baskı yaptığını ve neticeten daha az KDV ödeyerek 50 ay taksitle makineyi leasing ile satın aldığını, makineyi tamamen sorunsuz bir şekilde teslim aldığını, makinenin satış tarihinde piyasa değerinin 128.000 Amerikan doları ile davacının makineyi 68.000Amerikan doları karşılığı satın aldığını, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen ek beyan dilekçesindeki hususlar yönünden muvafakatleri olmadığını, makinenin üretim yılının ayıp iddiası ile ilgili olmadığını belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME:İlk derece mahkemesinin 11.02.2015 Tarihli tensip zaptı ile davacı vekiline 123.040,22 TL üzerinde harç ikmali için süre verilmiş davacı vekili 03.03.2015’te 1600,00TL tamamlama harcını depo etmiştir.Davacı ile dava dışı finansal kiralama şirketi ile yapılan finansal kiralama sözleşmesi ve finansal kiralama şirketinin iş bu dava yönünden muvafakatine ilişin belge örneği dosyada mevcuttur.İzmir 13.ATM 2014/88 D.İş sayılı dosyasında mahallinde yapılan inceleme neticesinde makine mühendisi … raporunda neticeten; makinenin çalıştığı ancak kumaşların enine düzgün olmadığı, makinenin oturduğu raylar üzerinde çalıştırılarak yanlara hareket ettirilmediği, bu yönleri ile ayıplı olmadığı, bu ayıbın haricen görülmesi bilinmesi veya önlem alınmak sureti ile bertaraf edilmesi mümkün olmadığından gizli ayıplı olduğunun düşünüldüğü, S-91 … kumaş kesim sitemleri makinesinde kullanılmamış 2012 model yazılı olmasına rağmen garanti belgesi kullanma klavuzu verilmediğini, makinenin teliminden itibaren servisin 17 kez makineye müdahale ettiğini, ilk servis kaydının montaja ilişkin olduğunu, 6 adetin bakım raporuna ilişkin, 11 adetin ise arıza raporu olduğunu, tespit isteyenin makineden faydalanamamasının süreklilik arz ettiği yönünde görüş belirtmiştir.Esas yargılamada ilk derece mahkemesince talimat yolu ile bilirkişi raporu alınmış olup bilirkişiler Tekstil Mühendisi …, Hukukçu … ve SMM … 03.11.2015 Tarihli raporlarında neticeten özetle; arıza sayısının fazla olmasının makinede ayıp olduğunu düşündürdüğünü ancak bu ayıpların birçoğunun kullanıcının yapması gereken (özellikle kesim alanındaki vakum fırçalarının ) bakım temizlik ve değişimlerini düzenli yapılmamasından kaynaklandığı, arızaların ayıplı mal tesliminden değil, kullanım hatasından kaynaklı olduğu, satıcının ayıp sorumluluğunun olmadığı belirtilmiştir.Bilirkişi heyetinde makine mühendisi bilirkişi olmadığı da dikkate alınarak itiraz doğrultusunda önceki heyette yer alan tekstil mühendisi yerine makine mühendisi bilirkişi alınarak rapor alınması için talimat yazışmış olup bilirkişiler Makine Mühendisi … Hukukçu … ve SMM … 02.11.2016 Tarihli raporlarında neticeten özetle; davalı … AŞ tarafından makinenin ayıplı olarak davacıya teslim edilmediği, makinede kesim yapılan yüzeydeki alanda bulunan fırçaların temizlik ve değişimlerinin düzenli yapılmadığı, makine bakımına gerekli özenin gösterilmediği, makineyi kullanan operatörün yeterli teknik kapasiteye sahip dikkatli, özenli kullanabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmadığı, son masa yanında bulunan alçıpan duvarın yıkılarak makinanın kumaş kesme yaptığı esnada elektrik, elektronik, mekanik ünitelerin duvara çarpmayacak şekilde serbest çalışacak vaziyette bir alan yaratılmadığı, makinede herhangi bir ayıp bulunmadığı ve arızaların kullanımdan kaynaklandığı yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE:Dava, gizli ayıp iddiasına dayalı olarak satış sözleşmesine konu malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece; hasarın davacının kullanıcı hatasından kaynaklandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzeni dikkate alınarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı tarafça davadan önce delil tespit istemi ile yapılan başvuru neticesinde İzmir 13.ATM’nin 2014/88 D. iş sayılı dosyasındaki rapor ile esas dosyadaki rapor arasındaki çelişki giderilmedn karar verilmesi yerinde olmayıp mahkemece hangi sebeple ikinci raporun üstün tutulduğu hususunda gerekçe belirtilmemiştir. Davaya konu hasarın kullanıcı hatasından mı kaynaklandığı yahut malın gizli ayıplı mı olduğundan mı kaynaklanndığı konusu uzmanlık gerektiren, nitelikli teknik bir konu olup mahkemenin her iki rapor arasında çelişkiyi gidermek için tarafların iddia ve savunmaları, sözleşmeye konu makinenin servis ve arıza kayıtları ile birlikte makine üzerinde inceleme yapılarak (tekstil makinesi alanında uzman makine mühendisleri) üçlü bilirkişi heyetinden itirazların ve çelişkinin değerlendirilmesi hususunda rapor alınması gerekliyen eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönü ile kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, kabul edilen istinaf istemi dikkate alınarak diğer istinaf istemleri yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2017 gün ve 2015/120 Esas, 2017/228 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 118,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/01/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.