Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3668 Esas
KARAR NO: 2020/529
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2017
NUMARASI: 2013/394 E. – 2017/222 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının gıda imal ve ticareti ile iştigal ettiğini, davalının davacıdan çeşitli miktarlarda ve çeşitli tarihlerde un satın aldığını, müvekkilinin davalıya 05/04/2011 tarihli … fatura no.lu I6.035,00 TL tutarlı, 25.11.2011 tarihli, … fatura no.lu, 29.377.- TL tutarlı, 29.12 2011 tarihli, … fatura nolu. 21.720.95 TL tutarlı ve 06.02.2012 tarihli, … fatura no.lu, 5.050.-TL tutarlı dört adet fatura karşılığında un satarak davalıya teslim ettiğini, davalının ürünleri teslim almasına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine söz konusu faturalar ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın için davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibini başlatıldığını, ancak davalının kötüniyetle hareket ederek tebligatın usulsüzlüğünden bahisle Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/739 E. sayılı dosyası de şikâyette bulunduğunu ve yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından davalının şikâyeti kabul edilerek itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, davacı muhasebe defler ve kayaları incelendiğinde müvekkilin, davalı-borçluya ürün sattığı ve faturasını düzenleyip teslim ettiği, alacağını alamadığı ve davalının müvekkiline borçlu olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 40’tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Lüleburgaz Mahkemeleri olduğunu, icra takibinde yetkiye itiraz ettiğini, davacının kendisine un sattığını, faturasını düzenleyip teslim ettiğini ve fakat alacağını alamadığını iddia etmiş ise de iddiayı kabul etmediğini, davacı ile aralarında sözlü bir anlaşma yapıldığını anlaşmaya göre, davacının İstanbul İş Tedarik Bölge Başkanlığının açmış olduğu yufka ihalesine girerek ihaleyi kazanması halinde, ihaleye konu olup imalatı taahhüt edilen yufkada kullanılacak olan unun tamamı davacı şirket tarafından tedarik edilerek ve davalıya iş bilimine kadar aralıklar halinde teslim edileceğini, davalının da bu unları kullanarak istenilen yufkaları imal ederek çeşitli tarihlerde İstanbul İş Tedarik Bölge Başkanlığına, bağlı olan altı adet askeri birliğe (İstanbul 66. Piyade Tug. Top. Kule Komutanlığı, Hastal 6. Motorlu Birlik Komutanlığı, İstanbul İş Tedarik Bölge Başkanlığı, İstanbul Merkez Komutanlığı, İstanbul Harp Akademisi Komutanlığı, İstanbul 1. Ordu Komutanlığına ait ürünler) 2010/11-12 2011/1 ile 12.aylar arası, 2012/1 ile 4.ayın 10’una kadar toplam 18 ay içinde istenilen yufka miktarını teslim edeceğini, davacı şirketin bu ihaleleri kazandığını, ayrıca davacının imal edilecek yufkaları ilgili askeri birliklere teslim etmeye yetkili olmak üzere Büyükçekmece … Noterliğinin 12.05.2011 tarih … sayılı Vekâletnamesi ile davalı … ve dava dışı …, … ve … isimli kişileri vekil tayin ettiğini, davalının davacı tarafından temin edilen unu kullanarak yufka imalatını yaparak ve bahse konu vekaletnameye İstinaden … ve … plakalı araçlarla yufkaları ilgili askeri birliklere teslim ettiğini, ihale davacı tarafından alındığından teslim edilen yufkalar için davacı şirket tarafından ilgili birimlere fatura kesildiğini, davalının da ilgili yerlere teslim edilen yufkalar kadar davacı şirkete ekte sunulan faturaları kestiğini, davacı şirketin birliklere teslim edilen yufkaların tamamının bedellerini tahsil ettiğini, böylece davalının davacı şirkete karşı taahhüdünü yerine getirmiş olduğunu, bu şekilde borcunu da ödemiş olduğunu ve davacı şirket ile aralarında başkaca alışveriş de bulunmadığından davacı şirkete hiç bir borcu olmadığını beyanla netice olarak itirazın iptali davasının reddine, davacı aleyhine en az %40 olmak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıya un satışı nedeniyle bedelinin ödenip ödenmediği hususuna ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, ticari ilişkinin 2010 yılında başladığı, davacı tarafın davalıya genel olarak yufka imalinde kullanılan un ve ambalaj malzemesini piyasadan satın alarak davalıya satış yaptığı, davalının da fatura fotokopilerine göre davacıya imal edilmiş yufka satışı yaptığı, davacının yufka faturalarından satmış olduğu ürün bedelini mahsup ederek kalan bedeli çeşitli şekillerde ödediği, davalının unun kendisine teslim edilmediği şeklinde bir savunmasının olmadığı, aksine teslim edilen unun davacının katıldığı ihale gereği birliklere teslim ettiğini beyan ettiği, un bedelinin ödenip ödenmediği, un karşılığında yufka verilip verilmediği davalının borcu bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, davalının ibraz ettiği toplam 61.812,00 TL bedelli 5 adet fatura fotokopisinin davacı kayıtlarında bulunmadığı, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, ispat yükünün davalıda olduğu, Askeri Birliklerden gelen cevabi yazılarda teslim ile ilgili herhangi bir bilginin yer almadığı, davalının veya çalışanlarının Askeri Birliklere girişlerine ilişkin araç kayıtlarının gönderildiğini, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı kayıtlarında yer almayan faturalardaki ürünlerin tesliminin ispat edilemediğini, açıkça yemin deliline de dayanılmamış olmakla davanın kabulüne, itirazın 71.182,95 TL asıl alacak yönünden iptali ile takip de asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın bir çok yerinde yazım hatası olduğunu, yerel mahkemenin beyan, savunma ve açıklamaları yok saydığını, kararın gerekçesinin olmadığını, mahkemenin iddianın genişletilmesine ilişkin itirazları, rücu taleplerini, tanık dinletme taleplerini, usule ilişkin itirazlarını dikkate almadığını, Mahkemenin bilirkişi raporu ile ek raporu arasındaki çelişkiyi gidermeden karar vermiş olmasının ve bu hususu kararda belirtmemesinin hatalı olduğunu, Gerekçede çeşitli bölümlerde “davalı müvekkilinin davacıya mal teslim ettiğini kanıtlayamadığı” iddiasının mevcut olduğu yer almış ise de, yargılama aşamasında belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalıya herhangi bir mal teslim edilmeyeceği, üretilen yufkaları Askeri Birliklere teslim edileceğini, müvekkilinin de bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini, Davanın 4 adet faturaya konu un bedelinden kaynaklanıyor olmasına rağmen bilirkişi raporunda 10 adet faturaya (başka kişilere ait faturalar) ilişkin zamanında teslim edilmemesi sebebiyle tazminat davası haline dönüşmesinin hukuka aykırı olduğunu, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini, davacının sunduğu faturaları kabul etmediklerini, Davacı tarafça verilen vekaletnameler ve davacı tarafça tanzim olunan Gebze … Noterliğinin 06/04/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarına yönelik olarak mahkemenin kararda bir değerlendirme yapmadığını, ilgili askeri birliklerin yufkaların teslim edilmediğine yönelik herhangi bir ihtarın mevcut olmadığını, açılmış bir dava da olmadığını, mahkemenin savunmaya ilişkin beyan ve itirazları dikkate almamış olması nedeniyle savunma hakkının ihlal edildiğini, Askeri makamların mahkeme tarafından yazılan yazılara ilişkin cevabi yazılarına yargılama sırasında bir çok kez itiraz ettiklerini ancak mahkemenin bu konuyu göz ardı ettiğini, Gebze … Noterliğinin 06/04/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtar ile yerel mahkemenin kararının çeliştiğini, davacı tarafın defterlerini mahkeme tarafından belirlenen süre içerisinde mahkemeye sunmadığından bu defterleri inceleme ve savunma haklarının ortadan kalktığını, bilirkişi raporları arasında net bir çelişki olduğundan bilirkişilerin güvenilmez ve itibar edilemez olduğunu, Mal teslimine ilişkin maddi vakıa yönünden tanık dinlenebileceğini, YHGK kararında açıkça belirtildiğini mahkemenin tanık dinletme istemi yönünden olumlu olumsuz karar vermediğini, mahkemenin 61.812,00 TL’lik 5 adet fatura yönünden davacıya teslimin ispat edilemediğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin teslimi askeri birliklere yaptığını, teslim makbuzlarının bazen ilgili askeri birimlerden alınmadığı, bazen de askeri birimler tarafından makbuz verilmediğini, müvekkiline teslim edilen küçük bir kısım teslim makbuzunun ise geçen zaman içerisinde zayi olması nedeniyle müvekkilinde teslim makbuzu bulunmadığını, Mahkeme tarafından ilgili askeri birimlere müzekkere yazılması gerektiğini, faturanın davacı adına kesilmesi nedeniyle müvekkilinin faturanın hangi askeri birlik için olduğunu bu aşamada tespit etmesinin imkansız olduğunu, İç Tedarik Bölge Müdürlüğünün cevabi yazı ve ekinde sadece müvekkili tarafından yufka teslim edilen askeri birliklerin yufkalara ilişkin tutanakları, davacının kestiği faturaların bulunduğunu, ihale şartnamesi, ihale sonucu imzalanan sözleşme ve ekleri, ihale dosyası ve diğer belgelerin gönderilmediğini ayrıca gelen evraklarda 2010 yılı Kasım – Aralık ve 2011 yılı Ocak – Aralık aylarına ilişkin evraklar mevcut ise de, 2012 Ocak – Nisan aylarına ilişkin teslimat ve kayıtların gönderilmediğini, Davacı ile müvekkili arasında ticari ilişkinin 2012 yılı 10 Nisan’a kadar devam ettiğini, Gebze … Noterliğinin 06/04/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarında 2012 yılı teslimatlarından bahsedildiğini, davacının tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, yargılama aşamasında iddianın genişletilmesine, delillerin tevsiine, muvafakatlerinin olmadığını, tanıkların dinlenmesini talep ettiğini, Mahkemenin bilirkişi incelemesinden rücuya ilişkin talebi dikkate almamasının yerinde olmadığını, bilirkişi raporunda iddia edilen yufka faturalarının tamamının 08/04/2012’den sonraki tarihe ilişkin olduğunu, ilk raporda davacının takip konusu faturalar nedeniyle alacaklı olmadığı belirtilmekle birlikte ek raporda müvekkilinin teslimi ispat etmesi gerektiğini belirterek dosya kapsamına uygun olmayan ve ilk raporla çelişir şekilde rapor sunduklarını, raporları kabul etmediklerini, dosyada yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talepleri olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin kararının yerinde olduğunu, mahkemenin savunma hakkının kısıtlanmaması adına davalının her talebine karşılık verdiğini ve araştırma yaptığını, talimat mahkemesine ticari defter incelemesi için talimat yazılmış ise de, davalının defterlerini ibraz etmediğini, davalının iddiasını ispatlayamadığını, müvekkilinin davalıya un sattığını ve davalıdan imal edip askeri birliklere teslim etmek şartıyla yufka satın aldığını ancak 2011 yılının sonu 2012 yılının başında davalının yufka üretemediğini ve askeri birliklere teslim edemeyeceğini üzerine Gebze … Noterliğinin 06/04/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yufkaların teslim etmediğinin belirtildiği, müvekkilin başka firmalardan yufka temin ederek askeri birliklere kendisinin teslimat yaptığını, davalının 6 adet fatura fotokopisi ibraz etmiş ise de, bu faturaları kabul etmediklerini irsaliyelerinin olmadığını, ayrıca faturaların seri numaralarının ard arda olup sonradan düzenlendiğini, davalının Lüleburgaz … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasındaki haciz esnasında taahhütte bulunarak 5.000,00 TL ödeme yaptığını, davanın konusuz kaldığını ve tarafların anlaştığını belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı aşamalardaki savunmalarında, imal edilen yufkaları askeri birliklere teslim ettiğini savunmuştur. Mahkemece bu hususta müzekkere yazılmış ise de; müzekkere cevapları, davalının savunmasının yerinde olup olmadığı yönünden değerlendirme yapmaya elverişli olmadığı gibi, bir kısım müzekkerelerin cevabına da dosyada rastlanmamıştır. Bu durumda, HMK 221.maddesi gereğince uyarılı müzekkere yazılarak davalının teslim hususundaki savunması yönünden deliller tamamlandıktan sonra karar verilmesi gerekliyken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir. Bununla birlikte; davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde davanın konusuz kaldığını belirterek protokol örneğini sunmuştur. UYAP incelemesinde davalının icra dosyasına borcun tamamen ödendiğine ilişkin dilekçe sunduğu görülmüş olmakla davacı vekiline bu hususta beyan için süre verilmiş ise de; davacı vekili, davalı tarafın sunduğu tutanak yönünden evrakta sahtecilik iddiası ile şikayetçi olduklarını belirterek soruşturma dosya bilgilerini dosyaya sunmuştur. Lüleburgaz CBS’nin …Sor. Sayılı dosyasında davacının şikayeti yönünden yapılan soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle kabul edilen istinaf istemi gereğince eksikliğin ikmali ile devam eden soruşturma dosyasının da celbi ile değerlendirilerek karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2017 gün ve 2013/394 Esas, 2017/222 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 64,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 150,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/02/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.