Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3665 E. 2020/73 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3665 Esas
KARAR NO : 2020/73 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2015/534 E., 2016/763 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2010/132 Esas sayılı dosyasından verilen ilam ile müvekkilleri aleyhine İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, söz konusu ilamın 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun’dan kaynaklanan hakları kapsadığını, şahsın hukukuna ilişkin olduğunu, bu kararın davalılarca temyiz edildiğini, kararın 16/12/2014 tarihinde kesinleştiğini, fakat takibin 13/09/2012 de başlatıldığını, davalının karar kesinleşmeden takip başlatıp faiz işlettiğini, bunun hukuka aykırı olduğunu, bu şekilde 66.534,46-TL fazla tahsilat yaptığını belirterek davanın kabulü ile fazla tahsil edilen miktarın iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ilamın davacı tarafça tehiri icra talepli olarak temyiz edildiğini ve teminatı yatırılarak tehiri icra kararının icra dosyasına sunulduğunu, ayrıca HMK.350/2.maddesi kapsamında kesinleşme olmadan kararın takibe konulmayacağını belirterek İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/721 Esas sayılı dosyasında şikayette bulunduklarını ve Mahkeme tarafından şikayetin 7 günlük süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın reddedildiğini, daha sonra tekrar İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/614 Esas sayılı dosyasından şikayette bulunulduğunu fakat bu davada da İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/721 Esas sayılı dosyasındaki karar örnek gösterilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, bunun üzerine icra dosyasına sunulan teminat mektubunun nakde çevrilerek müvekkiline ödendiğini, yapılan tüm işlemlerin yasal çerçevede gerçekleştiğini, davacının itirazlarını süresinde yapmadığını, başvurduğu hukuk yollarının tıkanması nedeniyle son çare olarak Mahkememizde dava açtıklarını, açılan davanın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın icra dosyasında fazladan ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı istemine ilişkin olduğu, İİK 72/7 maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceği, dosya kapsamında icra borcunun 29/04/2014 tarihinde kapak hesabı yapılarak 02/05/2014 tarihinde ödendiği, davanın ise 20/05/2015 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı her iki yan da istinaf etmiştir. Davacı yan katılma şeklinde yaptığı istinaf talebinde icra dosyasında teminat mektubunun paraya çevrilme yoluyla tahsilinin 6.8.2014 tarihinde tahsil ettiği için davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığını, kararın kaldırılması gerektiğini beyanla istinaf etmiştir.Davalı yan istinaf talebinde nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken maktu ücreti vekalet verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava icra veznesine fazla yatırılan miktarın istirdadı talebinden ibarettir.Davacı yan aleyhine davalı yanca icra takibine konu edilen ilamın kesinleşmeden takibe konu edilmesi nedeni ile faize ilişkin hesaplamalarda davacı aleyhine durum oluşmaktadır.İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde ; tahsilatın teminat mektubunun nakde dönüştürülmesi şeklinde 2.5.2014 tarihinde olduğu, yani garantör bankanın icra müdürlüğü dosya hesabına ödemeyi 2.5.2014 tarihinde yaptığı, davanın da 26.05.2014 tarihinde açıldığı görülmektedir.Her ne kadar davacı yan reddiyat tarihine göre ( 6.8.2014) sürenin dolmadığını savunmuş ise de aslolan tahsilat tarihidir.Bu nedenle davacı yanın istinaf başvuru gerekçesi yerinde değildir.Dava hak düşürücü süre yönünden usulden reddedilmiş olmakla maktu creti vekalete hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığından davalı yanın istinaf gerekçesi de yerinde görülmediğinden her iki tarafın istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı ve davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 madde gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE 2- Davaca yanca yatırılması gereken 89,60 TL maktu harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 58,20 TL harcın davacı yandan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-Davacı yanın istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- Davalı yanca yatırılması gereken 89,60 TL maktu harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 58,20 TL harcın davalı yandan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 5-Davalı yanın istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 6-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesine göre KESİN olmak üzere 17/01/2020 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.