Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3654 E. 2020/171 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3654 Esas
KARAR NO: 2020/171 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2016
NUMARASI: 2015/54 E. – 2016/128 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında yaptıkları anlaşma gereği Zeugma Antik Kentinde yapılan ve bulunan varlıkların yayım hakkı Kazı ve araştırma başkanı olan müvekkiline ait olması ve Kültür ve Tabiat eserleri Kanununun 43. Maddesi gereğince ve Fikir ve Sanat eserleri Kanunu 66,67,68,69,70,71,78 ve devamı maddeleri gereğince Zeugma Antik Kenti ile ilgili yayın yapılmaması gerekirken, davalıların sözlü ve yazılı ihtar edilmiş ise de davalıların haksız ve hukuka aykırı yayın yaptığını bu nedenle tecavüzün durdurulmasını, masrafı davalılara ait olmak üzere 3 ayrı gazetede ayrı ayrı ilanını, davalının Şubat ayında elde ettiği karın müvekkiline verilmesini, davalılardan … den 30.000-TL, diğer davalı …’ten de 5.000-TL manevi tazminatın yayın tarihi olan 06/02/2015 tarihinden kanuni faiziyle birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılardan … Aş. Vekilinin davaya cevap dilekçesinde; Davacı tarafından meydana getirilmiş bir eser mevcut olmadığından hak sahipliği ileri sürülen eserin de ne olduğunun belirsiz bulunduğunu, davacının eser sahibi sıfatına haiz olmadığını, davacı tarafın ihlal konusunu oluşturduğunu düşündüğü eylemin …’in Zeugma Antik Kentinin eski kazı başkanı olması nedeniyle sahip olduğu bilgiler olduğunu, bu nedenle kamuya arzının kısıtlanmasının mümkün bulunmadığını, dava konusu kitapta yayınlanan fotoğraflar bakımından davacının fotoğrafları çeken kişi olmadığından bunlar üzerinde de eser sahipliği sıfatının bulunmadığını, davacının yayınlanan fotoğraflardan hangilerini kendi kazı başkanlığı sırasında çıkartılan eserlere ait olduğunu ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … vekilinin davaya cevap dilekçesinde; 1992-1999 dönemlerinde Gaziantep Müze Müdürü sıfatıyla Zeugma Kurtarma Kazılarını kazı başkanı göreviyle yürütmüş olup yapılan yayım ve beyanların müze müdürlüğü adına yapmış olduğunu, kazılara ilişkin olduğunu, bu dönemde bulduğu ve ortaya çıkardığı kültür varlıkları ve mozaikleri Gaziantep Zeugma Müzesinde sergilendiğini, bu nedenle yayın haklarını kullanabileceğini, 2014 yılında yapılmış kazılara ilişkin olarak bir yayın ve beyanının bulunmadığını, kitapçıkta yazılanların daha önceleri davalı tarafından defalarca kaleme alınmış olan metinlerin tekrarından başka bir özellik taşımadığını, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İstanbul (Kapatılan) 4.FSHHM’nin 08.12.2016 tarihli 2015/54 E. – 2016/128 K.sayılı kararıyla; ” buluntuyla ilgili genel bilgi verilmesi, kamuoyunu aydınlatıcı bazı yorumların yapılması, bilimsel yayın olarak nitelendirilemeyeceğinden, buluntuyla ilgili bilimsel mahiyet taşımayan tanıtıcı bilgi verilmesi veya haber yapılması için hak sahibinden izin alınmasına gerek olmadığı, buluntu hakkında bilimsel mahiyet taşımayacak biçimde haber yapılması veya tanıtıcı fotoğraf kullanılmasının hak sahibi tarafından engellenemeyeceği, dolayısıyla … Dergisi Şubat 2015 tarihli ve 263.sayısı eki olan “Efsaneler Kenti Zeugma” adlı kitapçığın 12,13,14 ve 15.sayfalarına konulmuş olan 3 adet mozaiğe ait fotoğraf tamamen tanıtıcı nitelikte kullanıldığı, fotoğrafların yanında ve kitabın diğer metin kısımlarında hiçbir bilgi içermediği, mozaiklere ait envanter bilgileri, ölçü, detaylı tanım ve tarihleme gibi ilgi bir yayının hiçbir kriterinin bulunmadığı, fotoğrafların tamamen tanıtıcı ve haber niteliğinde, bilimsel olarak yayınlandığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin davayı ve taleplerini anlayamadığını, davalılar arasındaki e-mail yazışmalarının mahkeme karar gerekçesi olamayacağını, yayıncı kuruluşun ve diğer davalının yazdığı ve ek olarak verdiği, ticari olarak para kazanmak amacı taşıdığı kitabın yok sayılamayacağını, mahkemenin 07/04/2015 tarihli tedbir kararının infaz edildiğini, müvekkilinin 2014 yılında Zeugma Antik Kentinde yapılacak arkeolojik sondaj ve kazı çalışması için Bakanlar Kurulunun 17/05/2005 tarih ve 2005/8869 sayılı kararı ile görevlendirildiğini, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 43. Maddesi gereğince kazı ve sondaj araştırmalarında çıkacak varlıkların yayım hakkının müvekkiline ait olduğunu, kazı başkanlığından izin alınmadan davalılar tarafından … Dergisinde yayınlandığını, müvekkilinin hakkının gasp edildiğini, ayrıca davalıların her birine 4.200TL vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğunu beyanla; mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Yrd. Doç. Dr. … vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; gerekçeli kararda; dava konusu yayının bilimsel yayın niteliğinde değil tanıtıcı nitelikte olduğunu, mozaiklere ait envanter bilgileri, ölçü, detaylı tanım içermediği, kamuoyunu aydınlatıcı bilgi verilmesi ya da haber verilmesi durumunda hak sahibinden izin alınmasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatinin açıklandığını, isabetli olarak davanın reddine karar verildiğini, posta yazışmalarının da bilimsel yayın yapma kastının bulunmadığını kanıtladığını, gerek Yargıtay içtihatlarında gerek doktrinde “yayın hakkının” bilimsel yayın hakkı olarak değerlendirildiğini, dosya kapsamında alınan üç bilirkişi raporunda da tanıtıcı bilgi içeren herhangi bir bilginin yayın hakkı kapsamında olmadığının belirtildiğini, kamuoyunu aydınlatıcı bilgi veren tanıtım yazılarının da bu kapsamda olmadığının belirtildiğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan Arkeolog Dr. …, Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Elemanı … ve Arkeolog …’ ın 19/01/2016 tarihli kök raporunda:Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 43. Maddesinin ilk bilimsel yayımı yapma hakkını koruduğunu, FSEK 23. Madde deki yayma hakkı ile benzerlik bulunmadığı, Davacı … tarafından Davalı … ve … A.Ş. adına açılan davaya konu; … Dergisi Şubat 2015 tarihli ve 263. Sayısı eki olan “Efsaneler Kenti Zeugma” adlı kitapçığın 12, 13, 14 ve 15. Sayfalarına konulmuş olan 3 adet mozaiğe ait fotoğraf tamamen tanıtıcı nitelikte kullanılmış olup, bir-iki satırlık basit etiket bilgisi dışında ne fotoğrafların yanında ne de kitabın diğer metin kısımlarında hiçbir bilgi içermemektedir. Mozaiklere ait envanter bilgileri, ölçü, detaylı tanım ve tarihleme gibi ilmi bir yayının hiçbir kriteri bulunmamaktadır. Sözü edilen 3 adet mozaiğe ait fotoğraflar tanıtıcı ve haber niteliğinde olup, bilimsel olarak yayınlanmış kabul edilemeyeceği görüş ve kanaatinde olduklarını beyan etmişlerdir.Bilirkişilerin rayiç bedel konusunda almış olduğu,10/02/2016 tarihli ek raporda; Mahkemece buluntulara ait fotoğrafların kullanılmasıyla ilgili olarak davacının talep edebileceği rayiç bedel hesabı talep edildiğinden; eğer davacı a) bu 3 adet fotoğrafı kullanarak 15-20 sayfalık bir bilimsel yazı eşliğinde” yazdığı veya b) bu 3 adet fotoğrafın izinsiz kullanılmasının FSEK m.23 kapsamındaki yayma hakkının ihlali mahiyetinde bulunduğu görüşü benimsendiği takdirde/yukarıda belirtilen esaslar dahilinde, davalıdan talep edebileceği rayiç bedelin de 2.000.-TL – 3.000-TL arasında bir miktar olabileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkili ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında yapılan anlaşma gereği Zeugma Antik Kentinde yapılan ve bulunan varlıkların yayım hakkı Kazı ve araştırma başkanı olan müvekkiline ait olması ve Kültür ve Tabiat eserleri Kanununun 43. Maddesi gereğince ve Fikir ve Sanat eserleri Kanunu 66,67,68,69,70,71,78 ve devamı maddeleri gereğince Zeugma Antik Kenti ile ilgili yayın yapılmaması gerekirken, davalıların sözlü ve yazılı ihtara rağmen … Dergisi Şubat 2015 tarihli ve 263. Sayısı eki olan “Efsaneler Kenti Zeugma” adlı kitapçıkta yayınlandığından bahisle; tecavüzün durdurulmasını, hükmün ilanını, davalının Şubat ayında elde ettiği karın müvekkiline verilmesini, davalılardan … den 30.000-TL, diğer davalı …’den de 5.000-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince “fotoğrafın tamamen tanıtıcı nitelikte kullanıldığı, fotoğrafların yanında ve kitabın diğer metin kısımlarında hiçbir bilgi içermediği, mozaiklere ait envanter bilgileri, ölçü, detaylı tanım ve tarihleme gibi ilgi bir yayının hiçbir kriterinin bulunmadığı, fotoğrafların tamamen tanıtıcı ve haber niteliğinde, bilimsel olarak yayınlandığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 02.05.2014 tarih ve 84883 sayılı yazısından; Bakanlar Kurulu’nun 17.05.2005 tarih ve 2005/8869 sayılı kararı ile Prof. Dr. …’a Gaziantep Zeugma Antik Kenti ile ilgili kazı izni verildiği, yine Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 20.10.2015 tarih ve 197208 sayılı yazısında 2014 yılı kazı çalışmalarının da yine Prof. Dr. … tarafından yürütüldüğü ,Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel müdürlüğü’nün 20.10.2015 tarih ve 197208 sayılı yazısından davaya konu olan … Dergesi eki Efsaneler Kenti Zeugma kitapçığının 12, 13, 14 ve 15.sayfalarında yayınlanan (Dört İdeal Kadın/Heroine, Okeanos-Tethys, İki İdeal Kadın) üç adet mozaik fotoğrafının, 2014 yılı kazılarında bulunan arkeolojik buluntular olduğunun tespit edildiğinin anlaşıldığı, bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Zeugma Antik Kenti ile ilgili kazıda çıkan ve yayın hakkı davacıda bulunan eserlerin, davalı tarafça dergide yayınlanıp yayınlanamayacağı ve yayınlanmışsa tazminat talep edilip edilemeyeceğinden kaynaklanmıştır. Davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesinde FSEK hükümlerine dayanılmışsa da; davacının kazıda çıkan eserler üzerinde, 5846 Sayılı FSEK hükümlerine göre eser sahipliği bulunmamaktadır ancak kazılardan elde ettiği bilimsel buluşlara dayanarak eser meydana getirme ve yayın yapma hakkını elinde bulundurmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01/05/2002 tarihli 2002/4-350 Esas ve 2002/354 Karar sayılı (benzer bir uyuşmazlıkta verilen) emsal kararında da açıklandığı üzere davacı ” yıllar boyu süren kazının külfetine katlanmış, emeğine karşılık da kazıda çıkan eserlerin resmini almak ve bunlar hakkında yayın yapmak hakkı kazı sahibine tanınmıştır.” Davada maddi vakıaların anlatımı taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime ait olmakla, davacının emeği ile elde ettiği eserlerin, Noterden ihtar gönderilerek uyarılmalarına rağmen davalılar tarafından dergide yayınlanmasının haksız rekabet teşkil edeceği dikkate alınarak (emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/02/2014 tarihli 2013/18537 Esas – 2014/3169 Karar sayılı kararı), davacı tarafa maddi tazminat talebi açıklattırılarak ve noksan nispi harç tamamlatılarak, haksız rekabet hükümlerine göre tazminat hesabı yapılarak ve bu doğrultuda manevi tazminat takdiri gerekirken farklı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi ve kabule göre de; davalı …’den talep edilen manevi tazminat miktarı 5.000 TL olmasına ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 4.200 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul (Kapatılan) 4.FSHHM’nin 08.12.2016 tarihli 2015/54 E. – 2016/128 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,70 TL tehir-i icra karar harcı, 122,00 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 259,40 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/01/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.