Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3634 E. 2020/76 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3634 Esas
KARAR NO : 2020/76 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2016
NUMARASI : 2015/244 E., 2016/138 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 21/04/2008-12/06/2012 tarihleri arasında ve son olarak Orhanlı Araç Muayene İstasyonunda ”Amir yardımcısı” olarak çalıştığını, mavi yakalı personele fazla mesai ücreti ödendiği halde kendisine ödenmediğini, davalının müvekkilinin görüntülerini … isimli www….com adresi üzerinden yayın yapan internet kanalından yayımlanan programlarda kullandığını, ancak yayın yapan kanallar işinin bir parçası olmadığını, bu nedenle ücretlendirmesi gerekirken kendisine ücret ödemediğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000.TL fazla mesai, 4.900.TL Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan kaynaklanan manevi tazminat alacağı ile yine aynı kanundan kaynaklananmaddi tazminata karşılık olarak 100.TLnin işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, 29/11/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat alacaklarının 7.200TL olarak kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin işyerinde 21/04/2008-12/06/2012 tarihleri arasında ve son olarak Orhanlı Araç Muayene İstasyonunda ”Amir yardımcısı” olarak çalıştığını, davacının görevini ifa ederken bıçaklı yaralama olayından dolayı savunmasının alındığını, savunmasının yeterli görülmediğini ve 12/06/2012 iş akdi geçerli nedenlerle feshedildiğini, tüm yasal haklarının kendisine ödendiğini, davacının 01/03/2010 tarihli muvafakatname ile herhangi bir bedel karşılığında olmaksızın icrada bulunduğunu beyan ettiğini, yapılan çekimlerinin tamamının mesai saatleri içerisinde olduğunu, davacının taleplerinin geçersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; ” tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip dosya “iddia olunan kullanımlar nedeniyle, davacı ile davalı arasında FSEK 52.maddeye uygun olarak bir sözleşme yapılmak suretiyle izin alınması durumunda davacının talep edebileceği rayiç bedelin, sektörel uygulamalar, iddia olunan kullanım mecraları, iddia olunan kullanımın süresi, somut olayın özellikleri, kullanımın niteliği ve tüm delillere göre ne olabileceği” hususunda rapor hazırlanmak üzere resen seçilen bilirkişiler Arb. … tevdi edildiği, bilirkişilerce 15/05/2016 tarihli rapor dosyaya ibraz edildiği, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; internetten yayın yapan www…..com uzantılı adrese davacının ismi ve soyismi yazılmak suretiyle arama yapıldığında, davacının görüntülerinin bulunduğu altı adet kısa filmin bulunduğu ve halen izlenebildiği, davacının bu kısa filmlerde icracı sanatçı olarak yer aldığının görüldüğü, FSEK md.80 uyarınca icra sanatçıların kanundan doğan haklarını uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile devredebileceklerinin belirtildiği, icracı sanatçının bu devri yapımcı dışında birine de yapabileceği (Arkan, Azra, Eser sahibinin haklarına bağlantılı haklar, İstanbul 2005, s.121), kamu spotu uygulamalarında oynayan icracı sanatçıların bile bedelli olarak icralarını sergilediklerinin bilindiği, her ne kadar dosyada, davacı tarafından imzalanmış muvafakatname mevcut ise de, söz konusu muvafakatname FSEK md.52 için aranan şartları sağlamadığı, davacı ile davalı muvafakatname yapılırken iş ilişkisi içinde bulundukları, Komşu Haklar Yönetmeliği md.8/2 uyarınca bir iş dolayısyal meydana getirilen icra iş alanı dışında kullanılmak istendiğinde bu kullanım şartları işveren ve işçi icracı sanatçı arasında yapılacak bir sözleşme ile belirlenmesi gerektiği, uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacı ile davalı aralarında FSEK md.52’ye uygun bir mali hak devir sözleşmesi yapılmış olsa idi, sektörel uygulamalar ve somut olayın özellikleri de göz önünde bulundurularak, davacının www…..com isimli internet sitesinde yayınlanan icralar için icra başına KDV dahil 400,00.TL olmak üzere altı icra için 2.400.TL (400 x 6 = 2.400) ‘yi davalıdan isteyebileceği ön görüldüğü, FSEK 68.maddesindeki “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir” hükmü nazara alınarak, hesap olunan tazminatın 3 katı oranından değerlendirilerek 7.200.TL tazminatın davalıdan tahsiline, tarafların sosyo-ekonomik durumu, davacının herhangi bir ücret verilmeden görüntülerinin kullanılmasının, davacı üzerinde yarattığı olumsuz etki de dikkate alındığı” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, FSEK’ten kaynaklanan tazminat talebinin takdiren 3 kat oranında değerlendirilerek 7.200.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000.TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı her iki yan da istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle “…Davacının taleplerine dayanak ettiği dava konusu görüntüler bakımından davacı, 01.03.2010 tarihli muvafakatname İle herhangi bir bedel karşılığı olmaksızın İcrada bulunduğunu beyan etmiş, bu İcra nedeniyle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 80.maddesi kapsamında halen doğmuş ve İleride doğacak mali haklar dâhil komşu hakların tamamını bila bedel müvekkil şirkete gayri kabili rücu bir şekilde devir ve ferağ etmiştir. Dolayısıyla bahse konu hakları kullanma yetkisi münhasıran müvekkil şirkete alt olduğundan, davacının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacağına yönelik İddiası hukuka aykırıdır.Bilirkişi raporunda; FSEK 52.Madde gereğince mali haklara ilişkin sözleşmelerin yazılı olması ve devredilen hakların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğinden bahisle iş bu muvafakatnamenin aranan şartları taşımadığı ifade edilmiştir. Bilindiği üzere FSEK m.S6/ll-l. 2. 3 ve FSEK m.BO’da muvafakat verilmesine gerek olmayan durumlar düzenlenmiştir. Buna göre: FSEK madde 30 umumi emniyet mülahazasıyla ve adil maksatlar İçin yayımlanan resimler için de, muvafakat verilmesi koşulu aranmamıştır. Yani eser sahibinin hakları 30.madde mucibince kamu düzeni. genel menfaat ve özel menfaat düşünceleriyle sınırladırılabilmektedir. Dava konusu olaya dönersek; araç muayene istasyonunda yapılan faaliyet herhangi bir ticarî faaliyet değil KAMU HİZMETİDİR. Davacının görüntüleri tamamen kamuyu bilgilendirmek amacıyla yayımlanmakta olup sadece kamu hizmeti mahiyetindedir. Müvekkil şirketin bu görüntülerden sağladığı hiçbir ticari menfaat yoktur .Müvekkil şirket, yürüttüğü faaliyet sebebiyle rekabet içinde olduğu bir kurum veya kuruluş olmadığından dava konusu görüntülerin müvekkil kuruma ticari bir getirisi söz konusu değildir. Hal böyle iken tek amacı kamuyu bilgilendirmek olan görüntüler nedeniyle müvekkil şirketten tazminat talebi hakkaniyete aykırıdır. Bununla birlikte karar gerekçesinde “… tv” İsimli internet adresine girildiğinde yayının internetten halen izieniiebfffr olduğu belirtilmektedir. Bilindiği üzere “Hak sahibinin rızasıyla umuma arz edilen bir eser âlenileşmiş sayılır. Alenileşme, kısaca, eserin onu vücuda getirenin hususi sahasından çıkarak İfşa edilmesi ve kamuya açıklanması demektir. Diğer bir deyimle hukuken eser sayılan bir fikir ve sanat ürününün onu meydana getiren kişinin kişisel alanından çıkarılarak, üçüncü kişilerin esere ulaşmalarına ve erişmelerine İmkân sağlanması demektir. Yayım ise eserin alenileşmesinde kullanılan yöntemlerden biridir. Aleniyet gerçekleştikten sonra artık geri alınamaz. Sahibinin iznini geri alması artık bîr sonuç ifade etmez.görüntüler dava emin rutin vaotrih İslerden olup davacının eserde hiçbir yaratma gücü söz konusu olmadığı gibi fikirsel ve sanatsal bir katkısı da bulunmamaktadır . Görüntülerde davacının va da bir başka kişinin ver almasının da hiçbir anlam ve önemi yoktur Hal bövle iken dosyada bu husus irdelenmemiştir. Diğer taraftan Yerel Mahkeme kararında, talep edilen tazminatın takdiren 3 misli oranında tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır Şöyle ki; kabul anlamına gelmemek üzere, FSEK’in 68/l.fıkrasındakl eser sahibinin “uğradığı zararın, en çok üç kat fazlasını isteyebilir” şeklindeki düzenleme, eser sahibinin mali haklarına tecavüz hafinde gerektiğinde rayiç bedelin üç katının mütecavizden Istenllebilmesi hususunda eser sahibine tanınmış bir seçeneğin kullanılması yetkisidir. Ayrıca Eserin kötü ve kullanılmaması bir yana sadece kamuya hizmet amaçlı kullanıldığı da göz önüne ahndiöında manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi hakkaniyete de aykırıdır. Hal böyle iken rapordaki tespitin aksine manevi tazminata hükmedilmesi kanaatimizce hükmün kaldırılması sebebidir…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “…aynı dava dosyasında görülen maddi ve manevi talepleri ayrı ayrı değerlendirilmeli ve ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmelidir. Yine yasa tarafından belirlenen asgari ücret tarifesinin altında ücret takdiri mümkün değildir. Sayın Mahkeme gerekçeli kararında her iki hatayı da yapmıştır. Sayın Mahkeme maddi ve manevi tazminat taleplerimiz için ayrı ayrı avukatlık asgari ücreti tarifesinde belirlenmiş asgari ücret tutarının altına kalmayacak şekilde nispi avukatlık ücretine hükmetmesi gerekirken, iki alacak kalemini birleştirerek toplam rakam üzerinden nispi avukatlık ücretine hükmetmiştir. …” denilmek suretiyle kararın bu yönden kaldırılmasını ve yeniden hüküm kurulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava icra sanatçı olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir.Davacı davalıdan olan fazla mesai ücreti alacağını ve FSEK kapsamındaki taleplerini İstanbul 4.İş Mahkemesinde birlikte talep etmiş olup, anılan mahkemece maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden dosya tefrik edilmiş ve görev yönünden red kararının kesinleşmesi ile İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne tevzii edilmiş ve dava bu mahkemece sonuçlandırılmıştır.Kültür Bakanlığı’nca çıkarılan Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar Yönetmeliği ne göre Sözleşme Yapılması DurumuMadde 8- Bir icracı sanatçı ile yapımcı arasında yapılan sözleşmeyle çoğaltma, kiralama, icranın telli ve telsiz her türlü araçla yayınlanması ya da temsili yolu ile faydalanma hakkı uygun bir bedel karşılığında yapımcıya devredilmişse, icracı ve yorumcu sanatçıların yazılı izni aranmaz. Ancak, bu haklardan belli bir kısmının yapımcıya devredilmesi halinde, devredilmeyen hakların kullanımı sözkonusu olduğunda bunlar için icracı sanatçılarla eser sahibinin yazılı izninin alınması gereklidir.İcracı sanatçıların icralarını iş ve hizmetten doğan sorumluluklarından dolayı yapmaları ve yapılan bu icra sonunda elde edilen tespit iş ve hizmet dışında kullanılmak istenildiği takdirde bu kullanımın şartları işveren ya da iş sahibiyle icracı sanatçılar arasında yapılacak sözleşme ile belirlenir.Görüldüğü gibi yönetmelikte hak devri için bedel ödenmesi bir geçerlilik koşulu olarak düzenlenmemiştir. Somut olayda da bedelsiz bir devir vardır.Bu devir iş akdi sona erene kadar geçerli bir devirdir.Zira maddenin 2. fıkrasında İcracı sanatçıların icralarını iş ve hizmetten doğan sorumluluklarından dolayı yapmaları ve yapılan bu icra sonunda elde edilen tespit iş ve hizmet dışında kullanılmak istenildiği takdirde bu kullanımın şartları işveren ya da iş sahibiyle icracı sanatçılar arasında yapılacak sözleşme ile belirlenir. düzenlemesi bulunmakla somut olayda olduğu gibi davacının iş akdi sona erdikten sonraki kullanımların ilk kullanım ve devir iş akdi çerçevesinde yapılmış olmakla devamı ayrı bir sözleşmeye bağlıdır.Zira davacı artık işin bir parçası değildir.Bu durumda artık davacının işinin dışında bir kullanımın varlığından söz edilmesi mümkün e olanaklı olup, bu durumda ücret talep edebileceğinin kabulü gerekir.
Bu nedenle mahkemenin ücret verilmesine ilişkin kanaati ve hesap yöntemi ve verilen maddi tazminat yerindedir.Manevi tazminat açısından yapılan değerlendirmede ;eserin ve icranın kötü kullanımı sözkonusu olmadığından davalı yanın manevi tazminat talebinin koşulları oluşmamaktadır.Bu nedenle davalı yanın istinaf başvurusunun maddi tazminat talepleri yönünden reddine ve manevi tazminat talebi yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/b-2 madde gereğince kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.Yeniden hüküm kurulmuş olması nedeni ile de davacı yanın istinaf talebi incelenmemiştir.
Ayrıca harç hesabında da ; tefrik edilen iş bu davaya yönelik harç tahsilinin bulunmaması ,başvuru harcının tefrik olunan dosyada kalmış olması karşısında hatalı hesaplandığı da görülmüş ve resen dikkate alınmıştır.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkeesinin kararının HMK 353/b -2 madde ve fıkrası gereğince KALDIRILMASINA 2 İlk derece mahkemesine açılan dava hakkında a-Davacı yanın maddi tazminat talebinin kabulü ile ;FSEK 68. madde nazara alınarak takdiren üç kat hesabı ile 7.200,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren talebi gibi reeskont faizi uygulanmasına b- Davacı yanın manevi tazminat talebinin yerinde görülmediğinden REDDİNE c- Alınması gerekli 491,83 TL nisbi karar ve ilam harcı bulunmakla , tefrik edildiği dosya harçları intikal etmediğinden ve ıslah harcı dışında bu dosya için ayrıca harç tahsili bulunmadığından ıslah harcı olarak yatırılan 150,46 TL nin mahsubu ile 341,37 TL bakiye karar ve ilam harcının ve eksik yatırılmış 21,15 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına
d- tarafların haklılık oranına ve harçtan kısmen de olsa haksız çıkan davalının tümüyle sorumlu olma prensibine göre Davacı yanın iş bu dosya için yaptığı yargılama giderleri olan 900,00 TL bilirkişi ücreti gideri , 244,00 TL toplam tebligat gideri, 150,46 TL ıslah harcı gideri ki toplam 1.294,46 TL nin 836,86 TL kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına e-Maddi tazminat davası açısından ; davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla dairemizce tesis edilen hüküm tarihindeki tarifeye göre 2.810,00 TL ( maktunun altında olamayacağından ) ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine f- Manevi tazminat davasının tümüyle reddi yönünden tarifenin 10/3. fıkrasına göre 2.810,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine g-Tarafların varsa kalan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde yanlarına iade edilmesine
İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Davacı yanın istinaf başvurusu incelenmemiş olmakla 31,40 TL peşin harcı ile 85,70 TL başvuru harcı toplamı 117,10 TL nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davac yana iade edilmesine 4- Davacı yanın istinaf başvurusu incelenmemiş olmakla 11,00 TL tebligat giderinin kendi üzerinde bırakılmasına 5- Davalı yanın istinaf başvurusu kabul edilmiş olmakla peşin yatırdığı 174,19 TL nin kendisine iade edilmesine 6- Davalı yanın istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,70 TL , posta gideri 17,00 TL, tebligat gideri 11,00 TL ki toplam 113,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 7-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.