Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3591 E. 2020/40 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3591 Esas
KARAR NO : 2020/40 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2017
NUMARASI : 2015/982 E., 2017/416 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı … arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkil şirketçe davalı firmaya faturalar düzenlendiğini, söz konusu faturalara ilişkin borçun muaccel hale gelmiş olmasına rağmen davalının fatura borcunu ödememesi üzerine, alacağın vuku bulduğunu, müvekkilin fazla hak kaybına uğramaması adına genel haciz yoluyla icra takibine başlanıldığını, ancak davalı borçlunun 10/07/2015 tarihinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edip, takibi durdurduğunu, davalının yapmış olduğu yetki itirazının da hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile hakısz ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının mevcut olduğunu, davacı ile aralarında herhangi bir akdi ilişik bulunmadığını, herhangi bir mal teslim almadığını, sevk irsaliyesindeki imzaların kendisine ait olmadığını, … Ltd. Şirketinden icra takibine konu mermerleri teslim almadığını, bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile, dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile yetkisizlik kararı verilmesini, herhangi bir mermer teslim alınmadığından ve davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığından haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; ” Bursa ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, alacaklısının …Tic.Ltd.Şti olduğu, borçlusunun … olduğu, borçlu hakkında fatura alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde borca ve yetkiye itiraz neticesinde İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasnın süresinde açıldığının anlaşıldığı, bilirkişi raporu içeriğine göre, davanın tarafları arasında mermer alım-satımı hususunda ticari ilişki söz konusu olmakla, ticari ilişkide para borcu ifa yerinin alacaklı tarafın ikamet adresi olacağından davalının yetki itirazının reddine karar verildiği, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden taraflara ait ticari defterler ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme kararı alındığı, davacı defterlerine göre, davacının davalıdan 64.834,11 TL alacaklı gözüktü, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre; 27.12.2014 tarihi itibariyle davalının 20.881 28 T.L borcunun bulunduğu, 2015 yılında ise davacının iddia etmiş olduğu fatura kayıtlarına rastlanılmadığı herhangi bir borcunun olmadığı bildirildiği, nakliye işlemini gerçekleştiren tanık anlatımlarına göre icra takibine konu faturada yazılı malların davalı tarafa teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu şekilde tanık anlatımları taraf defterleri ve faturalar birlikte değerlendirildiğinde davacının fatura sebebi ile davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, davacı taraf her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmiş ise de, taraflar arasında imzalanan bir yazılı sözleşme olmadığı gibi, davacı tarafından temerrüt için çekilen bir ihtar da bulunmadığından davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 64.834,11 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ait istemin reddine, alacak likit olmakla asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “……1.SÖZLÜ YARGILAMA AŞAMASI YAPILMADAN KARAR VERİLMİŞTİR. Halbuki, sözlü yargılama aşamasına geçilmesi ve sözlü yargılamanın yapılacağı duruşma gününün tarafımıza tebliğ edilmesi zorunludur. Hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz..2. müvekkilim icra takibine yetki itirazında bulunmuştur. müvekkilimle davacı arasında her hangi bir akdi ilişki bulunmamaktadır. müvekkilim her hangi bir mal teslim almamıştır. sevk irsaliyesindeki imzalar müvekkilime ait değildir. eğer taraflar arasında bir akdi ilişki olsaydı, bu durumda borçlar kanununun 89. maddesinin uygulanması gerekirdi. davacı ile müvekkilim arasında her hangi bir akdi ilişki yokken, davacının alacaklı olacağı para borcu olması mümkün olmadığı gibi, alacaklının ikametgahın yerindeki mahkemelerin yetkili olması mümkün değildir. yargılama sırasında davacı 28.09.2015 tarihli dilekçesinde, sevk irsaliyesindeki imzaların müvekkilime ait olmadığını ( güven nakliye ltd şti çalışanlarına ait olduğunu ) kabul etmiştir. bu durumda, davacı ile müvekkilim arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı kesinlik kazanmıştır. davacı ile müvekkilim arasında her hangi bir akdi ilişki yokken, davacının müvekkilimden alacaklı olması ve bu alacağa dayanarak “alacaklının ikametgâhı mahkemelerinin yetkili olması” hukuken mümkün değildir. bu şartlar altında, itirazın iptali davasını görmeye de bursa asliye ticaret mahkemesi yetkili değildir. yetkili mahkeme hatay asliye hukuk ( asliye ticaret ) mahkemeleridir. bu bakımdan dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile, yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, hatalı gerekçelerle davaya bakılması usul ve yasaya aykırıdır. 3.müvekkilim, haztaş mermercilik ltd şirketinden icra takibine konu mermerleri teslim almamıştır. yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yapılmıştır. bilirkişi raporunun incelenmesinde, sevk irsaliyelerinde teslim alan kişinin hamza örnek isimli kişi olduğu, bu kişi ile müvekkilimin bir bağlantısının bulunmadığı, bu halde, mermerin müvekkilime teslim edilmediği tartışmasızdır.yine bilirkişi raporunda, davacı tarafından faturaların içeriğini oluşturan malların tesliliminin dosya kapsamında şimdilik yeteri kadar kanıtlanamamış olduğu,” açıkça belirtilmiştir. 4.müvekkilim davaya cevap dilekçesinde, dava konusu malları davacıdan teslim almadığını beyan etmiştir. sayın mahkeme ( hatalı bir şekilde ) dava konusu mermerlerin teslimi konusunda tanık dinlenmesine karar vermiştir. halbuki, taraflar tacirdirler. dava değeri 2.500,00 tl den fazladır. mermerlerin teslimi konusunda tanık dinlenmesi hukuken mümkün değildir 5- Ayrıca, takdir edilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti miktarları da hatalıdır…” denilmek suretiyle kararın kaldırılması ve davanın reddi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.İstinaf sebepleri kapsamında ve HMK 355. madde gözetilerek yapılan incelemede ;Davalı yanın yetki itirazının ilk derece mahkemesince reddine ilişkin olarak taraflar arasındaki ticari ilişki davalı yanca inkar edilmekle birlikte davacı yanın tarafların akdi ilişkisini kanıtlamaya yetecek nitelikte cari hesap ilişkisini belgelediği görülmekle davalı yanın icra müdürlüğünün ve mahkememin yetkisine ilişkin olarak verdiği red kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Dava değeri 100.000 TL nin altında olması nedeni ile ticari davalarda basit usul geçerli olup, tahkikat duruşmasının ardından sözlü yargılama aynı celse geçilmesi HMK MADDE 321- (1) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez düzenlemesi karşısında yasaya uygun bir uygulamadır.Davalı yanın tanık dinlenmesine ilişkin istinaf incelemesine gelince; HMK 200/2 madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir demektedir. Örtülü bir izin veya itiraz etmeme açık muvakat anlamına gelmez. Bunun istisnası yazılı delil başlangıcı bulunması halidir.Bir belgenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilmesi için HMK 202. maddeye göre ; Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir. irsaliye davacı yanca gönderilip düzenlenmiş bir belge olduğundan davacı açısından yazılı delil başlangıcı teşkil etmez. Çünkü tarafın kendi düzenlediği belge kendi iddiasını ispat için yazılı delil başlangıcı olmaz. Bu nedenle somut olayda mal tesliminin tanık beyanları ile kanıtlanma imkanı bulunmamaktadır.Davacı yanın açıkça yemin deliline de başvurmadığı anlaşılmakla; taraf kayıtlarının 20.881 28 TL lik fatura bakımından uyum içinde olduğu, diğer faturaların mal tesliminin kanıtlanamadığı nedenle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerekirken tamamen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden ; davalı yanın istinaf başvurusunun bu husularda kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.Bu nedenle davalı yanın yargılama giderleri yönaünden yaptığı istinaf başvurusu da incelenmemiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan itirazın iptali davasında a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; davalı yanın Bursa …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 20.881,28 TL üzerinden ve aynı zamanda asıl alacak olan bu miktara takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına b-Hükmolunan miktar taraflar açısından faturaya bağlı ,defterlerde kayıtlı likit bir alacak olmakla % 20 oranında hesaplanan 4.176,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine c-Fazlaya ilişkin istemin kanıtlanamadığından REDDİNE d- Binde 68,31 nispetinde alınması gereken nisbi karar ve ilam harcı 1426,40 TL olmakla peşin alınan 1.138,74 TL’nin mahsubu ile bakiye 287,66TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına e- Tarafların haklılık oranına ve harçtan tamamen davalı yanın sorumlu olması prensibine göre Davacı yanca yapılan yargılama gideri olan peşin harç ve başvuru harcı gideri 1.165,94 TL 350 TL bilirkişi ücreti ,380 TL bilirkişi ve talimat ücreti ,350 TL ek rapor bilirkişi ücreti 278,40 TL posta, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.524,34 TL nin 1.601,00 TL kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına f-Davalı tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre hesap edilen 34,00 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına g-Davacı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm kurulan iş bu tarihteki AAÜT ne göre hesaplanan3.132,19 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine h-Davalı yan da kendini vekille temsil ettirmiş olmakla, reddolunan miktar gözetilerek ve hüküm kurulan iş bu tarihteki AAÜT ne göre hesaplanan 6.513,86 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine ı- Kullanılmayan gider /delil avansı varsa karar kesinleştiğinde yanlara iade edilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Davalı yanca yatırılan 1.107,20 ve 31,40 TL peşin harç toplamı olan 1.138,60 TL harcın davalı yana iade edilmesine 4-İstinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,70 TL tebligat gideri 11,00 TL ve posta gideri 28,00 TL ki toplam 124,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı yana ödenmesine 5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/01/2020 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.