Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3579 E. 2018/2306 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3579 Esas
KARAR NO : 2018/2306
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2016/808 2017/372
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında franchısıng satış sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davranması ve cari hesap borcunu da ödememesi üzerine alacağın tahsili için takip başlatıldığını, sözleşme gereği Beykoz Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Aksaray mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında cari bir ilişki olmadığını ve müvekkilinin de tacir olmaması nedeniyle hukuk mahkemelerinde davanın görülmesi gerektiğini, taraflar arasında sadece sözleşme imzalandığını, bunun dışında alış veriş ve teslimat yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın franchısıng sözleşmesine dayalı açıldığı, davacının Ümraniye, davalının ise Aksaray ilinde ikamet ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.1 maddesinde Beykoz icra daireleri ve mahkemeleri yetkili kılınmış ise de, HMK’nun 17.maddesi gereğince tacirlerin veya kamu tüzel kişilerinin yetki sözleşmesi yapabileceği, somut olayda iş ticari iş olsa dahi tarafların tacir olmaması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı, buna göre takibin yapıldığı Beykoz icra dairelerinin yetkili bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunun 3/a maddesinde; esnaf ve sanatkarın tanımının yapıldığını, yine 6102 Sayılı TTK’nun 15.maddesinde esnafın tarif edildiğini, davalının tacir olup, gelirinin esnaf işletmesini aşar düzeyde gelir elde ettiğini, vergi muafiyeti olmayıp basit usulde de vergilendirilmediğini, mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin benzer bir kararında tarafların tacir olup olmadığının araştırılması gerektiğinin vurgulandığını bildirmiştir.
Davaya konu icra takibinin Beykoz İcra Müdürlüğü’nde yapıldığı ve davacının davalıdan toplam 12.052,02 TL’nin tahsilini istediğini, dayanak olarak cari hesap, sözleşme, cezai şart bedeli ve sözleşme bedelsiz çiğköfte kalemlerinin gösterildiği, davalı vekilinin ise hem Aksaray icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle, hem de esas yönden takibe itiraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin franchısıng satış sözleşmesi başlıklı sözleşme olduğu, sözleşmenin 10.1 maddesinde Beykoz mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olduğunun hüküm altına alındığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, franchısıng sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu çiğköftemiss markasının kullanımı ve bu ad altında ürünlerin satışı ve üretimi için belirlenen şekil ve şartlarıdır. Dosya içeriğinden davacının franchısıng veren, davalının ise yukarıda bahsi geçen marka ile Fatih bölgesinde şube şeklinde faaliyette bulunacağı anlaşılmıştır. Franchısıng sözleşmesinin konusu ve tarafların faaliyet alanı dikkate alındığında, tarafların tacir olduğunun kabulü gerekir. Buna göre taraflar arasındaki sözleşmenin 10/1 maddesindeki yetki şartı geçerlidir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu Beykoz icra dairelerinin yetkili olduğu gözetilmeksizin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/03/2017 tarih, 2016/808 esas, 2017/372 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İşin esasına girilerek yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 24,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 109,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/11/2018