Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3573 E. 2019/2684 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3573 Esas
KARAR NO : 2019/2684
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2015/1273 2017/112
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 01/08/2015 tarihinde sona erdiğini ve uzatılmadığını, müvekkilinin 01/11/2015’den itibaren bir başka firmadan elektrik tedarik etmeye başladığını, davalının müvekkili adına “taahhüt çıkış bedeli” konulu 13.384,36 TL’lik fatura düzenleyerek ödemesini istediğini, davalının faturanın sözleşme gereği düzenlendiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin faturayı iade ettiğini, ancak mağduriyet yaşanmaması için ihtirazi kayıtla ödediğini, davalının böylelikle haksız kazanç elde ettiğini belirterek müvekkilince yapılan 13.847,36 TL’lik ödemenin ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı tarafından davacı hakkında sözleşmenin 6.maddesine göre sözleşme sonlandırma cezası tahakkuk ettirildiği, ancak sözleşmenin 6 nolu maddesinde; taraflar arasında düzenlenen sözleşmelere rastlanmadığı, sunulan sözleşmenin 6 nolu maddesinde davalıya davacı aleyhine sözleşme sona erdirme cezası tahakkuk ettirme hakkı tanıyan bir hüküm bulunmadığı, davalının haksız olarak davacıdan tahsilat yaptığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, 13.847,36 TL’nin ödeme tarihi olan 26/11/2015’den itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davanın reddi gerektiğini, sözleşmenin 01/08/2015 tarihinde sona ermediğini, perakende satış sözleşmesinin 9.maddesinde; sözleşmenin süresiz olduğunun belirtildiğini, davacının sözleşmenin 01/08/2015 tarihinde sona erdiğine ilişkin dosyaya iddia ettiği sözleşmeyi sunmadığını, perakende satış sözleşmesine göre davacının başka tedarikçiye geçtiğinde taahhüt ettiği süresiz sona erme tarihine kadar gerçekleşen tüketim dikkate alınarak o ana kadar tahakkuk eden en yüksek fatura tutarının iki katı oranındaki ceza oranı bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, faturanın sözleşmeye uygun olduğunu, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacıya tahakkuk ettirilen 2015 yılı 11.dönem faturasının 14.368,26 TL olduğu, fatura içeriğinde taahhüt çıkış bedeli olarak 13.847,36 TL gösterildiği görülmüştür. Davacı tarafından 26/11/2015 tarihli dilekçe ile söz konusu tutarın ihtirazi kayıtlı olarak ödendiğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafından 26/11/2015 tarihinde 13.847,36 TL’nin ödendiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 19/11/2015 tarihli ihtarnamede; tahakkuk ettirilen 13.847,36 TL’nin hukuka aykırı olduğu, bu bedele itiraz ettiklerinin belirtildiği görülmüştür. Davalı tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin 9.maddesinde; geçici kullanım amaçlı bağlantılar için yapılanlar hariç olma üzere sözleşmenin süresiz olduğunun belirtildiği görülmüştür. Ayrıca davalı tarafından bağlantı anlaşmasının da dosyaya sunulduğu, bağlantı anlaşmasının sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunun perakende satış sözleşmesinin 3.maddesinde yazılı olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacının sözleşmeyi sonlandırdığı, sözleşmenin 10/c maddesine göre müşterinin sözleşmeyi sona erdirmek istediğinde başvuruda bulunacağı, davacının sözleşmeyi sona erdirdiği, dava dosyasına sunulan sözleşmenin 6.maddesinde davalıya, davacı aleyhine sözleşme sona erdirme cezası hakkı tanıyan bir hükme rastlanmadığı, davalının tahakkuk ve tahsilinin haksız olduğu, davacının ödediği tutarın iadesini isteyebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, alacak davasıdır. Davacı taraf, davalının davacıya haksız fatura düzenlediğini, bu fatura bedelinin ihtirazi kayıtla ödendiğini belirterek alacak talep etmiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Dava konusu faturanın taahhüt çıkış bedeli olarak düzenlendiği görülmüştür. Davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmenin süresiz olduğunu, ancak davacının başka tedarikçiye geçtiğini, bu nedenle söz konusu faturanın düzenlendiğini iddia etmiş ise de, dosyaya sunulan sözleşmelerde bu şekilde fatura düzenlenmesini gerektirir bir hükmün bulunmadığı, buna göre faturanın dayanaksız olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bu hususlar gözetilerek verilen kabul kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 945,91 TL harçtan, peşin alınan 236,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 709,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/12/2019