Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3565 E. 2019/2757 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3565 Esas
KARAR NO : 2019/2757
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2015/1011 E. – 2017/340 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …İstanbul ili sınırları içerisinde bulunan şubesine gözetim hizmeti verdiğini, taraflar arasında hizmet ilişkisinden kaynaklanan cari hesaptan dolayı müvekkilinin alacağının bulunduğu, borçlu taraf söz konusu cari hesaba ilişkin müvekkile zaman zaman kısmı ödemeler yapmış olsa da, 23/07/2015 tarihi itibariyle müvekkile toplam 35.610,01 TL borcu bulunması sebebiyle davaya konu icra takibinin açıldığını, borç ödenmeyince davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı şirket icra takibinin açılmasından sonra da müvekkile kısmi ödemeler yaptığı, dava tarihi itibari ile 23.237,24 TL borcunun bulunduğu, bu nedenle davalının itirazının iptali ile takibin devamını, davalının takip miktarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin davacıya her hangi bir borcun bulunmadığını, davacının cari hesaba konu hizmeti verdiğini ispat etmesi gerektiği, cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişkide alacağın likit olmadığı, icra inkar tazminatına ve vekalet ücretine iptal edilen miktar üzerinden hükmedilebileceğinin, bu nedenle yetki itirazı ile zamanaşımı definin dikkate alınarak davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; her iki tarafın da tacir olduğu, defter tutma yükümlülüğü bulunduğu ve defterlerine delil olarak dayandığı dikkate alınarak; her iki defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüş olup takibe yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete borcunun olmadığını, davacının cari hesaba konu hizmetin verildiğini ispatla yükümlü olduğunu, ancak ispat edemediğini, cari hesap ilişkisine dayalı alacağın likit olmadığını, takibin 35.610TL üzerinden başlatıldığını, mahkemece davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alınarak kısmen kabul kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta davalı vekili, davacının hizmet verdiğini ispatla yükümlü olduğunu iddia etmiş ise de; takibe konu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterine göre; davacının dava tarihi itibarı ile 23.237,24TL alacaklı olduğu sabit olmakla ilk derece mahkemesinin kararı yerinde bulunmuştur. Keza; davacı vekili dava dilekçesinde davalının takipten sonra kısmi ödemede bulunduğunu belirterek davasını; takip değeri olan 35.610,01TL’den değil, 23.237,24TL üzerinden harçlandırmış olmakla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.Davalı vekili icra inkar tazminatına hükmolunmasının hatalı olduğunu iddia etmiş ise de; davalının kendi defter kayıtlarına göre borçlu olduğu miktar belirli olup davalı itirazında haksız olmakla davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerinde görülmüş ve açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.587,35 TL harçtan, peşin alınan 397,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.190,65 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/12/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.