Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3557 E. 2018/2215 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3557 Esas
KARAR NO : 2018/2215
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2017
NUMARASI : 2016/301 E. – 2017/167 K.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, “İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında, müvekkilinin de borçlu olarak gösterildiğini, takibe konu çek’in, müvekkili ile diğer borçlu … İnşaat Tic.Aş. Arasındaki ticari ilişki nedeniyle verildiğini, bahse konu ürünler teslim edilmediğinden, müvekkilinin İstanbul 18.Ticaret Mahkemesi’nde 2012/257 E., 2013/120 K.sayılı menfi tespit davası açtığını ve 10.09.2013 tarihinde kesinleşen bu karar ile müvekkilinin bahse konu kambiyo evrakından dolayı bir borcunun olmadığının ilama bağlandığını” iddia ile takibin teminatsız olarak durdurulmasını, İstanbul 18.Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşen kararı gereği, İstanbul ..cra Müdürlüğü’nün…. sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitini, en az %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “icra dosyasında takip borçlularından, dava dışı cirantalar tarafından müvekkiline yapılan ödeme ile alacağın tahsil edildiğini ve bu davanın konusuz kaldığını” savunarak, davanın konusuz kalması nedeniyle esasa dair karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiş, ayrıca Faktoring müessesesi gereği müvekkilinin iyiniyetli hamil sıfatı ile hareket ettiğini, müvekkilinin davacı ile …şirketi arasındaki ilişkiyi bilemeyeceğini, kesinleşen kararın davalının kabulü ile sonuçlanmış bir dava olduğunu, şahsi def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, kötüniyet tazminatı talebinin de yersiz olduğunu ileri sürerek esasa dair savunmada bulunmuştur.
Mahkeme, 14.03.2017 tarihinde, “takip talebinin haricen tahsil yoluyla kapatıldığını, takip konusu alacağın dava dışı cirantalar tarafından ödendiğini, davanın esasını teşkil eden icra takibi kapanmış olduğundan, davanın konusuz kaldığı” gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 3.876,00 TL Avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında, “dava konusu icra dosyasında, borcun bir ciranta tarafından ödenerek haricen tahsil edildiğinin, dava açıldıktan tam 1 ay sonra ve davalının beyanı ile tespit edildiğini, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, ödemenin dava açıldıktan sonra gerçekleştiğini, bu durumun kendilerince bilinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili aleyhine avukatlık ücretine hükmolunmasının nedeninin anlaşılamadığını, bu konuda gerekçe yazılmamış olmasının dahi başlı başına kararın kaldırılması sebebi olduğunu, yapılması gerekenin, ya taraflara hiç yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmetmemek ya da davanın açılmasına davalı kesim sebep olduğundan, lehe yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmetmek olduğunu, davanın konusuz kalmasına sebebiyet veren tarafın davalı taraf olması nedeniyle vekalet ücreti hükmünün kaldırılması gerektiğini” iddia ile aleyhe hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti hükümlerinin kaldırılmasını istemiştir.
Fiziki dosyada davalı tarafın istinafa cevabına rastlanmamıştır.
İlk derece mahkemesi kararına karşı esasa dar bir istinaf istemi mevcut olmayıp, davacı tarafın istinafı yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkindir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince esasa dair “karar verilmesine yer olmadığına” biçimindeki karar verilmesi isabetli ise de, davanın açılmasına davcının sebebiyet vermediği, 3.kişi tarafından yapılan ve davayı konusuz bırakan ödemenin dava açıldıktan sonra gerçekleştiği anlaşılmış, bu nedenle davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi yerinde görülmemiş ve bu yönden karar kaldırılarak, aşağıdaki biçimde yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.03.2017 tarih ve 2016/301 E., 2017/167 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-İcra dosyasına haricen yapılan ödeme nedeniyle takibin sona ermiş oluşu, gözetilerek DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Yasal koşullar oluşmadığından kötüniyet tazminatı takibinin REDDİNE,
4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama için,
a)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 31,40 TL nin peşin alınan 551,61 TL harçtan mahsubuna, fazla harç olan 520,21 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Kararın niteliği ve gerekçesine göre taraflar lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
6-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/10/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.