Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3541 E. 2020/166 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3541 Esas
KARAR NO : 2020/166 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2017
NUMARASI : 2015/68 E.- 2017/54 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin FSEK’in 6. maddesinin 1 numaralı bendinde “işleme eser” olarak sayılan ve korunmakta olan tercümeler alanında Türkiye’nin önde gelen yayınevlerinden biri olduğunu, yapılan araştırmada, … “…” ve …. “…” adlı işleme eserlerin, birebir kopyalarının … Yayıncılık tarafından basıldığı ve piyasaya sürüldüğünün tespit edildiğini, davalı yan tarafından basılan tercüme eserlerin tüm mali haklarının müvekkiline ait olduğunu, davalının davaya konu kitapları basarken yeni bir çeviri yaptırmadığını ve müvekkilinin mali haklarına sahip olduğu çevirileri izinsiz ve habersiz olarak basıp haksız kazanç elde ettiğini ve bu durumun müvekkili haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, söz konusu işleme eserlerin davalı tarafından kaç adet basıldığının tespitini, davalı yanın…. “…” eseri için 04/01/2008 tarihinden itibaren ve …. “….” eseri için 29/05/2006 tarihinden itibaren hangi tarihlerde kaçar adet bandrol aldığının Kültür Bakanlığı İstanbul Telif Hakları Müdürlüğünden sorulmasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 25.000,00 TL’nin, haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan ilk basım tarihinden itibaren davalıdan tahsilini, devam eden tecavüzün ref’i ve muhtemel tecavüzün men’ine dair ihtiyati tedbir kararı verilerek dava konusu kitapların ek baskılarının önlenmesini, yasaya aykırı çoğaltılmış nüshaların ülke genelinde durdurulmasını, mevcutların toplatılmasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanın dava ettiği iki yayının da çevirmenin müvekkiline getirerek basımını istediğini, müvekkilinin kitapların biner tane bandrolleri için müracaatta bulunduğunu, … kitabının daha baskı aşamasındayken bu durumdan karakolun aramasıyla haberdar olunduğunu, bunun üzerine baskının durdurulduğunu, bu kitaplardan müvekkilinin, onar adetini bazı yayınevleri ve dağıtım firmalarına tanıtım amaçlı ücretsiz gönderdiğini, sadece fatura karşılığı sattığı toplamda 40 adet kitap olduğunu, diğer basılı olanların hepsinin depoda olduğunu, müvekkilinin ihbar geldiğinde bütün iyi niyeti ile tüm kitap verdiği yerleri bilgilendirerek satışı durdurduğunu ve kitapları geri topladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 23.03.2017 tarihli, 2015/68 E. – 2017/54 K.sayılı kararıyla; “Davanın kısmen kabulü ile, davacı yanın mali hak sahibi olduğu “…” ve “…” isimli kitaplara davalının devam eden ve muhtemel tecavüzünün men ve refine, intihal niteliğinde baskı yapıldığı takdirde toplatılmasına, 12.824,46 TL tazminatın Ocak 2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, karar kesinleştiğinde özetinin masrafı davalıdan tahsil edilmek sureti ile Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek 3 büyük gazeteden birinde bir kez ilanına,” karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı yayınevinin müvekkilinin mali haklarını ihlal ettiğine yönelik bir uyuşmazlık bulunmadığını, dosyada ibraz edilen kök ve ek raporlar ile “…” isimli eserin tamamının ve “… ” isimli eserin ilk 10 sayfalık bölümünün kısmen tahrif, kalan kısmının ise tamamen olacak şekilde intihal edildiğinin tespit edildiğini, ancak müvekkilinin doğan zararının eksik hesaplandığını, ve mahkeme tarafından bu eksik hesaba dayanılarak, hukuka aykırı karar oluşturulduğunu, FSEK 68.madde uyarınca belirlenen tazminat miktarı açısından istinaf talebinde bulunduklarını, mahkemenin tazminat hesabı yaparken KDV hariç kapak fiyatını esas aldığını, Yargıtay’ın hesaplama teamüllerine aykırı olarak dava konusu eserin dağıtımcıların, çevirmen ve yazarların payına düşen oranlar ile müvekkili yayınevinin işletmesel giderleri, pazarlama, reklam, tanıtım, lojistik giderlerinin düşüldüğünü, yayıncı kuruluş ile dağıtım firması arasında %60-%40 oranında paylaşım oranı belirlendiğini, %60 orandan da %40 oranında yayınevi masrafları düşüldükten sonra elde edilen %20 oranındaki kârın matematiksel olarak dahi doğru olmadığını, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, KDV dahil satış fiyatlarının dikkate alınarak bulunan 23.080,00 TL’nin 3 katı olan 69.240,00 TL tazminat hesaplanması gerektiğini, FSEK 68/1 maddesi gereğince, varsayımsal sözleşme bedeli yada rayiç bedelin istenebileceğini, davada ise varsayımsal sözleşme bedelinin dikkate alınması gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, yeni dava, ek dava ve ıslah hakları saklı tutularak 25.000 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmadığı, davaya cevap vermediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan, 08/08/2016 tarihli heyet raporunda; davalı yanın … Yayıncılık markası ile yayımladığı … “…” adlı davacı tarafından yayınlanan kitabın aynen ve tamamen intihal edildiği, … “…” adlı yine davacı yanınevi tarafından aynı marka ile yayımlanan kitabın giriş kısmından 10 sayfalık makalenin yaşam öyküsü olarak kısaltıldıktan sonra geriye kalan kısmının tamamen intihal edildiği ve FSEK 68. maddesi kapsamında yapılan davalının “…” kitabı için 1.000 adet bandrol aldığı, toplam satış tutarının 13.890,00 TL olduğu, “…” isimli kitap için 1.000 adet bandrol müracaatında bulunulduğunu, ancak 1010 adet olarak basıldığını beyan ettiğinden toplam satış tutarının 7.484,10 TL olduğu, %60 yayınevi paylaşım oranına göre hesaplanan kısımdan %40 davalı kuruluş masraflarının düşüldüğü, %20 net kâr oranı göz önünde bulundurularak FSEK 68.madde gereğince davacıya ödenecek tutarın 4.273,83 TL olarak hesaplandığı, 3 kat ödemenin mahkemenin takdirinde olduğu beyan edilmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine bilirkişi heyetinden 30.01.2017 tarihli ek rapor alındığı, ek raporda; kitabın rayiç fiyatı belirlenirken nihai okur’a satış fiyatının değil, yayınevinden satılırken tespit edilen fiyatları esas aldıklarını, kitap üretilirken yayınevinin yapması gereken masraflar bulunduğunu, işletme giderleri gibi birçok masraf yapıldığını, tüm bunların kitap satışından elde edilen rakamın %40’ına tekabül ettiğini, örnek olarak 10,00 TL’lik bir kitapta 4,00 TL dağıtım ve kitapçıların payı, 6,00 TL yayınevi payı olduğunu, bu 6,00 TL’nin 4,00 TL’sinin telif ücreti, üretim, yayına hazırlama, pazarlama ve işletme giderleri, 2,00 TL kâr kaldığını beyanla kök rapordaki görüşlerini tekrarlamışlardır. Dosyaya davacı tarafça … isimli eserin 29.05.2006 tarihli 10 yıl süreli telif hakkı devir sözleşmesi ve … isimli kitabın 4 Ocak 2008 tarihli 10 yıl süreli telif hakkı devir sözleşmenin sunulduğu, her iki sözleşmenin 6.c maddesinde, “çevirmenin telif ücreti, çevirinin basıldığı tarihteki KDV hariç kapak fiyatı ile baskı adeti çarpımının net %10 ‘u olduğu,” beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin mali hak sahibi olduğu, “….” ve “…” isimli kitapların, izinsiz olarak davacı tarafça intihal edilerek basıldığını beyanla, tecavüzün men ve refi ile FSEK 68. madde gereğince üç kat tazminata hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile tecavüzün men ve ref’ine ve 12.824,46 TL tazminatın davalıdan avans faiziyle tahsiline karar verdiği, davacı vekilinin hükmedilen telif tazminatı yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince alınan 08/08/2016 tarihli kök rapor ile aynı görüşlerin tekrarlandığı 30/01/2017 tarihli ek raporda; davaya konu kitapların KDV’siz fiyatlarının esas alındığı, “…” isimli kitabın 1000 adet bandrolü üzerinden toplam satış tutarının 13.890,00 TL, “…” isimli kitabın 1000 adet bandrol alınmışsa da 1010 adet basıldığına yönelik davalı beyanı üzerine 1010 adet üzerinden toplam satış tutarının 7.484,10 TL olmak üzere, %40 dağıtım firmasına ödenecek tutar düşüldükten sonra, yayıncıya kalacak %60 üzerinden %40 oranında yayıncı masraflarının düşülmesi ile bulunan %20 net kar oranı göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamada, davalının kazancının 4.274,82 TL olarak hesaplandığının beyan edildiği, ek raporda yayıncı masraflarının kitap üretimi için yapılan fiziki masraflar, yayına hazırlama masrafları, pazarlama, işletme giderlerinin sayıldığı görülmüştür.Davacı vekilinin istinaf başvurusunda, mali hakları kendisine ait olan, iki adet işleme eserin izinsiz olarak davalı tarafça intihal suretiyle basılması ve yayınlanması nedeniyle, mahkemece FSEK 68. maddeye göre hükmedilen telif tazminatının düşük olduğunu, hükme dayanak alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında hesaplamanın eksik yapıldığını, hesap hatası yapıldığını ileri sürdüğü görülmüştür. Dosyaya davacı tarafça sunulan “…” isimli eserin 29/05/2006 tarihli 10 yıl süreli telif hakkı devir sözleşmesinde; 6.c maddesinde “Çevirmenin telif ücreti , çevirinin basıldığı tarihteki KDV hariç kapak fiyatı ile baskı adeti çarpımının net %10’u olduğu”,”…” isimli eserin 04 Ocak 2008 tarihli 10 yıl süreli telif hakkı devir sözleşmesinde; 6.c maddesinde “Çevirmenin telif ücreti , çevirinin basıldığı tarihteki KDV hariç kapak fiyatı ile baskı adeti çarpımının net %10’u olduğu”, dava tarihinde davacının çeviri eserin mali haklarının sahibi olduğu, bilirkişi raporunda davacı yayınevinin yayınladığı kitabın tamamen intihal edildiğinin, … isimli kitapta ise kitabın girişindeki … imzalı 10 sayfalık makalenin kısaltılarak 3 sayfasının alınarak kısaltılarak verildiği, romanın ise tamamen intihal edildiğinin beyan edildiği, bilirkişi raporlarında telif tazminatı hesabı yapılırken, her iki kitabın da tamamının intihal olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, kitapların KDV hariç satış fiyatı üzerinden %20 oranında telif tazminatı hesaplandığı, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal kararlarına göre, fiilen satılan kitaplar dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken, bandrol sayısının dikkate alındığı anlaşılıyorsa da, davalı istinaf başvurusu bulunmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiş) eserin baskı adedi konusunda davacının itirazının bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/03/2000 tarihli 1999/9976 Esas ve 2000/1893 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “eser ve eseri meydana getirenin özellikleri itibarıyla eserin değerini etkileyen bütün faktörler ve çoğaltılan nüsha sayısı nazara alınmak suretiyle, normal şartlarda eseri çoğaltacak olanın hak sahibine vermesi gereken para miktarının bulunması gerektiğine” karar verildiği, davacı tarafça dosyaya sunulan sözleşmeler de göz önüne alındığında, bilirkişilerce, KDV hariç fiyatın dikkate alınması ve toplam satış fiyatının %20’si oranında telif ücretinin dikkate alınmasında, yasaya ve yerleşik uygulamaya aykırılık görülmediğinden, davacı istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.