Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3512 E. 2019/2715 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3512 Esas
KARAR NO : 2019/2715 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2014/55 E. – 2017/55 K.
DAVANIN KONUSU: FSEK’in 68. Maddesi Uyarınca Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kardeş şirketlerin … şirketlerine bağlı … Şirketinin merkez ofisi olarak kullanmak üzere kiralanan … Mahallesi … Caddesi No: … Partaş Center binasının 15. katında bulunan ofis katı ile ilgili olarak 17.09.2013 tarihinde davacının mimarlık şirketinden dekorasyon teklifi istediğini, davalı tarafın çok acele fiyat teklifi ve mutabakat sağlandığı takdirde yine çok acele uygulama talepleri olduğundan müvekkili mimarlık şirketi tarafından 17.09.2013 tarihinden 10.10.2013 tarihine kadar hafta sonu da mesai yapılmak suretiyle bu hususta 23 gün aralıksız çalışıldığını, bu süreçte davacı şirketin tefriş planı onaylandıktan sonra mekanın rölövesinin çıkartılması, tefriş planının hazırlanması, elektrik planının hazırlanması, tavan planının hazırlanması, zemin metrajlarının alınması, elektrik teknik şartnamesinin oluşturulması, mekanik teknik şartnamesinin oluşturulması, projede kullanılacak olan seramik karo, halı, armatür, parke, yüksek döşeme örneklerinin sunulması, konsept için araştırmalar yapılması işlerini yaptığını, davacının, söz konusu mimari işler ve uygulama için karşı tarafa, inşaat işleri için 189.267,86 TL, mekanik işler için 17.977,18 TL, elektrik işler için 58.925,00 TL olmak üzere (KDV hariç) 266.170,38 TL ve (KDV dahil) 314.081,04 TL fiyat teklifinde bulunduğunu, davalının talebi üzerine davacının, inşaat işlerine ilişkin kısım için verdiği (KDV hariç) 189.267,86 TL teklifi 175.000,00 TL’ye çektiğini, buna karşın davalı tarafın teklifinin pahalı olduğu gerekçesi ile uygulamayı davacı şirkete yaptırmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini, davalı tarafın, davacı … şirketinin FSEK kapsamında koruma altında bulunan söz konusu mimari eserlerini, ufak tefek değişiklik yaparak izinsiz kullanmak sureti ile ve telif ücreti ödemeksizin aynı yerde üçüncü bir kişiye uygulattığını, İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/111 D. iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını, alınan raporda; Y. Mimar … oluşturduğu projenin davalılar tarafından, … Şirketi’nin merkez ofisine kısmi değişikliklerle tam olarak uygulandığının ve projenin emek bedelinin 25.000,00 TL’den az olmaması gerektiğinin tespit edildiğini, rapora itiraz edilmediğinden raporun kesin delil niteliğini kazandığını belirterek, FSEK 68/1. maddesi gereğince tespit edilecek rayiç bedelin 3 katı olarak şimdilik fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 75.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde anılan yerin müvekkili … Akaryakıt tarafından kiralandığını ve tüm inşaat işlerinin bu şirket tarafından yapıldığını, … San. ve Tic. A.Ş.’nin bu dava ile hiç bir ilgisi olmadığını, davalı … şirketi merkez ofisinin inşaat taşeronluk işlerinin tamamının …. isimli firmaya yaptırıldığını, ofisin tüm inşaat işlerinin ve asıl projelerin bu mimar ve ekibi tarafından çizildiğini, davacı şirketin kendisine ait olduğunu iddia ettiği mimari eserlerin kullanıldığı iddiasının doğru olmadığını, merkez ofisi için davacı şirket dahil birçok firmadan proje amaçlı değil, inşaat taşeronluk işlerinin yapılması konusunda teklif istenildiğini, binanın mimari yapısı gereği tüm projeler arasındaki benzerliğin doğal olarak oluştuğunu, davacı şirketin verdiği teklifin inşaat işleri, mekanik işler ve elektrik işleri olmak üzere KDV dahil 314.081,04 TL olduğunu ve teklifin içerisinde proje bedeli adı altında bir bedelin olmadığını, davacı şirketin teklif verirken dahi proje bedeli adı altında bir bedel istemediğini, dolayısıyla ortada bir proje çiziminin söz konusu olmadığını ikrar ettiğini, müvekkili şirketin işi yapan firma ile de proje yapımı ile ilgili bir anlaşma yapmadığını, inşaat işleri taşeronluk sözleşmesi yaptığını, bir avan projenin mesleki anlamda maddi değerinin ancak ve ancak sözleşmeye bağlanması ile ortaya çıkacağını, avan projeyi takip eden asıl projenin Y. İç Mimar … ekibi tarafından çizildiğini ve 3 boyutlu hale getirildiğini, davacı tarafından İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/111 D. İş sayılı dosyasıyla yaptırılan tespite ve alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, tespit dosyasına yaptıkları itirazlarında da belirttikleri gibi, bilirkişinin değerlendirmesine esas aldığı ve tespit raporu ekinde gönderilen projenin davacı şirket tarafından teklif aşamasında müvekkili şirkete gönderilen proje olmadığını, müvekkili şirkete gönderilen projenin tespite itiraz dilekçelerinin ekinde tespit dosyasına gönderildiğini, davacı şirketin farklı bir projeyi tespit dosyasına sunarak tespit yaptırıp bilirkişi raporu aldığını, ofisin bulunduğu binanın kendine özgü altıgen bir şekli bulunduğunu, bu şekil nedeni ile yapılacak tüm projelerin birbirine benzemesinin gayet doğal olduğunu, müvekkili şirkete teklif veren tüm firmalara belirledikleri konseptin detaylarını vererek bu konsepte uygun bir iş yapılmasını istediklerini, müvekkili şirketin çalıştırdığı personelin sayısı ve uzmanlığı gereği ofisin hangi konumunda hangi odanın bulunması gerektiğini, hangi odanın ne kadar büyüklükte olması gerektiği, ölçülerini, odalara yerleştirilecek tefriş malzemelerini önceden teklif verecek tüm firmalara bildirdiğini, tüm firmaların da müvekkili şirketin belirlediği bu konsepte göre projelerini hazırladıklarını, Y. İç Mimar … tarafından yapılan işin projesi ile davacıya ait olduğu iddia edilen proje arasında esaslı birçok farklılığın olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin, dava konusu yerin müvekkili … tarafından kiralandığını ve tüm inşaat işlerinin bu şirket tarafından yapıldığını,…San. ve Tic. A.Ş.’nin bu dava ile hiç bir ilgisi olmadığını belirterek husumet itirazında bulunduğu, ilk derece mahkemesince ;dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarına göre her iki şirket ortaklarının soyadlarının aynı olduğu, davacı ile yazışma yapan şirketin …San. Ve Tic. A.Ş. olduğu, bu nedenlerle her iki şirketin bağlantılı olup, iş yerinin projesinin hazırlanması ve yapılması konusunda birlikte hareket ederek davacı ile görüşmeler yaptıkları gerekçesiyle, husumet itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 28.03.2017 tarihli, 2014/55 E. – 2017/55 K.sayılı kararıyla; İstanbul Anadolu 18. SHM’nin tespit dosyasından alınan ve itiraz edilmeyen bilirkişi raporu, mahkemece aldırtılan en son bilirkişi raporu ile, davacı projesinin uygulamaya elverişli olduğu ve FSEK. kapsamındaki haklardan yararlanması gerektiği, davacıya ait eser niteliğindeki mimari projenin çok küçük değişiklikler yapılarak davalılara ait iş yerine uygulandığı, projenin rayiç bedelinin 25.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının projesinin eser niteliğinde olmadığına dair diğer üç bilirkişi raporu ile çelişen ve dosya içeriğine uygun düşmeyen, bilirkişiler …. düzenledikleri bilirkişi raporuna ise itibar edilmediği, dolayısıyla davalı tarafından davacı projesinin izinsiz olarak uygulanmasının davacı tarafın mali haklarını ihlal ettiği ve FSK’nın 68/1. maddesi uyarınca üç katı kadar rayiç bedel talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 75.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının verdiği tekliften de anlaşılacağı üzere bir uygulama (iç mekan tadilatı ve dekorasyonu) işine teklif verdiğini, davaya konu olan işin de bu teklifi verebilmek için yapılan ara çalışma olduğunu, teklif veren diğer firmalarında benzer çalışmalar yaptığını, davacının teklif vermeden önce veya teklif esnasında yaptığı proje çalışmalarına ilişkin bir bedel talep etmediğini, işin bir dairenin ilk sahibinin işinin konsepti ve fonksiyonu çerçevesinde işin planlanması, projelendirilmesi ve yapılmasını kapsadığını, işyerinin boş ve ham olarak verildiğini, boş alanı satın alan yada kiralayanın amacına uygun olarak bölümlere ayırarak, ince işleri ve dekorasyonu yapıldığını, davacının da iç dekorasyon ve uygulama için teklif verdiğini, burada bir iç mimari projenin söz konusu olmadığını, bununla ilgili bir fiyat teklifinin de bulunmadığını, teklifin daha çok TBK eser sözleşmesi kapsamında olduğunu, -davacının mimarlık teklif planı ile işi yapan mimarlık şirketinin uygulaması arasında benzerlik bulunmasının doğal olduğunu, projelerde özgünlük ve sahibinin hususiyetini taşıyan farklılıkların sadece 2 boyutlu çizimlerden kolaylıkla ortaya çıkaracak bir husus olmadığını, 3 boyutlu ve konsept çalışmaların anlatıldığı görsellere ihtiyaç duyulduğunu, -somut olayda mimari eserin söz konusu olmadığını, mimari eserin FSEK 4.madde de belirtildiğini, sahibinin hususiyetini taşıması ve estetik değere sahip olması gerektiğini, -somut olayda FSEK 2 anlamında bir ilim ve edebiyat eserinin de mevcut olmadığını, burada TBK 470.maddesi anlamında bir eser sözleşmesi bulunduğunu, iş sahibinin inşaat, mekanik ve elektrik işleri karşılığında 314.081,04 TL bedel ödemeyi üstlendiğini, teklifin kabul edilmeyerek işin başkasına yaptırıldığını, FSEK 68.maddesi uyarınca 3 kat tazminatın uygulama imkanının bulunmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekiline istinaf dilekçesinin tebliğ edildiği cevap vermediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 10.02.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı yana ait projenin FSEK korumasında ve eser niteliğinde olduğunu, yerinde ve dosya üzerinde yapılan incelemeye göre davacıya ait projenin 1/3 oranında değişikliğe uğradığı, davalıya ait iş yerine uygulanan projenin davacının projesine 2/3 oranında benzerlik gösterdiğini, bu oranın iktibas serbestisini aştığını, bu nedenle davacı yanın eserine tecavüz teşkil ettiğini, rayiç bedelin üç katına hükmedilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişler, 30/03/2015 tarihli ek raporda ise davacının proje hizmet bedelinin davalılara davacı tarafından verilen fiyat teklifine göre 14.446,59 TL olduğunu bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 23.07.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davaya konu olayda FSEK’in 4. maddesi anlamında bir mimari eser veya 3/2. maddesi anlamında teknik ve ilmi mahiyette bir projenin mevcut olmadığı, söz konusu olanın Türk Borçlar Kanununun 470. maddesi anlamında bir eser sözleşmesi olduğunu, bu bakımdan davacının FSEK’in 68. maddesine dayanarak üç katı tazminat talebinde bulunamayacağını bildirmişlerdir.İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 18.01.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava dosyası içeriği ve eklerinde davacı taraf ile davalı arasında yer alan yazışmalar dikkate alındığında, davacı yanın karşı taraf için bir proje hazırladığını, … Mimarlık teklif planının tespit raporunda sunulan plan ve ofisin mevcut planı olarak sunulan projeler mukayese edildiğinde rastlantısal veya mecburi bir takım benzerliklerin çok ötesinde kesişimler taşıdığı, 2/3 oranın çok üstünde benzer uygulama ve tasarımlarının teklif edildiği görüldüğü, binanın mimari formunun her nasıl olursa olsun her bir tasarımcının kendi tarzı ve mekanda aldığı iş yöntemi bulunduğunu, ” milyonda bir” ifadesi ile bile ifade edilemeyecek kadar düşük bir ihtimalle gerçekleşme olanağı olan 2 farklı tasarım ofisi ve/veya tasarımcının bu kadar benzerlik taşıyan proje çizmesinin mümkün olmadığı, bununla birlikte projelerde özgünlük ve sahibinin özelliklerini taşıyan farklılıklar olmadığı, … Mimarlığın teklifi üzerinden çalışma yapıldığının, kolaylıkla anlaşıldığını, davacı projesinin FSEK kapsamında eser niteliğine sahip olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen projenin de 2/3 oranından daha fazla davacı projesine benzediği sonucuna ulaşıldığını, davalı eyleminin davacı tarafın mali haklarını ihlal etiğini, davacı tarafın FSEK m.68 gereğince 3 katı tazminat talep etme hakkının bulunduğunu bildirmişlerdir.İstanbul Anadolu 18.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/111 D.İŞ sayılı dosyasında; bilirkişi tarafından taraflar arasındaki e-mail yazışma ve belgelerinin incelendiği, 19.09.2013 tarihli e-mail görüşmesinde; yerin boş halinin dwg dosyası olarak ve kurumsal konsept oluşturulması istendiğinden kurumsal kimlik için gerekli pptx uzantılı imaj çalışmalarının gönderildiği, ilk görüşmeden 14 gün sonra 03.10.2013 tarihli görüşmede, davacı şirket mimari …’nın kendi proje çalışmalarını ( … Tefrişli Plan dwg dosyası, revize tavan planı, dwg dosyası, elektrik planı, jpg dosyası, tavan planı jpg dosyası) gönderdiği ve sistem odasının mevcut kabinlerine göre yeniden tasarlandırılarak ölçülendirilmiş mekan tasarımlarının gönderildiği, 23.09.2013 tarihli…yetkilisi ile mimar …görüşmesinde; plan tasarımının yetkili müdüre gönderildiği, 30.09.2013 tarihinde projenin müdürün talimatı doğrultusunda revize edilerek tekrar gönderildiği, 07.10.2013 tarihinde de; excel fiyat teklif dosyasının gönderildiği, mimar … tarafından oluşturulan projenin Ataşehir ilçesi, …. mahallesi, … caddesi mevkii, No:… P..15 adresindeki … merkez ofisine “proje tasarımı, odaların ölçüleri, mekanların yerleri, dizilişleri, yapılanması, iç teşrif yönüyle projenin aynısının uygulandığı, bazı kısımlarının kısmen değiştirildiği” proje işi emek bedelinin 25.000,00 TL olduğunu bildirdiği, raporun her iki davalıya 22/01/2014 ve 21/01/2014 tarihlerinde tebliğ edilmesine rağmen rapora süresinde itiraz ettiklerine dair dilekçelerin tespit dosyası içinde mevcut olmadığı görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı tarafın 17/09/2013 tarihinde davacı … şirketinden dekorasyon teklifi istediğini, müvekkilinin mekanın rölövesini çıkardığını tefriş planı hazırladığını, elektrik planı, tavan planı, zemin metrajlarını oluşturduğunu, projede kullanılacak seramik, karo, halı, armatür, parke, yüksek döşeme örneklerinin sunulması, konsept için araştırmalar yaptığını, mimari işler ve uygulama için fiyat teklifi verdiklerini, davalı tarafın müvekkilinin mimari eserinde farklı mimar imajı verebilmek için ufak tefek farklılıklar yaparak izin almaksızın ve telif ödemeksizin üçüncü kişiye yaptırdığını beyanla, FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne karar verdiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; taraflarca yapılan görüşmeler sırasında proje çalışmaları için bedel ödeneceğinin kararlaştırılmadığını ileri sürdüğü anlaşılmışsa da, davacının talebinin davacı … şirketinin projesinin izinsiz olarak çoğaltıldığı iddiasıyla mali hakların ihlalinden kaynaklanan telif tazminatı talebine ilişkin olduğu, taraflarca ücret kararlaştırılmamasının davacının projesinin izinsiz kullanım hakkını vermeyeceği kanaatine varılmıştır.Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde beyan ve kabul ettiği üzere, davacının kendisine, boş ve ham olarak gösterilen işyerinde rölöve çıkarttığı, tefriş planı hazırladığı, odaların, ortak kullanım alanlarının tefrişine ilişkin proje çizdiği anlaşılmış, İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/111 D.İş sayılı dosyasında davalı işyerinde yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporunda, davacının projesindeki odaların ölçüleri, mekanların yerleri, dizilişleri, yapılanması ve iç tefrişi yönünden projenin aynısının uygulandığının bazı değişiklikler yapıldığının tespit edildiği, değişikliklerin proje üzerinde kırmızı renkle işaretlendiği anlaşılmıştır.Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; iç mimari projenin söz konusu olmadığı beyan edilmişse de; 5846 Sayılı FSEK 2/3 maddesinde ” Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projelerinin” ilim ve edebiyat eseri olduğunun düzenlendiği, davacının dosya kapsamında bulunan projesinin çizen mimarın hususiyetini taşıdığının dosya kapsamında alınan tespit raporu, 10/02/2015 tarihli rapor ve 18/01/2017 tarihli bilirkişi raporları ile tespit edildiği (subjektif unsur), projenin FSEK 2/3 maddesi kapsamında ilim ve edebiyat eseri olduğu (objektif unsur), davacı vekilinin istinaf dilekçesinde “taşıyıcı sistemin altıgen yapısı, buna göre yerleştirilmiş kat holleri, asansör, merdiven, ıslak hacimler gibi ortak alanların halihazırda bulunduğu ve proje yönünden belirleyici olduğu, davacı ve diğer firmaların teklif planlarından da bunun anlaşıldığı” beyan edilmişse de, tespit raporu ile de tespit edildiği üzere, davacının projesi ve zeminde uygulanan proje arasında bu ölçüde benzerlik bulunmasının tesadüfi veya ortak alanlardan kaynaklandığının söylenemeyeceği ( 10/02/2015 tarihli rapor ve 18/01/2017 tarihli rapor ), üç boyutlu çizimlerden ancak hususiyetin çıkarılabileceğine yönelik davalı itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafça davaya konu projenin mimarlık eseri olduğunun ileri sürülmediği gibi ilk derece mahkemesinin de FSEK 4/3 Maddesi kapsamında da karar vermediği, davacı şirketin FSEK 18/2 madde gereğince aynı zamanda davacı şirketin yetkilisi olan mimarın çizdiği proje üzerinde mali hakları kullanma ve dava açma yetkisinin bulunduğu, eserde işlenme ve çoğaltma mali hakların ihlali halinde FSEK 68. Madde gereğince, varsayımsal sözleşme bedelinin üç katına tazminat olarak hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 5.123,25 TL harçtan, peşin alınan 1.280,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.842,43 TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanılan 42,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 10/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.