Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3503 E. 2021/1397 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3503 Esas
KARAR NO: 2021/1397
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2017
NUMARASI: 2014/319 2017/13
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin bu davalıya alacağı mallar karışılığında 5 adet çeki avans olarak 17/01/2011’de verdiğini, bu çeklerin 126.045,29 TL’lik kısmı için herhangi bir mal verilmediğini, mallar istenildiğinde ise acze düştüğünü ve iflas erteleme davası açtığını söylediğini, çekleri de faktoring firmalarına vermek suretiyle kullandığını, dava konusu çeklerin diğer davalı faktoring şirketine cirolandığını belirterek müvekkilinin çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin istirdadına, ödemek zorunda kaldıkları 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL bedeli, 17/012012 tarihli 16.500,00 TL bedelli çeklerin bedelinin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili, dava dilekçesinin HMK’nın 119.maddesine uygun olmadığını, davacının müvekkiline karşı aktif husumet hak ve yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu çekleri dava dışı …. Ltd. Şti’nden faktoring işlemi dolayısıyla ciro yoluyla devraldığını, davacı şirkete karşı müvekkilinin 4.kişi konumunda bulunduğunu, müvekkilinin iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … San. Tic. Ltd. Şti vekili 05/12/2013 tarihli duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu çeklerin davacı tarafından davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne verildiği, davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin bu çeklere karşılık davacıya bir mal veya hizmet sunduğunu ispat edemediği, sadece acz içerisinde olduğu, dolayısıyla çeklerin karşılığı malları vermesinin de mümkün olmadığı, gerek davacı gerekse davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde; davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin davacıya borçlu olduğunun anlaşıldığı, öte yandan davalı faktoring şirketinin ise TTK’nun 18/2 ve 6361 Sayılı Kanunun 38.maddesi gereğince basiretli iş adamı gibi davranmaları gerektiği, davalının bu yükümlülüğüne uygun davranmadığı, dolayısıyla iyiniyetli olduğunun söylenemeyeceği, davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin acz içinde olup olmadığı, çeklerin bedelinin bulunup bulunmadığının basit bir sektör istihbaratıyla tespit etmesinin mümkün olduğu, bu nedenle kambiyo senetlerinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı illetten mücerret olması ilkesinden yararlanamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davaya konu 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL bedelli çek tutarı, 17/01/2012 tarihli 16.500,00 TL bedelli çek tutarı ve 03/05/2012 tarihli 24.000,00 TL bedelli çek nedeniyle de 34.245,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 14/02/2012 tarihli 14.000,00 TL, 02/03/2012 tarihli 20.000,00 TL ve 04/04/2012 tarihli 20.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararı davalı faktoring şirketi vekili istinaf etmiştir. Davalı faktoring şirketi vekili, istinaf sebebi olarak; dava dilekçesinin HMK’nun 119.maddesine uygun olmadığını ve davacının müvekkiline karşı aktif husumet hak ve yetkisi olmadığı yönündeki usuli itirazların dikkate alınmadığını, davacının çekleri diğer davalı lehine keşide ettiği, lehtar ya da diğer davalının ise bu çekleri ciro ederek dava dışı … şirketine ciroladığını, … şirketi tarafından da bu çeklerin bir kısmının faktoring işlemleri dolayısıyla davalı faktoring şirketine ciro edilerek verildiğini, müvekkilinin davacıya karşı dördüncü kişi durumunda olduğunu, mahkemenin bu hususu dikkate almadığını, dosyada mübrez 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/594 esas , 2014/315 karar sayılı ilamıyla Yargıtay 19.HD’nin 2008/2518 Esas – 9638 Karar sayılı ilamının görmezden gelindiğini, 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesinin karşısında kararın yanlış olduğunu, davanın menfi tespit davası olup iddia ve savunmanın genişletilmesine muvafakat etmedikleri gibi istinaf de yapılmadığı halde mahkemenin istirdat davasıymış gibi hüküm tesis etmesinin doğru olmadığını, dava konusu edilen 6 adet çekten 14/02/2012 tarihli 14.000,00 TL ve 02/03/2012 tarihli 20.000,00 TL bedelli çeklerin ihtiyati tedbir kararıyla tahsil edilemediğini, icra takibine de konu edilemediğini, 04/04/2012 tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin ise hamilinin müvekkili olmayıp dava dışı … iade edildiğini bildirdikleri halde bu çek için davalı müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, 03/05/2012 tarihli 24.000,00 TL bedelli çekin … iade edildiği halde ve bu çekin müvekkili tarafından tahsil edilmediği halde müvekkilinde istirdadına karar verilmesinin doğru olmadığını, kaldı ki davacı vekilinin 09/07/2013 tarihli dilekçesinde 04/04/2012 tarihli 20.000,00 TL, 03/05/2012 tarihli 24.000,00 TL bedelli bu iki çekin davalı faktoring şirketi tarafından dava dışı …’ya iade edildiğini, …’nun da başka bir şahsa ciro ettiğini, bu nedenle bu çekler yönünden teminatın iadesini talep ettiğini, buna rağmen bu iki çek ve çeke dayanan takiple uzak yakın bir ilgisi olmadığı halde istirdadı yönünde hüküm kurulduğunu, 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL ve 17/01/2012 tarihli 16.500,00 TL bedelli iki çekin ise davalı müvekkili tarafından tahsil edildiğini, kararın hatalı olduğunu, alınan raporda davacının 2011 yılı defterlerinin delil niteliğinde olmadığı, davalı müvekkilinin ticari kayıtlarının ise delil niteliğinde olduğu, davacının çekleri davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne verdiğini, … San. Tic. Ltd. Şti’nin de bu çekleri dava dışı …’ya ciro ettiği, …’nun faturaya müstenit alacağını davalı faktoring şirketine temlik ettiğini, hamil olduğu çeklerde ödeme vasıtası olarak cirolayarak verdiği ve faktoring şirketinin gerçek olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir. Faktoring sözleşmesinin davalı faktoring şirketi ile dava dışı … Ltd. Şti arasında 17/12/2010 tarihinde 500.000,00 TL hacimli olarak düzenlendiği, sözleşme haczinin ek sözleşmelerle 1.500.000,00 TL’ye yükseltildiği görülmüştür. Faktoring şirketi tarafından sunulan belgeler arasında … Ltd. Şti’nin diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne 17/01/2011 tarihli 280.023,32 TL bedelli faturayı düzenlediği, ayrıca … tarafından toplam tutarı 267.234,09 TL olan 8 adet çekin davalı faktoring şirketine verildiği görülmüştür. Davanın değerinin 109.500,00 TL olduğu ve 17/02/2012 tarihinde açıldığı görülmüştür. Dava konusu çeklerin 14/02/2012 tarihli 14.000,00 TL, 02/03/2012 tarihli 20.000,00 TL , 04/04/2012 tarihli 20.000,00 TL , 03/05/2012 tarihli 24.000,00 TL , 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL ve 17/01/2012 tarihli 16.500,00 TL bedelli oldukları, çeklerin keşidecisinin davacı, lehtarının davalı …San. Tic. Ltd. Şti olduğu, sonraki cirantanın dava dışı … Ltd. Şti olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 11/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin 2011 yılı kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, 2012 yılı defterlerinin ise açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin iflas müdürlüğünde bulunan 2011 ve 2012 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin olduğu, kapanış tasdiklerinin olmadığı, davalı … Ltd. Şti’nin 2011 ve 2012 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, davacının ticari defterlerinde davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden dava tarihi itibariyle 310.008,69 TL alacaklı olduğu, davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin kayıtlarında davacıya dava tarihi itibariyle 300.008,69 TL borçlu göründüğü, taraf defterleri arasındaki 10.000,00 TL’lik farkın ödemeden kaynaklandığı, ancak ödemeyle ilgili belgenin bulunmadığı, dava konusu çeklerin dava dışı … tarafından faktoring işlemleri nedeniyle verildiğinin anlaşıldığı, 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 17/01/2012 tarihli 16.500,00 TL bedelli çeklerin ödendiği, diğer dört çek hakkında ise tedbir kararı bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin iflas ettiği ve iflas idare memuruna tebligatın yapıldığı ve bir kısım duruşmalara iflas idaresi vekilinin katıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisinde 18/06/2015 havale tarihli temlik sözleşmesi bulunduğu, buna göre devir faktoring hizmetleri A.Ş’nin alacağını … Ltd’ye devrettiği görülmüştür. Davalı Faktoring şirketi vekilinin mahkemeye sunduğu 10/05/2016 tarihli dilekçesiyle 14/02/2012 tarihli 14.000,00 TL ve 02/03/2012 tarihli 20.000,00 TL bedelli çeklerin hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması, 04/04/2012 tarihli 20.000,00 TL ve 03/05/2012 tarihil 24.000,00 TL bedelli çeklerin dava dışı …ya iade edildiği, 03/05/2012 tarihli 24.000,00 TL bedelli çekin … tarafından başka bir kişiye ciro edildiği ve o kişi tarafından icraya konulduğunu, davalı müvekkilinin bu çek ve çeke dayanan takiple bir ilgisinin bulunmadığını, 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL ve 17/01/2012 tarihli 16.000,00 TL bedelli çeklerin ise davalı faktoring şirketi tarafından tahsil edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı vekilince verilen 25/04/2016 tarihli dilekçede ise; tüm çekler yönünden menfi tespit istendiği, 03/05/2012 tarihli 24.000,00 TL bedelli çekin İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konulduğu ve alacaklı vekiline ferileriyle birlikte toplam 34.245,00 TL ödeme yapıldığı, 12/12/2011 tarihli 15.000,00 TL ve 17/01/2012 tarihli 16.500,00 TL bedelli çeklerin ise davadan önce davalı faktoring şirketi tarafından tahsil edildiği yolunda beyanda bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalıya avans çekleri verdiklerini, ancak çeklerin 126.045,29 TL’lik kısmı için herhangi bir mal almadıklarını iddia ederek menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuştur. Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır. Dava konusu çeklerin incelenmesinde, keşidecisinin davacı, lehtarının davalı … Ltd. Şti, sonraki cirantanın dava dışı … Ltd.Şti, hamilin ise davalı faktoring şirketi olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında davalı faktoring şirketinin alacağını dava dışı bir şirkete temlik ettiği anlaşılmakta ise de, davacı vekili mahkemece verilen ara karar üzerine yaptığı açıklamada davaya davalı faktoring şirketine karşı tazminat davası olarak devam ettikleri hususunda beyanda bulunduğu görülmüştür. Dava konusu çekler 6361 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihleri içermektedir. Ayrıca dava 17/02/2012 tarihinde, yani 6361 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmıştır. Dava konusu çeklerin incelenmesinde, davalı faktoring şirketinin kambiyo ilişkisinde dördüncü kişi olduğu, bu nedenle lehtara karşı ileri sürülebilecek hususların davalı faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceği, dosya kapsamı itibariyle faktoring işleminde de mevzuata bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup açıklanan bu hususlar itibariyle davanın davalı faktoring şirketi hakkında reddi gerekirken (Bakınız. Aynı davalı faktoring şirketine karşı açılan İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/594 Esas, 2014/315 Karar sayılı davalı faktoring şirketi hakkındaki davanın reddi kararının temyizi üzerine Yargıtay 19.HD’nin 2016/13883 Esas, 2018/698 Karar sayılı onama ilamı) yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Diğer davalı hakkında verilen karar istinaf edilmediğinden dairemizce yeniden kurulan hükümde bu husus gözetilmiş ve aşağıdaki şekilde şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2017 gün, 2014/319 Esas, 2017/13 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, İlk derece yargılaması yönünden;3- Davanın davalı … San. Tic. Ltd. Şti yönünden kabulüne, … Bankası Ümraniye Şubesi … seri nolu 12/12/2011 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli çekten dolayı 15.000,00 TL’nin 12/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya verilmesine, … Bankası Ümraniye Şubesi … seri nolu 17/01/2012 keşide tarihli 16.500,00 TL bedelli çekten dolayı 16.500,00 TL’nin 17/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya verilmesine, … Bankası Ümraniye Şubesi … seri nolu 03/05/2012 keşide tarihli 24.000,00 TL bedelli çekten dolayı 34.245,00 TL’nin 23/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya verilmesine, … Bankası Ümraniye Şubesi … seri nolu 14/02/2012 keşide tarihli 14.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne borçlu olmadığının tespitine, … Bankası Ümraniye Şubesi … seri nolu 02/03/2012 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne borçlu olmadığının tespitine, … Bankası Ümraniye Şubesi … seri nolu 04/04/2012 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne borçlu olmadığının tespitine, 4-Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE, 5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 7.479,94 TL harçtan, peşin alınan 1.626,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.853,84 TL karar ve ilam harcının davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden alınarak hazineye gelir kaydına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 11.470,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden alınıp davacıya verilmesine,7-Davalı … lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 14.352,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketine verilmesine, 8-Davacı yargılama gideri olan 1.605,55 TL ilk harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 292,00 TL gider avansı olmak üzere toplam 3.897,55 TL yargılama giderinin davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine, 9-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 53,00 TL posta ve tebligat masrafının davacıdan alınarak davalı … Şirketine verilmesine, 10-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf yargılaması yönünden; 11-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …’ne iadesine, 12- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 86,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 172,20 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 14-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/07/2021