Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3448 Esas
KARAR NO : 2019/2618
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2017
NUMARASI : 2015/90 E. – 2017/18 K.
DAVANIN KONUSU Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … oğulları …’un 19 Nisan olan doğum gününü kutlamak amacıyla Nisan ayında davalı şirkete ait Bakırköy mağazasından ücreti karşılığında çeşitli malzemeler aldığını, bu malzemelerin temin edilmesi ve davalı şirketin edimini ifa etmesi müvekkillerinin çocuğunun fotoğrafı kullanılarak yapılmış olduğundan davalı şirketin bu fotoğrafı daha sonra ticari amaçla kullanabileceğinden şüphelenmeksizin küçük … fotoğrafı davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirket …’un siparişini tamamlamış ve teslim ettiğini ancak kendisine verilen fotoğrafları daha sonra reklam ve ticari amaçları uğruna izin almaksızın şirkete ait internet sitesinde kullandığını, davalı şirketin internet sitesindeki haksız ve hukuka aykırı kullanımının devam ettiğini, davalı şirketin kasten ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkillerinin kendisini bizzat savunamayacak durumdaki çocuğun kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, bir kimsenin dış görünümü üzerinde kişilik haklarının bulunduğunu, müvekkilleri tarafından doğum günü hazırlığının tamamlanması amacıyla verilen resimler davalı şirkete ait internet sitesinde kullanmış olduğundan kullanımın izinsiz ve ticari amaçla olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın kabulüne ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, doğum günü başta olmak üzere her türlü kutlama organizasyonları için parti malzemeleri satmakta ve kişiye özel tasarımlar yaptığını, 2014 yılı Nisan ayında, davacı tarafın …’un fotoğraflarını firmanın Bakırköy Şubesi’ne getirdiğini, bu fotoğrafın kullanılacağı tasarımlar için sipariş verdiğini, ve bu siparişin 25/04/2014 tarihinde davacı tarafa teslim edildiğini, müvekkili şirketin, davacı tarafın iddiasının aksine yapılan tasarımların internet sitesinde yayınlanması için sözlü olarak onay aldığını, müvekkili firmanın bugüne kadar internet sitesinde yayınladığını, tüm kişiye özel tasarım örnekleri için sipariş veren kişilerden sözlü olarak onay aldığını, bu husus gerek mağaza çalışanları gerekse firmanın internet sitesinde resmi kullanılan diğer müşterilerin tanıklıkları ile ispatlanabileceğini, davacı tarafın müvekkili firmaya kendi eliyle teslim ettiği fotoğrafın iadesi için talepte bulunmadığını, dava konusu ettiklerini bu “ağır saldırının” durdurulması için müvekkili firmayla temas kurmak yerine fahiş maddi ve manevi tazminat talepleri ile dava açma yoluna gittiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere bir an için davacı tarafın iddiasında haklı olduğunu kabul ettikleri takdirde dahi, davanın asıl maksadının bu “ağır saldırının” durdurulması olmadığının anlaşıldığını, davacı tarafın sözlü veya yazılı iade talebinin olmadığını, davacı tarafın amacının iddia edildiği gibi kişilik haklarına yönelik gerçekleşen saldırının bir an önce sonlandırılması değil, manevi tazminata hak kazanmak olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacıların oğlunun fotoğrafının bulunduğu ürünlerin hazırlatılması için davacılar tarafından davalı tarafa tescil edildiği, ancak fotoğrafın teşhir edilmesi yada kamuya sunulması konusunda izin verilmediği, davacıların velayetleri altında bulunan çocuğun hukuki menfaatleri korumakla yükümlü oldukları, kişilik haklarının zarar gördüğü FSEK 86.madde gereğince maddi ve manevi tazminat talep edebilecekleri, fotoğrafın bulunduğu ürün görsellerinin reklam amacı ile internet üzerinde yayınlanması halinde davacıların vekaletsiz iş görme hükümlerine göre maddi tazminat talep edebileceği, davalı tarafın vergi beyannamelerinin Erenköy Vergi Dairesinden celp edildiği, Erişim Sağlayıcıları Birliği’nden internet üzerinden yapılan sipariş adedi ve maddi tutarı sorulmuşsa da bu bilgilerin kendilerinde bulunmadığı beyan edildiği, bilirkişi heyetinden alınan 01/06/2016 tarihli içerisinde sektör bilirkişinin olduğu heyetten alınan raporda fotoğrafın kullanılarak davalının satışlarında ne kadar artış yaşandığının tespitinin mümkün bulunmadığından davalının model kullanmak yerine davacı küçüğü kullanarak yapmaktan kurtulduğu masraf dikkate alınarak tazminatın belirlenebileceği, bu bedelin 500 TL-1.000 TL civarında olduğu beyan edildiği, Davacıların velayetleri altında bulunan oğullarının, üzerinde kişilik hakkı bulunan fotoğrafların izinsiz olarak kullanılması nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile 2.000 TL manevi tazminat ile 1000TL maddi tazminatın görüntünün internete konulduğu haksız eylemin gerçekleştiği 03/07/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, görsellerin ne kadar yayınlandığının ve ne kadar satış yapıldığının tespit edilmemiş olması nedeni ile sadece model kullanmak için kaçındığı masrafın talep edilebileceğine ilişkin varılan sonucun hatalı olduğunu, davalı şirkete ait web sitesinin yanı sıra, anlaşmalı olduğu hosting şirketi olan … kanunen 2 yıl süre ile tutmakla yükümlü olduğu LOG kayıtlarından davalı şirkete ait tüm belgelerin ve alım satımların arşivlendiğini, resimlerin kullanıldığı tarihlerin ve satış miktarının belirlenmesinin mümkün olduğunu, şirketin muhasebe defterleri, gelir gider tablosu ve mali bilançosunun incelenmemesinin hatalı olduğunu, raporun önceki teknik heyetin aynısı mahiyetinde olduğunu, kullanımın izinsiz ve ticari olduğunu, ek rapor alınması gerekirken raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin zararının giderici bir maddi tazminata hükmedilmediğini, yeni bir rapor alınması gerektiğini, manevi tazminatın talep gibi kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Somut uyuşmazlık, davacı küçüğe ait fotoğrafın davalının internet sitesinde izinsiz kullanıldığı iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.FSEK 86.maddesi gereğince kişinin fotoğrafı üzerinde kişilik hakkı bulunmakla, izinsiz olarak ticari reklam aracı olarak kullanılması halinde maddi tazminat ve 6098 sayılı TBK 58.madde hükmü gereğince, manevi tazminat hakkı doğacaktır. Davacılar vekili; maddi tazminat hesabı yönünden müvekkilinin fotoğraflarının kullanılması sureti ile yapılan satışların tespiti ile davalının ticari defter incelemesine göre zararın belirlenmesi gerektiğini iddia etmiş ise de, somut uyuşmazlıkta davacının fotoğrafının izinsiz olarak ticari amaçla kullanması nedeniyle davacıların fiili bir zararı oluşmadığı, ancak davacının vekaletsiz işgörme hükümlerine göre maddi tazminat talebinde bulunabileceği, maddi tazminatın davacının fotoğraflarının ticari amaçla kullanılması için kendisinden izin alınsaydı ne kadar elde edebileceğinin tespiti sureti ile belirleneceği, dosyada mevcut delillere göre sektör bilirkişisinin yer aldığı bilirkişi raporunda davalının model kullanmak yerine davacı küçüğü kullanarak yapmaktan kurtulduğu masrafın 500-1000TL arasında olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin bilirkişi raporu, TBK 50-51 maddeleri, davalının vergi beyannamelerini de dikkate alarak 1000TL maddi tazminata hükmetmesi yerinde görülmüş, davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Dosyada mevcut deliller, olayın haksızlık içeriği, meydana gelen manevi zarar dikkate alındığında TBK 58.maddesine göre ilk derece mahkemesince takdir olunan manevi tazminat miktarı da yerinde olup davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.