Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3433 E. 2019/2688 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3433 Esas
KARAR NO : 2019/2688
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : 2015/512 2017/530
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili ile …San ve Tic. A.Ş arasında bayilik ve tedarik sözleşmeleri bulunduğunu, bu sözleşmeler gereğince adı geçen şirkete muhtelif ebat ve miktarlarda dolap ve reyon dolabı verildiğini, zaman içerisinde bu şirketin davalı tarafından satın alındığını, daha sonra da bayilik ve tedarik sözleşmesinin sona erdiğini, ancak ariyet olarak verilen dolapların iade edilmediğini, müvekkilinin iade edilmeyen dolaplarla ilgili olarak 11/12/2014 ve 20/12/2014 tarihli e-faturaları düzenleyerek davalıya gönderdiğini, ayrıca 13/02/2015 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden sonra davalının sadece 10 adet dolabı müvekkiline teslim ettiğini belirterek teslim edilen dolapların bedeli düşüldükten sonra kalan 88.169,04 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının öncelikle müvekkili şirkete dolap teslim ettiğini ve bu dolapların bedelinin dava değerine eşit olduğunu ispatlaması gerektiğini, verdikleri cevabi ihtarda; dolapların davacı yana makul sürede teslim edileceği, ancak ihtarnamede belirtilen borç miktarını kabul etmediklerini beyan ettiklerini, davacı tarafa toplam 16 adet dolap iade edildiğini, 10 tanesinin 05/03/2015 tarihinde, 6 tanesinin ise 21/04/2015 tarihinde iade edildiğini, davacının dolap sayısı ve bedellerine ilişkin iddialarının asılsız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacı ile davalının satın aldığı dava dışı …. A.Ş arasında yapılan sözleşmeler gereğince toplam 73 adet dolabın davacı tarafından ariyet olarak verildiği, her ne kadar bu dolapların teslim tutanaklarında teslim alan imzaları yok ise de, bu dolapların teslim alındığının davalı tarafından davacıya gönderilen 02/03/2015 tarihli e-mail de dolap teslim listesiyle sabit ve davalının kabulünde olduğunun anlaşıldığı, ayrıca 73 adet dolap bedeliyle ilgili olarak toplam 102.019,00 TL bedelli iki adet faturaya da davalının süresinde itiraz etmediği, davalı tarafça davacıya gönderilen cevabi ihtarnamede ariyet sözleşmesine istinaden teslim alınan dolapların davacıya teslim edileceğinin belirtildiği, buna göre dolapların davalıya teslim edildiğinin davalının kabulünde olduğu, ihtarnamelerden sonra 05/03/2015 tarihinde 10 adet, 21/04/2015 tarihinde (davadan sonra) ise 6 adet dolabın iade edildiği, 57 adet dolabın ise iade edilmediği, bu dolapların bedelinin ise 88.169,04 TL olduğu, 6 adet dolabın dava tarihinden sonra iade edilmiş olup bunların bedeli olan 8.287,20 TL’nin alacağın tahsili sırasında mahsup edilmesine karar verildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, 88.169,04 TL’nin 23/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davacının iddialarının somut ve kesin delillerle ispatlayamadığını, ariyet sözleşmesinin kim tarafından imzalandığının belli olmadığını, müvekkilince imzalanmadığını, davacının defterlerinin incelenmediğini, davacının defterlerinde dolaplara ilişkin herhangi bir kaytı da bulunmadığını, gerekçe ve hüküm kısmının birbiriyle çeliştiğini, gerekçede 6 adet dava tarihinden sonra iade edilen dolap bedeli olan 8.287,20 TL’nin mahsup edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur denildiği halde hüküm kısmında 88.168,04 TL’nin tahsiline karar verildiğini, hüküm fıkrasının infazda tereddüte yol açmaması gerektiğini ve infaz edilecek kısmın hüküm fıkrası olduğu için bu kararın infazında sıkıntı olacağını, 21/04/2015 tarihinde iade edilen dolapların bedeline ilişkin de 23/02/2015 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi işletilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu hususların mahkeme kararının hüküm kısmının eksik ve gerekçe kısmı ile çelişkili bir şekilde kaleme alınmasından kaynaklandığını bildirmiştir. Davacı vekilince verilen istinafa cevap dilekçesinde; mahkemenin davalı tarafça teslim edilen 6 adet dolap bedeli olan 8.287,20 TL’nin kendilerinin talep ettiği 88.169,04 TL’den düşülmesine karar vermesine rağmen mahkemenin hükümde 88.169,04 TL’ye hükmetmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin 88.169,04 – 8.287,20 = 79.881,84 TL’nin tahsiline karar vermesi gerektiğini, bu durumun giderilebilecek bir hata olduğunu bildirmiştir. Cevaba cevap dilekçesinde davacı vekili, dolapların bir kısmının doğrudan … firmasına, bir kısmının da … firmasının gösterdiği firmalara teslim edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya düzenlenen 11/12/2014 tarihli e-faturanın 48 adet dolaba ilişkin olup KDV dahil 67.661,60 TL olduğu, 20/12/2014 tarihli e-faturanın ise 25 dolaba ilişkin olup KDV dahil bedelinin 34.357,40 TL olduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 13/02/2015 tarihli ihtarname ile 102.019,00 TL’nin tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin istendiği, ihtarnamenin 23/02/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı tarafından davacıya verilen 06/03/2015 tarihli cevabi ihtarnamede ise; ihtarnamede belirtilen ariyet sözleşmesine istinaden teslim alınan soğutucu dolap reyonları vs. tüm dolaplar müvekkil yetkililerince muhtaba teslim edilmek üzere hazırlandığının bildirildiği, ihtarnamenin 11/03/2015 tarihinde muhataba tebliğ edildiği görülmüştür.21/04/2015 tarihli tutanak başlıklı belgede; 6 date dolabın davalı tarafından davacıya teslim edildiği, 05/03/2015 tarihli tutanak başlıklı belgede ise; 10 adet dolabın davalı tarafından davacıya teslim edildiği görülmüştür. Davacı tarafından dosyaya 42 adet direk satış noktası (cihaz) ariyet sözleşmesi fotokopisinin ibraz edildiği, ayrıca sözleşmenin alt kısmında ariyet olarak teslim edilen cihazların bulunduğu, bu sözleşmelerin bir kısmında teslim edilen dolap sayısının tam okunamadığı görülmüştür. … isimli kişi tarafından davacı tarafa gönderildiği anlaşılan 02/03/2015 tarihli e – postada; şuan için 10 adet dolabınız mevcut, istediğiniz zaman aldırabilirsiniz, diğer noktalar için de dolaplarınızı toplayabilirsiniz, toplama işi bittikten sonra kaç adet dolap elinizde olduğunu bize yazılı olarak bildirmenizi rica ederim denildiği, davacı tarafından sunulan 2 sayfa tabloda 73 adet dolap listesi verildiği ve bu yazının altında gelen e-mail eki olduğunun belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında talimatla alınan tarihsiz bilirkişi raporunda; davalı ile davacı arasında 2012/2014 yılları arasında ticari alışveriş olduğu, ariyet sözleşmesi ile davalı tarafa soğutucu dolaplar verildiği, davacının defterlerinin bir başka mahkeme dosyasında olması nedeniyle inceleme yapılamadığı, ariyet sözleşmelerinin incelenmesinde; 91 adet soğutucu dolap için sözleşme yapıldığı, bunalrdan 73 adedinin teslim edildiği, davalının davacıya gönderdiği 02/03/2015 tarihinde gönderilen e-mailde teslim edilen soğutucu dolapların teyit edilerek hangi firmalara gönderildiğinin liste halinde bildirildiği, davacı tarafından düzenlenen e-faturalara davalının yasal sürede itiraz etmediği, 05/03/2015 tarihinde 10 adet, 21/04/2015 tarihinde ise 6 adet dolabın iade edildiği, davalının iade tutankalarına istinaden iade faturası düzenlemediği, halen 73 adet dolabın borçlusu gözüktüğü, iadesi gereken dolap sayısının toplam 57 adet olduğunun bildirildiği görülmüş ve rapor ekinde ariyet sözleşmelerinin fotokopilerinin sunulduğu ve rapor içeriğinde bahsedilen e – postanın da eklendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29/01/2017 tarihli raporda ise; davalı defterlerinin incelendiği, davalı defterlerinde 30/09/2012 tarihi itibariyle davacıya 7.854,68 TL borç gözüktüğü, talimatla alınan bilirkişi raporunda davalı tarafa 73 adet dolabın teslim edildiği, bunlardan 16 adedinin iade edildiği, 57 adet dolabın ise iade edilmesi, yahut bedelinin ödenmesi gerektiği yolunda görüş bildirildiği, buna göre 57 adet dolabın davalı uhdesinde bulunup bulunmadığı konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, yine teslim edildiği belirtilen 73 adet soğutucunun bedelinin 102.019,00 TL edip etmediği, iade edilen 16 adet dolabın piyasa rayiç bedelinin ne olduğunun belirlenmesinin uzmanlık alanına girmediği, davalı tarafça bu faturalara sistemde 8 gün içinde kabul edilmediğine ilişkin bir belge sunulmadığı, bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, bayilik sözleşmesi nedeniyle verilen dolapların bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı tarafça davalıya bayilik sözleşmeleri çerçevesinde 73 adet dolap teslim edilmiş, sözleşmenin sona ermesi sonrasında davalı tarafın bu dolaplardan 10 adedini 05/03/2015 tarihinde, 6 adedini ise dava açıldıktan sonraki bir tarih olan 21/04/2015 tarihinde iade ettiği anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde 10 adet dolabın iade edildiğini belirterek geriye kalan dolap bedeli 88.169,04 TL’nin tahsilini istemiştir. 6 adet dolap dava açıldıktan sonra iade edilmiş olup bunların bedelinin de 8.287,20 TL olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu hususlar tespit edildikten sonra 8.287,20 TL yönünden davanın konusuz kaldığı gözetilerek bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, davanın tam kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan hükmün gerekçe kısmında iade edilen 6 adet dolap bedeli olan 8.287,20 TL’nin alacağın tahsili sırasında mahsup edilmesine karar verildiği hususunun belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında bu konuda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirmiştir. Bu yönlerden davalı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Dosya içeriğinden özellikle 02/03/2015 tarihli elektronik mektup ve ekinde 73 adet dolabın davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmış olup 10 adet dolabın davadan önce, 6 adet dolabın da davadan sonra davacıya iade edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf söz konusu elektronik postaya açıkça itiraz etmediği gibi, bu hususu istinaf sebebi de yapmamıştır. Buna göre davanın 79.881,84 TL üzerinden kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davalı vekilinin reeskont faizi işletilmesine ilişkin istinaf talebi de tarafların tacir olması nedeniyle yerinde değildir. Ayrıca davadan sonra iade edilen ve bu nedenle konusuz kalan 6 adet dolapla ilgili dava açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden, yani dava tarihi itibariyle bu konuda davacı haklı olduğundan vekalet ücreti ve yargılama gideri hesabında dava tam kabul edilmiş gibi değerlendirme yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2017 gün, 2015/512 Esas, 2017/530 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-İade edilmeyen 57 adet dolap yönünden davanın kabulü ile; 79.881,84 TL’nin 23/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Yargılama sırasında iade edildiği anlaşılan 6 adet dolap bedeli olan 8287,20-TL yönünden dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Alınması gereken 5.456,72 TL harçtan, peşin alınan 1.505,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.951,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 9.640,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 131,00 TL tebligat gideri, 69,60 TL müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.032,40 TL ile 1.505,71 TL peşin harcın ilavesi ile toplam 2.538,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 9- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden kesin, davalı yönünden ise HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/12/2019