Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3414 E. 2019/2766 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3414 Esas
KARAR NO : 2019/2766 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2015/114 E. – 2017/59 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili ile olan sözleşme kapsamında markasını (TSE) olarak kullandığını, faturalar keşide edildiğini, müvekkilinin davalı yandan bu faturalar karşılığı yasal faizler hariç 6.036,00 TL alacağı bulunduğunu, söz konusu faturalar için İstanbul …İcra ve … İcra Müdürlüklerinde takip başlattıklarını, davalı yanca İstanbul 17 Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali ve takibin devamı maksadı ile dava açtıklarını,müvekkilinin faturalardan kaynaklı alacağının devam ettiğini bayanla davalının marka kullanım sözleşmesi kapsamında kesilen 26/02/2012 tarihli 2.478,00 TL bedelli faturanın icra takibine konulduğu tarih olan 26/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve faize işleyecek KDV ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde harca esas değer gösterilmediğinden davanın reddi gerektiğini, İstanbul 17 Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2012/288 Esas sayılı davayı davacı kurumun takip etmediğinden davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiğini, kesin hükümle sonuçlanmış tarafları ve konusu aynı olan bir davanın tekrar açılmasının mümkün olmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde müvekkiline verdiği hizmet karşılığında fatura düzenlendiğini beyan ettiğini, ancak faturaların hukuki sonuç doğurabilmesi için düzenlenmiş olmasının yeterli olmadığını, tebliğ şartlarının gerçekleşmesi gerektiğini, söz konusu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğinden davaya konu borcun müvekkili açısından doğmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 28.03.2017 tarihli, 2015/114 E. – 2017/59 K.sayılı kararıyla; Davanın kısmen kabulü ile, 7.279,00 TL alacağın 2.478,00 TL.’sine 26/09/2012 tarihinden, 4.801,00 TL.’sine 28/02/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faize KDV işletilmesine yönelik talebin reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 30.06.2007 tarihli ve 105 nolu KDV genel tebliği ile 3065 sayılı KDV Kanunun uygulamasına ilişkin vade farkları başlıklı birinci madde de; ” KDV Kanunun 24.maddesine göre, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat hizmet ve değerlerinin KDV matrahına dahil olduğu, buna göre teslim ve hizmet işlemlerine ait faturalarda ayrıca gösterilen vade farklarının matraha dahil edilerek, işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilebileceği, öte yandan vadeli işlemlerde gelirin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farklarının da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlere tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi gerektiğinin” düzenlendiğini, faize KDV işletilemeyeceğine yönelik karara ve reddedilen kısım üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf başvurusunda bulunduklarını beyanla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebinde bulunmadığı, istinaf dilekçesine cevap vermediği görülmüştür. İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası incelendiğinde, 26/09/2012 tarihinde dosya davacısının, davalı hakkında 2.478,00 TL alacağın, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyası incelendiğinde, 28/02/2013 tarihinde dosya davalısının, toplam 4.801,00 TL alacağın faturalara dayalı olarak davalıdan tahsili talepli ilamsız takip başlatıldığı, davalı-borçlu vekilinin her iki takibe de itirazda bulunduğu, takiplerin durduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan 10/10/2000 tarihli ve … yevmiye nolu Gebze …. noterliğinde düzenlenen TSE markasını kullanmak için TİP sözleşme başlıklı sözleşmenin davacı kurum ile davalı şirket arasında düzenlendiği, süresinin bir yıllık olduğu, üçüncü maddesinde tarafların sözleşmenin feshine dair bir taleplerinin bulunmaması halinde her defasında bir yıl daha kendiliğinden uzatılmış sayılacağı hususunun kabul edildiği ve icra dosyalarındaki ilamsız takibe konu edilen toplam beş adet faturanın bu sözleşme çerçevesinde düzenlendiği görülmüştür. Davacı vekilinin dava dilekçesinde; bilirkişinin belirlediği miktar kadar alacağın tahsili talep edilmiş ise de, maddi hata ile eksik açıklama olduğunu belirterek, 24/02/2016 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde faturalardan iki adet 1.243,00 TL olduğu halde, bir adetinin eksik yazıldığını belirterek ıslah talebinde bulunmuş ve her iki takip dosyasındaki tüm faturalara dayalı alacak miktarının 7.279,00 TL olduğunu belirterek talebini ıslah ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : İstinaf başvurusuna konu alacak davasında; davacı vekilinin 23/02/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 7.279,00 TL alacağın, yasal faizi ve faize işletilecek KDV ile tahsilini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ancak işleyecek faize KDV işletilmesine yönelik talebin reddine karar verdiği, reddedilen kısım üzerinden davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı Kurum ve davalı arasında 10/10/2000 tarihli ve 08223 yevmiye numaralı Gebze…. Noterliğinde düzenlenen TSE markasını kullanmak için TİP sözleşme başlıklı sözleşme bulunduğu, ilk derece mahkemesince sözleşmeden kaynaklanan 7.279,00 TL kullanım bedelinin davalı tarafça ödenmediğinin tespit edilerek tahsiline karar verildiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2013 tarihli 2013/16479 Esas-2013/19522 sayılı kararı ve 21/01/2015 tarihli 2014/12864 Esas-2015/660 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, 3065 Sayılı KDV Kanunu’na göre işlemiş faize KDV uygulanması zorunlu olmakla, ilk derece mahkemesinin, faize KDV işletilmesinin reddi kararının yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, İstanbul (Kapatılan) 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/03/2017 tarihli, 2015/114 Esas-2017/59 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2- DAVANIN KABULÜNE,-7.279,00 TL alacağın 2.478,00 TL.’sine 26/09/2012 tarihinden, 4.801,00 TL.’sine 28/02/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ve faize işleyecek KDV ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3- İlk derece yargılaması yönünden;-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan, 497,23 TL ilam harcının davalıdan tahsiline,-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafından yapılan 123,00 TL tbligat-tezkere ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 623,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı tarafından sarfedilen 20,00 TL giderin, üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf yargılaması yönünden;-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 29,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 114,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/12/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.