Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/340 E. 2018/1055 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/340
KARAR NO : 2018/1055
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2016
NUMARASI : 2014/1134 2016/938
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davanın müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takibin haksız olduğunu zira taraflar arasında 16.03.2014 tarihinde müvekkilinin Uşak’ta ki fabrikasına Rusya’dan getirilerek kurulacak makinalar için sözleşme imzalandığını, davalının 2.05.2014 tarihinde makinelerin kurulmaya başlandığını, ancak eksik monta nedeni ile hiç kullanılamadığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, kaldı ki makinelerin de sözleşmedeki koşullara uygun olmadığını, bu konuda yaptırdıkları devir tespitinde makinaların sözleşmede belirtilen kriterlere uygun olmadığı, makinalardaki tüm sistem masraf ve tamirat giderlerinin 134.291 TL olduğunun tespit edildiğini, davalıya durumun cevabi ihtarla bildirildiğini, davalının gönderdiği faturaların iade edildiğini belirterek müvekkilinin takip nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinden tahsil edilen paraların istirdadına ve davalının %20 oranında tazminatla sorumluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, müvekkilinin 16.03.2014 tarihli sözleşme kapsamında komisyon işi yaptığını, makinelerin demonte vaziyette Rusya’dan getirildiğini, makinelerin gümrükten indirilmesi sırasında atkı cam ekran ve diğer parçaların kırıldığı ve bu durumun bir tutanakla tespit edildiğini, 03.05.2014 tarihinde ise davacının fabrikasında montaj işine başlandığını, ancak davacının söz konusu makinaları uyarı ve ikazlarına rağmen su ve kimyasal maddeler ile yıkayarak zarar görmesine sebebiyet verdiğini ve davacının 20.05.2014 tarihinde başka bir montaj ustası tutması ile müvekkilinin montajı bırakmak zorunda kaldığını, tüm bu yaşananlardan sonra davacının sözleşmenin (c) bendine aykırı olarak 3.000 USD’yi müvekkiline ödemediğini, ayrıca sözleşme gereği ödenmesi gereken 35.252,66 USD fatura bedelinin de ödenmediği, bunun üzerine davaya konu takibin başlatıldığını, müvekkilinin makineleri tam ve çalışır vaziyette davacıya teslim ettiğini, makinalara sonradan ve gümrükte meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki 16.03.2014 tarihindeki sözleşme uyarınca davalının davacının Uşak’ta bulunan fabrika binasına montajı yapılacak makinaların en az 10 yıl sorunsuz çalışması gerektiği ve yine makinelerin 2 katlı üretime sokulması, davacıya teslimi ve davacı iş yerine kurulumundan davalının sorumlu olduğu sözleşmeye aykırı davaranılması ve sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin eksik yerine getirilmesi veya alınan makinelerin kendisinden beklenen verimde çalışmaması, eksik parça durumlardan doğabilecek giderler ve kar kaybının davalı şirket tarafından karşılanacağının anlaşıldığı, dava konusu makinelerin 24.04.2014 tarihinde gümrükten antrepoya taşınması sırasında dokuma makinasının hasar görüp kırıldığı, tespit dosyasında yapılan incelemede makinalarda arızalı ve kırık parçalar bulunduğu, zararın giderilmesi ve makinaların çalıştırılması için gerekli masrafın 134.241 TL olduğu sözleşmenin (e) bendi uyarınca makinaların seçimi, alımı, yükleme, indirme tam ve sorunsuz çalışmasında davalının sorumlu olduğu, davalının sözleşmeye göre edimlerini tam olarak ifa etmediği, bu nedenle davacının eksik ve ayıplı malı kabule zorlanamayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve makineyi iade ederek bedelinin istirdadını talep etme hakkının bulunduğu, davacının kötü niyet tazminatı talebinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne, davacının takip nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, ödenen paraların istirdadına, davacının koşullar oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, makinelerin Erenköy Gümrüğünden antrepoya taşınması ve indirilmesi sırasında atkı, cam ekranı ve diğer parçaların kırıldığını ve bu durumun tutanakla tespit edildiğini, davacının makineleri su ve kimyasal madde ile yıkayarak zarar verdiğini, bu durumun müvekkilinin görevlendirdiği 2 montaj ustasının apostil şerhli beyanları ile sabit olduğunu, müvekkilinin bu konudaki uyarılarının dikkate alınmadığını ve müvekkilinden de izin alınmadığını tespit dosyasındaki bilirkişilerin ehil olmadığını, davacının sözleşmenin c maddesinin 2.parağrafındaki hükmüne aykırı davranarak 3.000 USD’yi müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin 21.05.2014 tarihinde ön montaj işini tamamladığı, yine davacının sözleşme gereği ödemesi gereken 35.252,66 USD fatura bedelini de ödemediğini, davacıların makineleri teslim aldıktan 1 aydan daha uzun süre ayıp ihbarında bulunmasının TTK’nun 23/1-c ve BK’nun 223 aykırı olduğunu, makineler gerçekten ayıplı olsa bile davacının süresinde inceleme ve ihbar yapmayarak ayıpla ilgili talep haklarını kaybettiğini, makinelerin hiçbir itiraz yapılmadan davacı şirketin gümrük müşaviri tarafından 17.05.2014 tarihinde tescili yaptırılarak ve 22.04.2014 tarihinde gümrük beyannamesi açılarak 26.04.2014 tarihinde teslim alınmasına rağmen sonradan ayıp ihbarında bulunmasının kanuna aykırı olduğunu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise makinelerin yaşının getirdiği yıpranmaları dikkate almayarak sadece delil tespiti dosyasındaki bilirkişilerin yaptığı tespitleri dikkate almasının doğru olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde, İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerektiğini, zira takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu ve re’sen sebeplerini bildirmiştir.
DELİLLER :
Bursa…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalının, davacı aleyhine 1.7.2014 tarihli faturayı dayanak göstermek sureti ile 14.7.2014 tarihinde 64.495,20 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, takibin kesinleştiği ve 17.09.2014 tarihinde 947,03 TL davacı tarafından ödeme yapıldığı görülmüştür.
Uşak 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/10 Değişik İş tespit dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine makinelerin çalışır durumda olup olmadıkları, eksiklikleri varsa yapılacak giderlerin vs. tespiti talep edilmiş, 22.05.2014 tarihinde tespit işlemi yapılmış, dosyaya sunulan 30.05.2014 tarihli üçlü bilirkişi raporunda dokuma makinelerinde eksik parçalar bulunduğu, yine 56 adet hava jetli dokuma makinesinin eksiklerinin tespit edildiği 22 Mayıs 2014 tarihinde tekrar yapılan tespitte makinelerin elektrik bağlantılarının tamamının yapıldığı, tek tek çalıştırılarak ana hareket mekanizmaların çalıştığı ve çalışır durumda olduğu, her ne kadar makinelerin ana harekat mekanizmaların çalıştığı görülmüş ise de, dokuma makinelerin verimli çalışması için tüm sistemin montajının yapılarak çalıştırılması gerektiği, makinaların istenen özellikte gazlı bez dokuyabilmesi için gereken arızalı kırık makina parçalarının miktarları ve piyasa rayiçlerine göre yapılacak masraf ve giderlerin KDV dahil 134.291 TL olduğu, temizlik için kullanılan ince yağ, gaz yağı ve mazot karışımı ile yapılan temizlik işleminin makinaya zarar vermediği ve yapılan temizleme şeklinin uygun olduğu yolunda rapor verildiği, davalı şirketin bu raporu 18.06.2014 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 16.03.2014 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin konusunun (a) ve (b) bendlerinde gösterildiği (b) bendine göre davalının danışmanlığı ile alınan 2.el dokuma makinelerin davacıya ait Uşak’ta ki fabrika binasına montajı üretime alınması konularının düzenlendiği, davalının yükümlülükleri arasında makinelerin yüklenmesi, davacıya teslimi, yağ değişimi, çözgü yüklenmeden boşta çalışılması, makinelerin gazlı bez dokunmuş hale getirilmesi, iki bantlı üretime sokulması, tam çalışır halde teslimi, makinaların montaj süresinin sözleşmenin IV maddesine göre sözleşmenin imza tarihinden itibaren en geç 3 ay olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekili replik dilekçesinde; montaj işi bitmediğinden makinelerin teslim edilmemiş sayıldığını, davalı vekili düplik dilekçesinde gümrükteki inceleme sırasında makinaların kırıldığına ilişkin tutanakların dosyaya celbini istediklerini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirmiştir. Yargılama sırasında alınan 29.06.2016 tarihli 3 kişilik bilirkişi raporunda davalının makinelerin tam faaliyete geçmesi ve sözleşmedeki 10 yıl sorunsuz kullanacak makineler olması şartını yerine getirmediği, makineleri tam ve eksiksiz çalışır vaziyette teslim etmediğini, tespit raporundaki masraf miktarının kadri marufunda olduğu dokuma makinasının gümrükte indirilmesi sırasında kırıldığına yönelik fotoğraf dışında bilgi ve belge sunulmadığı, davalının edim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, ayrıca özen yükümlülüğünede aykırı hareket ettiği yolunda görüş bildirilmiştir. Gümrük bilirkişisi …ise ayrıca sunduğu 4 sayfalık raporunda makinelerin teslim yerinin Uşak ili olduğu, mal bedelinin yurt dışındaki firmaya transfer edildiği, makinelerin Rusya Menşeli olduğu, dosyada bulunan Uluslararası Hamule senedi ve … firkmasına ait teslim ve tesellüm tutanaklarında söz konusu makinelerin demonte kullanılmış ve hasarlı olarak teslim alındığına dair meşruat bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilince 05.09.2016 tarihli yazı ekinde 2 Bulgar vatandaşının beyanlarını sunduğu, bu beyanlarda özetle 03.05.2014 tarihinde 56 adet makinenin montajını çalışır vaziyette tamamladıklarını, makinelerin herhangi bir yedek parça ve aksesuar eksiğinin olmadığını, kendilerinin uyarı ve iitrazlarına rağmen davalı şirket yetkilisinin makineleri su ile yıkattığını, 20.05.2014 tarihinde davacı tarafın … isimli usta ile anlaşarak kendilerinin işine son verdiğini, ödeme almadıklarını ve mağdur olduklarını bildirmiştir.
Davacı yanca davalıya çekilen 23.05.2014 tarihli ihtarda davalının yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, işi yarım bıraktıklarını, durumun tutanak altına alındığını ve delil tespiti yaptırdıklarını bu nedenle yükümlülüklerini yerine getirilmesini, aksi halde 3.kişilere yaptıracaklarının bildirildiği görülmüştür.
Davalının ise söz konusu davacı ihtarına 5.6.2014 tarihinde cevap verdiği ve montaj işinin davacının kusuru ve sözleşmeye aykırı hareketi nedeni ile son verildiğini, bu nedenle ihtarları kabul etmedikleri ve 35.252,66 USD’nin ödenmesini istediği, yine davalının davacıya çektiği 9.6.2014 tarihli ihtarnamede 25.000 USD’nin ödenmesinin istendiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı davalının 16/03/2014 tarihli sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği iddiası ile açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Bursa …İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalının, davacı aleyhine 14.7.2014 tarihinde 64.495,20 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, takibin kesinleştiği görülmüştür. icra takibinde dayanak yapılan faturanın 01/07/2014 tarihli olup, içeriğinde komisyon bedeli 20.000 USD karşılığı 42.452,00 TL, ön montaj bedeli 5.750 USD karşılığı 12.204,95 TL olup KDV eklenmesiyle 64.495,20 TL olmak üzere komisyon ve montaj bedeline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 16/03/2014 tarihli sözleşme uyarınca davalı, davacıya Rusya’dan ikinci el dokuma makineleri temin edip davacının Uşak’taki fabrikasına montajını yapacaktır.
Ayrıca sözleşmeye göre davalı makinelerin çalışması, gazlı bez dokunur hale getirilmesi, iki bantlı üretime sokulması, tam çalışır halde teslimi edimlerini yüklenmiştir. Dosya içeriğinden makinelerin Rusya’dan davacının Uşak’taki fabrikasına getirildiği ancak montaj işinin yarım kaldığı anlaşılmıştır. Davalı montajın yapılmayan kısmına davacının engel olduğunu savunmuştur. Makineler Rusya’dan getirtilerek davacıya ait Uşak’taki fabrikaya indirilmiş ve montajına da başlanmış, ancak daha sonra davalının montaj ustaları ile davacının anlaşamaması sonucu montajın yarım kaldığı anlaşılmıştır. Makinelerin montajının yarım kalmasından sonra davacı tarafça 13/05/2014 tarihinde tespit işlemi yapılması mahkemeden talep edilmiş, bilirkişiler ve mahkeme heyeti ilk olarak 14/05/2014 tarihinde makinelerin bulunduğu mahalli gezmişler ve burada sözleşmeye konu 56 adet makinenin bulunduğu, makinelerin 21 tanesinin temizlenip ayrı bir bölüme alındığı, 35 tanesinin herhangi bir temizlik işlemi yapılmadan ayrı bir bölümde bulunduğu, makinelerin bir kısmının çalıştırmaya hazır halde olduğu, ancak çoğunun elektrik panosu eksik olduğu için çalıştırılır vaziyette olmadığının görüldüğü, yine tespit isteyen tarafından elektrik panosu eksik olan makinelerin elektrik panolarını temin edip makineleri mahkeme heyetine göstereceğinin beyan edildiği, 22/05/2014 tarihinde yapılan ikinci tespit tutanağının incelenmesinde ise; makinelerin tek tek çalıştırıldığı ve tüm makinelerin çalışır vaziyette olduğunun görüldüğünün anlaşıldığı, tespit sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda ise; koruma camlarının bir kısmının, dört adet eksantrik piston ile 14 makinenin kol yan roper gibi kısımlarının döküm malzemelerinin kırık olduğu, makinelerin çalışır duruma gelmesi için gerekli masrafın 134.291,00 TL olduğunun belirtildiği, ancak bu tutarın içerisinde elektrik panosu tadilatları, elektrik kabloları, makine rulmanı, piston değişimi, kayış değişimi, eksantriklerin yerleştirilmesi ve değiştirilmesi, kumaş çekme sistemi tamiri, kumaş çekme sistemleri, çözgü kontrol sistemleri gibi makinelerin eski olması nedeniyle daha verimli halde kullanılmasına yönelik masraflar olduğu, kırıldığı belirtilen makine ile ilgili ayrıntılı bir incelemeye yer verilmediği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tespite itirazında rusyada yerleşik ivmashtorg fabrikasında makinelerin fabrika mühendislerinden oluşan ekip gözetiminde demonte edilerek sekiz tırla nakliye şirketi aracılığıyla 17.04. 2014 tarihinde erenköy gümrük müdürlüğüne varış yaptığı , ancak davalı şirket yetkilisinin ticaret odasından ön ekspertiz raporu almak için ulusal antrepoya indirtmekte diretmesi üzerine , makinelerin taşıtla ulusal antrepoya taşınması ve indirilmesi sırasında atkı cam ekranı ve diğer parçaların kırıldığını, bu durumun ulusal antrepoda tutanakla tespit edildiğini, yine makineyi taşıyan tıra bir başka tırın çarpması sonucu makinelerin hasar gördüğünü iddia etmiştir. Gümrük Müsteşarlığı Antrepo Şirketi Lojistik Ulusal yetkilileri tarafından eşyaların demonte hasarlı kullanılmış 2.el olarak teslim alındığına dair 17.04.2014 günlü 8 ayrı tutanak, İstanbul Sanayi Odası tarafından düzenlenen 21.04.2014 günlü ekspertiz raporu ile İstanbul Erenköy Gümrük Müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği 28.01.2015 havale tarihli yazısı ekindeki 24.04.2014 günlü tutanakta antrepo taşıma sırasında makinelerin hasar gördüğü ve makinelerin içinde bulunduğu tıra başka bir tırın çarptığına ilişkin makine ve tır görüntülerinden makinelerin bulunduğu tıra başka tırın çarpması sonucu makinelerde hasar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili bu antrepoya taşımaya gerek olmadığı halde davacının ısrarıyla eşyaların götürüldüğü anlaşıldığından bu çarpmaya bağlı zarardan davalı sorumlu tutulamaz. . Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda sunulan fotoğraflardan durumun anlaşılamaması nedeniyle bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ifade edilmiştir.
Davacı makinelerin ayıplı olduğunu iddia etmesine rağmen duruşma aşamasındaki beyanlarından makinelerin halen kullanılmakta olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan sözleşmede makinelerin 2.el ve 1980 ve 1990 üstü dönemden kalma olduğu kabul edildiğinden bunların orijinal yeni bir makine verimliliğiyle çalışmayacağı da açıktır. Yine tespit bilirkişi raporunda makinelerin 2.el olduğu göz ardı edilerek sözleşmeyle öngörülen bedeli de aşan miktarda zarar tespit edilmesi nedeniyle rapor tespitlerine itibar edilmemiştir. Dairemizce alınan bilirkişi raporlarında davalının hak edeceği komisyon bedelini tespitin mümkün olmadığı belirtilmiştir.. Sözleşmeye göre montajın davalı tarafından yapılması öngörülmüş ise de, davalı kendileri tarafından yapılacak montajın tamamlanmasına davacının engel olduğunu ileri sürerek buna ilişkin bir takım deliller sunmuştur. Makinelerin zaten ikinci el olması birçok parçasının kullanım ömrünün bitmeye yakın olması, daha verimli çalışmaları için birçok parça değişiminin gerekmesi dikkate alındığında, tespit bilirkişileri tarafından yapılan bu hesaplamanın davalı tarafın sözleşmedeki edimlerini tam olarak yerine getirmediğine gerekçe teşkil etmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar sözleşmede davalının edimleri arasında demonte yedek aksamların orjinal hale getirtilmesi edimi var ise de, tespit raporunda hangi yedek aksamların orjinal hale getirileceği konusunda bir açıklık bulunmadığı, davalının diğer edimlerinin ise temizlik, bakım, yenileme ve boya eksikliklerinin tamamlatılmasına yönelik olduğu, zaten tespitte makinelerin bir kısmının temizliğinin yapıldığı, boya eksikliklerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Öte yandan tespit zaptında dahi makinelerin çalışır olduğu zaten belirtilmiştir. Yapılan ilk tespitte de makinelerin çalışır vaziyette olduğu, ancak çoğunun elektrik panoları olmaması nedeniyle çalıştırılabilir olmadığı belirtilmiştir. Yargılama sırasında alınan 29/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; hasar gördüğü belirtilen dokuma makinesi ya da dokuma makineleri ile ilgili olarak fotoğraf dışında detay bilgi ve hasar boyutunun değerlendirilmesine yönelik herhangi bir belge sunulmadığından değerlendirilmeye alınmadığı belirtildiği görülmüş olup, bu konudaki hasarın boyutunun ne olduğu davacı tarafça kanıtlanamamıştır ve davacı icra takibi yapılıncaya kadar ayıptan doğan haklarını kullanmayarak montajın kalan kısmını tamamladığından davalının sözleşmeyle öngörülen komisyonu hiç talep edemeyeceğine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunmamıştır.
Dava komisyon alacağına ilişkindir ve davalının da makinelerin alımına aracılık ettiği ve Rusya’dan Uşak’taki fabrika binasına kadar getirdiği uyuşmazlık konusu olmadığından dosya içeriğine ve tartışılan delillere ve davacı tarafın müterafık kusuruna göre öngörülen komisyon bedelinden davalının hak ettiği miktarın bilirkişilerce saptanamaması nedeniyle TBK. 51 ve 52.maddeleri dikkate alınarak takdiren öngörülen komisyonun 2/3’sine hak kazandığı kabul edilerek davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, Davacı İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi yönünden istinaf talebinde bulunmuş ise de , davalının takibinde kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davacının istinaf talebinin reddine kara verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf talebinin REDDİNE,
2-Davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2016 gün, 2014/1134 Esas, 2016/938 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜNE,
4-Davacının takip konusu alacaktan dolayı davalıya 21.498,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Reddedilen 42.997,00 TL üzerinden İİK’nun 72/4 maddesi gereğince %20 tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 1.468,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.101,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 367,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine 2.579,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dava kısmen reddedildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.079,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-İlk derece yargılamasında davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 208,35 TL tebligat ve posta gideri, 25,20 TL başvuru harcı, 1.101,45 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya gideri olmak üzere toplam 4.339,40 TL’den dava kısmen kabul edildiğinden 1/3’ü olan 1.446,46 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-İlk derece yargılamasında davalı tarafından yapılan 58,75 TL posta ve tebligat giderinin 2/3’ü olan 39,16 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Talebi halinde istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
12-Davacının istinaf talebi reddedildiğinden alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
13-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
14-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 170,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.750,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
16-Gerek ilk derece aşamasında gerekse istinaf aşamasında taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde HMK 333.maddesi uyarınca yatıran taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.25/04/2018