Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3385 E. 2020/278 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3385 Esas
KARAR NO : 2020/278 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2017
NUMARASI : 2015/223 E. – 2017/70 K.
DAVACI-BİRLEŞEN 2016/67 E.SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN 2016/67 E.SAYILI DOSYADA
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
BİRLEŞENDAVANIN
KONUSU: Marka Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına TPMK ‘da 2014/94143 nolu 41.sınıfta tecilli “…” ibareli markanın sahibi olup, davalı tarafından internet sitesinde reklam ve tanıtım vasıtalarında kullanılmak suretiyle marka hakkına tecavüzde bulunulduğunu, İstanbul 4. FSHHM nin 2015/96 D.İş sayılı dosyasından davalı şirketin Fatih şubesinde yapılan tespitte müvekkili markasının kullanıldığının tespit edildiğini, şirket müdürü ve şube müdürlerinin sorumlu olması sebebiyle diğer davalılar hakkında da dava açıldığını, davalının alan adında …. ibaresini kullanmasının müvekkilinin markası altında üniversitesite faaliyeti yürütüldüğü intibanı verdiğini, davalının renk, şekil ve kelime unsurları birebir taklit edilerek kullanılmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, markanın kullanılmasının engellenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, el konulan ürün ve araçların imhasına, dava konusu hizmetlerin reklam ve tanıtım faaliyetlerinin internet sitesinde kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. ve… vekili davaya karşı cevabında; müvekkilinin 2012 tarihinde tescil edilmiş … Üniversitesinin kurucusu ve yetkilisi olduğunu, marka tescilinin 2013 tarihinde yapıldığını, … Üniversitesinin ilk defa 08.04.2013 tarihinde bir Türk Üniverisetis ile iş birliği anlaşması imzaladığını, daha sonra işbirliği yaptığı üniversitenin bazıları ile Uluslararası Üniversiteler Birliği kurulmasına karar verdiklerini, merkez adresinin müvekkilinin yenibosnadaki merkez adresi olduğunu, … Üniversitesinin bu birliğin üyesi olduğu için isim ve logosunun birliğin merkezinde bulunduğunu, davanın reddini talep etmiştir. Birleşen davanın davacısı müvekkili … Üniversitesi Lübnan’da kurulu üniversite eğitim veren bir kurum olduğunu, Türkiye’de de faaliyet gösterdiğini, 27.12.2012 tarihinde kurulduğunu, ayrıca Muş Alparslan Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Adıyaman Üniversitesi ile akademik değişim anlaşması imzalandığını, … Üniversitesi markası üzerinde müvekkilinin öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğunu müvekkilinin dava konusu markayı uzun yıllardır fiilen kullandığını marka hakkının yanında ticaret uvnanından doğan hakkının da olduğunu, davalının … numaralı marka tescilinin kötü niyetli olup, hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen davanın davalısı davaya karşı cevabında; müvekkilinin 2006 yılında Amerika’da kurulan grubun iştirakı olarak Türkiye’de bulunduğunu, 2009 yılında eğitim faaliyetleri için ruhsat aldığını, ABD … Üniversty tarafından markanın tüm haklarının Türkiye ile ilgili olarak müvekkili şirkete devredildiğini, bu izinle Türkiye’de tescil işlemi yapıldığını, markayı figilatif unsur ile ilk birlikte kullanan tarafın müvekkilinin Amerika’da kurduğu üniversite olduğunu, davalının Lübnan’da kurduğu işletmenin müvekkilinin aldığı izin ile yönetici olarak Mohammad’ın yönetici olarak atandığını, davacının müvekkilinin markasını Lübnan da tescil ettirerek kötü niyetli davrandığını, Türkiye’deki üniversitelerde imzaladığı ileri sürülen anlaşmaların dahi müvekkilin ABD de kurduğu üniversitenin ruhsat ve adres bilgilerinin kullanıldığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 15.03.2017 tarihli, 2015/223 E. – 2017/70 K.sayılı kararıyla; “esas dava yönünden dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, davacı adına tescilli markanın bu davalılar tarafından markanın reklam, tanıtım faaliyetlerinde kullanılmasının engellenmesine, davacıya ait markanın davalılar tarafından reklam, tanıtım vasıtalarında kullanılması durumunda el konulmasına, el konulan ürünlerin imhasına, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Tal sayılı dosyasında el konulan ürünlerin imhasına, www……com internet sitesinin erişime kapatılmasına, Birleşen Bakırköy 2 FSHHM 2016/67 esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine, karar verilmiştir. Birleşen davanın davacısı … Üniversitesi vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği; dava dilekçesi ve rapora itiraz dilekçelerinin hiç yada gereği gibi okunmadığını, müvekkilinin marka tescili ve ticaret unvanının Türkiye’de değil, Lübnan’da olduğunu, müvekkilinin 27.12.2012 tarihinde Lübnan’da kurulduğunu, 03.07.2013 tarihinde marka tescilini Lübnan’da aldığını, tercümelerin Muş Alparslan Üniversitesi (05.04.2013 tarihli) ve Sakarya Üniversitesi (06.06.2013 tarihli) ile yapılan protokollerin dosyaya sunulduğunu, Türkiye sınırları içerisinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin Türkiye’de ki üniversitelerle yaptığı protokoller ile ilgili teyidin üniversitelerden sorulmasını ve evrakların celp edilmesini talep etmelerine rağmen dikkate alınmadığını, -davacının, dava konusu markayı ABD deki okuldan alınan izinle tescil ettirdiğini beyan etmişse de, ispatlayamadığını, ABD’deki kurumun bildikleri vasıfta bir üniversite olmadığını, dini kurum referansı ile açılan kolej mahiyetinde olduğunu, bilirkişilerin müvekkilinin protokollerde üniversite isminin bulunmasını hangi gerekçe ile markasal kullanım saymadıklarının izaha muhtaç olduğunu, ismini ve markasını hangi şekilde kullanmasının beklendiğini, -müvekkilinin marka üzerinde öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğunu, karşı davalının müvekkilinden habersiz marka başvurusunda bulunarak, marka tescili alması ve tescil alır almaz logonun bulunduğu ofise dava açmasının karşı davalının kötüniyetli hareket ettiğinin göstergesi olduğunu, -karşı davalının marka müracaatını kötüniyetli yaptığını, basiretli davranmadığını,
-mahkemenin eksik ve hukuki dayanaktan yoksun bilirkişi raporuna itibar ederek karar verdiğini, -müvekkilinin kullanımının tecavüz teşkil etmediği yönünde hüküm kurulması gerekirken, tecavüz yönünde hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu, kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, -bilirkişi ücreti 1050 TL’nin kendileri tarafından yatırılmasına rağmen davacı tarafça yatırılmış gibi 2.100 TL’nin ödenmesine karar verildiğini, artan gider avansı ile ilgili hüküm kurulmadığını, davanın tek taraflı değerlendirildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davacı/karşı davalının marka tescilinin hükümsüzlüğüne ve tüm yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. TPMK’ya yazılan müzekkere cevabında … tescil nolu 41.sınıfta ” … + şekil ” ibareli markanın dava tarihi itibariyle geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. İstanbul 4 FSHHM nin 2015/96 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda; davalının adreste yapılan tespittte iş yerinin davalılardan … Limited Şirketine ait olduğu, iş yerinde “….” ibareli kullanımların idare ve öğrenci kayıt amaçlı olarak markasal kullanıldığının beyan edildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından dosya kapsamında alınan 14/12/2015 tarihli raporda; dava konusu www…..com adlı internet sitesine ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde ; iletişim adresinin davalı şirketin adresi ile aynı olduğu, mahkemece verilen tedbir kararın Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı infazı sırasında davalının hazır bulunduğu tabelalarda … kelimesinin geçtiği … kelimesinin arapça da “…” kelimesinin yazılımı olduğu tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya kapsamında alınan 20/02/2017 tarihli raporda; asıl davanın davalısı … Uluslararası Üniversitesinin, ” ….” ibaresini kullandığı web sitesi alan adı içerisinde de bu ibarenin kullandığı, davacının 2014/94143 sayılı tescilli markasının ayırd edilemeyecek derecede benzerinin iltibas edilmek suretiyle tescilli olduğu 41.sınıfta eğitim ve öğretim hizmetlerindeki kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil edebileceği, birleşen davanın davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği, marka yönünden öncelikli gerçek hak sahipliği iddiasının dosya içeriği ile ispat edilemediği beyan edilmiştir. Davacı vekili tarafından dosya kapsamına sunulan Arapça belgelerin tercümelerinden asıl davanın davalısı … 14.05.2014 tarihinde Şeriat Fakültesinde Dekanlık görevine son verildiğinin, bu tarihten itibaren üniversite ile alakalı yaptığı işlerden üniversitenin sorumlu olmadığının beyan edildiği, 02.06.2012 tarihli belgeden; Dr…. Şeriat ve İslam Derslerinin fakülte başkanı olarak tayin edildiği, Alparslan Üniversitesi ile işbirliği sözleşmesini davalının … Üniversitesi başkanı sıfatıyla imzaladığı, Sakarya Üniversitesi ile işbirliği sözleşmesini … Üniversitesi rektör yardımcısı olarak imzaladığı görülmüştür. Asıl davanın Davalısı şirketin ticaret sicil kaydından 26.10.2015 tarihinde eğitim meslek kolunda faaliyet göstermek üzere tescil edildiği, tek ortağı ve yetkilisinin … olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Asıl davada davacı vekilinin; davalıların 2014/94143 sayılı … markasına tecavüz ettiğinin tespiti, meni ve refi talepli dava açtığı, birleşen 2016/67 Esas sayılı dosyasında ise, davacı Lübnan da bulunan … Üniversitesi tarafından, önceye dayalı hak, unvandan kaynaklanan hak ve kötüniyetli tescil iddiaları ile hükümsüzlük davası açtığı, ilk derece mahkemesinin davalılar … ve … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Birleşen davanın davacısı vekilinin markanın gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürdüğü, delil olarak da Sakarya ve Muş Alparslan Üniversitesi ile yapılan protokollere dayandırdığı anlaşılmışsa da; protokollerde “… Üniversitesinin” taraf olduğu, Sakarya Üniversitesi ile yapılan protokolde adres kısmında “9707 Richmond Ave 103 Houston, TX 77042 ” adresinin yer aldığı, 05 April 2013 tarihli Muş Alparslan Üniversitesi ile yapılan protokol tercümesinden, ” … Üniversitesinin 2009 ‘da Houston Eyaletler Birliğinden ruhsat aldığının ve 2012’de Lübnan Medeniyetler ruhsatının bulunduğunun ” beyan edildiği, her iki belgeyi de asıl davanın davalısı …. imzaladığı, Sakarya Üniversitesi ile yapılan protokolü Rektör Yardımcısı, Muş Alparslan Üniversitesi ile yapılan protokolü Dekan unvanı ile imzaladığı, davacı vekilinin ibraz ettiği ve davalı tarafça karşı çıkılmayan belge tercümesinden davalının 14/05/2014 tarihinde Dekanlık görevine son verildiği anlaşılmıştır.Birleşen davada davacı vekilinin vekaletname müstenidatının okunaklı olmadığı, vekaletnamenin … tarafından verildiği, protokollerde taraf olan “… Üniversitesi” ile birleşen davanın davacısı “… Üniversitesi” nin aynı tüzel kişi olup olmadığı konusunda Dairemizde tereddüt hasıl olduğundan ve ilk derece mahkemesince de bu husus incelenerek açıklığa kavuşturulmadığından, Bakırköy …. Noterliğinden 04/03/2016 tarihli …. yevmiye numaralı vekaletname müstenidatı celp edilerek incelenmiş, Arapça örneği ve Türkçe tercümesi sunulan “Sivil Genelge” başlıklı 27/12/2012 tarihli belgeden “…. Üniversitesi’nin “Eğitim, meslek, teknik, kültür, bütün öğrenim dalları ve düzeyleri, kurum ve kuruluşları yönetim amacı ile özellikle yüksek öğrenimde eğitim ve kültürün yaygınlaştırılması…” amacıyla Lübnan’da kurulan bir şirket olduğu ve şirket müdürünün Dr…. ve Dr. … (birleşik veya ayrı ayrı) olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında bulunan protokoller ve vekaletname müstenidatından, protokollerde imzası bulunan …. Üniversitesinin Amerika/Houston’da kurulan ve faaliyet gösteren bir Üniversite olduğu, Türkiye’de bulunan üniversiteler ile işbirliği protokolü yapıldığı anlaşılıyorsa da, birleşen davanın davacısı şirketin, dava dışı Üniversite ile bağlantısını ve markanın Türkiye’de ilk defa kendileri tarafından kullanıldığını ispatlayamadığı, şirket yetkilisi ile dava dışı … Üniversitesinin dekanının … olmasının birleşen davanın davacısı şirkete öncelik hakkı vermeyeceği, kaldı ki sunulan belgeden davalının üniversitedeki görevlerinden de azledildiği, davacı- birleşen davada davalı şirketin tescil suretiyle marka üzerinde hak sahibi olduğu, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatiyle, birleşen davanın davacısı vekilinin, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bir kısım davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; asıl davada verilen kabul kararı ve asıl davaya yönelik yargılama giderleri konusunda istinaf sebepleri ileri sürülmüşse de; davalıların davacı adına tescilli marka üzerinde önceye dayalı hak sahibi oldukları ispatlanamadığından, ilk derece mahkemesince internet sitesi üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde de; davalı şirket tarafından internet sitesi alan adı ve içeriğinde davacı tescilli markasının, tescilli olduğu sınıfta kullanıldığının tespit edildiği, davalı … adına kayıtlı telefon numarasının iletişim bilgilerinde yer aldığının görüldüğü anlaşılmakla, asıl davanın esasına yönelik istinaf başvurusunun reddine, ancak davacı tarafça dosyada 1.883 TL bilirkişi masrafı yapıldığı halde 2.100 TL bilirkişi masrafının davalılardan tahsiline karar verilmesi yerinde görülmediğinden bu kısma yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile , mahkeme kararının HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, hükmün diğer kısımları aynen muhafaza edilerek, 1.883,00 TL bilirkişi masrafının davalılar … ve …’den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Birleşen davanın davacısı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun REDDİNE,2-Davalılar … ve … vekilinin, asıl davaya yönelik istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Bakırköy(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 15.03.2017 tarihli, 2015/223 E. – 2017/70 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosya ile birleşen Bakırköy 2 FSHHM 2016/67 esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE, -Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20TL harcın … Üniversitesi’nden alınarak hazineye irad kaydına, -Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin … Üniversitesi’nden alınarak alınarak, … Lmited Şirketi’ne verilmesine 4-Esas dava yönünden dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen …. yönünden REDDİNE, -Diğer davalılar yönünden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, -Davacı adına tescilli markanın bu davalılar tarafından markanın reklam, tanıtım faaliyetlerinde kullanılmasının engellenmesine, davacıya ait markanın davalılar tarafından reklam, tanıtım vasıtalarında kullanılması durumunda el konulmasına, el konulan ürünlerin imhasına, -İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Tal sayılı dosyasında el konulan ürünlerin imhasına, -www…..com internet sitesinin erişime kapatılmasına,-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25, 20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, -Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan …, …. Limited ŞTi den tahsili ile davacıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 23 tebligat 225 TL, 3 müzekkere 36 TL, bilirkişi ücreti 1.883,00 TL olmak üzere toplam 2.202,4 TL yargılama giderinin davalılar …, …. Limited ŞTi den tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, -Karar kesinleştiğinde harcanmayan avansın taraflara iadesine, 5-İstinaf yargılama giderleri;-birleşen dava yönünden; davacı taraftan alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, -Asıl dava yönünden; davalılar vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, peşin harcın yatırılmadığı anlaşılmakla, bu yönde karar verilmesine yer olmadığına, -İstinaf yargılaması sırasında asıl davada davalılar tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 114,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 200,10 TL’nin asıl davada davacı- birleşen davada davalı taraftan alınarak istinaf kanun yoluna başvuran davalılar … ve …ne verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.