Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3375 E. 2019/2594 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3375 Esas
KARAR NO : 2019/2594 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2017
NUMARASI : 2014/327 E., 2017/150 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL 34. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/71 ESAS 2013/176 KARAR SAYILI DOSYASI.
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca davaya konu … Güneşli Ticari Şubesi’ne ait her biri 50.000 TL bedelli olmak üzere 30/11/2012, 07/12/2012, 14/12/2012, 21/12/2012, 28/12/2012, 04/01/2013, 11/01/2013 ve 18/01/2013 tarihli çeklerin kişiliği edilerek müvekkilinin birlikte imzaya yetkilisi … tarafından birlikte imzaya yetkili diğer şirket yetkilisi tarafından ilk mal tesliminde tamamlanmak üzere emaneten teslim edildiğini, davalının ekonomik durumunun kötü gitmesi üzerine hammadde teslim edemeyeceğini ve yukarıda belirtilen çekleri de iade edeceğini bildirmesine rağmen çeklerin iade edilmediğini, müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini gerek davalının gerekse 3. şahısların bu durumu açıkça tespit edebileceklerine çeklerdeki imza eksikliğinin malların teslimi ile birlikte tamamlanacağının davalı tarafından kabul edildiğini çift imzanın geçerlik şart olduğunu beyanla dava konusu çeklerin çift imza şartı ve mal teslimi olmadığından bahisle çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile çeklerin iptaline ve iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen İstanbul 34. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/71 esas sayılı dava dosyasında, davacı … Limited Şirketi vekili özetle; müvekkili ile dava dışı …Limited Şirketi arasında yapılan ambalaj kutusu teminine ilişkin sözde anlaşma uyarınca mal teslimi şartına bağlı olarak müvekkili alıcı–iş sahibinin satıcıya 7 adet çek verdiğinin adı geçen şirketin yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine mal teslimi karşılığı verilen çeklerin kendilerini iade edilmediğini çek lehtar …Şirket aleyhine Bakırköy (kapatılan) 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/682 esas sayılı dosyasıyla karşılıksız kalan çekler nedeniyle menfi tespit davası açıldığını, davaya konu yapılan çeklerden 30/11/2012 keşide tarihli ve 50.000 TL bedelli çekin tahsili için davalı bankanın müvekkil aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini davalı bankanın bilerek müvekkil aleyhine ve zararına hareket ettiğinden bahisle müvekkilinin birleşen dava davalısı bankaya söz konusu takip ve çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili özetle; iddianın asılsız olduğunu, davacının sırf borcunu ödememek için bu davayı açtığını, davacının limited şirket olduğunu ve aksi kararlaştırılmış olmadıkça bütün ortakların müdür sıfatıyla hep birlikte idare ve temsile yetkili olduklarını, aksine sözleşmeye konulacak hükümle veya ortaklar kurulu kararıyla yetkin biri veya birkaç kişiye bırakılabileceğini davacı şirketin müdürlerinin … olduğunu şirketin kağıt üzerinde birlikte temsil esası ile idare ve temsil edildiğini açılan bu dava ile öğrendiklerini taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari ilişki olmasına rağmen çift imza ile temsil edildiğini bilmediklerini ticaret sicilde birlikte temsil olmasına rağmen şirketin tüm ticari işlerinin yetkililerden … tarafından kullanıldığını, somut olayda çek düzenleme işleminde yetkili olarak adı geçenin seçildiğini çeklerin ticari defterlere kaydedildiğini, çekin düzenlenmesi ve müvekkiline verilmesi sırasında diğer birlikte temsilci … çek düzenleme işlemine icazet vermediği veya düzenlendikten sonra bizinin olmadığının müvekkiline bildirilmediğini … görünüşte de şirketi temsile yetkili olarak hareket ettiğini, temsil yetkisinin sınırlandırılmasının tescil ve ilan edilmesine rağmen oluşturulan hukuki görünüş ve icazet nedeniyle kendilerinin iyi niyetli olduklarını dava konusu ticari ilişkiden önce de davacı şirket tarafından kendilerine verilen çeklerde… tek imzasının yeraldığını daha önce ödenen çeklerde imzanın aynı şekilde … tarafından altılık işlem gördüğünü çok sayıda tek imzalı çekler hakkında ödemeler yapıldığını o itibarla davacının …şirket adına tek başına çek keşideye yetkisinin bulunmadığına ilişkin beyanının kötü niyetli bir davranış olduğunu hukuken korunamayacağını davacının davaya konu çeklerin karşılığı kadar borçlu olduğunu beyanla davanın reddi ve %20 tazminata hükmedilmesini savunmuştur. Feri müdahil banka vekili dilekçesinde özetle; davacının bütün çeklerin tek imza ile keşide ettiğini bunlardan birçoğunun süresinde ilgilisine ödendiğini müvekkili bankaya ibraz edilen çekin sorgulanma sırasında herhangi bir sorun tespit edilmediğinden çeki kabul ettiklerini, davacının davalı … karşı ileri sürebileceği iddiaları müvekkiline karşı ileri süremeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Birleştirilen İstanbul 34. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/71 esas sayılı dava dosyasında, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava ve takibe konu çeki haklı nedenlerle elinde bulundurduğunu birleşme talebinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddiyle %20 oranında tazminata hükmedilmesini savunmuştur .
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın davacı tarafından davalıya ticari mal teslimi için verildiği iddia olunan çeklerde şirketi temsilen çift imza bulunması gerekirken malların teslim edilmediği ve çift imza koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle borçlu olmadıklarının tespiti ve çeklerin iptali, birleşen dava ise birleşen dava davacısı–alacaklı tarafından birleşen dava davacısı-borçlu aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti istemlerinden ibaret olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ve BA-BS form örnekleri, dava konusu çekler ve davacının daha önce keşide etmiş olduğu çeklerde fiili uygulamayı gösterir diğer banka çek kayıtları, ticaret sicil kayıtları, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, davacının gerek davalı ile gerekse dava dışı kişilerle yapmış olduğu ticari ilişkilerde esas sözleşmesi ve ticaret sicil kaydındaki çift imza şartna rağmen tek imza ile çek keşidi edip temsil edip edilmediği ve bu yönde fiili uygulamanın bulunup bulunmadığı, dava ve birleşen davaya konu çeklerin tarafların ticari defter ve kayıtlarında ne şekilde yer aldığı, vergi dairelerine bildirmiş oldukları 2012-2013 beyanlarında çeklerin birlik bildirilmediğine ilişki yazıcı yaptıkları doğrultusunda yaptırılan bilirkişi inceleme sonucunda alınan rapor ve ek raporları ile diğer bilgi ve belgelere binaen; her ne kadar davacı şirketin esas sözleşmesi ve ticaret sicil kayıt bilgilerine göre temsil ve izah için iki ortadan birlikte yetkisi kabul edilmiş ise de davacının gerek davalı ile daha önceden yapmış olduğu ticari ilişkilerde kullanmış olduğu çeklerde gerekse dava dışı kişilerle gerçekleştirmiş olduğu ticari ilişkilerde kullanmış olduğu çeklerde tek imza attığı ve bu şekilde tek imza ile tanzim edilen çeklerle ilgili ödemelerin dahi gerçekleştirildiği bu suretle ticaret sicil kayıt bilgilerine rağmen fiili olarak tek imza ile çek keşide etme uygulamasının yerleştiği ve dışarıya karşı bu görüntünün verilmiş bulunduğu, bu haliyle somut olayda davaya konu çeklerde davacı şirketi esas sözleşmesi ve ticaret çift kayıt bilgilerine göre çift imzayla çekler keşide edilmediğinden bahisle geçersizliğinin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve hukuken korunmasının mümkün bulunmadığı, keza davaya konu çeklerin taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca mal teslimine karşılık verildiği ve malların teslim edilmediğinden iadesinin gerektiği iddiasının ispatlanamaması karşısında davanın reddi gerektiği, birleşen dava yönünden ise yukarıdaki gerekçelerle ilave olarak bileşen dava davalısının tamamen iyi niyetle ve mevzuat doğrultusunda davranmış olduğu, ancak gerek dava gerekse bileşen davada davacıların kötü niyetli hareket ettiklerinin kanıtlanamaması karşısında aleyhlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmeyeceği” gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan kararı istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “… Dava konusu çeklerin verilmesi rutin bir işlem olmayıp, özellikle tek imzalı olarak verilip, imzaların tamamlanmasının mal teslimi şartına bağlandığı, bu nedenle de, davalı tarafından mal tesliminde iade edilmek üzere teminat olarak aynı bedel ve miktarda çek verildiği davalı tarafın kabulündedir ve sabittir. Tarafların aralarındaki daha önceki ve mahkemenin tek imza ile çek keşide etme uygulamasının yerleştiği yolundaki değerlendirmesine dayanak teşkil eden hiçbir ticari ilişkide bu şekilde bir teminat uygulaması sözkonusu değildir. Taraflar arasında çek’ e karşı teminat çek’ i verilmesi şeklinde daha önce yapılmış bir ticari ilişki sözkonusu olmadığı dikkate alındığında tek imzanın teamül oluşturduğu şeklinde bir kanaat belirtmek dosyadaki delili yok saymaktaır. Bu yönde bir teamül sözkonusu değildir. Olmayan teamül kanuni düzenlemenin önüne konulmuştur. Somut olay tarafların gerçek amacı açısından değerlendirildiğinde, bırakın tek imzalı, imzasız çekini dahi ödeyecek kadar borcuna sadık olan müvekkil şirketin, haksız olarak çeklerin çift imza şartının yerine getirilmediği iddiasını ileri sürmesini, mahkemenin “dürüstlükle bağdaşmadığı” şeklinde değerlendirmesi ve davalı tarafından bizzat duruşmada “kendilerinin teminat amaçlı olarak hatır çeklerini mecburen verdiklerini” kabul ettiği çeklerden, böyle bir karşılıklı ilişkinin varlığından hiç bahsetmeden, davacının dürüstlüğünün sorgulaması ve bu yaklaşımla hüküm kurması eksikliktir, tarafsızlıktan uzaklaşmadır, delillerin sadece davalılar lehine olanlarının değerlendirilmesidir. Gerek bilirkişi raporları ile ilgili beyan ve itirazlarımızda ve gerekse yargılama sırasındaki diğer beyanlarımızda belirttiğimiz gibi, Taraf kayıtları incelendiğinde: bu çeklerle ilgili olarak Müvekkil şirket kayıtlarında kendi verdiği çekler bakımından şart gerçekleşmediği için, alınan ve verilen çeklere ait defter kaydı yapılmamıştır. Davalı şirket’in ise almış olduğu çekleri kayıtlarına “alınan çek” şeklinde kaydedip, kendi verdiği çekleri ise hatır çeki olarak kaydetmesi ve bu dava açıldıktan sonra da, zorunlu olarak verdiğini iddia etmesi, olayın gerçek boyutunu ve davalının iyiniyetli olmadığını ortaya koymaktadır. Mahkemece Ek bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat bölümünde Davacı şirketin 400.000.-TL lik çekleri ticari ilişkiden ayrı olarak davalı şirkete vermiş olduğu, karşılığında yine aynı tutarlarda toplamda 400.000.-TL. lik 8 adet hatır çeki almış olduğunun davalı şirket kayıtlarına göre sabit olduğu, çekin karşılığının yine başka bir çek olduğu, şeklindeki bilirkişi değerlendirmelerini görmezden geldiğini ve Karşı davaya konu edilen çek in “işbu çek üzerindeki keşideci firma çift imza ile temsile yetki kılınmış olmasına rağmen, çek tek imza ile keşide edilmiş olduğundan çek üzerinde herhangi bir işlem yapılamamıştır.” Şerhini koyan … Bank’ ın aynı çek’ i takibe koyoması kötüniyetli olup, Borçlar kanunu m. 116 gereğince, hafif kusurundan dahi sorumlu olan bankanın çift imza şartı nedeniyle işlem yapmayı reddettiği çek’ i kendisinin takibe koyması kötüniyetli olduğu gibi mahkemenin bu kötüniyetli durumdan banka lehine hüküm oluşturması da usul ve yasaya aykırıdır….” denilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Ana ve birleşen dava takibe konu edilen çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti talebinden ibarettir.Davacı yanın ana davada iddiası mal teslimi yapılmadığı nedenle bedelsiz kalan çeklerden dolayı borçlu bulunmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.Davalı yanın daha önce tek imza ile keşide edilmiş çekleri ödemesi karşısında, şirketin bu şekilde temsili ve imzanın bağlayıcılığı kendilerince de müteaddid defalar kabul görmüş bir uygulama olmakla davalı yanın imzaya ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Toplanan delillere göre ticari defterlerde senetlerin yer alış şekline nazaran, ispat yükü kendisinde olan davacı yan senet nedeni ile borçlu bulunmadığına yönelik ispat vasıtası getirememiş olup, ilk derece mahkemesinin ana ve birleşen davada verdiği karar aleyhine ileri sürülen istinaf gerekçeleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE 2- ana ve birleşen dava açısından alınması gereken 88,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 62,80 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirin yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı ve oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2019