Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3344 E. 2019/2602 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3344 Esas
KARAR NO : 2019/2602
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2016
NUMARASI : 2015/298 E. – 2016/820 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı şirket davalı bankadan farklı zamanlarda ve farklı meblağlarda bir çok ticari kredi kullandığını,bu krediler sebebiyle davacı şirketten,55,00 TL komisyon ücreti kesildiği,kesintinin tahsili sebebiyle İstanbul … . İcra md … e sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığı,davalının yapmış olduğu itiraz sebebiyle takibin durduğunu yine 525,00 TL kredi tahsis ücreti kesintisi yapıldığı bu kesintinin tahsili sebebiyle İstanbul … . İcra müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile davalı aleyhine 1.033,38 TL nin tahsili amacıyla takip başlatıldığını davalının itirazı sebebiyle takibin durduğunu yine 630,00 TL kredi komisyon ücreti kesintisi yapıldığını bu kesintinin tahsili sebebiyle İstanbul … . İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile davalı aleyhine 1.102,11 TL nin tahsili amacıyla takip başlatıldığını davalının itirazı sebebiyle takibin durduğunu,yine 483,00 TL kredi kullandırım masrafı ve vergi kesintisi yapıldığını,bu kesintinin tahsili sebebiyle İstanbul …. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile davalı aleyhine 1.166,69 TL nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı davalının itirazı sebebiyle takibin durduğunu takiplere davalı tarafın itiraz ettiğini ve takiplerin durduğunu bildirilmiş olmakla dava konusu takiplere davalı tarafından haksız ve kötü niyetli borca faize ve ferilerine yapılan itirazların iptalini, İcra müdürlüklerinde açılan takiplerin devamını,icra inkar tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 08/05/2015 tarihli cevap dilekçesinde ve özetle; davacının davalı banka ile imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi gereğince davacı banka müşterisine Ticari Kredi Tahsis Edildiğini bu kredi tahsisi sırasında davacıdan sözleşme ve geri ödeme planında yazılı masraflar tahsil edildiğini,davalı taraf sözleşme uyarınca tahsil edilen masrafları başlatmış olduğu icra takibine konu ederek iadesini talep ettiğini,banka tarafından icra takibine yapılan itiraz sonrasında itirazın iptali talep edildiğini,Davacının TTK Md 18/2 ye göre basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü olduğunu,bu yükümlüğü bulunan davacının dosya masraflarının iadesini talep etmesinin mümkün olmadığını,takibe konu edilen alacağın likit olmaması iadesinin yargılama sonucunda mümkün olup olmayacağı tespit edileceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini,davacının yapmış olduğu ödemeyi herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan yaptığını,davalı bankanın TTK md 20 ye göre ücret isteme hakkı bulunmakta olduğunu ,tahsil edilen ücretin bankacılık teamüllerine uygun olduğunu,Davacı tacir olup kullandığı kredi hakkında bilgi sahibi olmadığını ve tahsil edilen masraflara ilişkin kendisine bilgi ve belge verilmediği iddiasında bulunamayacağını,dava konusu uyuşmazlığın davalı ile davacı arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan Ticari Kredi sırasında tahsil edilen masrafların iade edilip edilmeyeceğine ilişkin olduğunu, Yargıtay denetimine elverişli bir hüküm kurulması amacıyla davaya konu ihtilafın çözümü hususunda ve masraf kalemleri hakkında diğer bankalara benzer nitelikte uygulama olup olmadığının tespitini teminen müzekkere yazılması gerektiğini ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini,bu sebeplerle sübut olmayan davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; icra dosyalarında takibi yapılan kredilerin kullanımına yönelik yapılan kesinti ve masrafların kredi kullanımı esnasında haberdar olduğu ve serbest irade ile kabul edilip imzalandığı bu haliyle davalı bankanın vermiş olduğu kredi karşılığı Bankacılık Yasası ve Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde geçerli olduğu öte yandan davacı tarafça kabul edilmeksizin kesintilerin davalı bankaca matbu sözleşmelere göre yapıldığı kabul edildiği takdirde ise yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre bu durumda yapılan kesintilerin emsal bankalar uygulamaları ile karşılaştırılarak fahiş olup olmadığı yönünde değerlendirilme yapılması gerektiği, bilirkişi tarafından da bu değerlendirilmenin yapıldığı ve yapılan kesintilerin makul bir miktar olduğunun tespit edildiği bu haliyle tacir olan taraflar arasında yapılan sözleşmeler çerçevesinde verilen hizmet gereği alınan masrafların tahsil edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ödeme planlarını bilerek isteyerek imzalamamış standart tip sözleşme planlarını taraflarca tartışılmadan ve müvekkili bilgilendirilmeden imzalandığını, davalının ücretlerin tartışıldığını ispat edemediğini, ispat edilse dahi standart ödeme planının güçlü taraf olarak dayatıldığını, bu durumun dürüstlük kuralına ve TBK’ya aykırı olduğunu, tacirin ücret talep etme hakkı kapsamında kabul edilemeyeceğini, tahsil edilen ücretlerin amacına uygun harcandığının davalı banka tarafından ispatlanamadığını, müvekkilinin bankalardan defalarca kredi kullandığını ve her kredide aynı oranda ücret kesilmesinin hukuki olmadığını, bilirkişinin bankacı değil, hukukçu mübaşir de olması gerektiğini, masrafların usulüne uygun harcanıp harcanmadığını ispat edecek hiçbir belge sunulmadığını, sözleşmedeki haksız şart maddelerinin TMK 2.maddesi gereği dürüstlük kuralına aykırı haksız işlemler olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin kararın yerinde olduğunu belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, ticari nitelikteki kredi sözleşmeleri kapsamında tahsil olunan takip dosyalarına konu alacak kalemlerinin haksız olarak tahsil edildiği iddia etmiştir.Ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle anılan yasal düzenleme gereğince ilan ve yayım yapılmışsa, bankaların bu oranlar üzerinden masraf ve benzeri kesintiler yapabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, şayet gerekli ilan ve yayımlar yapılmamış ise emsal banka uygulamalarının araştırılması ve alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığının değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekli olup dosyada mevcut bilirkişi raporunda bankanın TCMB’ye bildirdiği ücret ve komisyon tarifesine uygun olduğu, sektörde yer alan diğer bankaların tahsil ettiği ücretler ile TTK’nın 22. maddeye de uygun olduğu ve haksız şart niteliği taşımadığı, bilirkişi tarafından ayrıntılı olarak ifade edilmiş, mahkemece de yeterli görülen rapor benimsenerek hüküm kurulmuş olmakla ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup davacının tüketici değil tacir olduğu da dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.