Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3341 E. 2019/2605 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3341 Esas
KARAR NO : 2019/2605
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2017
NUMARASI : 2015/1128 E. – 2017/197 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ihale ile makine satın aldığı … ile makine kurulumu ile alakalı kurulum sözleşmesi yaptığı, müvekkil ile davalı taraf bu hususta sözleşme imzaladığı ve makineleri fabrikaya yerleştirdiği, ancak kurulumu gerçekleştirmediği, kurulum için davalı tarafa müvekkil yüksek miktarda bir ödeme yaptığı ancak davalı taraf bu hususta da süresinde kurulumu gerçekleştiremediğini, bunun üzerine davalı taraf ödenen miktarı iade ettiği ve karşılığında senedi aldığını, davalı taraf teminat olarak verilen bu senedi kötü niyetli olarak icra takibine koyduğu, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini ve yasal % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesi belirtilen nedenlerle Bakırköy ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyanın dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar aleyhine başlatılan icra takibinin iptali için Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesinde 2014/658 esas numaralı dosyaya icra takibine itiraz ettiğini, davanın tümden reddine karar verildiği, yapılan temyiz sonucu kararın … yönünden 03.03.2015 tarihinde kesinleştiği, borçlu şirketin temyiz başvurusu üzerine dosya incelemede iken borçlu vekilinin davadan feragat ettiği, feragat nedeniyle kararın bozulduğu, kararın davacı yönünden kesinleşmediğini, itiraz davası kesinleşmeden bu sefer aynı borca İstinaden menfi tespit davası açıldığını, taraflar arasındaki her iki davada ihtilafın aynı icra takibinden kaynaklandığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunarak davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca dava değerinin belirtilmediğini, esasa ilişkin olarak. davacı aleyhine başlatılan icra takibine dayanak senedin davacı tarafından mevcut borcun ödenmesi amacıyla müvekkile verildiğini, müvekkil şirket … takım tezgahları ve makine üretip satan ve sonrasında ise ürettiği ürünlere teknik servis hizmet veren firma olduğunu, müvekkil şirket ve davacı 22.10.2013 tarihinde trident marka tezgah ve … marka tezgahının satımı konusunda anlaştıklarını, sözleşme bedelinin toplamda 110.000 USD olduğunu, işbu sözleşmede belirtilen ürünler için müvekkil şirket tarafından 23.10.2013 tarihli … seri nolu ve … nolu faturaları düzenlendiğini, davacının makinelerin kurulumu yapılmadığına ilişkin iddiaların soyut ve dayanıksız olduğunu, ekte yer alan teslim raporlarından da eksiksiz kurulumun gerçekleştiği ve herhangi bir ayıbın ve eksikliğin olmadığı, eksiksiz ve kusursuz olarak teslimatın yapıldığına ilişkin tezgah teslim raporlarının olduğunu, malın teslim tarihi 01.11.2013 tarihi olup, aradan geçen 2 yılı aşkın sürede müvekkile söz konusu iddiaya ilişkin hiçbir bildirim veya ihtar yapılmadığını, dava açılmadığını, davaya ve takibe konu senedin teminat senedi okluğuna ilişkin iddianın yazılı delille ispatı gerektiğini, müvekkil şirket hesabına yapılan ¨63.500 ödeme aynı gün … elden geri verildiğini, davacı tarafın sözleşmeye konu makineleri hibe desteğiyle satın aldığını, davacı taraf müvekkile hibe aldığı … Ajansından hibe bedelini alabilmesi için söz konusu miktarı satıcının yani müvekkilin hesabına yatırması ve bu dekontları ajansa ibraz etmesi gerektiğini söylediği, davacı … Bankasında kredi çekmiş, bu miktarı …. bankasına yatırmış sonra buradan müvekkile ait …. hesabına havale ettirdiğini, böylece hibe için davacı hesabına ödeme yapılması şartının gerçekleştiğini, müvekkil alıcının hesabına yatan parayı çekmiş ve Salih’e iade ettiğini, müvekkil ile davacı kalan bakiyenin senet ile ödeneceği hususunda anlaştıkları, davacının takibin durdurulmasına ilişkin talebinin kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, belirtilen nedenlerle davanın reddi ile % 20 icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 22/10/2013 tarihli sözleşme olduğu, tarafların … marka Tr51e model tezgahın satımı konusunda anlaştıkları, dosya kapsamındaki 01/11/2013 tarihli tezgah teslim raporuna göre söz konusu tezgahın davacı-alıcıya teslim edildiği, 01/05/2015 vade tarihli 32.638,00 USD senedin taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklı olarak düzenlenmiş bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, ancak davacının söz konusu senedin kuruluma karşılık teminat olarak verildiğine ancak kurulumun yapılmadığına ilişkin iddiasının mevcut olduğu ,davacının senedin teminat senedi olarak verilmiş olduğu yönündeki iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, 01/11/2013 tarihli teslim formunda yer alan kaşe ve imzaya davacı tarafın herhangi bir itirazının bulunmadığı yine Kahta Sulh Hukuk Mahkemesince 2016/12 D.İş sayılı dosya üzerinden yapılan tespit neticesi dava konusu makinanın kurulumunun yapıldığının kesin şekilde ortaya çıkmış olması sebebiyle icra dosyasına konu 32.638,00 USD’lik 01/05/2014 tarihli senede dayalı başlatılan 37.773,47 USD tutarında alacaktan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline yönelik davanın reddine, davanın reddi nedeniyle davacının tazminat taleplerinin reddine, dava sırasında takip durmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihale ile satın aldığı …. ile makine kurulumu ile ilgili kurulum sözleşmesi yaptığını, müvekkili ile davalı tarafın bu konuda sözleşme imzaladığını ve makinelerin fabrikaya yerleştirdiğini ancak karşı tarafça kurulumun gerçekleştirilmediğini, müvekkili tarafından davalıya kurulum için yüksek miktarda ödeme yapıldığını bunun üzerine davalının ödenen miktarı iade ederek karşılığından senet aldığını, davalı tarafın teminat olarak verdiği bu senedi kötüniyetli olarak takibe koyduğunu, mahkemenin kararının hatalı olduğunu, bütün delillere göre müvekkili lehine hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu senedin teminat senedi olduğunun yazılı delille ispatlanamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğunu, her ne kadar davacı kurulumun gerçekleşmemesi üzerine ödenen miktarın iade edildiğini ve bunun karşılığında senet verildiğini iddia etmiş ise de, dosyadaki evraklarda görüleceği üzere müvekkili şirketin hesabına yapılan 63.500,00 TL ödemenin aynı gün …’a elden geri verildiğini, davalının bu konuda ikrarı olduğu gibi paranın iade edildiğine ilişkin yazılı belgenin de mevcut olduğunu, Davacının makineleri hibe desteği ile satın aldığını ve müvekkiline hibe bedelini alabilmesi için söz konusu miktarı müvekkilinin hesabına yatırması ve dekontları kalkınma ajansına ibraz etmesi gerektiğini belirttiği, parayı alır almaz ödeme yapacağını beyan ettiği, müvekkilinin kabulü üzerine 1 günlük kredi çekildiğini, bu miktarın önce ajansın paranın … Bankasına yatırmasının istenmesiyle … Bankasına yatırıldığını, sonrasında müvekkiline ait hesaba havale edildiğini, böylelikle hibe için satıcının ödeme şartını yerine getirdiğini ancak paranın hesaba geçmesinin hemen ardından çekilerek davacı …’a iade edildiğini, tarafların kalan bakiyenin senet ile ödeneceği hususunda anlaştıklarını, teminata ilişkin dosyada hiç bir delil olmadığını, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, makinenin kurulumuyla ilgili iddianın tezgah teslim raporu, bilirkişi raporu ve davacının açtığı delil tespit dosyası ile haksız olduğunu belirlendiğini, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini belirtmiştir.
İNCELEME Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında alacaklı …, borçlular … ile … Ltd. Şti olduğu, takibin dayanağı olan kambiyo senedine göre … Ltd. Şti keşideci, … lehtar, …. sonraki ciranta konumunda olup bono 27/02/2014 tanzim tarihli, 01/05/2014 ödeme tarihli, 32.638,00 USD bedellidir. Takip 32.638,00 USD senet alacağı ile işlemiş faizin tahsili talebiyle başlatılmıştır.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72.maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı senedin teminat amacı ile verildiğini iddia ettiğinden iddiasını ispatla yükümlü olup davacı tarafça açılan tespit talepli dosyada makinenin kurulumunun yapıldığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı, davalının kurulum için aldığı bedeli iade edip senedi düzenlediğini iddia etmiş ise de; iddiasının davalı tarafça kabul edilmediği gibi, banka hesap ekstresi ve defter kayıtlarına göre davalı şirketin kayıtlarından aynı gün borç alacak giriş çıkışı olduğu da dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine ilişkin karar yerinde olup davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 62,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,40 TL eksik harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara iadesine,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacılar tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.