Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3334 E. 2018/2295 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3334 Esas
KARAR NO : 2018/2295
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2016
NUMARASI : 2016/19 2016/831
DAVANIN KONUSU: Kira (Uyarlama İstemli)
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 6 adet finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, tarafların daha sonra 21/01/2013 tarihli tadil sözleşmesi imzaladıklarını, davalının finansal kiralamaya konu motorların satın alınması, sökümü, nakliyesi ve montajı için yaptığı harcamalarda dolar, euro paritelerinde kendi çıkarlarına oynamalar yapmak, kullanılan bir makinenin bedelini tahsil ettiği halde haksız kira taahhuk ettirmek, sigorta tazminatına KDV uygulamak, haksız kira arttırımında bulunmak suretiyle haksız kazanç sağlamak gibi kanun dışı yollara başvurduğundan İstanbul 4.Ticaret mahkemsinde menfi tespit ve istirdat davası açtıklarını, ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını, dava tarihine kadar müvekkilinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmeye çalıştığını, ancak TBK’nun 138.maddesinde tanımlanan aşırı ifa güçlüğüne düştüğünü, döviz kurlarında beklenmeyen artışlar olduğunu belirterek dava konusu 5 adet kira sözleşmesi bedelinin aylık olarak %30 indirilmek suretiyle 33.412,04 USD karşılığı TL olarak uyarlanmasına, yeni kira bedellerinin işbu dava tarihinden itibaren geçerli sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmelerin feshedildiğini bu nedenle uyarlama davasına konu olamayacağını, aksi halin kabul edilse bile 6 adet sözleşmenin aylık kira bedelinin 47.731,48 USD olduğunu, ödenmeyen kira bedellerinin toplamının ise 906.898,12 USD olduğunu, dava harcının 272.072 USD üzerinden tamamlattırılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya 19 adet ödenmeyen kira bedeli yönünden harç ikmali için süre verildiği, ancak verilen sürede harcın tamamlanmadığı, yine feshedilmiş sözleşmeler için kira uyarlama davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı, kira bedeli uyarlansa bile geçmişe yönelik kira bedellerini etkilemeyeceği gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalı ile kira bedeli ödemelerinde ihtilaf bulunduğunu, konu ile ilgili değişik mahkemelerde açılan davaların devam ettiğini, kaldı ki bu ihtarnamelerde 2018 yılına kadar kira istendiğini, dolayısıyla uyarlama davasının açılmasında hukuki yararlarının olduğunu, öte yandan kira davalarında bir aylık kira üzerinden harç yatırarak dava açılabileceğini, kendilerinin de bunu dikkate alarak dava açtıklarını, harcın bir yıllık olarak yatırılması kararının hiçbir hukuki yararı ve gerekçesinin olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, 23/06/2016 günlü celsede dava harcının 272.072 USD üzerinden yatırılması için 2 hafta süre verildiği, davacının verilen sürede eksik harcı tamamlamadığı, davacı vekilinin aylık kira bedeli üzerinden harç yatırması gerektiği, bu nedenle ara karardan rücu edilmesi gerektiği yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedellerinin uyarlanması davasıdır. Dava, nisbi harca tabi davalardandır. Harçlar Kanunu 30.maddesi uyarınca muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur. Takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin ilam ve karar harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Mahkemece, davanın düşük değer üzerinden açıldığı tespit edilmiş ve 23/06/2014 günlü celsede dava değerinin 272.072,00 USD olduğu belirtilmiş ve bu miktar üzerinden eksik harcın yatırılması için davacı tarafa süre verilmiş ise de, bu şekildeki bir ara karar usule aykırıdır. Zira davacı zaten dava açarken dava değerini 14.319,44 USD karşılığı Türk lirası olarak göstermiş olup bu miktar üzerinden 733,63 TL peşin harç yatırmıştır. Davanın toplam değeri 272.072,00 USD olup başlangıçta gösterilen değerin bu tutardan düşülmesi ve kalan tutarın TL karşılığı belirtilmek suretiyle bu tutar üzerinden harç yatırılması yönünden kesin süreyi içerir ara karar oluşturulması gerekirdi. Buna göre mahkemece yukarıdaki şekilde tespit edilecek olan eksik harcın, Harçlar Kanunu 32.maddesi uyarınca tamamlanması için davacı tarafa süre verilmesi, harç tamamlanmadığı takdirde dosyanın HMK’nun 150.maddesi uyarınca işlemden kaldırılması yoluna gidilmesi gerekirken, ayrıca hukuki yarar hususunun tartışılması usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf talebinin bu yönlerden kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2016 tarih, 2016/19 Esas, 2016/831 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere işlem yapılarak yargılamaya kaldığı yerden devam olunması yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5- İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 115,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.01/11/2018