Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3333 E. 2019/2616 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3333 Esas
KARAR NO : 2019/2616 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2017
NUMARASI : 2014/768 E., 2017/488 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı şirket yetkilisi … dava dilekçesinde özetle; … davacı şirketin en büyük hissedarı ve temsile yetkili kişisi olduğunu, şirkette … kızı ve damadı ..’ın çalışmakta olduğunu, aradaki güven ilişkisi nedeniyle şirketin finans işlerinin O’na verildiğini ve çelik kasanın yedek anahtarının da teslim edildiğini, 12/02/2013 tarihinde çek hesabının bulunduğunu, … tarafından aranılarak keşidecisi davacı şirket, lehtarı … olan 5.000.000,00 TL bedelli çekin bankaya ibraz edildiğini ve arkasına karşılıksız şerhinin vurulduğunu, bu çekin davalı …. ve kızı … tarafından çelik kasadan çalınmış olduğunu, şirket işleri sebebiyle alış verişlerde sürekli olarak çeklere imza atıldığından ve damadı…ile kızı … güvendiğini , bazen çeklerin boş olarak imzalandığı, daha sonra doldurulduğunu, davalının da bu dalgınlık ve zafiyetinden faydalanarak imzalatmış olabileceğini, kızı ….mzasını taklit etme yeteneği olduğunu, bu şahıslar hakkında Gemlik C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davacı şirket ile davalının herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek, … A.Ş Bursa Şubesine ait, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 12/02/2013, keşidecisi … olan 5.000.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacı şirketin kurucu ortağı ve hissedarı iken %25 oranında hissedarı olduğunu, davacı şirketin şirket ortağı … yönetim ve kontrolünde olduğunu, davacıdan habersiz olarak 13/09/2000 ve 08/01/2010 tarihlerinde sermaye artırımı yapıldığını, bu kararlarda davalının imzasının bulunmadığını, bu nedenle Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/64 esas sayılı dosyasında sermaye arttırımı ile ilgili kararların iptali için dava açıldığını ve ayrıca Gemlik C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı tarafından davacı şirkete değişik tarihlerde toplam 1.004.000,00 TL borç verildiğini, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin akrabalık ilişkisinden çok ticari ilişki olduğunu, dava konusu çekten dolayı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, davacının imza şikayeti yoluyla takibi iptal ettirmesi mümkünken mevcut davayı açmasının icra takibini sürümcemede bırakmaya yönelik olduğunu, davacının çeklerin boş olarak imzalandığı iddiasının doğru olmadığını, davacının iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirketin bir kısım taşınmazlarının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma çalışmaları yapıldığını, bu çalışmalar başlayınca …in davalıya hissedelerini kendisine devretmesi teklifinde bulunduğunu, davalının ise hisse devri halinde kamulaştırma bedellerinden mahrum kalacağını belirterek, teklifi reddettiğini, ancak daha sonra kendisine kayıplarının telafi edileceği sözü verilmesi üzerine aile bağlarının bozulmaması için teklifi kabul ettiğini ve hisselerini 20/07/2012 tarihinde hisselerini devrettiğini, bu devir karşılığında da … taşınmazların tahmini değeri üzerinden 5.000.000,00 TL alacağın kararlaştırıldığını, bu alacağın talep edilmesi üzerine …’in davacı şirketten 5.660.000,00 TL alacağı olduğunu ve bu alacağına karşılık dava konusu çeki verdiğini, bu sebeple davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : Davacı şirket yetkilisi tarafından feragat dilekçesi verildiği, dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebileceği, davadan feragatin, iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesi olduğu(HMK m. 307), davadan feragat kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı(HMK m.311), davacının davasından (tamamen) feragat etmesi üzerine, mahkemenin, davanın feragat nedeniyle reddine kararını vereceği, davalı tarafından yapılan icra takibi davacının talebi üzerine mahkememiz tarafından tedbiren 18/02/2013 tarihli tensip kararı ile dava tarihinden önce icra takibi yapılmamış ise icra takibi yapılmasının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmıştır. Mahkememizce verilen tedbir kararı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafından, İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/271 Esas sayılı dosyasında; imzaya itiraz edilerek dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilerek takibin durdurulmasına karar verildiği ve alacaklı aleyhine %20 oranında haksız takip tazminatına hükmedildiğinin görüldüğü, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.hukuk Dairesi tarafından temyiz incelemesi yapılarak 12/06/2014 tarih 2014/14214 Esas 2014/17180 sayılı karar ile onanmasına karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olduğunun görüldüğü, menfi tespit davalarında; davanın reddine karar verildiğinde takip tedbiren durdurulmuş ise alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, ancak icra takibi yapılmadan menfi tespit davası açıldığında ve tedbiren takibin durdurulması kararı da verilmediğinde ortada bir icra takibi olmadığından ve alacaklının da alacağına ulaşması engellenmediğinden, icra -inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiği, yani, icra-inkar tazminatına karar verebilmek için icra takibinin yapılmış olması ve bunun tedbiren durdurulmuş olması ve icra takibinin yapılmasının tedbiren durdurulmasının gerektği, mevcut davada da; icra takibinin tedbiren durdurulduğu, bu şekli ile davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, ancak İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesi tarafından davalının yapmış olduğu icra takibinin iptal edildiği, nu iptal nedeniyle ortada bir icra takibi kalmadığı, artık icra takibinin bulunmaması nedeniyle davalı lehine icra-inkar tazminatına hükmedilmediği, icra hukuk mahkemesi tarafından davalı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmiş ise de, bu hükmün davalı tarafından alacak davası açıldığında o dosya üzerinde değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple mahkememizce bir değerlendirme yapılmadığı” gerekçesiye davanın feragat nedeniyle reddine, yasal şartları oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Davacı yanca işbu davanın 15.02.2013 tarihinde açıldığını ve yerel mahkemece 18.02.2013 tarihli “Ön İnceleme Tensip Tutanağını’nın” 1/1 nolu ara kararı uyarınca “icra takibi yapılmasının tedbiren durdurulmasına” karar vermiş olduğunu ,ayrıca davacı şirket aleyhine davaya konu çekten kaynaklı olarak kendilerince de İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını dosyanın içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere söz konusu icra takibinin 15.02.2013 tarihinde icra müdür yardımcısı tarafından görüldüsü yapılarak 18.02.2013 tarihinde de harçları ikmal edildiğini Yerel mahkemenin tedbir kararından dolayı da icra müdürlüğüne yazılan 28.02.2013 tarihli müzekkere ile icra takibinin durdurulduğunu yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkilinin alacağını tahsilde gecikmesine, açıkça zararına sebebiyet veren davacı yan aleyhinde, şartları oluşan alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, …….”karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.Mahkemece dava açıldıktan sonra tensip incelemesi ile davacı yanın tedbir talebi hakkında “….Davacının ihtiyati tedbir isteminin KABULÜ ile; 15/02/2013 dava tarihinden önce icra takibi yapılmamış ise, İİK 72 maddesi gereğince dava konusu yapılan … A.Ş. Bursa Şubesinin, … hesap, … çek seri nolu, TR … IBAN nolu, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 12/02/2013, keşidecisi … Tic. Ltd. Şti., lehdarı … olan, 5.000.000,00 TL bedelli çekten dolayı, alacağın % 15’i olan 750.000,00 TL tutarında teminat karşılığında, İCRA TAKİBİ YAPILMASININ TEDBİREN DURDURULMASINA….” şeklinde karar verildiği görülmektedir.Bu karar uygulanmış ve davacı yanca teminat da yatırılmıştır.18.07.2014 tarihli ara karar ile de ilk derece mahkemesince “….Mahkememizce yapılan 18/02/2013 tarihli tensip tutanağının 1/2 maddesinde verilen icra takibi yapılmasının tedbiren durdurulması KARARININ KALDIRILMASINA, Davacı tarafından teminat olarak verilen … A.Ş. Bursa Şubesi tarafından düzenlenmiş 27/02/2013 tarih … nolu 750.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz TEMİNAT MEKTUBUNUN DAVACIYA İADESİNE, şeklinde ara karar oluşturulduğu görülmektedir.Takibin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması icra takibinin yapıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği gibi ilk derece mahkemesinin tedbir kararı da uygulanmış ve neticeten alacaklı/ davalı alacağına kavuşamamıştır.Feragat beyanında feragat edenin saiki HMK 311. maddedeki irade bozukluğu dışında dikkate alınmaz . eldeki davacı yanın bu yönde bir iddiası da bulunmamaktadır.Davacı yan davanın konusuz kaldığını beyanla yetinebilecekken, feragat etmeyi tercih etmiştir.Takip iptal edilene kadar derdest kalmış, ihtiyati tedbir kararı uygulanmış ve davacı yan teminat yatırmıştır.Bu durumda feragat nedeni ile davanın reddine karar verilirken davalı yanın inkar tazminatı talebinin de koşullarının oluştuğu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesi yasal düzenlemeye uygun düşmediğinden davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan dava hakkında A- Açılan menfi tespit davasının HMK 307 ve devamı maddeli gereğince VAKİ FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE B- İhtiyati tedbir kararının davacı lehine uygulanmış oluşu nazara alınarak İİK 72/4. madde uyarınca takdiren % 20 nispetinde hesaplanan 1.000.000,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine C- Alınması gereken 44,40 TL red harcı bulunmakla peşin alınan 85.387,50 TL harçtan mahsup edilerek fazla yatırıldığı anlaşılan 85.343,10 TL nisbi peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iade edilmesine D- Davacı yanca yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına E- Davalı yanca yapılan 89,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalı yana verilmesine F-Davalı yan kendini vekille temsil ettirdiğinden 115.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA3- Davalı yanca yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının davalı yana iade edilmesine 4-Davalı yanca yapılan istinaf gideri olan 85,70 TL başvuru harcı gideri 22,00 TL tebligat gideri ve 40,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 147,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınıp davalı yana verilmesine
5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayi nve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a TEMYİZ yolu olanaklı ve oy birliğiyle karar verildi.22/11/2019