Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3332 E. 2019/2574 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3332 Esas
KARAR NO : 2019/2574 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2017
NUMARASI : 2014/620 E. – 2017/108 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile dava dışı takip alacaklısı … Tİc, Ltd, Şti. arasında ticari ilişki bulunmakta olduğunu, takip alacaklısı …Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete Beyoğlu …. Noterliğinin 04,11.2013 tarih ve … sayılı yevmiye numaralı temliknamesi İle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E, sayılı İcra dosyası alacağının temlik edildiğini, icra dosyasının borçlusu …A.Ş, vekilince müvekkili ile … Tic. Ltd, Şti. arasındaki temlikin muvazaalı olduğu, … olan takip konusu borçların 98,845,47 TL’lik kısmının 05.11.2013 tarihinde, 158.503,94 TL’lik kısmının ise 15.11.2013 tarihinde … İlyasbey Vergi Dairesi’ne olan borçlarına karşılık, kendilerine gönderilen 12.07.2013 ve 06.11.2013 tarihli haciz ihtarnamelerine binaen vergi dairesine ödedikleri İddiası ile borca itiraz edildiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. saydı icra dosyasının alacaklısının 04.11.2013 tarihi itibariyle müvekkili …. San. Tic, Ltd. Şti. olduğunu, o tarihten itibaren tüm ödemelerin müvekkiline ya da İcra dosyasına yapılması gerektiğini, davalı vekilinin itiraz etmesi gereken İstanbul …. icra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası değil temlikten sonra kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesi olduğunu, temlikten sonra kendilerine tebliğ edilen haciz ihbarnamesine karşılık bir para ödemişlerse de bu durumun müvekkilini İlgilendirmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün 04,11,2013 tarihli kararında; “Yapılan temlik işlemi nedeni île bundan böyle dosya alacaklısı aşağıda yazdan temlik alacaklısı olduğundan (…) dosya ile ilgili herhangi bir anlaşma veya görüşme yapmak istediğinizde temlik alacaklısı ile irtibata geçmeniz gerekmektedir.” ifadelerine yer verildiğini, davalı vekilinin borca itiraz gerekçelerinin, borçlu … A,Ş, ile İlyasbey Vergi Dairesi ve Kama Hidrolik arasında çözümlenebilecek bir İhtilaf olduğunu, Mahkeme aksi kanaatteyse, kesinlikle kabul etmemekle birlikte bu durumda borçlu tarafından … adına ödendiği İddia edilen 257.368,20 TL asıl borç haricinde, takip tarihi itibariyle bakiye kalan 26.500,00 TL takip borcunun ödenmemiş olduğunu, dava içinde ıslah etmek üzere şimdilik kısmi olarak borca itirazın iptali ve İcra inkâr tazminatı talep etmeleri gerektiğini belirterek Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın İptaline, Takibin faiziyle birlikte kaldığı yerden devamına, Kötü niyetli ve haksız olarak yapılan itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir,Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde ; müvekkili şirket İle dava dışı …San. ve Tic. A.Ş. arasında 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde Beşiktaş…. Noterliğinin 16.07.2013 tarih ve … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak, alacağı temlik eden takip alacaklısı şirketin satıcısı bulunduğu “2 adet Vinç” kiralandığını, …Tic. Ltd. Şti.’nin 1 adet vinç bedelinin ödenmediğinden bahisle müvekkili şirket aleyhinde icra takibi başlattığım, aynı gün de takip konusu alacağı davacı şirkete temlik ettiğini, ancak dava tutarının takip tutarından düşük gösterilmesinin dahi taraflar arasında yapılan temlikin kötü niyetli olduğunu göstermekte olduğunu, bahse konu alacak hakkında kamu (Vergi Dairesi) haczinin söz konusu olduğunu, davacı taraf ile asıl alacaklı tarafın maksadının Vergi Dairesinin haczini etkisiz hale getirmek olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesine konu malların bedeli KDV dâhil 187.860 EURO olduğunu, sözleşmeye konu 2 adet vinçten birisinin 02.08.2013 tarihinde finansal kiracı şirkete teslim edilmesi üzerine, müvekkili şirke! tarafından takip alacaklısı …Tic, Ltd. Şti.’ne bir adet vinç bedeli olan 93.930 EURO’nun 02.08,2013 tarihinde ödendiğini, bu yönden taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, Kocaeli Vergi Dairesi Başkalığı İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete gönderilen ve müvekkili şirket tarafından 03.09,2013 tarihinde tebellüğ edilen 11.07.2013 tarihli “Haciz Bildirisi’’ ile takip alacaklısı …Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili şirket nezdindeki hak ve alacaklılarının 98.845,47 TL’lik kısmı için haciz konulmasını istendiğini, müvekkili şirket tarafından Kocaeli Vergi Dairesi Başkalığı İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 06.09.2013 tarihinde cevap verildiğini, sözleşmeye konu ikinci vincin kiracıya teslim edilmesi takip alacaklısının bir hak veya alacağının doğacağı, bu halde haciz uygulanacağının belirtildiğini, Vergi Dairesinin ilk haciz bildiriminin müvekkili şirketçe 03,09,2013 tarihinde, İkicisinin İse 06.11.2013 tarihinde öğrenildiğini, alacağın dayanağı faturanın ise 30.10.2013 tarihinde gönderildiğini, Vergi Dairesine ödemelerin ise 05.11.2013 ve 15.11.2013 tarihinde yapıldığını, buna göre Vergi Dairesine yapılan ödemenin mevcut bir alacağın Vergi Dairesi tarafından gönderilen kesin haciz üzerine yapılmış olduğunu, ayrıca dava dilekçesinde 26.500 TL takip bakiyesi olarak ifade edilen tutarın icra dosyasında vekâlet ücret ve harç masraflarının toplamı olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak faturaya yasal itiraz süresi dahi geçmeden ve bir ihbar ile müvekkili şirketi temerrüde düşürmeden İcra takibi yapmış olup, bu takipten dolayı vekâlet ücreti ve masrafların talep edilmesinin ayrı bir kötü niyet olduğunu, müvekkili şirketin takip alacaklısına ve temlik alan şirkete herhangi bir borcu olmadığından icra takibi yapılmasına sebep olmasının da söz konusu olmadığını belirterek; muvazaaya dayanan ve kötü niyetli olan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2017 tarihli 2014/620 Esas – 2017/108 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyasına davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki koşullar ile devamına, takip konusu alacak hesaplamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde ; alacağın likit olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla reddedilen inkar tazminatına yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde ; mahkeme kararının eksik incelemeye dayandığını, davanın esasına yönelik delillerinin dikkate alınmadığını,-temlik edilen alacağın kamu haczini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu,-müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını,Takip konusu alacağın Kocaeli Vergi Dairesi tarafından yapılan haciz gereği Vergi Dairesine ödendiğini,-davacı devir alan ile devir eden arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve kamu haczini önlemeye yönelik olduğunu,-bilirkişi raporunun davacı ile takip alacaklısı arasındaki muvazaayı ispatlar nitelikte olduğunu,-itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılması gerektiğini, ıslah tarihi itibarıyla 1 yıllık süre geçmiş olduğundan dava bedeli üzerinden inceleme yapılması gerektiğini-davacının kötüniyetli olduğunu, iddialarının MK’2. Maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu,-mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İtirazın iptali davasının dayanağı İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; dava dışı …. San.Tic.Ltd. Şti tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine, 28/10/2013 tarihli faturadan kaynaklanan, 257.368,20 TL asıl alacak ve 317,30 TL işlemiş faizin asıl alacağa yıllık %9 faiz uygulanarak tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlattığı, icra takibinin 04/11/2013 tarihli olduğu, aynı tarihli temliknamenin icra dosyasına ibraz edildiği, ödeme emri ve temliknamenin davalı borçlu şirkete 11/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin süresinde ibraz ettiği itiraz dilekçesinde; takibe konu alacağın, Vergi Dairesinin alacaklı şirketin borcu nedeniyle haczedilmesi nedeniyle, 05/11/2013 tarihinde 98.845,47 TL ve 15/11/2013 tarihinde 158.503,94 TL olmak üzere Vergi Dairesine ödendiğini beyanla itiraz ettiği görülmüştür.İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 08/06/2015 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; davacı ….San, Tic Ud, Şii. ’nin incelenen 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin tasdiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, defterlerin incelenmesi neticesinde, dava dışı … Tic Ltd. Şti. ile sürekli bir ticari faaliyet içerisinde bulunduğu, …Tic. Ltd Şti. ile olan ticari faaliyetlerin “340 Alınan Sipariş Avansları” hesabı altında tanımlanmış olan 340050 kodlu alt hesapta takip edildiği, Beyoğlu …. Noterliğinin 04.11.2013 tarih ve … sayılı yevmiye numaralı temliknamesinin düzenlenme tarihi itibariyle davacı şirketin dava dışı ….Tic. Ltd. Şti.1nden 277,410,58 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. 15.04.2015 tarihli ek raporda; Beyoğlu …. Noterliğinin 04.11.2013 tarih ve…. sayılı yevmiye numaralı temliknamesinin düzenlenme tarihi itibariyle davacı şirketin dava dışı … Tic. Ltd Şti. nden 277.410,58 TL alacaklı olduğu, davalı vekilinin iddia ettiği gibi dava konusu alacağın muvazaalı olduğuna ilişkin somut bir bulguya ulaşılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.İtirazın iptali davasının 10/02/2014 tarihinde; 26.500,00 TL dava değeri üzerinden , ileride ıslah etmek üzere kısmi dava olarak açıldığı, davacı vekilinin 03/08/2016 tarihli dilekçesi ile dava değerini 277.410,58 TL üzerinden ıslah ettiği ve ıslah harcını aynı tarihte yatırdığı görülmüştür.Davalı vekiline ıslah dilekçesinin 22/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, karar duruşmasında ıslah talebini kabul etmediklerini, talebin bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığını söylediği görülmüştür.
G E R E K Ç E :İlamsız takibe dayalı itirazın iptali davasında, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne karar verdiği, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.İtirazın iptali davasının, davacı vekili tarafından 10/02/2014 harç ve kayıt tarihli dilekçe ile, ileride ıslah etmek üzere 26.500,00 TL dava değeri üzerinden , kısmi dava olarak açıldığı, davacı vekilinin 03/08/2016 tarihli dilekçesi ile dava değerini 250.910,58 TL üzerinden ıslah ettiği ve ıslah harcını aynı tarihte yatırdığı, İİK 67. Maddesinde itirazın iptali davalarının, borçlu itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğinin düzenlendiği, ıslah talebinin dava tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapılmaması nedeniyle süre yönünden reddi gerekirken mahkeme tarafından kabul edilerek, ıslah talebiyle arttırılan kısım üzerinden karar verilmesi yerinde görülmemiş, hak düşürücü süreye yönelik istinaf başvurusunda davalı vekilinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.Dava açılış tarihinde talep edilen ve dava dilekçesinde “borçlu tarafından … adına ödendiği iddia edilen 257.368,20 TL borç aslı haricinde, takip tarihi itibarıyla kalan 26.500,00 TL takip bakiyesine” ilişkin alacak yönünden yapılan incelemede; takip dayanağı İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; dava dışı …San.Tic.Ltd. Şti tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine, 28/10/2013 tarihli faturadan kaynaklanan, 257.368,20 TL asıl alacak ve 317,30 TL işlemiş faizin asıl alacağa yıllık %9 faiz uygulanarak tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun takipten önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla 317,30 TL işlemiş faiz alacağının yerinde olmadığı, asıl alacak yönünden de 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde usulüne uygun olarak itirazın iptali talep edilerek takibin devamı sağlanmadığından , asıl alacak üzerinden de icra takip giderleri ve vekalet ücreti talep edilemeyeceğinden davanın tamamının reddine karar vermek gerektiği, ilk derece mahkemesince davalı tarafın savunmaları ve delilleri incelenmeksizin ve hiçbir gerekçeye yer vermeksizin davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,davanın 26.500 TL’lık kısmının esastan reddine, ıslah ile arttırılan 250.910,58TL’lık kısmının hak düşürücü süre yönünden reddine, Dairemizce verilen karar göz önüne alınarak davacı vekilinin inkar tazminatı talebine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, incelenmesine yer olmadığına,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, KABULÜ ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2017 tarihli 2014/620 Esas – 2017/108 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Davanın 26.500 TL’lik kısmının esastan REDDİNE, ıslah ile arttırılan 250.910,58 TL’lik kısmının hak düşürücü süre yönünden REDDİNE,2- İlk derece yargılaması yönünden;-Alınması gereken 44,40 TL maktu harçtan peşin ve ıslahla alınan 4.334,50 TL harcın mahsubu ile, 4.290,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep üzerine davacıya iadesine,
-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,-Davalı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince, ess yönünden reddedilen 26.500 TL üzerinden 3.180,00 TL nispi vekalet ücretine, süreden reddedilen 250.910,58 TL’lik kısım üzerinden 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilerek, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,3-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde ve karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,-Davacı vekilinin istinaf talebi incelenmediğinden peşin alınan istinaf harcının talebi halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine, -Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL teb.-müz.-posta giderleri olmak üzere toplam 103,70’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, -Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL’nin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.