Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3313 E. 2019/2623 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3313 Esas
KARAR NO : 2019/2623 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2013/54 E. – 2017/94 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; 1990 yılından günümüze kadar ıslak hacim alanlarında (wc, soyunma odaları,duşlar, vs.,) kullanılmak üzere kapı kulpları, kapı kilitleri, menteşeler, kapı askıları, kabin ayakları, vs, çeşit ve modellerde aksesuarlar ürettiklerini, davacının”‘…” markasını 08.08.2000 tarihinde tescil başvurusunda bulunarak “09 – 19 – 20.” Sınıflarda 09.05.2002 tarihinde ve 2000/16504 sayısıyla tescil ettirdiklerini, tanınmış marka haline geldiklerini, İstanbul 3. FSHHM’nin 2006/ 296 esas- 2011/55 karar Sayılı dosyasında … Yapı Elemanlarına karşı markanın hükümsüzlüğü davası açıldığını ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2011/13645 K.ve 2012/21596 K. Sayılı kararı ile söz konusu ilamın onanarak kesinleştiğini, bunun üzerine mahkeme karan ile hükümsüz kılınan markanın, davalı … devredildiğini ,akabinde hemen … San, Tic. Ltd. Şti ve … Tic. Ltd. Şti.’nin kurulduğunu ve bu şirketin kullanımına tahsis edilmek üzere yine davalı … adına iki yeni marka tescili alındığını, Bu markaların ise yine davacı markasıyla hemen hemen aynı ve karışıklığa yol acar nitelikte markalardan olduğunu, bu markalardan birincisinin 06 ve 11. Sınıflarda tescilli “…” diğerinin ise yine 6 ve 11. Sınıflarda tescilli “…” markaları olduğunu, … sayılı soruşturma dosyasında şikayette bulunulduklarını, 2 ve 3 numaralı davalıların adreslerinde arama yapılarak taklit ürünlere ve markalı kutulara el konulduğunu dava konusu markaların kötüniyetli tescili nedeniyle 2011/38216 sayısı ile tescil edilmiş bulunan “…” ve 20.09.2012 gün ve 2011/38217 sayısı ile tescil edilmiş bulunan ” …” markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket …San. Tic. Ltd. Şti’nin kullanmış olduğu markanın …” markası olup, kullanmış olduğu “…” markasının ise müvekkili ….adına 06.05.2011 tarihinden itibaren Tpe nezdinde tescil edilmiş marka olduğunu, 30.10.2012 tarihinde müvekkili şirket olan … San. Tic. Ltd. Şti. şirket yetkilisi ile “… “markasının sahibi olan müvekkil … ile Marka Lisans Sözleşmesi ile markanın müvekkili şirket tarafından kullanılması amacı ile imzalandığını , marka lisans sözleşmelerine uygun bir şekilde hareket edilerek üretim yapıldığını, diğer müvekkili şirket olan … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. şirketinin kullanmış olduğu markanın “…” markası olduğunu ve kullanmış olduğu “…” markasınında yine … adına tescilli olup, …San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. şirket yetkilisi …. ile … markasının sahibi olan … ile marka lisans sözleşmesi imzalanarak, sözleşmeye uygun bir şekilde hareket ettiklerini ve davalının … markasını kullanarak üretim yaptığını, Davacı tarafın kötüniyetli olduğunu, çünkü müvekkiline ait olan “…” ve “….” markalarının tescilli markalardan olup, davacının markası ile müvekkili …’a ait olan markalar incelendiği karıştırma ihtimali bulunmadığını davanın reddi gerektiğini beyan etmişlerdir. İstanbul 1.FSHHM’nin 04.04.2017 tarihli 2013/54 E. – 2017/94 K.sayılı kararıyla; “davacı ve davalı markalarının esas unsuru alan … ibaresinin ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacı markasının tescil edildiği 19. Emtia sınıfındaki “Ahşaptan veya plastikten mamul kapılar ve pencereler, kapı ve pencere kasaları, güneşlikler (dış mekânlar içini) jaluziler, kepenkler” ile davalı markalarının tescil edilmiş olduğu 6. Emtia sınıfındaki “Metalden mamul kapılar ve pencereler, kepenkler, jaluziler, bunların kasaları ve aksamları ” arasında iltibasa yol açacak nitelikte benzerlik bulunduğu, davacı ve davalı markalarının fiilen birbirine çok benzer ürünler üzerinde kullanıldığından, bu ürünlerin satış ve dağıtım kanallarının aynı ve birbirinin yerine ikame edilecek nitelikte olduğundan her iki firmanın aynı işletme olduğu yönünde tüketicinin aldanma ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu, marka hükümsüzlüğü davasının dava tarihi itibarıyla TPMK nezdinde sicilde hak sahibi olarak gözüken kişilere karşı açılabileceği” gerekçesiyle davalılar …San ve Tic Ltd Şti ve …San ve Dış Tic Ltd Şti hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı … adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu markaların ayrı ayrı hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın Türk Patent ve Marka Kurumuna bildirilmesine karar verilmiştir.Davalı …vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının markasının tanınmış olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, 29.04.2014 tarihli raporda ve aynı bilirkişilerin 05.12.2014 tarihli raporlarında; hükümsüzlüğü istenilen 2011/38216 ve 2011/38217 nolu marka kapsamında kalan ürün ve hizmetler ile davacı … Islak Hacim Aksesuarları adına tescilli marka kapsamındaki ürünlerin farklı olduğunun, tüketicinin her birini farklı yerlerde kullanmak üzere alacağını, kullanım alanlarının birbirinden farklı olduğunu, birbirlerinin yerine ikame olma ve birbirlerini tamamlama durumlarının söz konusu olmadığını, ham maddelerinin aynı olabileceğinin, dağıtım kanallarının farklı dükkanlarda olabileceği gibi … gibi büyük süper ve hiper yapı marketlerinde farklı birimlerde satış yapılabileceğinin bildirildiğini, bu raporlara itibar edilmeyerek eksik ve yeterli inceleme yapılmaksızın oluşturulan 18.03.2016 tarihli raporun hükme esas alındığını, davacının marka sınıflarının 09-19-20 iken müvekkili davalı …. markasının tescil edildiği sınıfın 6. ve 11.sınıflar olduğunu, -davacının tescilli olduğu 19.sınıfta emtiasının “metal olmayan ahşaptan veya plastikten mamul kapılar ve pencereler, kapı ve pencere kasaları; güneşlikler, jaluziler, kepenkler” iken 20. Sınıfta emtiasının “metalden olmayan pencere ve kapı armatürleri, açma kapama tertibatları, kilitler…” şeklinde belirtilmiş olmasına rağmen çelikten ürünler üretip sattığını, halbuki müvekkili şirketin 6.sınıfta “metalden mamul kapılar ve pencereler, kepenkler, jaluziler, bunların kasaları ve aksamları” şeklinde belirtildiğini, davacının müvekkilinin ürünlerini taklit ettiğini,-davacının internet sitesinde alan adının … aksesuar olup, bu ibarenin müvekkilinin 2011/38216 tescil nolu … markası olduğunu, davacının … markasının 6. ve 11.sınıflarda tescili talebinin TPMK ve YIDK tarafından müvekkili markası dikkate alınarak reddedildiğini, tescil ettiremediği taleplerini mahkemeyi yanıltarak elde etmeye çalıştığını, -markanın sağladığı korumanın farklı mal veya hizmet sınıflarını kapsamadığını, istisnasının tanınmış markalar olduğunu, davacının markasının da tanınmış olmadığını, farklı mal ve hizmet sınıfında olan müvekkili markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davalı tarafın davanın konusunu tanınmış markaya dayalı olarak açılan hükümsüzlük davası olarak tasnif etmiş ise de, davacı olarak iddialarının kötüniyetli tescil nedeniyle davalı markaların hükümsüzlüğüne yönelik olduğunu, … Şirketi adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne, mahkeme kararıyla karar verilerek, Yargıtay ilamıyla onanmasına rağmen … Yapı Elamanları şirketinin kararın kesinleşmesinden hemen önce markayı davalı … devrettiğini, bu arada diğer davalı iki şirketi kurarak, davaya konu markaların tescil edilerek lisans verildiğini, İstanbul CBS’nin 2013/38668 S.sayılı dosyasında; soruşturmanın devam ettiğini, davalıların organizyon içerisinde hareket ettiklerini, mahkemenin aldığı ilk raporda; davalıların … markası adı altında ürettikleri ürünler değil, müvekkili şirketin ürettiği çeşitli ürünleri mukayese edilerek hatalı görüş belirttiğini, davalı markaların tescil sınıfları ile müvekkili şirketinin markasının tescil sınıfları kağıt üzerinde farklı ise de; fiili durumda ürünlerin aynısını ürettiklerini, davalıların kötüniyetli olduklarını beyanla mahkeme kararın onanmasını talep etmiştir. Davacı adına tescilli … markasının TPMK nezdinde 08.08.2000 başvuru tarihinden itibaren … başvuru numarası ile 9,19,20.sınıflarda koruma altına alındığı görülmüştür. Hükümsüzlüğe konu 2011/38216 başvuru nolu … markasının, davalı …. adına 06.05.2011 tarihinden itibaren 11 ve 06. sınıflarda koruma altına alındığı, 2011/38217 başvuru numaralı … markasının, davalı … adına 11 ve 06.sınıflarda koruma altına alındığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda; davacının, … markasının tanınmış marka olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.İlk derece mahkemesince aynı bilirkişi heyetinden alınan 05.12.2014 tarihli raporlarında ise; hükümsüzlüğü istenilen, 2011/38216 ve 2011/38217 nolu marka kapsamımla kalan ürün ve hizmetler ile davacı … adına tescilli, dosyada mevcut marka kapsamında farklı ürünlerin söz konusu olduğunu, ürünlerin, tüketicinin her birini farklı yerlerde kullanmak üzere alacağını, ürünlerin, kullanım alanlarının birbirinden farklı olduğunu, ürünlerin birbirlerinin yerine ikame olma ve birbirini tamamlama durumları söz konusu olmadığını, ürelerin hammaddelerinin aynı olabileceğini, dağıtım kanallarının farklı dükkanlarda olabileceği gibi … gibi büyük süper ve hiper yapı marketlerinde bölümleri farklı olarak aynı bina içinde satış yapılabileceğini beyan ettikleri anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 18.03.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı ve davalı markalarının esas unsurlarının ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacı markasının tescil edildiği 19.emtia sınıfındaki “Ahşaptan veya plastikten mamul kapılar ve pencereler, kapı ve pencere kasaları, güneşlikler (dış mekânlar içini) jaluziler, kepenkler” ile davalı markalarının tescil edilmiş olduğu 6.emtia sınıfındaki “Metalden mamul kapılar ve pencereler, kepenkler, jaluziler, bunların kasaları ve akşamları” arasında iltibasa yol açacak nitelikte benzerlik bulunduğu, davacı ve davalı markalarının fiilen birbirine çok benzer ürünler üzerinde kullanıldığı, bu ürünlerin satış ve dağıtım kanallarının aynı ve birbirinin yerine ikame edilecek nitelikte olduğu yönünde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. Dosya kapsamında bulunan İstanbul 3.FSHHM’nin 2016/296 E. – 2011/55 K.sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından, davalı …San ve Dış Tic Ltd aleyhine 2000/16504 başvuru numaralı … tescilli markasına dayanarak, davalı adına tescilli 2003/25743 başvuru numaralı … + şekil ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 02.03.2011 tarihli kararıyla; davanın kabulüne ve davalı markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verdiği, davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 11.HD’nin 26.12.2012 tarihli 2011/13645 E. – 2012/21596 K.sayılı kararıyla; mahkeme kararının onanmasına karar verdiği, tashihi karar başvurusunda bulunulmadığı görülmüştür. TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; 2003/25743 başvuru numaralı … + Şekil markasının Beykoz ….Noterliğinin 07.04.2011 tarihli … yev.numaralı marka devir sözleşmesi ile … Yapı Elamanları şirketi tarafından davalı … devredildiği, 12.04.2014 tarihinde de, TPMK’da sicil değişikliği talebinde bulunulduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalı … adına tescilli,… başvuru numaralı “…” ve … başvuru numaralı “…” markalarının kötüniyetle tescil edildiğinden bahisle hükümsüzlüğünü talep ettiği, ilk derece mahkemesince “tüketicinin aldanma ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu” gerekçesiyle hükümsüzlük kararı verdiği, davalı vekilinin davacının markasının tanınmış marka olmadığı, farklı sınıflarda tescil edildikleri, davacı markasının tescilli olmadığı mal ve hizmet sınıfında hükümsüzlük kararı verilemeyeceğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunduğu, mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince “davacı ve davalı markalarının esas unsurunun … ibaresi olduğu, davacı markasının tescil edildiği 19. Emtia sınıfındaki “Ahşaptan veya plastikten mamul kapılar ve pencereler, kapı ve pencere kasaları, güneşlikler (dış mekânlar içini) jaluziler, kepenkler” ile davalı markalarının tescil edilmiş olduğu 6. Emtia sınıfındaki “Metalden mamul kapılar ve pencereler, kepenkler, jaluziler, bunların kasaları ve aksamları ” arasında iltibasa yol açacak nitelikte benzerlik bulunduğu, davacı ve davalı markalarının fiilen birbirine çok benzer ürünler üzerinde kullanıldığı, bu ürünlerin satış ve dağıtım kanallarının aynı ve birbirinin yerine ikame edilecek nitelikte olduğundan her iki firmanın aynı işletme olduğu yönünde tüketicinin aldanma ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu” gerekçesiyle hükümsüzlük kararı verdiği anlaşılıyorsa da; davacı vekilinin kötüniyetle tescil iddiasını ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında ise benzerlik ve iltibas incelemesi yapılarak hükümsüzlük kararı verildiği, 6100 Sayılı HMK 60/1 maddesinde ; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünün düzenlendiği, hükmün kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle resen dikkate alınarak, ilk derece mahkemesince, davalı markalarının kötü niyetle tescil edilip edilmediği üzerinde durularak karar verilmesi gerekirken, benzerlik ve iltibas incelemesi yapılarak karar verilmesi yerinde görülmemiş, HMK 355. Madde ve HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, , mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizce davacının kötü niyetli tescil iddiası yönünden dosya üzerinde yapılan incelemede; İstanbul 3.FSHHM’nin 2016/296 E. – 2011/55 K.sayılı dosyasında mahkemenin 02.03.2011 tarihli kararıyla; ” davanın kabulüne ve davalı … Tic Ltd adına tescilli … başvuru numaralı … + şekil ibareli markanın markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine” karar verildiği, davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 11.HD’nin 26.12.2012 tarihli 2011/13645 E. – 2012/21596 K.sayılı kararıyla mahkeme kararının onandığı, temyiz aşamasında; davaya konu markanın Beykoz ….Noterliğinin 07.04.2011 tarihli … yev.numaralı marka devir sözleşmesi ile … şirketi tarafından davalı … devredildiği, davaya konu 2011/38216 başvuru nolu … markasının ve … başvuru numaralı … markasının, davalı … adına 06.05.2011 tarihinde tescili için başvuruda bulunulduğu, davalı markalarında … ibaresinin büyük ve üstte, … ve …. ibarelerinin küçük ve altta yazıldığı, 18/03/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve dosyaya sunulan davalı kataloğundan, davalı tarafın markaları davacının ürünleri ile aynı/benzer ürünlerin tanıtım ve satışında kullandığının anlaşıldığı, dosya kapsamında bulunan davalı şirket kayıtlarından ….San ve Dış Tic Ltd Şti yetkilisi Bülent Şimşek ile davalı şirketlerin yetkilileri … yakın akraba oldukları, markanın davacı markası ile benzerliği ve iltibas yarattığından bahisle hükümsüzlük kararını bilmemelerinin beklenemeyeceği, hükümsüzlük kararı kesinleşmeden markanın davalı … devri ile davaya konu …. esas unsurlu yeni marka tescili yapmalarının kötüniyetli kabul edilmesi gerektiği kanaatiyle, davanın kabulüne, davalı markalarının kötüniyetli tescili nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararı sonuç itibarıyla doğru olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi ve HMK 355. madde gereğince İstanbul 1.FSHHM’nin 04.04.2017 tarihli 2013/54 E. – 2017/94 K.sayılı kararının istinaf başvurusunda bulunan … yönünden KALDIRILMASINA,-DAVANIN KABULÜNE,-Davalı ….adına TPE nezdinde tescilli 2011/ 38216 ve 2011/38217 tescil nolu markaların kötüniyetle tescili nedeniyle, ayrı ayrı HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın Türk patent ve marka kurumuna bildirilmesine,
2-İlk derece yargılaması yönünden; – 44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 20,10 TL harcın davalı … tahsiline,-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 24,30 TL başvuru harcı 24,30 peşin harç 251 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.795 TL yargılama giderinin davalı …. alınarak davacıya verilmesine,-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde iadesine, 3-İstinaf yargılaması yönünden;-Davalı … vekilinin istinaf talebi yerinde görülmediğinden, alınması gereken 44,40 TL maktu istinaf harcından, peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davalı …dan tahsili ile hazineye irat kaydına, -Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Davacı avansından kullanılan 34,50 TL müzekkere ve posta giderinin davalı …’dan alınarak, davacıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 25/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.