Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3308 E. 2019/2559 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3308 Esas
KARAR NO : 2019/2559
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2017
NUMARASI : 2015/1716 2017/154
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin elektrik tesisatı işlerinin yapımı konusunda anlaştıklarını, iş bedeli olarak 3 adetten toplam 58.500,00 TL bedelli çeklerin davalıya verildiğini, ancak davalının işlerin bir kısmını yapıp bir kısmını yapmadığını, yapılan kısmi iş bedeli olarak toplam tutarı 25.001,23 TL olan 3 adet fatura düzenlediğini, buna göre davalının tahsil ettiği çek bedellerinden 23.498,00 TL’lik kısmın karşılıksız kaldığını, bu alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tarafların elektrik trafosu direğinin dikilmesi, trafonun montajı ve komponizasyon panosunun fabrika içine konulması işi için 25.000,00 TL’ye anlaştıklarını ve davacının bu iş karşılığında 25.000,00 TL’lik çek verdiğini, müvekkilinin de bu işi eksiksiz bir şekilde tamamlayarak yerine getirdiğini, karşılığında 3 adet fatura düzenlediğini, davacının ayrıca fabrika binası içindeki büro ve imalat bölümlerindeki bütün elektrik tesisatı işinin yapımını istediğini, bu ikinci iş için de tarafların 23.500,00 TL’ye anlaştıklarını, müvekkilinin bu işi de tamamlayıp teslim ettiğini ve çeklerin müvekkilince teslim alındığını, davacının bu işlerin tamamlanmasından sonra ayrıca fabrika binasındaki havalandırma fanına ve aydınlatmalara ilave sigorta ve armatür çekilmesini istediğini, yapılacak bu işte kullanılacak malzemelerin maddi değerinin 200,00 TL’yi geçmeyeceğini ve malzemelerin fabrika binasına bırakıldığını, ancak davacının ilk iş için verdiği 25.000,00 TL’lik çekin ödeme gününde ödenmeyince takibe koyduklarını, dolayısıyla da davacının üçüncü işin yapılması işini iptal ettiğini, müvekkilinin de bu malzemeleri iade aldığını, davacının malzemeleri iade almasıyla ilgili belgenin sözleşmeden dönme belgesi olarak ileri sürülmesinin doğru olmadığını, davacının haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre; taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafından düzenlenen faturalarda yer alan imalatların yapıldığı, buna göre eser sözleşmesine konu işlerin yerine getirildiği, ödemeyi ispat külfetinin davalı yanda olduğu, davalının ödemede bulunduğunu ispat edemediği, taraf kayıtlarından da sözleşmeyle yapılması gereken işlerin yapıldığının anlaşıldığı, davalının borçlu bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; kararın delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe bölümünün hatalı olduğunu, bu durumun yeniden yargılamayı gerektirmediğini, gerekçe yönünden kararın kaldırılması gerektiğini, kararın ikinci sayfasında bilirkişi raporunun 4.sayfasında davacının 2012 yılı itibariyle davalıdan 25.570,37 TL alacaklı göründüğü, davalının kendi kayıtlarına göre de davacıya 24.147,17 TL borçlu göründüğü yolunda görüş bildirildiğini, buna göre mahkemenin davanın kabulü için yeterli delilleri ve maddi vakıaları sıraladıktan sonra doğru olarak davanın kabulüne karar verdiğini, kararın gerekçe yönünden kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin davanın içeriği ve tarafların işveren/iş yapan sıfatları yönünden açıkça hataya düştüğünü, davalı olarak açıkladıkları tüm hususların gerekçede belirtildiğini, bilirkişi raporlarının da bu hususu doğruladığını, fakat mahkemenin müvekkilini işi yaptıran olarak değerlendirdiğini, oysa müvekkilinin iş yaptıran değil işi yapan olduğunu, buna göre davacı lehine karar verilmesinin hatalı olduğunu, şayet iş gereği gibi yapılmış ise paranın iadesine karar verilemeyeceğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 09/102015 tarihinde 23.498,00 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak sözleşmeden dönme nedeniyle fazla ödenin paranın istirdadı gösterildiği, davalının sözleşmede geçen imalat ve montajların yerine getirildiği gerekçesiyle borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür. Davacı tarafından 28/07/2012 tarihli tahsilat makbuzuyla davalı tarafa 15/01/2013 tarihli, 18.500,00 TL bedelli çekin, 23/06/2012 tarihli tahsilat makbuzuyla 09/11/2012 tarihli 25.000,00 TL, 07/07/2012 tarihli 5.000,00 TL bedelli çeklerin verildiği görülmüştür. Davalı tarafından davacıya düzenlenen 20/07/2012 tarihli faturaların 4.902,53 TL bedelli, 4.348,70 TL bedelli ve 15.750,00 TL bedelli oldukları görülmüştür. Yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı …; davacı şirkette 2013 yılına kadar çalıştığını, davalının bahçedeki trafo, konpanzasyon panosu, fabrika içindeki lambaları yaptığını, ayrıca ofiste de bir takım çalışmalar yapıldığını, ne yapıldığını tam hatırlayamadığını, ayrıca … şirketinin de bir takım işler yaptığını, bu şirketin eksik işler için mi, yoksa yeni işler için mi geldiğini hatırlamadığını bildirmiştir. Davalı tanığı … ise; davalı abisiyle birlikte elektrik işleri yaptığını, fabrikanın dışındaki trafo, beton direk, konpanzasyon panosu ve çıkış panolarını yaptığını, ayrıca imalat bölümündeki makinalara ve tesisatlarına ve ofis kısmına elektrik tesisatı çektiklerini, ödemelerde sorun çıkınca dış aydınlatma yapım işini kabul etmediklerini, davacının verdiği çekleri işe başladıktan sonra aldıklarını beyan ettiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan iki kişilik bilirkişi raporunda; davacının defterlerinde davalının 2012 yılı sonu itibariyle 25.570,37 TL alacaklı göründüğü, bu alacağın 2013,2014 ve 2015 yıllarında da devam ettiği, 2012 yılı sonu itibariyle davalının, davacıya 24.147,17 TL borçlu göründüğü, 2013-2014 yıllarında hesabın işlem görmediği, 2015 yılında ise davalının davacı aleyhine 3 adet toplam 23.498,25 TL’lik faturalar düzenlediği, 2015 yılı sonu itibariyle davalının davacıya 648,92 TL borçlu göründüğü, taraflar arasındaki farklılığın toplam 1.423,20 TL olduğu, fabrika binası ve bahçesinde yapılan incelemelerde ise işyerinin tahliye edildiği, elektrik tesisatı imalatlarının incelenmesi kapsamında ise direk tipi trafo, buna ait konpanzasyon panosunun mevcut ve faal olduğu, bu konuyla ilgili işlerin tamamlanarak ödemesinin yapıldığı, bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, fabrika içindeki elektrik tesisatı imalatların incelenmesinde ise halen mevcut haldeki galvaniz kablo kanallarından tesisatın sökülerek taşınmaz dışına çıkarıldığının tespit edildiği, halen aydınlatma armatülleri ile kablo kanalları ve ortada bırakılmış bir elektrik panosunun mevcut olduğu, ofis bölümünde ise ihtiyaç duyulan elektrik tesisasının kuvvetli, + zayıf akım + armatüller olarak çekilmiş olduğu, davacının dava dışı şirketler tarafından düzenlendiği belirtilen faturaları dosyaya sunduğu, davalının sunduğu faturalar incelendiğinde ise faturalarda yazılı imalat kalemlerine dair miktar ve metrajların makul seviyelerde gözüktüğü, davacı tarafın iddiasında yer alan rötasyon makinesi elektrik tesisatı ve program işinin davalı şirketin taahhütü kapsamında olup olmadığı hususunun taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından açıklığa kavuşturma imkanının bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, bir kısım elektrik tesisat işlerinin yapımı için davalıya 58.500,00 TL’lik çek verildiğini, ancak işlerin yarım bırakıldığını iddia ederek fazladan ödenen tutarın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptalini istemiş, davalı taraf ise söz konusu işleri eksiksiz yerine getirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davacı taraf, yapılacak işler nedeniyle çek verildiğini iddia etmekte ise de, çek kural olarak bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Somut olayda ispat külfeti bu anlamda davacı taraftadır. Davacı taraf, dava konusu çeklerin yapılacak işler karşılığında avans olarak verildiği hususunda yazılı delil sunamamıştır. Ayrıca yargılama sırasında yapılan keşif ve bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında davacı taraf çeklerin bedelsizliğini ispat edememiştir. Ancak davalı tarafın defterlerinde davacıya 648,92 TL borç görünmektedir. Bu durumda davacının davalı defterlerinde gözüken miktar kadar alacaklı olduğu gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu yönlerden davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabul, kısmen reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebine gelince; gerçekten de kararın delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe bölümünde eser sözleşmesine konu işlerin yapıldığı, ödeme külfetinin davalının yükümlülüğünde olduğu, ancak davalının ödemede bulunduğunu ispat edemediği şeklinde bir gerekçeye yer verilmiş ise de, somut olayda davacının işveren, davalının da yüklenici olduğu, dolayısıyla işin yapılması halinde ödeme borcu altına girenin davacı olacağı kuşkusuz olup gerekçe bu yönden tutarsızdır. Bu yönden davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir. Yukarıda davalının istinaf taleplerinin değerlendirilmesiyle ilgili bölümde ifade edildiği üzere davacının, kararın doğru olduğuna ilişkin beyanları ise yerinde değildir. Bu itibarla davacı vekilinin gerekçeye yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2017 gün, 2015/1716 Esas, 2017/154 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; davalının Bursa ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 648,92 TL üzerinden takipten itibaren %10,50 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, 4-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca alacak likit olduğundan hüküm altına alınan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Alınması gereken 44,32 TL harcın, peşin alınan 283,80 TL harç ile icrada yatırılan ve dava peşin harcından mahsup edilen 117,49 TL’nin toplamı olan 401,29 TL harçtan mahsubu ile artan 356,97 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 6-Davacı tarafça yatırılan harçtan mahsup edilen 44,32 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 0,75 TL dosya masrafı, 8 tebligat gideri 82,00 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 914,55 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 25,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 50,00 TL’den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 48,61 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı lehine, davanın kabul edilen değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 648,92 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalı lehine, davanın reddedilen değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.741,89 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-İstinaf peşin harcının talebi halinde taraflara iadesine, 12- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 15-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/11/2019