Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3300 E. 2020/2337 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3300 Esas
KARAR NO 2020/2337
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/09/2016
NUMARASI : 2015/1095 2016/868
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan … Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmeleri ve … üyelik sözleşmesi ve davalılardan … ile müvekkili arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin davalıların haksız itirazları sonucu durduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davalı …’nin davalı şirket ortaklığından ayrılması nedeniyle sorumlu olmadığını, faizin yanlış hesaplandığını, kefaletin mevzuata uygun olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalıların 1.404.121,54 TL nakdi kredi borcu, 32.400,00 TL gayrinakdi kredi borcu bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, “1-Davalıların Bursa ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazlarının; 1.382.541,14 TL asıl alacak, 20.552,75 TL işlemiş faiz, 1.027,65 TL BSMV, icra gideri, vekalet ücreti ile 1.382.541,14 TL asıl alacağa, 02/10/2015 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek; 28.088,39 TL’si için yıllık %30,24 oranında, 1.354.542,75 TL’si için yıllık %54 oranında temerrüt faizi ve bu faizin yıllık %5 oranında gider vergisi ile birlikte Bursa ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ipotekli takip dosyalarında yapılacak tahsilatta tekerrür olmamak kaydı ile sınırlı olarak İPTALİNE, fazlaya ait istemin REDDİNE, 2-Davacı bankaya iade edilmeyen 27 adet çek yaprakları bedeli 32.400,00 TL’nin davalılar tarafından, davacı bankanın Nilüfer Bursa Şubesinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, davacı banka tarafından çek yapraklarını tazmini halinde; çek yaprakları tazmin bedelinin tazmin tarihinden tahsil gününe kadar işleyecek yıllık %54 temerrüt faizi ve bu faizin yıllık %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan tahsili yönünden; davalıların itirazlarının İPTALİNE, 3-Hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si üzerinden hesaplanan 280.824,30 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Yasal şartları bulunmadığından; davalıların haksız takip tazminatı istemlerinin REDDİNE” şeklinde karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, rapora yapılan itirazların dikkate alınmadığını, asıl borçlu şirketle kefillerin temerrüt tarihleri ayrı olması nedeniyle kefiller için ayrı, borçlu için ayrı hesaplama yapıldığını, raporda hesaplama usulünde hata olduğunu, kat tarihinin 30/06/2015 olarak doğru tespit edildiğini, ancak temerrüt tarihi itibariyle akdi faiz bulunarak bu rakamın kat tarihi itibariyle borç tutarının üzerine eklenerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağın bulunduğunu, yapılan bu hesaba göre bulunan asıl alacağın kendilerinin takipte istediği asıl alacaktan fazla çıktığını, dolayısıyla fazla çıkan kısımların asıl alacaktan sayılmadığını, bilirkişinin ihtarname tebliğ tarihi itibariyle asıl alacağı tespit etmiş olup temel hatanın bu noktada toplandığını, hesabın kat edilmesiyle temerrüt kavramlarının karıştırıldığını, hesabın kat edildiği tarihin tüm borçlular yönünden temerrüde esas tarihin farklı olması, ödeme ihtarının tebliği tarihinin temerrüdün başlangıcı olarak kabul edilmesinin mümkün olduğunu, bu durumda dahi kat tarihindeki miktarın asıl alacak olarak kabul edilmesi, temerrüt tarihine kadar işleyecek gecikme faizini tespit edip bu faiz ve sonrasındaki temerrüt faizinin takip tarihine kadar işleyen faiz olarak değerlendirilmesi gerektiğini, esasen kendi hesaplarının da bu şekilde yapıldığını, şayet 30/06/2015’den takip tarihine kadar işleyen faizin doğru bir şekilde hesabın kat’ından sonra asıl alacağa işleyen faiz kabul edilirse temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarı gibi bilirkişi tarafından düşülen hataya düşülmemiş olacağını, ayrıca raporun dokuzuncu sayfasında 236968 numaralı taksitli ticari kredi hesabında asıl alacak hesaplandığını, ancak takipte talep edilen tutarın daha düşük olduğu belirtilerek talebe uyulduğunun söylendiğini, bu farkın kat tarihine kadar işleyen akdi faizin ana paraya kapitalize edilmemesi nedeniyle meydana geldiğini, raporun 10.sayfasında BCH kredisi hesabında kat ihtarındaki tutarla hesap özetinin uyuştuğunun belirtilmesine rağmen hesap tablosunda oluşan 400,63 TL ana para farkının da aynı sebepten kaynaklandığını, ayrıca bu borç kalemi için 01/07/2015 tarihinde tahsilat yapıldığı belirtilmesine rağmen 30/06/2015 tarihi itibariyle ana paranın 47.383,00 TL gösterilmesinin hatalı olduğunu, borçlu firmanın tüm alacak kalemlerinden sorumlu olmasına rağmen yerel mahkemenin borçlu firmanın sorumluluğunun da kefillerin sorumlu olduğu alacak kalemleriyle aynı tuttuğunu, yine … ve …’nin 149395 nolu …’nin kullandığı taksitli kredi borcundan sorumlu tutulmadıklarını, bu hususun raporda belirtilmesine rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, ayrıca kararda işleyecek faizin başlangıç tarihinin 02/10/2015 olarak gösterildiğini, oysa ki takip tarihinin 24/07/2015 olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine 24/07/2015 tarihinde … şirketi ticari kredili mevduat borcu için 11.804,11 TL asıl alacak olmak üzere toplam 12.031,49 TL, çek kredisi borcu için 3.600,00 TL asıl alacak olmak üzere 3.885,39 TL, taksitli ticari kredi borcu için 1.303.218,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 1.348.303,19 TL, cari hesap borcu için 47.783,83 TL asıl alacak olmak üzere toplam 49.559,82 TL, kredi kartı borcu için 16.607,86 TL asıl alacak olmak üzere toplam 16.899,24 TL, …’nin taksitli ticari kredi borcu için 188.501,98 TL asıl alacak olmak üzere toplam 194.726,44 TL’nin tahsilinin istendiği, ayrıca gayrinakdi kredilerden dolayı 32.400,00 TL’nin depo edilmesinin talep edildiği, davalıların borcun bulunmadığından bahisle itiraz ettikleri görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasında toplam tutarı 4.607.000,00 TL olan 9 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmelerden hepsinde …’nin müşterek borçlu müteselsil kefil, …’nin ise 6 tanesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, …’nin kefalet limitinin 4.607.000,00 TL, …’nin kefalet limitinin 1.392.500,00 TL olduğu, ayrıca davacı ile davalı … arasında 14/05/2010 tarihinde … sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmede …’nin kefil olduğu, … Ltd. Şti’nin kullandığı kredilere karşılık bir kısım taşınmazları üzerinde toplam tutarı 1.500.000,00 TL olan ipoteklerin tesis edildiği, …’nin şahsi kredilerinin teminatı olarak …’ye ait taşınmaz üzerinde 305.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, 30/06/2015 tarihi itibariyle kredi hesaplarının kat edildiği, ihtarnamenin … ve …’ye 06/07/2015 tarihinde, … Ltd. Şti’ne ise 07/07/2015 tarihinde tebligat yapıldığı, bir haftalık sürenin beklenmesiyle kefiller yönünden 14/07/2015 tarihinde, … şirketi yönünden 15/07/2015 tarihinde temürrüdün oluştuğu, asıl borçlu … Ltd. Şti yönünden yapılan hesaplamada takip tarihi itibariyle asaleten ve kefaleten toplam borç tutarının 1.571.072,51 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 1.593.167,22 TL olduğu, asıl borçlu şirketin ipoteklerinin tutarının 1.500.000,00 TL olup İİK’nun 45.maddesi uayrınca aşan kısım olan 93.167,22 TL için hakkında takip yapılabileceği, ayrıca 32.400,00 TL gayrinakdi kredinin depo edilmesinin istenebileceği, kefiller … ve …’nin takip tarihi itibariyle kefaleten sorumlu oldukları miktarın ise 1.382.541,14 TL asıl alacak olmak üzere 1.404.121,54 TL nakdi, ayrıca 32.400,00 TL gayrinakdi krediden sorumlu oldukları, nakit borç tutarlarından asıl alacağın 28.088,39 TL’lik kısmına takipten itibaren %30.24 TL, kalan nakit kısma ise %54 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’sinin istenebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı vekilince 23/08/2016 tarihli itiraz dilekçesiyle bilirkişi raporuna itiraz edildiği, hesaplamalarda yanlışlıklar bulunduğunun belirtildiği, bu nedenle yeniden hesaplama yapılmasını teminen ek rapor alınmasının talep edildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacak yönünden davalılar aleyhine icra takibi başlatmış, itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulmuş ise de, söz konusu rapora davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine istinaf aşamasında konusunda uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmış, dairemizce alınan bu rapor ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli olduğu anlaşılmıştır. Davacı banka ile davalılardan …. San. ve Tic. Ltd.Şti arasında birden çok genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşmelere diğer davalı …’nin kefil olduğu, davalı …’nin ise 31/01/2014 ve 25/07/2014 tarihli sözleşme ve limit arttırımı dışındaki sözleşmelerde kefil sıfatının bulunduğu, ayrıca dosya içeriğinden davalı … ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmeye de davalı şirketin kefil olduğu görülmüştür. Davacı taraf, takibinde altı kalem nakdi alacak ile bir kalemden ibaret gayri nakdi alacak talebinde bulunmuştur. Takipte istenen toplam nakdi tutar 1.625.425,57 TL’dir. Ancak davalılar tüm takibe itiraz ettikleri halde davacı tarafın dava dilekçesinde harca esas değer olarak 1.430.679,13 TL’yi gösterdiği ve bu miktar üzerinden icrada yatırılan peşin harç da mahsup edilmek suretiyle harcın yatırıldığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde açıklık olmamakla birlikte davalılardan …’nin taksitli ticari kredi borcu için talep edilen 194.726,44 TL’nin takipte istenen toplam nakdi alacak tutarı 1.625.405,57 TL’den mahsubu sonucu 1.430.679,13 TL rakamına ulaşıldığı, dolayısıyla davacı tarafın davalı …’nin kullandığı taksitli ticari kredi nedeniyle takipte istediği tutarı dava konusu etmediği, bir başka ifadeyle davalı …. Ltd.Şti’nin kullandığı kredilerden kaynaklanan alacağın dava konusu edildiği kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davacının, davalılardan …’nin asaleten borçlu olduğu krediler yönünden hüküm kurulmamasının doğru olmadığına yönelik istinaf talebi yerinde değildir. Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinde alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalarla ilgili istinaf taleplerinin yeni alınan raporda tespit edilen alacak miktarı gözetildiğinde kısmen yerinde olduğu görülmüştür. Ayrıca dairemizce alınan bilirkişi raporundaki faiz hesaplama yöntemi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Ayrıca davalı kefiller … ve …’nin davalı borçlu şirketin kredi borçlarından dolayı bilirkişi raporunda sorumlu oldukları belirtilen tutarlar kefalet limitleri ile kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları dahilinde kaldığı anlaşılmıştır. Öte yandan ilk derece mahkemesince hüküm fıkrasında takip tarihinin 02/10/2015 olarak belirtilmesi de doğru değildir. Zira dava konusu takip 24/07/2015 tarihinde harcı yatırılmak suretiyle başlatılmıştır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerindedir. Re’sen bağlamında ise davadan sonra yapılan ödeme tutarının infazda nazara alınması bakımından karar yerinde belirtilmemesi doğru olmayıp bu husus dairemizce yeniden kurulan hükümde dikkate alınmıştır. Ayrıca davalı kefiller hakkında gayri nakdi alacak yönünden kredi sözleşmesinde kefillerden istenebileceğine dair hüküm bulunmadığından depo talebinde bulunulamayacak ise de, ilk derece mahkemesince davalı kefiller yönünden bu talep kabul edilmiş olup davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmadığından kazanılmış haklar gözetilerek bu husus dairemizce kurulan hükümde aynen korunmuştur. Ayrıca re’sen bağlamında gayri nakdi alacak yönünden maktu harç alınmasına karar verilmiştir. Hüküm altına alınan gayri nakdi alacak üzerinden davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de, bu husus davacı vekili tarafından istinaf sebebi yapılmadığından bu konuda davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu kanaatine varılmış ve dairemizce yeniden kurulan hükümde bu konuda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek kaydıyla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2016 gün, 2015/1095 Esas, 2016/868 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu …San ve Tic. Ltd.Şti’nin kullandığı ticari kredili mevduat borcu, çek kredisi borcu, taksitli kredi borcu, borçlu cari hesap borcu ve ticari kredi kartı borcu için yapılan takipte davalıların 1.382.773,50 TL asıl alacak, 25.599,42 TL işlemiş faiz ve 1.279,97 TL BSMV’ye yönelik itirazlarının iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden asıl alacağın ticari kredili mevduat borcu ve ticari kredi kartı borcu için hesap edilen 28.171,67 TL’lik kısmına takipten itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin yıllık %5 oranında BSMV’si ile yine asıl alacağın çek kredisi borcu, taksitli kredi borcu ve borçlu cari hesap borcundan kaynaklanan 1.354.601,83 TL’lik kısmına takipten itibaren %54 oranında temerrüt faizi ve bu faizin yıllık %5 oranında BSMV’si uygulanmak suretiyle, ayrıca Bursa ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ipotekli takip dosyalarıyla tahsilde tekerrüre meydan vermemek suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine, 4-Davacı bankaya iade edilmeyen 27 adet çek yaprakları bedeli 32.400,00 TL’nin davalılar tarafından, davacı bankanın Nilüfer BURSA Şubesinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, davacı banka tarafından çek yapraklarını tazmini halinde; çek yaprakları tazmin bedelinin tazmin tarihinden tahsil gününe kadar işleyecek yıllık %54 temerrüt faizi ve bu faizin yıllık %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan tahsili yönünden davalıların itirazlarının İPTALİNE, 5-Davadan sonra ödenen toplam 49.210,31 TL’nin icra müdürlüğünce hükmün infazı sırasında re’sen nazara alınmasına, 6-Nakdi krediler yönünden hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 7-Yasal şartları bulunmadığından davalıların haksız takip tazminatı istemlerinin REDDİNE, 8-Harçlar Yasası gereğince nakdi alacak yönünden alınması gereken 96.293,38 TL karar harcı ile gayri nakdi alacak üzerinden alınması gereken 54,40 TL maktu harcın toplamı olan 96.347,78 TL’den peşin olarak alınan 16.305,40 TL harç ile icrada yatan peşin harç tutarı 8.127,03 TL ‘nin toplamı olan 24.432,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 71.860,95 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, 9-Davacıdan peşin olarak alınan 16.305,40 TL harç ile icrada yatan peşin harç tutarı 8.127,03 TL ‘nin toplamı olan 24.432,43 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 10-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 45,60 TL tedbir talebi harcı, 206,30 TL keşif harcı, 330,00 TL bilirkişi ücreti ile 271,00 TL posta, tebligat ve keşif gideri olmak üzere toplam 884,70 TL’den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 871,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 11-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, 12-Kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 82.137,85 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 13-Reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 14-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 15- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 51,70 TL tehir-i icra karar harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ile 75,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 912,40 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 16-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 17-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2020