Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3258 E. 2019/2276 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3258 Esas
KARAR NO : 2019/2276
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2017
NUMARASI : 2008/868 2017/47
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin deposunda kalmak üzere toplam tutarı 94.730,77 EURO’luk malı davalıya teslim edildiğini, bu malların 28/06/2007 tarihinde çıkan yangın sonucu yanarak telef olduğunu, bu malların değerinin 96.300,00 EURO olduğunu, bu konuda ihtilaf bulunmadığını, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, binada çıkan yangında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin bu binada kiracı olduğunu, aynı binada ve katta faaliyet gösteren dava dışı … A.Ş’nin kimyasal depolarının bulunduğunu, yangının da esasen bu işyerinden kaynaklandığını, yangın raporunda müvekkiline kusur verilmediğini, müvekkilince gümrük müdürlüğünce antreposuna gönderilen tüm malların muhafazasında gereken özenin gösterildiğini, yangın nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, zararın müvekkilince karşılanması için bir neden bulunmadığını, ayrıca malların … A.Ş tarafından sigortalandığını, zararın sigorta şirketince karşılanması gerektiğini ve davanın bu şirkete ihbarını istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacının başlangıçta gümrüklü alanda bulunan bir kısım eşyalarının zarara uğradığını iddia ettiği, sonrasında malların gümrüklü alanda olmayıp davalıya ait serbest antrepoda kaldığını iddia etmiş ise de, yangın sırasında malların davalıya ait antrepoda olduğunun yazılı bir delille ispat edilemediği, hatırlatılması üzerine davacı tarafın yemin teklif hakkını kullandığı, davalı yetkilisinin ise yemini eda ettiği, bu eda sırasında davacının malları kendilerine teslim ettiğini, ancak yangın sırasında davacıya ait herhangi bir malın şirketine ait antrepoda bulunmadığını beyan ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dosyasında eksik harç ikmal edilmeden yargılama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı vekilinin dosyada harçlandırılmış vekaleti bulunmadığını, dolayısıyla lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, esasa ilişkin olarak ise mahkemenin hatalı değerlendirme yaptığını, bilirkişilerin malların davalı şirkete teslimine dair belge bulunmadığını belirttiklerini, oysa malların taşınmasına ilişkin faturaların kesildiğini, ithal edilen malların konteyner olarak gümrüklerden alınarak davalı şirkete götürüldüğünün açık olduğunu, nakliyeye ilişkin faturalarda hangi nolu konteynerlerin nakliyesinin yapıldığının açıkça yazılı olduğunu, bu hususun bilirkişiler tarafından değerlendirilmediğini, malların gümrükten davalı şirket antrepolarına nakledildiğinin davalı şirketin kabulünde olduğunu, davalı vekilinin 08/05/2014 tarihli duruşmada ” davacının antreponuzda gümrükten gelen malları muhafaza edilmekte ise de, değer ve miktar olarak davacı iddialarını kabul etmiyoruz” dediğini, yine davalı şirketin depolama ücreti karşılığında kestiği faturaların bulunduğunu, dolayısıyla bilirkişilerin bunları değerlendirmediğini, yine davalı tarafın 25/11/2016 tarihli duruşmada malları biz teslim aldık dediğini ve bu konuda yemin ettiğini, dolayısıyla malların tesliminin ispatlandığını, kararın hatalı olduğunu bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davanın değerinin 96.300,00 EURO olup dava harcı ve vekalet harcının asıl alacak miktarı bu tutar üzerinden hesaplanması gerekirken, peşin alınan 242,10 TL eksik harç üzerinden hesaplama yapıldığını, ayrıca harcın tamamlattırılmadan karar tesisinin ve eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kısmen vekalet ücreti yönünden düzeltilerek karar verilmesini istemiştir. Davacı tarafından davalı dava dışı … A.Ş aleyhine 97.104,23 EURO’nun tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalının itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinde harca esas değerin gösterilmediği, ancak harçlandırma formunda dava değeri 17.923,38 TL gösterildiği ve peşin harç olarak 242,10 TL yatırıldığı görülmüştür. Örnek no 1 ‘de harca esas değerin 173.729,18 YTL olarak gösterildiği görülmüştür. Yargılama sırasında dava değeri üzerinden harcın tamamlatılmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine 97.104,23 EURO’nun tahsili için ilamsız takip başlatmış, davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Dava dilekçesinde her ne kadar harca esas değer gösterilmemiş ise de, harçlandırma formunda 17.923,38 TL değer gösterildiği ve 242,10 TL nispi harç yatırıldığı görülmüş olup ancak bu değerin nasıl belirlendiği anlaşılamamıştır. Öte yandan dava dilekçesi içeriğinde davacı taraf, davalıya 94.730,77 EURO’luk mal teslim ettiğini, bu malların davalı nezdinde telef olduğunu, malların değerinin 96.300,00 EURO olduğunu belirtmiştir. Ayrıca dava dilekçesinin sonuç kısmında davalının itirazının iptali ve takibin devamı istenilmiştir. İtirazın iptaline konu icra takibindeki alacak toplam 97.104,23 EURO’dur. Nitekim ödeme emrinde harca esas değer olarak 173.729,18 YTL gösterilmiştir. Dava bu haliyle nisbi harca tabi bir davadır. Buna göre mahkemece davacıya dava değeri açıklattırılarak, açıklanan bu dava değeri üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesi gereğince peşin nisbi harcın tamamlatılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilmesi Harçlar Kanunu 32. maddesi hükmüne aykırılık teşkil etmektedir. Bu durumda harç ikmali yapıldıktan sonra yargılamaya kaldığı yerden devam edilip bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2017 tarih, 2008/868 esas, 2017/47 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği üzere peşin nispi harcın tamamlatılmasından sonra yargılamaya devam edilip bir karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Taraf vekillerinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine, 6-İstinaf yargılama giderlerinin takdiren taraflar üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/10/2019