Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3249 E. 2019/2539 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3249 Esas
KARAR NO : 2019/2539
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2016
NUMARASI : 2013/161 E. – 2016/974 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin patenti kendine ait ürünler üretip sattığını, tek satıcının kendisi olduğunu, müvekkilin davalıya bu ürünleri sattığını, ürünlerin teslim edildiğini, ancak davalının satın alıp kullandığı ürünlere ait fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu,bu sözleşmenin 06/08/2012 tarihinde feshedildiğini, davacının kendilerine hayali 537.352,50 TL miktarlı ve 125.753,48 TL miktarlı fatura tanzim ettiğini ve bu faturalardan ilkinin tebliğ edilmediğini, diğerine de itiraz edilip iade edildiğini,davacının tebliğ ettiği 06/10/2011 tarihli fatura gereğince 89/1 ihbarı nedeniyle davacının borcuna karşılık İstanbul …. İcra müdürlüğünün …E sayılı dosyasına ödendiğini,davacının düzenlediği faturaların bayilik sözleşmesine aykırı düzenlendiğini savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davalıya bayi sıfatıyla tek satıcısı olduğu ürünleri verdiği, ürünlerin davalının İ.B.B.B.’den aldığı yol yapım işleri ihalesine konu yerlerin bizzat davacı tarafından yapılmak suretiyle kullanıldığı, yapılan işlerin tam ve eksiksiz yapıldığı ve gerek İ.B.B.B. ve gerekse davalı tarafından tam ve kesiksiz teslim alındığı, ayıplı bir teslimin söz konusu olmadığı, kullanılan ürünlere ilişkin olarak düzenlenen faturaların içeriğinin taraflar arasındaki söyleşmeye uygun olduğu, ancak vade farkı talep edilmesinin mümkün bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin kapsam ve mahiyeti itibariyle alacağın likit sayılmasının mümkün bulunmadığı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın takip konusu asıl alacağın 566.492,05 TL’sine yönelik olarak iptaline, fazlaya ilişkin iptal isteğinin reddine, takibin bu miktar asıl alacağa takip tarihinden itibaren (%9’u geçmeyecek şekilde) yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin vade farkı taleplerini reddetmesinin hatalı olduğunu, vade farkının faturaya dayalı olduğunu, faturada yazılı olduğunu ve davalının faturaya itiraz etmediğini, mahkemenin icra inkar tazminat talebini reddetmesinin hatalı olduğunu, yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, bilirkişi heyetinde yer alan … itirazlarının değerlendirilmediğini,malın teslim edildiğinin ispatlanamadığını, sözlşemenin feshinden sonra afaki faturalar düznelnediğini, 9152 nolu faturada 4000m2 yere uygulandığı iddia edilen yerde teknik inceleme yapılmasına ilişkin taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini, ceza soruşturmasının bekletici mesele yapılmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki taraf vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyadasında; davacı tarafça, 06.09.2012 Tarih 537.352,50TL bedelli … sıra nolu fatura ile 26.11.2012 tarih 125.753,00TL bedelli … nolu faturaya konu alacağın (toplam 663.105,00TL’nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte) tahsili talebi ile ilamsız takip başlatılmış, ödeme emri 15.01.2013’de davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça 21.01.2013’de süresinde takibe itiraz edilmiştir.Davalı takibe itirazında faturaların herhangi bir ticari ilişkiye dayanmadığını belirtmiş, davaya cevabında; taraflar arasında bayilik anlaşması olduğunu, sözleşmenin 06.08.2012 tarihinde keşide edilen ihtarname ile fesh edildiğini, aralarındaki sözleşmenin mal tedarikine ilişkin olduğunu, tedarik edilen malın uygulanması hususunda bir sözleşme bulunmadığını, faturalara itiraz edildiğini, faturalara konu malın tesliminin yapılmadığını savunmuştur. Dosyada 02.11.2011 tarihlî Mal ve Hizmet Kabul Komisyon Tutanağının bir fotokopisi mevcut olup keza 22.11.2011 tarihli teslim tutanağı başlıklı belge fotokopisi incelendiğinde; “Bölgemize ait yaya üstgeçitlerine uyguladığınız 7mm kalınlığında Patentli Şeffaf Kırılmaz yaya üstgeçit korkuluk kompozit camları, camlara ait aparatları ve Metal korumalı 4 cm. kauçuk merdiven basamakları ile blok 4 em’lık kauçuk zemin kaplama ve uygulamalarınıza ait ürün ve uygulamalar, tarafımızca yerlerinde ¡nedenerek tam ve eksiksiz olarak teslim alınmıştır. Ürün ve uygulamalara ait onayımız …. ‘ye hak ediş onayları İle iletilmiştir. Ürün uygulamalarınızda herhangi bir kusur bulunmamaktadır. Ödemeleriniz ile ilgili onay …. tarafından verilecektir” şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.Davalı vekili aşamalardaki beyan dilekçelerinde de sözleşmenin davalı tarafça fesihten sonra mal ve hizmet alışverişi olmadığını belirtmiş sözleşmenin devamı sırasında alımı yapılan mallara ilişkin beyanda bulunmuş, ceza soruşturmasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.Hükümden sonra davacı vekili, İstanbul CBS’nin 2013/161294 Soruşturma sayılı dosyasına ilişkin kovuşturmaya yer olmadığı kararını, davalı vekili de kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itiraza istinaden tanzim olunan iddianame örneği ve tensip zabıt örneğini sunmuş olup Dairemizce bu kapsamda İstanbul 15.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/345 esas sayılı dosyasının örneği UYAP’tan incelenmiştir.İstanbul 15.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/345 Esas sayılı dosyasında İstanbul CBS 2017/178622 Soruşturma sayılı dosyasına istinaden düzenlenen iddianame ile; Şikayetçinin … AŞ, müştekilerin … şüphelinin … olarak yer aldığı iddianamede, şüpheli hakkında belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan TCK 207/1, 43; 158/1-e, 35 maddelerine dayalı olarak kamu davası açıldığı, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.İddianamede; “suça konu ve sahte olarak düzenlendiği iddia olunan irsaliyelerin değerlendirilmesinden şüphelinin şikayetçi kurum ile aralarında bulunan sözleşme gereği daha önceden mal satım işlemini gerçekleştirdiği, sözleşmenin feshinden sonra kurumdan fazladan para alabilmek amacıyla kendi kayıtlarına iki adet irsaliye faturası düzenleyerek ve daha önceki ödeme belgelerindeki kayıtları taklit ederek onay işlemlerini yapmasından sonra aslı gibidir ve aslı kaşelerini de basarak gerçekte kuruma hiç sunulmadığı ve alacak kaydı olmadığı ve kurum yetkililerince onaylanmış bir belge olmadığı halde icra işlemine başvurarak alacak talebinde bulunduğu ve kendi düzenlemiş olduğu fotokopi belgeleri de delil olarak sunduğu, bu şekilde eylemi ile atılı Özel Belgede Sahtecilik ve Kamu Kurumu Dolandırmaya Teşebbüs Suçlarını işlediği dosya kapsamındaki delilleri içeriğinden anlaşılmış olmakla” şeklindeki kabul ile kamu davası açılmıştır.İddianamede; dava konusu faturaların “kurumdan fazla para alabilmek amacıyla onay işlemleri yapılmadan sahte olarak düzenlendiği” hususunda suç isnadı bulunmakla öncelikle ilgili ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerekli olup ceza davasının sonucuna göre davalının itiraz ve savunmaları ile tutanakların değerlendirilmesi gerekli olup keza; dosyada mevcut bilirkişi raporlarında kabul tutanakları ile faturaların karşılaştırılması sureti ile miktar yönünden denetlenebilir bir hesaplama bulunmadığından gerekirse yerinde keşfen inceleme yapılarak yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınarak faturaya konu ve mal ve hizmetin verilip verilmediği, verildi ise alacak miktarının ne olduğu hususunda karar verilmesi gerekliyken ceza soruşturması dikkate alınmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davalı vekilinin istinaf isteminin bu yönü ile kabulüne, kabul edilen istinaf isteminin mahiyeti itibarı ile diğer hususların incelenmesine yer olmadığına dair hüküm kurmak gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kabul edilen istinaf sebebi dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2016 gün ve 2013/161 Esas, 2016/974 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf peşin harcının talebi halinde aidiyetine göre taraflara iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 115,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.