Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3221 E. 2019/2508 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3221 Esas
KARAR NO : 2019/2508 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017
NUMARASI : 2015/163 E., 2017/190 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine ödenmemiş fatura alacağı nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile örnek no:l yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya 26.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından süresi içinde yetki ve borca edildiğinden takibin durdurulduğunu, yetki itirazı taraflarınca kabul edildiğinden dosyanın Silivri Adliyesi’ne gönderildiğini ve takibin Silivri … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile devam ettiğini, işbu takipte ödeme emrinin borçluya 30.03.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından süresi içinde yetki ve borca edildiğinden takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile, … tarafından … gönderilen 19.07.2013 tarihli mail vasıtası ile görüşerek 2. El parfüm dolum makinelerinin satımı ve teslimi hususunda anlaştıklarını, söz konusu mailde … plakalı araç tarafından makinenin yükleneceğinin belirtildiğini ve … da teslimatı onayladığını, makinenin … Bey tarafından teslim alınacağının belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından makinelerin 19.07.2013 tarihinde davalıya teslim edildiğini, 006345 sıra numaralı sevk irsaliyesi ve nakliyat şirketi tarafından aynı gün davalı firmaya kesilen 06817 sıra numaralı 389,- TL. nakliye bedeline konu faturanın malların teslimine ilişkin iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmede kararlaştırılmış teslim yükümlülüğünü eksiksiz olarak ifa edilmiş olmasına rağmen davalı şirketin bir süre sonra malı iade etmek istediğini bildirdiğini, o dönemde başka bir alıcı bulunduğundan müvekkili şirketin iadeyi kabul ederek kendisine ödenmiş olan bedelin tamamının davalı şirketin … bankasında bulunan … IBAN numaralı hesabına gönderdiğini, davalı şirketin malın bedelini geri almış olmasına rağmen malı iadeden kaçındığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından 20.09.2013 tarihli … sıra numaralı faturanın tanzim edilerek yurtiçi kargo aracılığı ile 25.09.2013 tarihinde … seri no.lu gönderi kodu ile davalı firmaya gönderildiğini ve gönderinin 26.09.2013 tarihinde …tarafından 26.09.2013 tarihinde teslim alındığını, davalı yanın malın iadesi yapmadığı gibi faturaya da itiraz etmediğini, söz konusu faturaya dayanak borcun tahsili için taraflarınca icra takibi başlatıldığını, davalı yanın borcun olmadığına yönelik iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek Silivri İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında davalı yanın itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinin borçlu vekili yerine borçlu asile tebliğ edildiğini, Silivri …. İcra Dairesi’nin … takip dosyasında vekalet sunduklarını, bu tebliğin usulsüz olduğunu, daha önceden tarafları ve uyuşmazlık konusu aynı olan Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/930 E. Sayılı dosyasıyla dava görülerek reddine karar verildikten sonra derdest davanın ikame edilmesinin HMK md. 114/1’e aykırı olduğunu, müvekkili şirketin merkez adresinin Silivri-İstanbul olduğunu, uyuşmazlık konusunun Silivri asliye Hukuk Mahkeme’lerinin yetki ve görev alanına girdiğini, davacı tarafından satıldığı iddia edilen makineyi müvekkilin doğrudan satın almadığını, satın alma opsiyonlu getirtildiğini ve deneme amaçlı numunelik üretimler için çalıştırıldığını, müvekkilinin makine bedeli olarak davacıya fiili ödeme günündeki TCMB Euro alış kuru baz alınarak Euro cinsinden ödeme yaptığını, makinenin müvekkilinin iş kapasitesine ve maksadına uygun olmadığı anlaşıldığından makinenin kaldırıldığını ve iadesi için davacı ile anlaşıldığını, bu anlaşma üzerine davacı tarafından malın bedelinin müvekkiline geri ödendiğini, geri ödemenin Euro cinsinden yapılması gerekirken Türk Lirası cinsinden yapıldığından arada geçen günler için kur farkı oluştuğunu, kur farkının ödenmesi ve makinenin teslim alınması için davacının şifahi olarak defalarca uyarıldığı halde, davacının kur farkını ödemediğini ve makineyi gelip teslim almadığını, uyarıların sonuçsuz kalması üzerine Silivri …. Noterliği’nin 02.10.2013 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek kur farkının ödenmesinin ve makinenin teslim alınmasının istendiğini, davacı tarafın ihtarnameyi aldıktan sonra 21.11.2013 tarihinde icra takibi başlattığını, davacı şirketin takibe dayanak yaptığı 20.09.2013 tarihli alacak hakkında müvekkili şirketin ticari defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığını, ihtarname incelendiğinde davacı yanın faturaya itiraz edilmediği iddiasının mesnetsiz olduğunun anlaşılacağını, hiç kimsenin kendi ayıbından fayda çıkaramayacağını belirterek öncelikle derdesttik yönünden davanın usulden reddine, yetkiye itirazları ve esastan itirazları doğrultusunda davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine Silivri ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 26.314 TL faturaya dayalı alacak ve 402,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.716,28 TL alacak için ilamsız takipte ödeme emri düzenlendiği, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, dosyada deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırıldığı, mali müşavir bilirkişinin 12/04/2016 havale tarihli raporunda; davalı tarafın davacıya 26.314 TL tutarında borçlu olduğu açıklandığı, dosyada 178/05/2016 havale tarihli hukukçu bilirkişi heyetinin raporunda; davacının davalıdan alacaklı olduğu bilirkişi heyetinin 24/08/2016 havale tarihli ek raporunda davalının faturayı iade etmediğinden kabul ettiği kaidesinin oluştuğunu, kök rapordaki raporlarını tekrar ettiklerini açıklamış iseler de, davada; taraflar arasında makine alım satımı olduğu, davacı tarafından davalıya makinenin satılıp teslim edildiği, makinenin davalıda olduğu hususlarında tarafların anlaştıkları ön inceleme tutanağında anlaşamadıkları hususun olmadığının tespit edildiği, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında müvekkilinin makineyi davalıya teslim ettiğini, davalının daha sonra makineyi iade etmek istediğini bildirince müvekkilin davalıdan almış olduğu makine bedelinin banka havale ile davalıya iade ettiğini, ancak davalının makineyi müvekkile göndermediğini, bunun üzerine müvekkilinin de davalıya fatura keserek icra takibinde bulunduğunu beyan ettiği, davalı vekili de ön inceleme duruşmasında makinenin iadesi hususunda tarafların anlaştıklarını davacının aldığı parayı müvekkile iade ettiğini, davacının makineyi müvekkilden iade almadığını, bu hususta davacıya ihtarname çekildiğini, davacının makineyi almadığını, makineyi teslim etmeye hazır olduklarını, davacının kesmiş olduğu faturanın vergi usul kanununa aykırı olduğunu, makineyi davacıya teslim etmeye hazır olduklarını, her an davacının makineyi gelip iş yerinden alabileceğini beyan ettiklerinden davalı ile davacı arasındaki makine alım satımı hususunda davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin bir makine alım satımı olduğu, davacının davalıya makineyi satıp teslim ettiğini, davalının da makine bedelini davacıya ödediği ancak makinenin iadesi hususunda davacı ve davalının anlaştığı, bunun üzerine davacının almış olduğu makine bedelini davalıya iade ettiği, uyuşmazlığın makinenin davacıya teslimi noktasında olduğu, davalı tarafın makineyi teslime hazır olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla bilirkişi raporlarındaki faturaya dayalı defter kayıtlarında görüldüğü gibi davacının davalıda bir alacağının olmadığı, makinenin teslimi hususunda davalı tarafından davacıya Silivri …Noterliğince ihtarname çekildiği, davacının buna rağmen makineyi iade almadığı, taraflar arasında alacak verecek ilişkisinin bulunmadığı, davacının davalıdan makinesini teslim alabileceği davalının da makineyi iade etmeye hazır olduğu” gerekçesiyle davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “…1 – Dava konusu uyuşmazlığın sebebi mal değil bedeldir/alacaktır. davalı şirket, müvekkil şirkete 29.09.2013 tarihli … no.lu fatura karşılığı 26.314,- TL borçludur.Yerel Mahkeme gerekçeli kararında ”…uyuşmazlığın makinenin davacıya teslimi noktasında olduğu, davalı tarafın makineyi teslime hazır olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla bilirkişi raporlarındaki faturaya dayalı defter kayıtlarında görüldüğü gibi davacının davalıda bir alacağının olmadığı…” şeklindeki kararı hukuka ve kanuna açıkça aykırıdır. Bilirkişi raporları ve faturaya dayalı defterlerle ortaya koyulduğu üzere müvekkil davalı şirketten alacaklıdır. Dava itirazın iptali davası olup herhangi bir malın iadesi talebi söz konusu değildir. Önemle altına çizmek gerekirse, Yerel Mahkeme huzurundaki dava müvekkil şirket tarafından davalı şirket aleyhine ödenmemiş fatura alacağı sebebi ile başlatılmış icra takibinin sonuçsuz kalması sonucu ortaya çıkmıştır. İşbu icra takibinin temeli ödenmemiş fatura alacağıdır.Dava konusu uyuşmazlığın sebebi mal değil bedeldir/alacaktır. Bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, davanın konusu davalı tarafın davacıya 29.09.2013 tarihli 169832 no.lu fatura karşılığı 26.314,- TL tutarında borçlu olmasıdır. İşbu uyuşmazlığın çözümü Sayın Yerel Mahkeme tarafından basite indirgenmiş, makinenin alınması ile davanın çözüme erişeceği kanısına varılmış hatta sanki ortada bir uyuşmazlık yokmuşçasına hüküm tesis edilmiştir. Makinenin nerede olduğu açık olduğundan, kuvvetle muhtemel Sayın Yerel Mahkeme tarafından ne ihtarnameye ne de başkaca bir şekil şartına gerek kalınmaksızın, makinenin teslim alınması ile uyuşmazlığın çözüleceği varsayılmıştır. Lakin işbu uyuşmazlığın sebebi davalı tarafın makineyi talep ettiğimiz tarihte tarafımıza iade etmemesi sonucu müvekkil ukdesinde makine bedeli tutarında zarar meydana gelmesi ve bunun sonucunda işbu bedelin icra takibine konu edilmesidir. Zira, başlangıçta makinenin iadesi davalıdan talep edilmiş ve mal bedeli aynen davalı tarafa iade edilmiş, lakin iade gerçekleşmeyince müvekkil şirketçe fatura tanzim edilmiş ve bu faturaya da itiraz olunmamış, fatura içeriği davalı tarafça kabul edilmiştir. Ayrıca işbu yargılama safhasında tüm şekil şartları (Bilirkişi raporları, yazılı deliller…vs) gözardı edilmiş; müvekkilin basiretli bir tacir olarak usulüne uygun gerçekleştirdiği anlaşmanın (makine satım ve teslimine ilişkin) unsurları değerlendirme kapsamına alınmamıştır. Tüm bu olaylar sonucu Sayın Yerel Mahkemenin makinenin davalı taraftan alınmasıyla uyuşmazlığın çözüleceği sonucuyla davanın reddine karar vermesi yerinde olmamıştır. Aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte, teknik olarak ifade etme zorunluluğu doğacak olursa, makinenin tarafımıza iade edilmediğinden bu yana; teslimat evsaf fonksiyonu ve yapısı gibi işlevlerini kaybettiğinden, tarafımızca makinenin teslim alınması mümkün değildir. Keza, müvekkil şirket tarafından tanzim edilen ve kendisine dair bir itiraz gerçekleştirilmeyen faturaya da dayalı olarak, huzurdaki uyuşmazlık konusu; malın iadesi değil, borcun ödenmesidir. Tüm bu sebeplerle de davalı karşı tarafın davacı müvekkil şirkete 29.09.2013 tarihli 169832 no.lu fatura karşılığı 26.314,- TL tutarında borçlu olduğu açıkça ortadadır. 2 – Yerel mahkeme huzurunda görülen davaya konu silivri 1. noterliği’nin 02.10.2013 tarihli ve 09131 yevmiye nolu ihtarnamesinin aslı yahut onaylı örneği, mahkeme dosyasının içerisinde yer almamaktadır. Davalının söz konusu ihtarnameye delil olarak dayanması mümkün olmayıp yerel mahkeme tarafından gerekçeli kararda delil olarak değerlendirilmiş olması anlamsız ve mesnetsizdir. Davalının Bakırköy 6. asliye ticaret mahkemesi’nin 2014/930 e. 2015/29 k. sayılı dosyasını delil olarak bildirmemesi sebebi ile, silivri ….noterliğinin 02.10.2013 tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi’ne dayanması hukuka aykırı olup tarafımızca bu durumun kabulü mümkün değildir. Kaldı ki o ihtarnamenin de tebliğ edilmediği hususu gözetilmelidir. …” denilerek kararın kaldırılması ve davanın kabulü talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava faturaya dayalı itirazın iptali istemiyle açılmıştır.Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan maddi vakıaların öncelikle tespit edilmesi uyuşmazlık konularının daha net tartışılması ve çözümlenmesinde yararlı olacaktır.Öncelikle davacı yanın davalı yana 2. El parfüm dolum makinelerinin satımı ve teslimi hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.Bu satışın bedelinin davalı yanca ödendiği hususunda da ihtilaf bulunmamaktadır.Ayrıca davalı yanın satın aldığı makineyi satın ve teslim aldıktan sonra akitten dönme iradesini davacı satıcıya ilettiği; bu talebinin kabul edildiği hususu da ihtilafsızdır.Bunun üzerine davacı yanın satış bedeli olarak aldığı paranın tamamını davalı yanın hesabına EFT ile gönderdiği, semenin iade edildiği de ihtilafsızdır.
Davalı yanın ise makineyi iade etmediği hususu da davalı yanın kabulündedir.Bu durumda davacı yan hem makineyi geri alamamış hem de semeni iade ederek davalı yan mameleki bu bedel kadar artmıştır.Davalının iade yapmama gerekçesi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde olup olmadığı denetlenerek sonuca gidilmelidir.Davalı yanın ilk savunma gerekçesi , mal bedelinin yabancı para cinsinden ödendiği halde kendilerine para iadesinin TL cinsinden olduğu, kur farkı nedeni ile cari hesaplarının açık verdiği savunmasıdır. 2. savunma malın gelinip teslim alınmadığına ilişkin savunmadır. 3. olarak da icra müdürlüğündeki itirazlarında ileri sürdükleri ardiye ücreti alacağı olmak üzere üç kalem itirazları bulunmaktadır.Öncelikle kök satış ilişkisinin deneme opsiyonlu bir satış sözleşmesi olduğu yönünde sözleşme ve delil bulunmadığı gibi , satışın yabancı para cinsindeki kur üzerinden yapıldığına ilişkin bir yazılı delil de bulunmamaktadır. ilk satış faturası da TL cinsindendir. Davalı yanın kur farkı oluştuğuna dair savunmasının dayanakları dosyaya yansımamıştır. Davalı yanın ticari kayıtlarında kur farkı faturası da düzenlenmemiştir. Bu nedenle bu savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.İkinci olarak ; mal iadesi sözkonusu olmakla iadenin mali yükümlülüklerinin malı iade eden alıcıda olması genel kural olup, bunun aksine bir anlaşmanın varlığı da kanıtlanmamıştır. Delil olarak dosyada bulunan ve usuli nedenlerle reddedildiği anlaşılan ihtarnamenin davacı yana tebliğ ediliğine ilişkin bir belge de bulunmamaktadır.Malı iade ile yükümlü bulunan tarafın iade etmemesinden kaynaklı gecikme nedeniyle malı saklama için ardiye ücreti talep etmesi ise MK deki dürüstlük kuralına uygun bir talep değildir.Açıklanan bu gerekçeler ile mal bedelini geri alan davalı yanın malı iade etmeyerek sebebsiz zenginleştiği , halen de malın kendi uhdesinde olduğu maddi gerçekliği karşısında aldığı bedel kadar davacının alacaklı hale geldiği kabul edilmelidir.Her ne kadar davada birikmiş faiz istemi de bulunmakla birlikte davalı yanın takipten önce temerrüde düşürülmediği nedenle temerrüdün takiple oluştuğu, alacağın miktar itibari ile likit bulunduğu da gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ;İlk derece mahkemesinde açılan dava hakkında A- Davanın KISMEN KABULÜ ile ; davalı yanın Silivri …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE ; takibin 26.314,00 TL üzerinde takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara talepleri gibi % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına
B-Alacak likit olmakla 5.262,80 TL icra inkar tazminatının davalıda alınıp davacıya verilmesine C- Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE D- Alınması gereken 1.797,50 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 1.341,25 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına E- Tarafların haklılık durumuna ve harçların tamamından kısmende olsa haksız çıkan davalı yanın tamamen sorumlu olması gerektiği prensibine göre peşin harç ve başvuru harcı toplamı 428,55 TL tebligat gideri 86 TL, posta gideri 9,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.500,00 TL ki toplam 2.023,55 TL yargılama giderinin 1.992,00 TL kısmının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına F- Davalı yanın yaptığı üç tebligat gideri 29,00 TL yargılama gideninin 0,58 TL kısmının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına G-Davacı yan kendini vekille temsil ettirdiğinden tarifeye göre hesaplanan 3.157,68 TL ücreti vekaletin davalıda nalınıp davacıya ödenmesine H-Davalı yan da kendini vekille temsil ettirdiğinden tarifenin 13/2 maddesi nazara alınarak 402,28 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine I- Kalan gider avansı bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yaanlara iadesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 2 İstinaf peşin harcının davacı yana iadesine
3- İstinaf yargılama giderleri olan başvuru harcı 85,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL, posta gideri 27,40 TL ki toplam 124,10 TL yargılama giderinin davalıda nalınıp davacıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yerolmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğice KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 15/11/2019