Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3206 E. 2019/2536 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3206 Esas
KARAR NO : 2019/2536
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2017
NUMARASI : 2014/1176 E. – 2017/275 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sultançiftliği Şubesinin 05.04.2009 keşide tarihli, 12.000 TL bedelli ve 25.04.2009 keşide tarihli 5.000 TL bedelli iki adet çek ‘i ile … Aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi gerçekleştirdiğini, İstanbul 6. Hukuk Mahkemesinin 2009/2740 esas, 2012/155 karar sayılı dosyası ile takip konusu çekler hakkında imzaya itiraz davası açıldığını, 25.04.2009 keşide tarihli 5.000 TL bedelli çekin iptal edildiğini, 05.04.2009 keşide tarihli, 12.000 TL bedelli çek ile ilgili takibin devamına karar verildiğini, davalı şirket ile müvekkilinin arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, davalının takip konusu çeki nasıl iade ettiğinin belli olmadığını, davalı şirket ile müvekkilinin takip konusu çek karşılığında herhangi bir mal, hizmet v.s vermediğini, fatura düzenlenmediğini, davalı şirket ile müvekkilinin ticari defterleri incelendiğinde icra takibi konusu borcun bulunmadığının ortaya çıkacağını, davalı şirketin İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile giriştiği icra takibinin kesinleştiğini, dosya üzerinden müvekkilinin araçlarının trafik kaydı üzerine haciz işlemleri yapıldığını, araçların trafikten meninin talep edildiğini, davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen yapılan işlemler üzerine müvekkilinin telafisi imkansız zararlarına neden olacağını, bunun önlenmesi için İİK 72. Madde hükümlerine göre takdir edilecek teminat karşılığında, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerine dava sonuna kadar tedbir kararı verilemesini dosyadan yapılan haciz işlemlerinin kaldırılmasını, icra takibinin durdurulmasını, İstanbul…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından müvekkilinin davalı şirkete borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini, haksız, hukuka aykırı, kötü niyetle girişilen bu icra takibinden dolayı davalı şirkete %40 haksız takip tazminatı ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ilerde avukatla temsil edilmesi halinde ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan olan alacağının tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile iki adet çeke dayalı olarak icra takibi başlattığını, davacı şirketin 05.04.2009 keşide tarihli ve 12.000,00 TL tutarlı çeke ilişkin menfi tespit davası açtığını, davacı şirketin çekin ticari defterlerde kayıtlı olmadığını ve bu sebeple de borçlu olmadığını iddia ettiği çek miktarı miktarının 12.000,00 TL olduğunu, HMK ‘ya göre 2.500,00 TL üzerindeki iddiaların ancak yazılı delil ile ispat edilebildiğini, davacı şirketin iddialarının soyut, haksız ve kötü niyetli olduğunu, çekin peşin ödeme aracı olarak ticari teamülde kullanıldığını, BK 182./2 maddesi uyarınca da çekin ödeme aracı olarak verildiğini, ancak bunun aksinin ispatının yazılı belge ile mümkün olabileceğini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin haksız ve kötü niyetle dava açtığını, davacının davasının reddi ile haksız ve kötü niyetli davacının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının davasının reddine, haksız ve kötü niyetli davacının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; çekin geçerli bir alacak hakkı ihtiva etmediğinin borçlu tarafından kesin deliller ile ispat edilmesi gerektiği, senede karşı senetle ispat kuralını karşılayacak kesin deliller ile çekin bedelsizliğinin ispatlanamadığı, taraflar arasında mal alışverişinin ticari defterlerde kayıtlı olmamasının ispat yükünde bir değişiklik yaratmayacağı ve çekin karşılıksız kaldığının kanıtlamaya yeterli olmayacağı, kesin delil ile ispat hükümlerine göre davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, İİİK 72/4 maddesi gereği % 20 oranında kötü niyet tazminatının davacı borçludan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemiş olması nedeni ile HMK 222/5 maddesi gereğince davanın ispatlandığını, davalının çek nedeni ile varsa alacağını deftere kaydetmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, yargıtay kararlarının da aynı yönde olduğunu, defter ibraz etmeyen davalıya karşı dava ispatlanmış olduğunu, mahkemenin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasını ispat için yazılı belge ibraz etmediğini, çekin peşin ödeme aracı olduğunu, karinenin aksi yöndeki iddianın davacı tarafça kesin ve yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, kötüniyet tazminatının da yerinde olduğunu belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72/3.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmutur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu takip dosyasındaki … Bankası AŞ Sultançiftliği Şubesi’ne ait 12000TL bedelli, 05.04.2009 tarihli çek örneği incelendiğinde; davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Çek, bir ödeme aracı olup çekteki imzayı inkar etmeyen davacı, çekin bedelsiz olduğunu kesin delille ispatla yükümlüdür. Davacı, münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmadığından somut uyuşmazlık yönünden HMK 222/5.maddesi uygulanamayacaktır. İspat yükü davacı tarafta olduğundan, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi çeki hükümden düşürmez. Davacı yazılı delil ibraz etmemiş olup açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı ile takibin tedbiren durdurulmuş olması nedeni ile İİK 72/4. maddesi gereğince tazminata hükmetmesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/11/2019 tarihinde oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.