Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3181 E. 2019/2501 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3181 Esas
KARAR NO : 2019/2501 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2016
NUMARASI : 2014/1310 E., 2016/835 K.
DAVANIN KONU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı firmanın davalı firmadan 25/06/2014 tarihinde tarihinde 5076 kg KES C45 SAÇ aldığını, karşılığında alış-veriş tutarı 12.578,33-TL olduğunu, alışverişin karşılığı olarak davacı firmaya ait 05/11/2014 keşide tarihli 12.461,21-TL’lik … Bankası Masko Şubesi’ne ait çekin keşide edilerek davacı yana verildiğini, söz konusu mal üzerinde davacı tarafından işlem yapılırken 3 ayrı bölgede çatlak belirtilerine rastlanması nedeni ile firmaya iade faturası düzenlendiğini, söz konusu maldaki sorunun ve ayıbın işlenmeden görülmesinin mümkün olmadığını ve ancak işlendikten sonra görülebildiğini, davalıya rapor ve ihbarların yapıldığını, davacı firmaya iade faturası gönderildiğini, davacı firma tarafından da davalıya iade faturasının gönderildiğini, davalı firmadan haksız alınan malın bedeline ilişkin olarak çekin istenmesine rağmen sonuç alınamadığından bahisle, davacı şirket tarafından davalıya verilen çek hakkında ödeme yasağı konulmasına, ayıplı mal nedeni ile 12.578,33-TL borçlu olunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili olduğu cevap dilekçesi ile; daacı firmanın 24/06/2014 tarihinde tek sayfalık firma kaşeli ve imzalı sipariş faksı ile koşulsuz mal talebinde bulunduğunu, davacı firma yetkilisine, satın almak istediği mal ile ilgili ultrasonik test yaptırarak malı alması gerektiği, zira malın iç yapısında üretim kaynaklı süreksizlikler olabileceği ve bu süreksizliklere üreticisinin dahi garanti vermediği, eğer ultrasonik test yaptırmaz ise davalı tarafça hiçbir sorumluluğun kabul edilmeyeceği hususunun şahitler huzurunda söylendiğini, davacının bu yola gitmeyerek malı mevcut üretim şartıyla kabul ederek sipariş ettiğini, ilgili alışverişin karşılıklı rıza ile gerçekleştirildiğini, davacının analiz yaptığını bildirdiği malların davalı şirket tarafından satılan mallar olmadığını, raporda bildirilen malların kalite ve adetlerinin farklı olduğunu, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığından bahisle davanın usul ve esas yönünden reddine, mahkeme masrafları ile ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davacının davalıdan 5076 kg KES C45 sac aldığı ve davalıya bedel olarak … Bankası Masko Şubesi’nin 8874031 numaralı, 05.11.2014 keşide tarihli, 12.461,21 TL tutarlı çeki verdiğinin açık olduğu, keşide günü gelen çekin ödendiği de dosyaya sunulan banka dekontu ile sabit olduğu, ihtilafın, satışa konu malın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bedelin iade edilip edilemeyeceği hususunda toplandığı, gerek mahkemece yaptırılan bilirkişi heyet raporundan ve gerekse Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya-Metalurji Fakültesi Dekanlığı tarafından yapılan Ultrasonik muayenesinden davaya konu satışı yapılan saclardan üretilen parçalar üzerinde küçük-büyük boşluklar, çatlaklar ve segregasyonlar olduğu ve bu hataların dışarıdan gözle tespit edilmelerinin mümkün olmadığının anlaşıldığı, yapılan bu analizler sebebiyle satılan malın gizli ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, her ne kadar TBK 23. Maddesine göre gizli ayıbın 8 gün içinde muayene edilip satıcıya bildirilmesi gerekiyorsa da TBK 225. maddesine göre ağır kusurlu olan satıcı sürelere riayet edilmediği gerekçesi ile sorumluluktan kurtulamadığı, bu sebeple davacının ayıplı satış sebebiyle seçimlik haklarını kullanabileceğini kabul etmek gerektiği, davacı, baştan beri davalıya verdiği çekin bedelsiz olduğunu ileri sürerek, çek bedelini ödedikten sonra da istirdadını talep ettiğinden bu talebi TBK 227. maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme olarak değerlendirildiği, sözleşmeden dönme durumunda herkes aldığını iade ile mükellef olduğundan tahsil edilen çek bedelinin de istirdadı gerektiği, bu sebeple 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesi ile 6102 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 23. maddesine göre ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/6. maddesine göre istirdadı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle davanın kabulüne,12.461,21-TL’nin 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde ; ayıplı kabul edilen malın davacının müvekkilinden aldığı mal olup olmadığının belirlenmediğini, müvekkilinin gizli ayıptan sorumlu olmadığını , ayrıca mal iadesi yönünde hüküm kurulmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava satılandaki ayıp nedeni ile mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Davalı yanca 25.06.2014 tarihinde satılan davaya konu ürün 26.06.2014 tarihinde dava dışı firmaya satılmış ve dava dışı firma ürünle ilgili ultrosonic muayeneyi 09.08.2014 tarihinde rapor olarak öğrenmiş yaklaşık 25 gün sonra iade faturası ile 1.9.2014 tarihinde davacıya iade faturası ile iade etmiştir.Davacı yan satıcı olduğu sözleşmede ; satın alan dava dışı firmanın ihbar sürelerine riayet etmeden mal iadesi kabul etmiş, bu defa kendi satın aldığı firma olan davalı firmaya 24.09.2014 tarihli iade faturasını kesmiştir.Davacının kendi satış işlemi nedeni ile hukuki itiraz haklarını kullanmadığı , ayıbın süresinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapmadan dava dışı firmanın iadesini kabul ettiği görülmektedir. Elbette hukuki hakları kullanmaya kimsenin zorlanamayacağı kabul edilmekle birlikte ; davacı da en geç iade faturasını aldığı 1.9.2014 tarihinde gizli ayıbı billdiği/ bilmesi gerektiği zorunlu olup derhal bu durumu satıcıya bildirmelidir.Zira TBK 223. maddeye göre satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır düzenlemesi mevcuttur. Davacı ise ancak iade faturasından 23 gün sonra düzenlediği iade faturası ile bildirimsiz olarak iade faturası düzenlemiş olup, ayıba bağlı haklarını kaybetmiştir.Somut olay özelinde ancak ultrosonic test ile anlaşılması mümkün olan bir ayıbın varlığı sözkonusu olmakla, aynı zamanda üretici olmayan davalının ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu kabul edilmesini zorunlu kılan kanıt da bulunmamaktadır.Bu nedenle davalı yanın istinaf talebi yerinde görülmekle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 -Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜNE İlk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/b-2 Maddesi gereğince KALDIRILMASINA 2-İlk derece mahkemesine açılan DAVADA A- Davanın yerinde görülmediğinden REDDİNE B- 44,40 TL red harcının peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 197,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iade edilmesine C-Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına D-Davalı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT ne göre hesaplanan ve maktunun altına düşemeyecek olan 2.725,00 TL nisbi ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine E-Davalı yanca yapılan 2 tebligat gideri 22,00 TL den ibaret yargılama giderinin davacıda nalınıp davalıya verilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı yana iade edilmesine 4-İstinaf yargılama gideri olan , başvuru harcı 85.70 TL, 1 tebligat gideri 11,00 TL ve posta gideri 65,00 TL ki toplam 161,70 TL nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 262/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi . 15/11/2019