Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3167 E. 2019/2499 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3167 Esas
KARAR NO : 2019/2499 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2016
NUMARASI : 2014/1161 E., 2016/1007 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :A-)Açılan dava ve iddia : Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların ortağı olduğu … Ltd Şti ile davalı arasında bağıtlanan sözleşme uyarınca davalının müvekkillerinin yurt dışında çalışacak işçileri için gerekli eğitim verip sertifika düzenlenemesi konusunda anlaşıldığını, davalının edimini yerine getirmediğini, sahte sertifika hazırlayıp fatura keserek tahsil etmek istediğini, baskı altında … ve … ayrı ayrı 17.500,00 er TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL senet aldığını, oysa taraflar arasında doğrudan ilişki bulunmadığından senetlerde yazılı alacağın bulunmadığını, müvekkilleri hakkında bu senetlere dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas 2014/23876 sayılı dosyaları üzerinden icra takibine geçildiğini,davacı …’ın evinde haciz uygulanması sırasında eşi olan davacı …’dan 20.000,00 TL’lik bir senedin daha alındığını, haciz tutanağına dahi bu durumun yazılmadığını, TCK 148/2 ve Anayasa 21.Md uyarınca davalı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunma hakkının saklı tutulduğunu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki ve borçluluk durumu söz konusu olmadığından anılan senetlerden dolayı davacıların davalı şirket borçlu olmadığını tespitine ve haksız takipler nedeniyle kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasınıa karar verilmesini istemiştir.Davacılar vekili 08/01/2016 tarihli dilekçesi ile İstanbul … İcra müd … ve … sayılı dosyalarında takibe konu olan senet bedelinin icra baskısı nedeniyle ödendiğini belirterek ödenen paranın istirdatına, …’dan alınan 16/09/2014 tarih 20.000,00 TL senetten dolayı ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemişti
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip konusu borcun haricen kabul ederek ödendiğini bu nedenle davanın konusuz kaldığını, TTK 688.md gereğince bononun soyut borç ikrarını içeren kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, baskı ve korku altında düzenlendiği iddialarının doğru olmadığını, dava dışı …Ltd Şti ile müvekkili arasında 30/01/2014 tarihinde “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Sözleşmesi” düzenlendiğini, müvekkilinin bu sözleşme ile kendisine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, .. Ltd Şti tarafından hizmet bedeli ödenmediğinden bu durumun davacılara bildirildiğini ve şirket yetkilisi olan davacılar … ve … sözleşmeden kaynaklanan fatura borcu için kendi rıza ve istekleri ile kambiyo senedi düzenleyip verdiklerini, 6331 sayılı yasa uyarınca müvekkilinin sertifika vermek zorunda olmadığını, sözleşmede belirlenen hizmetin yerine getirilerek karşılığında fatura kesildiğini, süresi çinde itiraz edilmediğini, müvekkiline karşı herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, sözleşmenin feshedilmediğini, ifa uğruna bono verilmesinin TBK 133 md gereğince temel ilişkiden doğan alacak hakkının yenilemeyeceğini hakkın sona ermediğini, bu nedenle sözleşme dayalı tüm haklarının saklı tutulduğu belirterek davanın haksızlığın savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “tüm dosya kapsamına göre davacıların ortağı olduğu dava dışı … ltd Şti ile davalı şirket arasında bağıtlanan ” İş Güvenliği Sözleşmesi” uyarınca davalı şirket tarafından dava dışı … Ltd Şti çalışanlarına iş güvenliği konusunda eğitim hizmeti verildiği, bundan dolayı düzenlenen faturaların davalı şirketin ticari defterinde kayıtlı bulunduğu, 01/05/2014 tarihi itibariyle 23.784,90 TL tutarında alacak hakkının olduğu, … Ltd Şti’nin borcuna karşılık olarak şirket ortağı olan davacılar … ve… İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyalarında takibe konu edilen 01/07/2014 ve 01/08/2014 ödeme tarihli 17.500,00 er TL tutarlı 2 adet bonoyu düzenleyerek davalı şirkete verdikleri, bu aşamada senetleri baskı ve korkutma sonucu alındığına ilişkin davacı iddiasının kanıtlanamadığı, icra takibi aşamasında senet bedellerinin haricen davacılar tarafından ödenmiş olduğu, davacıların ortağı olduğu şirketin ticari defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden bu konuda inceleme yapılamadığı, dava konusu bonaların şirket borcuna karşılık davacılar … ve … kendi istekleri doğrultusunda verildiği ve icra takibi aşamasında borcun ödendiği, davacıların her iki takibe konu olan borçtan dolayı ödeme kapsamında düzenledikleri bonolar nedeni ile borçlu oldukları, bu nedenle istirdat isteminin yerinde olmadığı, davacı …’dan senet alındığına yönelik iddia ise kanıtlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde özetle ; “……Her ne kadar davacıların ticari defterleri sunmadığından inceleme yapılamadığı belirtilmişse de dosya içerisinde mevcut dilekçelerimizde de belirttiğimiz üzere ticari defterlerin tutulması görevini yapan tarafların ortak (müvekkilimizin eski muhasebecisi) muhasebecisi … ticari defterleri tarafımıza göndermediği gibi, bilirkişiye sunmayarak inceleme yapılmasını engellemiştir. Kendisine bunun sebebini sorduğumuzda, tarafımıza olumsuz yanıt verilmiş ve herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu sebeple ortak muhasebeci açıkça davalı yanın tarafında yer alarak müvekkilim aleyhine hizmet etmiştir. … hukuka aykırı şekilde müvekkilimizin defterlerinin incelenmesini engellediği için ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli suç duyurusunda bulunulmuş olup soruşturması 2016/120593 Sor. Dos. No ile halen devam etmektedir. Sonuç olarak müvekkilin ticari defterleri tamamen elimizde olmayan sebeplerle engellenmiş olup yerel mahkemece bu durumun göz önüne alınması ve ona göre yargılamaya devam edilip hüküm kurulması gerekirken salt davalı defterleri dikkate alınıp davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ; bilirkişi raporunda müvekkillerimizin davalı şirketle herhangi bir hukuki veya ticari ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmesine, söz konusu senetlerin salt baskı altında davacıların çeşitli sebeplerle korkutarak alınmasına ve davalı şirketin iddia edilen hizmeti gerçekleştirdiğini ispat edememesine rağmen davanın reddine ilişkin verilen karar açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektebilirkişi raporunda müvekkillerimizin davalı şirketle herhangi bir hukuki veya ticari ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmesine, söz konusu senetlerin salt baskı altında davacıların çeşitli sebeplerle korkutarak alınmasına ve davalı şirketin iddia edilen hizmeti gerçekleştirdiğini ispat edememesine rağmen davanın reddine ilişkin verilen karar açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte davalı şirket tarafından, sözleşme kapsamında ki edimler yerine getirilmemesi, işçilere gerekli eğitimlerin verilmemesi, baskı altında davacı müvekkillerden senet alınmış olması ve akabinde icra haciz işlemleri tehdidi altında söz konusu senetlerin haksız bir şekilde tahsil edilmiş olması ile davalı tarafın iddia ve savunmalarını ispat edememesine karşın ilgili bilirkişi raporundaki haklı noktalarımız göz önüne alınmadan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasalara aykırı olup işbu kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesini……….” talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava İİK 72. maddeye göre açılmış ve takibe konu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.Senetler aralarında ticari ilişki bulunmayan kişiler arasında düzenlenmiş olup, dava dışı şirketin davalı şirkete olan borcunun ödenmesini temin için davalı yana verilmiştir.Bu nedenle davacı yanın kayıtlarının incelenmesi veya dava dışı şirketin kayıtlarının incelenmesi davadaki hukuki durumu değiştirmeyecek olup, davacılar icra kefili durumunda da olmadıklarından ve dava dışı firmanın borcuna karşılık kendi şahsi malvarlıkları ile sorumluluk altına girmek amaçlı olarak senetleri rızaen davalı yana vermiş olmaları , dosyaya yansımış, hile tehdit gabin gibi iddialara delil bulunmayışı karşısında mahkemenin verdiği karar yerinde olmakla davacı yanın istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 44,40 TL nisbi harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik yatan 13,00 TL karar ve ilam harcının davacı yandan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- istinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy biriliğiyle karar verildi . 15/11/2019