Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3142 E. 2019/2535 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3142 Esas
KARAR NO : 2019/2535
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2016
NUMARASI : 2015/249 E. – 2016/806 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın ödenmemesi dolayısı ile icra takibine başvurduklarını, davalının haksız ve yersiz olarak icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olunduğundan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz eden davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
CEVAP:Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında haksız ve yersiz olduğunun, herhangi bir borcun olmadığını, ödemeleri yaptığını, defter kayıtları ile de bunun sabit olduğundan davanın reddi ile davacı tarafın icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 39.956,66-TL asıl alacak üzerinden bu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek sureti ile devamına, 39.956,66-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalının istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki 2 adet faturanın kendilerinin hesaplarında bulunmadığının, bu faturalarının irsaliyelerininde bulunmadığının, kime teslim edildiğinin de belli olmadığını, davacının kayıtlarına göre 14/11/2014 tarihinde toplam 3 adet ödeme (2 adet kredi kartı 1 tane EFT/Havale) işlenmesine rağmen 2 ödemenin düşüldüğünü, 18/07/2014 tarihli faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, mal teslim edilmediğini, karar duruşmasında yetki belgesi olmadan karar verildiğini, toplam borcun bu kadar olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun son derece ayrıntılı olduğunu, davalının 18/07/2014 tarihli faturanın kendisine tebliğ edilmediğini belirtmiş olduğunu ancak bu faturanın üzerinde kendi kaşesi ve imzasının bulunduğu, davalının borcu zaten kabul ettiğini, taraflar arasında 09/12/2014 tarihinde mutabakat imzalandığını, borcun olmadığını bu aşamada inkar etmenin iyiniyete aykırı olduğunu, borca konu malların teslim edildiğini, müvekkilinin dağıtım yaptığı tüm noktalara ürünü dağıttığı an faturasını verdiğini ve ilgilinin kaşe ve imzasını almakta olduğunu, somut olayda da aynı usul uygulandığını, faturadaki malların teslim edilmiş olması ve faturada davalının kaşe ve imzasının bulunduğu dikkate alınarak istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlık; ticari satıma konu cari hesap borcunun ödenmediği iddiası ile başlatılan takipte itirazın iptaline ilişkin olup taraf ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporunda; davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu 4 adet tahsilat makbuzunun davacının defterinde kayıtlı olduğu, defterler arasındaki farkın 28.277,15 TL olduğu, davacı tarafça tanzim edilen 40.018,28TL bedelli iki faturanın davalı defterinde kayıtlı olmadığı, keza tahsilat makbuzu ve iade faturası bedeli olan 11.741,13 TL’nin davalı defterinde kayıtlı olmadığı, 18.07.2014 Tarih ve … nolu 39.927,64TL bedelli faturanın davalı tarafından teslim alındığı ve yerinde yapılan incelemede fatura üzerinde davalı tarafa ait kaşe ve imza bulunduğu tespit edilerek davalının davacıya 39.956,67TL alacaklı olduğunun belirtildiği, keza raporda 09.12.2014 tarihli cari hesap mutabakatında davalıya ait kaşe ve imzanın bulunduğunun da yer aldığı, bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içerisinde rapora karşı beyanda bulunmadığı; ancak istinaf isteminde ise faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, borcun hatalı hesaplandığını iddia ettiği, cevap dilekçesinde faturanın tebliğ edilmediğine ilişkin iddiasının bulunmadığı görülmekle davalının istinaf isteminin HMK 357/1 maddesi de dikkate alınarak reddi gerekmiştir ve neticeten ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun görülmekle HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 2.729,44 TL harçtan, peşin alınan 682,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.047,08 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.