Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3133 E. 2019/2525 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3133 Esas
KARAR NO : 2019/2525
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2017
NUMARASI : 2016/737 E. – 2017/298 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından , müvekkili ile dava dışı … Tic.San.Tic. San.Ltd.Şti. arasında imzalanan GKS ‘ye istinaden Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, borcun ödenmemesi üzerine, davalı ile dava dışı şirket aleyhine Bursa …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında Taşınır Rehninin Paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, aynı takipte müvekkili aleyhine taşıt sözleşmesine dayanılarak ödeme emri gönderildiğini, müvekkili hakkındaki takibin dayanağı 14/10/2014 tarihli Ek Taşıt Rehni Sözleşmesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını bu nedenle davalı bankaya borçlu olmadığını tespitine karar verilmesini , davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında akdedilen taşıt rehin sözleşmesi uyarınca kredi borçlusu dava dışı ….San.ve Ltd.Şti’nin bankadan kullandığı kredilerin güvencesi olarak … plakalı aracını bankaya rehin ettiğini, tarafların özgür iradeleri ile karşılıklı olarak sözleşmeyi imzaldıklarını , davacının imzaya itirazının alacağın tahsilini geçiktirmeye ve süre kazanmaya yönelik olduğunu, davanın reddini, sözleşmedeki imzanın borçluya ait olduğunun ortaya çıkması halinde müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, Bursa .. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında takibe dayanak sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin kötüniyet tazminat talebinin reddetmesinin hatalı olduğunu, davalı bankanın imza sahibinin kimliğini araştırmadan, teyit etmeden sözleşmeyi düzenlemiş olması nedeniyle basiretli bir tacir gibi haraket etmemiş olduğunu, gerekli araştırmayı yapmadan takip başlattığını belirterek kararın kötüniyet tazminatının reddine ilişkin 2 nolu bendi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde yeterli imza örneği alınmadan yapıldığını,-Bankanın iyi niyetli olduğunu, müvekkili bankanın kötüniyetli olduğuna ilişkin iddianın davacı tarafça ispatlanmasının gerekli olduğunu bu nedenle davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddini talep ettiklerini, -… Plakalı aracın kasko sigorta poliçesinin 10.sayfasında bankanın “dain-i mürtehin” alacaklısı olduğunu açıkça belirtildiğini, davacının olaylardan haberi yokmuş gibi hareket ederken bankanın sunduğu imkanlardan yararlanmayı ihmal etmediğini, -Banka tarafından yapılan sigorta ile aracının güvence altına alındığını ancak davacının alacağın tahsili aşamasında imzayı inkar etmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, -Kabul etmemekle birlikte sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığının kabulü halinde dahi harca esas değer kötüniyetli olarak fazla gösterildiğini, kararın bu yönünle hatalı olduğunu, takip talebinde davacının aracı dışında 5 aracın daha takibe konu edildiğini, takibin “araçların kasko bedeliyle sınırlandırılarak” açıldığını, toplak kasko bedelinin 220.041,00 TL olduğunu, dava konusu aracın kasko değerinin ise 16.995,00 TL olduğunu, vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiğini, -Harcın kasko değeri üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek kararın kadırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Bursa …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklının … Bankası A.Ş, borçluların … Ltd. Şti. olduğu, takibin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatıldığı, toplam 715.656,31 TL borçlu şirketin taksitli ticari kredi mevduat ve kredi kartı borçları yönünden takipte 220.041,00 TL yönünden talepte bulunulduğu, davacı … araç maliki olarak gösterildiği anlaşılmıştır.Dosya arasında mevcut 14/10/2014 tarihli “Tüketici Kredi Sözleşmesine ek Taşıt Rehni Sözleşmesi” incelendiğinde; rehin verene atfen …. isim ve imzasının bulunduğu, rehin alanın… Bankası Uluyol Şubesi olduğu, … Ltd. Şti.’nin bankadan kullandığı kredi karşığı olarak 2005 model … marka … nolu taşıtın bankaya rehnine ilişkin sözleşme olduğu görüldü…. plakalı araç ruhsat örneği incelendiğinde; aracın davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.Dosyada mevcut Grafolog bilirkişi raporunda; ek taşıt rehni sözleşmesindeki imzanın … eli ürünü olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.Davalı banka vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesiyle sunulmuş olan genişletilmiş kasko sigorta poliçesi incelendiğinde; 31/10/2016, 31/10/2017 tarihlerine ilişkin olmak üzere davacıya ait … plakalı aracın sigortalandığı, poliçede rehinli alacalı olarak … Bankasının daini-i mürtehin şerhi olduğu görülmektedir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72.maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki taraf vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; takibe konu ek taşıt rehni sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığına ilişkin bilirkişi raporu yeterli olup, keza ilgili evrakta kefalete ilişkin limitin yer almadığı, kefalet sözleşmesinin unsurlarının da olmadığı dikkate alındığında davacının menfi tespit talebinin kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmekle davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Davaya konu takip dosyasında davacının sorumlu olduğu tutar ayrıca belirtilmemiş, toplam asıl alacak miktarından tüm borçlular aleyhine takip başlatılmış olmakla davalı vekilinin harç ve vekalet ücretine esas alınan dava değerinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf istemi kabul edilmemiştir.Davacı vekilinin istinaf istemi incelendiğinde; davacının aşamalarda bankanın kimlik teyidi yapmadan işlem yapmış olması nedeni ile basiretli tacir gibi hareket etmediğini iddia ettiği, ancak mahkemece bankadan kredi sözleşmesi ve ek taşıt rehin sözleşmesine ilişkin evrakların (varsa kimlik fotokopilerinin) celp edilmeden karar verildiği görülmektedir. Bu durumda davacının, kötü niyet iddiasının değerlendirilebilmesi için tüm delillerin celbi gerekliyken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince bu yönü ile kaldırılmasına karar vermek gerkemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile,3-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 gün ve 2016/737 Esas, 2017/298 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4-Alınması gereken 15.031,00 TL harçtan, peşin alınan 3.757,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.273,25 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,6-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 22,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 107,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.