Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3132 E. 2018/2139 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3132 Esas
KARAR NO : 2018/2139
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2017
NUMARASI : 2016/82 E. – 2017/4 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Fikir Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, 11.04.2016 harç tarihli dava dilekçesinde, “müvekkili ile davalı arasındaki Yapım Sözleşmesi gereği müvekkilinin 18.08.2006 tarihinden beri “…” ve “…” programların yapımını gerçekleştirdiğini, ancak davalının 15.02.2016 tarihli ihtarname ile yapım sözleşmesini ve sözleşmeye bağlı ek protokolü tek taraflı ve tazminatsız olarak feshettiğini bildirdiğini, karşı ihtarname ile feshin haksız olduğu bildirilerek, fesih nedeniyle uğradıkları zararı ve sözleşmeden doğan haklarını istediklerini, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı tarafından ödenmeyen 16.01.2016 tarihli 29.500 TL, 23.01.2016 tarihli 29.500 TL, 30.01.2016 tarihli 29.500 TL, 06.02.2016 tarihli 29.500 TL, 13.02.2016 tarihli 29.500 TL, meblağlı faturalardan doğan alacakların tahsili için davalı borçlu aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünde …E.sayılı icra takibi yapıldığını, ancak davalının kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, taraflar arasındaki 14.09.2010 tarihli sözleşmenin 9.maddesinde her sezon yayın tarihinden 15 gün önce DTV’nin sözleşmeyi bitirmek istediğini bildirmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden bir yayın dönemi daha uzayacağına dair hüküm bulunduğunu, yine sözleşmenin eski niteliğindeki 28.04.2014 tarihli ek protokolün 3.1 maddesinde her bir bölüm yayınını müteakip bölüm başına ödenecek tutarın 01.02.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 25.000 TL + KDV olması konusunda anlaşıldığının yazılı olduğunu, bu sözleşme ve protokole göre yukarıda bahsi geçen faturaların tanzim edildiğini” iddia ile itirazın iptalini, icra takibinin 147.754,60 TL üzerinden devamını, %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “alacağın BK anlamında eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, her ne kadar FSEK’e göre yapım sözleşmesi imzalanmış ise de, dava konusu alacak sözleşme bedeline ilişkin olduğundan, ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu” beyanla görev itirazında bulunmuş ayrıca birleştirme talebi ile davanın esasına dair savunmalarını bildirmiştir.
Mahkeme 16.01.2017’de “taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin niteliğine yahut Fikri-Sınai hakkın varlığı veya yokluğuna veya tecavüzüne ilişkin bir anlaşmazlık bulunmadığı, davanın sözleşmenin bitim tarihinden önce doğan mali hakların tahsiline ilişkin olduğu ve bu uyuşmazlığın genel hükümlere göre ticaret mahkemelerinde sonuçlandırılması gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Davacı vekili istinafında, “takip konusu alacağın, … programları yapım sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshinden kaynaklanan telif alacağı olduğunu, …programının FSEK anlamında eser niteliğinde bulunduğunu, eserden kaynaklanan her türlü hukuki uyuşmazlıkta FSHHM’nin görevli olduğunu, Yargıtay 11.HD’nin 2014/17935 E., 2015/12601 K.sayılı kararının ve benzer kararlarının da bu yönde olduğunu, kaldı ki aynı sözleşmeden doğan “….” adlı programla ilgili olarak da mahkemece görevsizlik kararı verilmesine karşın BAM 16.HD’nin 2017/636 E., 2017/434 K.sayılı kararıyla bu görevsizlik kararının bozulduğunu” iddia ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevabında, cevap dilekçesindeki göreve dair iddialarını tekrarla görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak istinafın reddini istemiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi’nce yukarıda belirtilen şekilde görevsizlik kararı verilmiş ise de, davacı firmanın FSEK 80.madde anlamında, yapımcı firma, davalının ise FSEK 80.madde anlamında yayıncı kuruluş olduğu, davacının … programı yapımına ilişkin bedel talebinde bulunduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde FSEK hükümlerinin de uygulama yeri bulacağı, 5846 sayılı yasanın 76.maddesi anlamında davalının FSEK de düzenlenen hukuki ilişkilerden doğduğu ve FSHHM’nin görevli olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Bakırköy 2.FSHHM’nin 16.01.2017 tarih ve 2016/82 E., 2017/4 K.sayılı görevsizlik kararının, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın, ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 38,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 124,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/10/2018 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.